Site rengi

Tasarım

Bir bardak çay 60 TL iken bir kg yaş çayın 17 TL olması normal mi?

12.06.2024
503
A+
A-

Varsa deniz kenarında yoksa herhangi bir yerde bir kafeye oturdunuz, bir bardak çay içeceksiniz. Tabiî ailecek gittiyseniz yandınız… Bir Kafe’de çay içmenin bedeli 40-60 TL arasında değişiyor. Çay yetiştiriciliği yapan bir çiftçi böyle bir Kafe’de bir bardak çay içebilmek için 3,5 kg çay satmak zorunda. Çünkü Tarım Bakanlığı yaş çay alım fiyatını kilogram başına 17 TL olarak açıkladı. Üreticiye verilen destekleme bedeli de kilo başına 2 TL olarak açıklandı.

Tarım Dünyası’ndan Ali Ekber Yıldırım’ın haberine göre, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) 2024 ürünü yaş çay alım sezonunu 4 Mayıs’ta başlattı. Çay alım fiyatı alımdan 1 hafta sonra açıklandı. Geçmiş yıllarda alım fiyatını Recep Tayyip Erdoğan veya Tarım ve Orman Bakanı Rize’ye giderek yani üretim bölgesinde açıklıyordu. Bu yıl öyle olmadı.

11 Mayıs’ta Tarım ve Orman Bakanlığı, sosyal medya hesaplarından 2024 yılı yaş çay alım fiyatını kilo başına 17 TL, üreticilere verilen destekleme bedelini de kilo başına 2 TL olarak açıklayıverdi. Belli ki, açıklanan miktarın üretim bölgesine gidip çiftçinin yüzüne söylenecek bir miktar olmadığını onlar da çok iyi biliyorlar. Karşılaşacakları tepkiden çekindikleri için çiftçiyle yüz yüze gelmeden sosyal medya hesaplarından açıklayıp geçtiler. Üreticiyi ciddiye almadıklarını, zerre kadar umursamadıklarını da göstermiş oldular. Toplamda bir kilogram yaş çay için çiftçinin eline 19 TL geçecek. Bakanlık açıklamanın sonuna “Tüm üreticilerimize hayırlı olsun.” diyerek dalgasını geçmeyi de ihmal etmemiş.

Açıklanan fiyatın üreticinin beklentisinin ve maliyetleri karşılama umudunun çok gerisinde olması bir yana, üreticiler açıklanan fiyatın serbest piyasada 14-15 TL’ye kadar düşmesinden endişe ediyorlar. Yani açıklanan 17 TL’lik fiyat bile maliyetini karşılamaya yetmezken, tüccarlar üreticiyi bunun bile altına inmeye zorlayacak.

Peki üretici ne istiyor?

Yaş çay alım fiyatı açıklanmadan önce üreticiler taleplerini sık sık dillendirmişlerdi. Çay üretim bölgelerindeki ziraat odaları, üreticiler maliyetlerin çok arttığını bu nedenle yaş çay alım fiyatının en az 25 TL olmasını talep etmişlerdi.

Haydi son 5 yılın çay alım fiyatlarının nasıl seyrettiğine bakalım:

Son 5 yılın yaş çay alım fiyatı (TL/kg)

2020: 3.27 TL

2021: 3.87 TL

2022: 6,7 TL

2023: 11 TL

2024: 17 TL

Tablodan da gördüğümüz gibi, 2024 yılı yaş çay alım fiyat artış oranı önceki yılların da gerisinde kalmış.

Türkiye dünya çay üretiminde 259 bin tonluk üretimle 5’nci sırada. Çay üretimi ağırlıklı olarak Rize olmak üzere, Artvin, Trabzon, Giresun ve Ordu’da 787 bin dekar üzerinde 182 bin üretici aile tarafından yapılıyor. 4 kg yaş çaydan 1 kg kuru çay elde ediliyor.

ÇAYKUR çay üreten bir kamu işletmesi. 2015 yılında 22,7 milyon TL ve 2016 yılında 82,1 milyon TL kâr eden ÇAYKUR, 2017 yılında Varlık Fonu’na devredildiği günden bugüne sürekli zarar ediyor-ettiriliyor. ÇAYKUR daha Varlık Fonu’na devredildiği yıl olan 2017’de 267,7 milyon TL zarar açıkladı.  ÇAYKUR, 2022 yılında 2 milyar 838 milyon 92 bin TL, 2023 yılında ise 2 milyar 777 milyon 820 bin TL zarar etti. Enflasyon düzenlenmesinin ardından 2023 sonu itibarıyla ÇAYKUR’un borcu geçmiş yıllardan devreden borçlarıyla birlikte 46 milyar 129 milyon 994 bin TL’ye fırladı.

Son yıllarda “AKP’nin arka çiftliği” olarak öne çıkan ÇAYKUR’un banka borcu da 2023 yılında 5 milyar 822 milyon 700 bin TL olarak gerçekleşti. Kurumun Yönetim Kurulu Başkanı, üyeleri, genel müdür ve genel müdür yardımcılarından oluşan altı kişilik üst yönetici kadrosuna 2023 yılında toplam 938 bin 845 TL ödendiği ortaya çıktı. Kurum yöneticilerini AKP’giller’in eş, dost, akraba kontenjanından yerleştirilenler oluşturuyor. Örneğin ÇAYKUR Genel Müdürlüğü görevinde AKP Rize İl Başkanı İshak Alim’in kardeşi Yusuf Ziya Alim bulunuyor.

ÇAYKUR günde 250 milyon bardak çay içilen Türkiye’de 2017’den bu yana zararda. Zarar ettikçe marketlerdeki çay fiyatlarına zam yapan ÇAYKUR böylece zararın faturasını da Emekçi Halkımıza yüklüyor.

Sayıştay Raporlarına göre, zarar gösterilen meblalar, ÇAYKUR’un asıl amaçlarından yani kamulaştırma masrafları, özel sektörden fabrika satın alınarak kamu işletmelerinin genişletilmesi ya da çay bahçelerinin yenilenmesi gibi gerekli ve faydalı işler için harcanmamış.

Peki niye harcanmış?

AKP’giller’e yandaş firmalara reklam/pazarlama vb. işler yaptırmaya harcanmış, zarar bu giderlerin büyüklüğünden doğmuş büyük oranda. AKP’giller’in yandaş yerleştirme, büyütme ve geliştirme merkezine dönüştürülmüş. Varlık Fonu’na devredilme amacı bu zaten.

Bakın Varlık Fonu’nun kendi internet sitesinde amacı nasıl anlatılıyor?

“Türkiye’nin vizyoner projelerine de sermaye desteği sağlamak için çalışır. Nihai amacı stratejik yatırımlarıyla Türkiye’deki şirketlerden bölgesel ve küresel liderler çıkmasına destek olmak, finansal piyasaların iyileşmesine katkıda bulunmak ve gelecek nesillere ekonomisi güçlü bir ülke bırakmaktır.”

Biz bunu nasıl anlayacağız?

AKP’giller’e sermaye desteği sağlamak için çalışır. Nihai amacı AKP’giller ve yandaşlarının şirketlerini büyütmek, kamu kaynaklarını bunlara yeyim ettirmektir. Kamu kurumlarının kasalarını boşaltarak gelecekte ülkeyi ABD Emperyalistlerine ekonomisi yok edilmiş boş bir kutu gibi teslim etmektir.

Yandaşlara kamu kaynaklarını peşkeş çeken AKP’giller, iş üreticinin-çiftçinin alınterinin karşılığını vermeye gelince cimrileşiyor. Bu da onların halk düşmanı sınıfsal karakterlerinden kaynaklanıyor. Tohum, gübre, mazot, ilaç vb. tarımsal girdilerin yüzde 100’ün üzerinde arttığı bir dönemde yaş çayın kilogram fiyatına yüzde 54,5 gibi komik bir fiyat belirliyorlar.

Üreticiler 2024 yılı çay alım fiyatlarına çeşitli eylemlerle tepkilerini göstermeye çalışıyor. ANKA Haber Ajansı ve çeşitli gazetelerde yer alan haberlere göre, Rizeli üretici Osman Delihasan, bir çuval çayını Rize AKP İl Başkanlığı önüne dökerek açıklanan fiyatı protesto etti. Ayrıca çay alım fiyatının hafta sonu açıklanmasına tepki gösteren Delihasan, “Devlet yönetimi ciddiyet ister. Hafta sonu sosyal medya da çay fiyatı açıklanmaz. Bunu bir Rizeli gelenek olarak bu şekilde hiçbir zaman görmemiştir. Bunu Rizeli’ye hakaret olarak, çay üreticisine hakaret olarak görüyorum. Çay fiyatını kabul etmiyorum” dedi.

Bir başka üretici Fatma Kayış: “Öyle bir fiyat yok. Aklını başına toplasın, alışveriş yapamıyorum, çoluk çocuk aç, oğlum kanserden hastaneye yatıyor. Emekliler çok iyi yaptılar ona. Çayın kararını, hakkını versin (…)” dedi.

Artvin Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Olcay Muti de çay fiyatıyla ilgili bir açıklama yaparak, Ziraat Odaları olarak maliyet hesaplaması yaparken birçok kalemde maliyet hesaplaması yaptık ve bunların bir yıllık almış olduğu zamları hesapladık ortalama 17.8 kuruşa denk düştü. Biz Odalar olarak, çay bölgesi Ziraat Odaları olarak, Hopa Ziraat Odası olarak bu yıl çay fiyatının 25 TL’nin üzerinde olmasını talep ediyoruz. Döviz artışı alım gücümüz düştü. Geçen yıl 150 TL’ye aldığımız çay makası, bu yıl 600 geçen yıl 20 TL’ye aldığımız çuval bu yıl 50 TL oldu, dedi.

23 Mayıs’ta, Ziraat Odası ve Esnaf Odasının çağrısıyla, Rize’nin Fındıklı ilçesinde çay üreticileri yaş çay alım fiyatına tepki için eylem yaptı.

Fındıklı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Özsoy, “Her gün artan ekonomik yaşam zorluğu karşısında açıklanan çay ücreti, enflasyona ezilmiş, maliyeti karşılamamış ve hepimizi mağdur etmiştir. İki yıl önce 100 kilogram çay satarak 233 ekmek, geçen sene 188 ekmek alabiliyorken bu sene 150 ekmek alabiliyoruz. Maliyet hesabımız 18 TL’nin üzerindeyken geçim kaynağımız olan çay alım fiyatının bu rakam olması kabul edilebilir değildir. Özel sektör şu anda çayı 14 TL’den alıyor. Bu vicdansızlıktır” dedi.

Sadece yaş çay alım fiyatının belirlenmesinde bile ortaya çıkan gerçek, AKP’giller memleketimize de halkımıza da, İşçi Sınıfımıza ve Köylümüze de düşmandır. Çiftçimiz de tüm Emekçi Halkımız gibi kan ağlıyor. AKP’giller iktidarı devam ettiği sürece de kan ağlamaya devam edecek.