Site rengi

Tasarım

5 N 1 K mi? O da ne?..

04.04.2015
771
A+
A-

 

Milliyet’inki yârimin eski huyu: İlan karşılığı gerçekleri gizle. Üstelik de utanmadan bir de “Basın Ahlak İlkelerine uyar” diye yaz künyene… Olur ama. Normal. Çünkü it iti ısırmaz diye bir atasözümüz vardır. Milliyet Gazetesi sahibi Y. Demirören hem bir işveren, patron olarak Torunlar’ı ısırmaz, hem de reklam için, para, için, kâr için yapma denilen haberi yapmaz.

 

4 Mart tarihli Milliyet Gazetesi internet sayfasında bir haber. Olduğu gibi aktarıyoruz:

Rezidans inşaatında tekme tokat kavga

İstanbul Mecidiyeköy’de bir rezidans inşaatında çalışan işçi 3 aydır maaşını alamadığı gerekçesiyle kule vince çıktı. Vinçten inmemekte direnen işçi, yaklaşık 1 saatlik ikna çalışmasının ardından aşağıya inmeyi kabul etti. Bu sırada özel güvenlik görevlileri ile taşeron şirketten 3 aydır maaş alamadıklarını söyleyen işçiler arasında tekme-tokatlı kavga çıktı.

Mecidiyeköy’de eski Likör Fabrikası’nın yerine yapılan rezidans inşaatında taşeron şirkette çalışan bir işçi saat 10.30’da inşaatın kule vincine çıktı. Vinçten inmemekte direnen işçi için olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaklaşık bir saat süren ikna çalışmalarının ardından işçi, aşağıya inmeyi kabul etti. Kimliği açıklanmayan işçi, polis merkezine götürüldü.

İŞÇİLERLE GÜVENLİK GÖREVLİLERİ ARASINDA KAVGA ÇIKTI

İnşaatta taşeron şirkete bağlı çalışan işçiler ile inşaatın güvenlik görevlileri arasında kavga çıktı. Yaşanan kavgada bazı güvenlik görevlileri işçiler tarafından darp edildi. Araya giren diğer çalışanlar, tarafları sakinleştirdi. İşçiler daha sonra inşaata girdi.” (Milliyet internet sayfası, http://www.milliyet.com.tr/rezidans-insaatinda-tekme-tokat-gundem-2022851/?ShowPageSkin=1)

Gazeteciliğin alfabesi: 5 N 1 K’dir.

5 N 1 K’nin açılımı; ne, ne zaman, nerede, nasıl, neden ve kimdir.

Bir haberde bu soruların yanıtları verildiği anda okuyucu o olay hakkında tüm bilgileri öğrenmiş olur.

Bir İletişim Fakültesi öğrencisi, 5 N 1K’yi bilmezse iletişim fakültesinden asla mezun olamaz. Bir haberci, bir muhabir eğer yazdığı haberde bu öğelere yanıt vermezse haberi gazeteye konulmaz. Üstelik de bölüm şefi ya da yayın yönetmeni tarafından ciddi bir biçimde uyarılarak bir daha asla böyle bir hata yapmaması istenir.

Milliyet Gazetesi, özellikle yeni patron, Demirören Holdingi’in sahibi Yıldırım Demirören döneminde, bu kuralı hiçe saymaya başladı. İşine gelmediği anda 5 N 1 K kuralı yok hükmüne indi. Ve ne yazık ki; ne Genel Yayın Yönetmeni, ne de anlı şanlı yazarçizerleri bu basın ahlâkına da uymayan en temel gazetecilik kuralının yok sayılmasına sessiz kaldılar. Köşelerinden ve maaşlarından olmamak için üç maymunu oynadılar ve oynamaya da devam ediyorlar. Yani; görmüyorlar, duymuyorlar, konuşmuyorlar…

Yukarıdaki haber bütün bu yazdıklarımıza kanıttır. Ki Milliyet, aynı ahlâksızlığı geçmişte yine yapmıştı ve yine aynı kişiye ait olayda yapmıştı. Açalım ne demek istediğimizi:

Yukarıdaki haberde, okuduğumuz gibi 5 N kuralı işliyor. Yani ne, ne zaman, nerede, nasıl, neden sorularının yanıtları veriliyor. Ama kim sorusunun yanıtı verilmiyor.

“Rezidans inşaatında”, “İstanbul Mecidiyeköy’de bir rezidans inşaatında”, “Mecidiyeköy’de eski Likör Fabrikası’nın yerine yapılan rezidans inşaatında”, “İnşaatta” denilerek kıvranılıyor ama rezidans inşaatının kimin olduğu bir türlü söylenmiyor haberde.

Niye?

Çünkü haberdeki rezidansın sahibi Aziz Torun.

Aziz Torun kim?

“Torunlar Gıda’nın sahibi Aziz Torun, İstanbul İmam Hatip Lisesinden Recep Tayyip Erdoğan’ın, İktisat Fakültesinden ise Abdullah Gül’ün okul arkadaşı.” (Aktif haber internet sitesi, 07.02.014)

Toptancılıkla uğraşan ve daha sonra gıda pazarlamacılığı işine giren Torunlar Gıda’nın sahibi Aziz Torun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın arkadaşı. AKP iktidarı döneminde yıldızı parlayan firmalar arasında yer alan Torunlar Gıda’nın sahibi Aziz Torun, bu yıl ilk defa Forbes 100 listesine adını yazdıranlar arasında yer aldı. Aziz Torun, kardeşi Mehmet Torun’la birlikte 800 milyon dolarlık serveti yönetiyor. Özelleştirmeler, TMSF ihalelerinde sıklıkla gördüğümüz şirket, AKP’nin yardım olarak dağıttığı makarna, un, şeker gibi gıda maddelerinin satın alındığı şirket olarak da ön plana çıkmıştı.” (T24 internet sitesi, 23.03.2010)

İşte Aziz Torun bu. Böyle olunca yani “rezidans”ın sahibi Tayyipgiller’den olunca (ki Demirören de Tayyipgiller’dendir.) haberde adı açıklanmıyor-açıklanamıyor.

5 N 1 K kuralı yok sayılıyormuş, basın ahlâkına uyulmuyormuş vb. vb…

Geçiniz bunları bir kalem. “Hür Basın”, “Yandaş Medya” budur, bundan başka da bir şey değildir!

10 Nisan 2014 tarihinde Erdoğan Polat isimli bir genç işçi aynı inşaatta (Torunlar İnşaat’ta) bir iş cinayetine kurban gidince, Milliyet Gazetesi aynı bugünkü tutumunu almış ve cinayetin meydana geldiği inşaatın ismini ve sahibini yazmamıştı haberinde. Hatta bu konu medyada da yer almış, gazeteci Mustafa Mutlu, Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde,  Milliyet Gazetesi’nin Torunlar İnşaat’ın; reklam verelim bu haberi yapmayın rüşvetini kabul ederek haberde adlarını geçirmediğini yazmıştı.

Yani Milliyet’inki yârimin eski huyu: İlan karşılığı gerçekleri gizle. Üstelik de utanmadan bir de “Basın Ahlak İlkelerine uyar” diye yaz künyene… Olur ama. Normal. Çünkü it iti ısırmaz diye bir atasözümüz vardır. Milliyet Gazetesi sahibi Y. Demirören hem bir işveren, patron olarak Torunlar’ı ısırmaz, hem de reklam için, para, için, kâr için yapma denilen haberi yapmaz.

Böyledir bunlar…

Üstelik aynı Milliyet Gazetesi, 10 Mart tarihli sayısında: “YAĞAN KARI İZLERKEN VURULAN MÜSLÜMAN GÖÇMEN NEFRET SUÇU KURBANI MI?” üst başlığı ve “Amerikan medyası bir cinayeti daha görmedi” alt başlığıyla bir haber yaptı. Ve bu cinayeti haberleştirmediği için ABD medyasını eleştirdi.

Yani bilirler bunlar, her şeyi bilirler de işlerine gelmediği için yazmazlar, haber yapmazlar. Yapamazlar. Ne acıdır bunların durumu. Bir yandan gerçeği, çıplak gerçeği bileceksin ama diğer yandan para için, kâr için, makam için, koltuk için yazamayacaksın…

Gerçek basın ahlâkı da, 5 N 1 K kuralı da ancak Demokratik Halk İktidarında uygulanır. Çünkü orada kâr hırsıyla gerçekler gizlenmez, aksine gerçek aranır. Gerçek yazılır. Neyse öylece…