Amerikancılıkta-Amerikanofillikte birbiriyle yarışanlar… ABD’nin “yeni” başkanına biat edenler…
M.Gürdal Çıngı
Gitti Trump, geldi Biden:
Gidene Ağam, gelene Paşam…
Gazetemizin geçen sayısında (Kasım); “ABD işgalinden daha büyük felaket ne olabilir?”, başlıklı yazımızda Irak Başbakanı Mustafa el Kazımi ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin’den aktarmalar yapmış ve onların işgalci, sömürücü, tecavüzcü ABD’yi nasıl savunduklarını, vatanlarına ve halklarına karşı nasıl hainane düşüncelere sahip olduklarını göstermiş ve bu anlayışı teşhir etmiştik.
Fakat sadece Kazimi ve Fuad’dan mı ibaretler bunlar, demiş ve “Bölgemizde ve dünyada sizin gibi hainler çok. Sürüyle ne yazık ki…”, demiştik.
İşte geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen ABD Başkanlık seçimlerinden sonra, bunlar Amerikanofilliklerini bir kez daha gösterdiler. 4 yıl önce, 2016 yılında, Trump seçimi kazandığında nasıl Trump’a övgüler düzmüşlerse ve ondan umut beklemişlerse (tabiî ki daha öncekilerden de) şimdi de seçimi kazanan Joe Biden’i kutlama yarışına girdiler. Seçilir seçilmez kutlama mesajları yayımladılar ve ondan beklentilerini dile getirdiler.
Barzanistan’ın, sözde emekliye ayrılmış, çekilmiş görünse de değişmez Başkanı Mesud Barzani 7 Kasım’da gönderdiği kutlama mesajında şunları söylüyor:
“Başkan Barzani’den Biden’a: Dostum sizi içten kutluyorum
“(…)
“Resmi sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Başkan Barzani, ABD’nin 46’ıncı başkanı seçilen Joe Biden’ı tebrik ederek, “Dostum Başkanlık seçiminde zafer kazandığınız için size içten tebriklerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı.
“Başkan Barzani açıklamasının devamında şu sözleri yazdı:
“Önderliğinizdeki özgür dünyanın daha fazla barış ve refaha tanık olmasını içtenlikle umuyor ve dua ediyorum.” (https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/071120209)
Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani’nin 8 Kasım tarihli tebrik mesajı da şöyle:
“(…)
“Başkan Neçirvan Barzani paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Seçilmiş Başkan Joe Biden ve yardımcısı Kamala Harris’i seçimdeki başarılarından dolayı yürekten kutluyorum. Ortaklığımızı ve ikili ilişkilerimizi daha da güçlendirmek için birlikte çalışmayı dört gözle bekliyorum.” (https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/08112020)
Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani de mesajında şunları söylüyor 7 Kasım’da:
“Sosyal medya hesabından Joe Biden ve yardımcısı Kamala Harris’e tebrik mesajı ileten Başbakan Barzani, Kürdistan Bölgesi ile ABD arasındaki yakın ve güçlü işbirliğini sürdürmeyi dört gözle beklediklerini kaydetti.
“Başbakan Mesrur Barzani, ‘(ABD ile) ortaklığımız bölgesel istikrar ve refah için çok önemlidir’ ifadelerini kullandı.” (https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/071120208)
Bu da Kürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (PDSK) lideri Mihamed Haci Mahmud’un söyledikleri;
“Mihamed Haci Mahmud: Joe Biden, Başkan Barzani’ye Kürt devleti sözü verdi
2020/11/08
“Kürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (PDSK) lideri Mihamed Haci Mahmud, ABD Başkanı seçilen Joe Biden’ın Başkan Mesud Barzani’ye Kürt devleti sözü verdiğini söyledi.
“(…)
“PDSK lideri, “Kendi döneminde Sayın Mesud Barzani ABD’den döndüğünde Biden ona ‘Benim ve senin ömrün Kürt devletini görmeye yetecek’ demişti. Bu söylediklerinin Biden’a hatırlatılması lazım” diye konuştu.” (https://www.basnews.com/tr/babat/646989)
Barzaniler vb.leri tebrik eder de PKK-HDP-PYD’liler etmez mi?..
Ederler elbette. Niye etmesinler?.. Aynı yolun yolcuları değiller mi?..
HDP Eş Genel Başkanlarının 8 Kasım tarihli mesajı şöyle:
“Eş Genel Başkanlarımız Pervin Buldan ve Mithat Sancar, ABD Başkanı seçilen Joe Biden ve Başkan Yardımcısı seçilen Kamala Harris’e kutlama mesajı iletti:
“Mesajda, ‘Ağır pandemik koşullar altında yürütülen rekabetçi bir seçim kampanyası sonucunda ABD Başkanı seçilmenizden dolayı Halkların Demokratik Partisi adına sizi kutluyoruz. Sayın Kamala Harris’in Başkan Yardımcısı seçilmesini Amerika’nın demokrasi tarihinde önemli bir başarı ve dönüm noktası olarak görüyoruz’ ifadelerine yer verildi.
“Etik ve barışçıl bir dış politikaya öncelik verilmesi gerektiği vurgulanan mesajda, ‘Amerika politikalarının demokrasi, insan hak ve özgürlükleri, sosyoekonomik adalet, cinsiyet eşitliği, iklim değişikliğine ekolojik yaklaşım ile etik ve barışçıl bir dış politika gibi gündemlere öncelik verip desteklemesini umut ediyoruz’ denildi.” (https://hdp.org.tr/tr/es-genel-baskanlarimizdan-joe-biden-ve-kamala-harris-e-kutlama/14807)
HDP Diyarbakır Milletvekili Taşçıer de yaptığı açıklamada: “Kürtler Biden’a gönül verdi”, diyor.
11.11.2020
“Demokrat Parti adayı Biden’ın Kürtlerle daha fazla ilişki geliştireceği yönünde bir beklenti olduğuna değinen HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, ‘Biden’ın bu konuda açıklamaları da vardı. Fakat yine de ABD’nin dış politikası başkana değil ABD’nin çıkarlarına göre belirleniyor. Çıkarları neyi gerektiriyorsa onu uygulayacaklardır. Ama yine de Kürtler bir şekilde Biden’a gönül veriyorlar. Çünkü Trump dört yıllık başkanlığı döneminde Kürtlere pek yaklaşmadı’ ifadelerini kullandı.” (https://www.rudaw.net/turkish/middleeast/turkey/111120204)
Bu mesaj da Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin:
“Mazlum Abdi: ABD ile yakın işbirliğini sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz
“Haber Merkezi – Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, ABD Başkanı olarak seçilen Joe Biden’ı ve yardımcısı Harris’i kutladı.
“Abdi Twitter hesabından Biden ve Harris’i etiketlediği mesajında şunları belirtti:
“Tarihi seçim zaferleri nedeniyle @JoeBiden ve @KamalaHarris için en içten tebriklerimi sunuyorum. IŞİD’e karşı mücadelede kazancımızı korumak ve Suriyeliler için daha iyi bir gelecek inşa etmek için ABD ile yakın işbirliğini sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.” (https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/081120202)
Evet bugün Kürdistan’ın en önemli aktörleri olan Barzanilerin ve PKK’lilerin Biden’a bakışları böyle. Hepsi de Biden’a “gönül veriyorlar”, “dört gözle” “umut” bekliyorlar ondan yukarıda aktardığımız gibi…
Birisi; “Önderliğinizdeki özgür dünyanın daha fazla barış ve refaha tanık olmasını içtenlikle umuyor ve dua ediyorum.”
Diğeri; “Etik ve barışçıl bir dış politikaya öncelik verilmesi gerektiği vurgulanan mesajda, “Amerika politikalarının demokrasi, insan hak ve özgürlükleri, sosyoekonomik adalet, cinsiyet eşitliği, iklim değişikliğine ekolojik yaklaşım ile etik ve barışçıl bir dış politika gibi gündemlere öncelik verip desteklemesini umut ediyoruz”, diyor.
Amerikancılıkta, Amerikanofillikte al birini vur ötekine…
Ama şu farkı hiç unutmamak kaydıyla: Feodal bir önderlik olarak Barzaniler, açıktan Amerikancıdır. Gizlileri saklıları yoktur. Neyseler odurlar.
Bakın bunu Biden 2015’te Münih Güvenlik Konferansı’nda görüştüğü Barzani’nin yüzüne (daha doğrusu Barzani’yi tanımak isteyen torununa) nasıl söylüyor:
“Torunu içeri girdiğinde, Biden Başkan Barzani’ye; “Sayın Başkan bu oğlum Hunter’in kızı Finnegan, 15 yaşında ve birbirimizi çok seviyoruz” dedi. Biden torunu Finnegan’e Başkan Barzani’yi işaret ederek “Anlattığım başkan bu, yıllardır Irak ve bölgede önemli dosyalarla ilgili kendisiyle bağlantımız var, bölgede eşi benzerine az rastlanır. Çünkü halkının mücadelesine derin bir inançla bağlı. Kendi görüşüne ve sözüne sahip bir lider. Sözleriyle yaptıkları birdir. Söylediğini yapan, yaptığını da söylemekten çekinmeyen bir şahsiyettir” dedi.” (https://www.rudaw.net/turkish/opinion/11112020)
Övüyor, gururunu okşuyor Barzani’nin. Ve evet, Biden burada açıkça, netçe doğruları söylüyor gördüğümüz gibi…
Ama ya PKK-HDP-PYD-DSG’liler?
Onlar ikiyüzlüdür. Aldatıcıdır. Yalancıdırlar.
Onlar Antiemperyalist geçinirler. Devrimci rolü oynarlar. Halkların Kardeşliğini savunuyor görünürler. Ama bütün politikaları yalana dolana dayalıdır. Ve sonuna kadar Amerikancıdırlar.
ABD’nin “demokrasi güçleri”, “umut kaynağı”dırlar, “sahadaki ortakları”, “yerel güçleri”dirler kendilerine ram ettikleri Sevrci Soytarı Sahte Sollarla…
ABD bayrağı ve komutası altında, ABD silahlarıyla antiemperyalist Suriye Liderliğine ve Halkına saldırırlar. Suriye Halkının petrolünü, ABD’li şirketlere pazarlarlar.
Şimdi bu bakışın halkseverlikle, yurtseverlikle en ufak bir ilgisi var mıdır?
Yoktur! Zerre ilgisi yoktur!
PKK’liler, Trump Başkan seçildiğinde de bugün Biden için söylediklerinin aynısını söylüyor, aynı beklentilerini o gün de Trump’a iletiyorlardı. O gün Trump’a mesaj gönderenlerden birisi de PKK Önderliğinden Cemil Bayık’tı. Şöyle söyledi Bayık, Sterk TV’de kendisiyle yapılan bir programda Trump’in seçilmesiyle ilgili olarak:
“Cemil Bayık, ABD’nin yeni başkanı seçilen Donald Trump’ı tebrik ederek Trump’ın kendi halkının ve insanlığın çıkarına politikalar geliştireceğini umduklarını, ABD politikalarının Kürdistan da dahil olmak üzere tüm dünyayı etkilediğini belirtti. ve ‘ABD’nin Ortadoğu politikalarında Kürtleri de gözönünde bulundurmasını umuyoruz. ABD’nin Kürtlere karşı adaletsizliği, vahşeti ve soykırımcı politikaları ve Kürtlerin bu saldırganlığa karşı mücadelesini göreceğine inanıyorum’, dedi.” (http://www.abcgazetesi.com/cemil-bayik-trumpi-tebrik-etti-abdnin-kurtleri-de-goz-onunde-bulunduracagini-umuyoruz-36039h.htm)
Önderliğin bir diğer ismi Karayılan 2006 yılında bir Amerikan yayın organına (Newsweek’e) verdiği demeçte;
“Biz Türklerin aksine Amerika’ya düşman değil, dostuz. Yedi bin silahlı savaşçımızı-gerillamızı ABD’nin emrine verebiliriz”, diyordu ve kendilerinin ABD’ye karşı hiçbir eylemlerinin olmadığını söyleyerek, ABD’yi yardıma çağırıyordu.
Avrupa’daki PKK temsilcisi Zübeyir Aydar da; “Amerika uzaklardan gelen dostumuzdur”, beyanında bulunuyordu.
Ve verdiler de “silahlı savaşçılarını-gerillalarını” ABD’nin emrine Suriye’de yaşayarak gördüğümüz gibi…
Şimdi de aynı şeyleri Biden’a söylüyorlar.
Yani PKK’lilerin devrimcilikle, sosyalistlikle, yurtseverlikle, antiemperyalistlikle uzaktan yakından ilgileri yoktur. Onlar ABD’nin vereceği bir Kürt Devletinin peşindedirler hep söylediğimiz gibi. Ve yine hep söylediğimiz gibi, ABD’nin kuracağı bu devletin, Bölge Halklarının yararına bir eylemi olmayacaktır. Aksine, yeni bir İsrail-Müslüman İsrail rolü oynayacaktır bölgede ABD’nin emirleri doğrultusunda. Şu ana kadar yaptıkları da budur bunların. Ama ne yazık ki, onlar söylemde devrimci-sosyalist rolü oynamaktan, ülkemizdeki Sevrci Soytarı Sahte Sollar da bu oyunda rol almaktan mutludurlar. Tayyipgiller nasıl Halklarımızı “Allah’la” aldatıyorlarsa bunlar da Halklarımızı “Devrimcilikle-antiemperyalistlikle” kandırmaktadırlar…
Amerikancılığın bu kadarına da pes doğrusu…
Kürt önderlikleri o kadar bağlı ve bağımlı ki ABD’ye, onsuz hiçbir iş yapmıyorlar, yapamıyorlar. Çünkü kaderlerini ABD Emperyalistlerine teslim etmiş durumdalar PKK-PYD’sinden KDP’sine, KYB’sinden PDSK’sine kadar hepsi onsuz adım atamıyorlar. İşte aşağıda okuyacağımız haber bu söylediklerimizin kanıtıdır:
‘Kürt diyaloğunda müzakerelere ara verildi’
“Kürdistan Demokrat Partisi-Suriye (KDP-S) Merkez Komite Üyesi Müslim Muhammed, Rojava’da Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) arasındaki müzakerelere ABD’deki başkanlık seçimlerinden dolayı ara verildiğini söyledi.”
Çünkü; “ABD’deki seçimlerden dolayı ABD temsilcileri hazır değil”miş. (https://www.kurdistan24.net/tr/news/2e7426b0-4a26-466c-be4a-488a4b5d8c41)
Hani “yeni” Başkan ve ekibi başka politikalar güder mi, uygular mı bu belli olmadığı için ara verilmiş.
Ki, bildiğimiz ve gazetemizin geçtiğimiz sayılarında da aktardığımız gibi bu görüşmeleri tümüyle ABD organize ediyor, örgütlüyor.
Yani “Birlik” görüşmeleri falan yok ortada Kürt Partileri, grupları arasında.
Ya ne var?
ABD’nin hangi politikaları dikte edeceği var. Hangi konuda, nasıl politika uygulanmasını emretmesi var. Kurulacak Komiteye kimlerin, kaç kişiyle gireceğini bile ABD belirliyor. Bunu geçen sayımızda aktardık.
Kısacası “Şark Cephesi’nde Yeni Bir Şey Yok”!
ABD’nin emperyalist çıkarları var!..
Ve ABD’nin çıkarlarını savunan, hayata geçirmeye çalışan yerli işbirlikçileri var…
Kürt Halkı er ya da geç gerçek Komünist Partisiyle tanışacak. Gerçek yurtseverlerle tanışacak!
Ve onun önderliğinde ABD Emperyalistlerini, AB Emperyalistlerini bölgemizden def edecek, gerçek anlamda Uluslararası Proletarya Hareketinin çıkarları doğrultusunda Halkların Kardeşliğini sağlayacak!