Mızrak çuvala sığmamış…
11 Ocak tarihli Milliyet Gazetesi’nde “Reçete yazdıran ilaç devine 39 milyon $ ceza” başlıklı bir haber var.
Habere göre Japonya’nın en büyük ilaç şirketlerinden Daiichi Sankyo, ABD’deki doktorlara kendi ürettiği ilaçları yazmaları için para ödemiş. Şirket ilaç yazılmasını sağlamak amacıyla doktorlara paralı konuşmalar ayarlamış, eğlenceler düzenlemiş. (Haberde yazmıyor ama doktorlara yurtiçi ve yurtdışı geziler de düzenlemişlerdir. Çünkü Türkiye’de böyle yapıyorlar. Yine promosyon adı altında çeşitli ürünler veriyorlar doktorlara vb.)
Olayın açığa çıkması üzerine ABD Adalet Bakanlığı Japon şirketine 39 milyon dolar ceza yazmış.
Sadece haberde adı geçen Japon ilaç şirketi değil, ilaç şirketlerinin hepsi, dünyanın her yerinde bu yasadışı, ahlâksız, vicdansız işi yapıyorlar. Ve bunu da doğal buluyorlar. Bundan hiç rahatsızlık duymuyorlar. Yaptıkları ahlâksız işi, allıyor pulluyor ve herkesin gözü önünde yapıyorlar üstelik. Bu işin en masum biçimi “Bilimsel Toplantılar” düzenlemek şeklinde yapılıyor. Düzenlenen “Bilimsel” toplantıların büyük çoğunluğunun masraflarını ilaç şirketleri karşılıyor. Ya da başka kuruluşlarla birlikte “Sponsorluk” adı altında yine şirketler karşılıyor.
Tabiî şirketler karşılıyor derken kastımız aslında kendimiz, halkımız, halklardır. Çünkü bu ilaçların alıcısı bizleriz. Çokuluslu ilaç şirketleri ürettikleri ilaçları çok yüksek kârlarla pazarlıyorlar ve bizlerin, halkların sırtından milyar dolarlar vuruyorlar. Yani, tam anlatımıyla doktorlara verilen rüşvetlerin karşılığı bizim cebimizden çıkan paralar oluyor.
Yani bu haber, daha doğrusu bu habere konu olan olay, gelinin baltayı kapı arkasında bulması gibi bir şey. Ya da Amerika’yı yeniden keşfetmek gibi bir şey…
Emperyalist sistemde amaç kâr, daha çok kâr ve daha çok kâr olduğuna göre, bunu sağlamak için yapılan her şey de mubah görülüyor. Şirketlerce normal karşılanıyor, doktorlara ve topluma da normal gibi karşılatılıyor.
Bu olayda ABD Hükümeti kendi pazarını ve kendi çokuluslu şirketlerini korumak istiyor bir de.
Haa, bu ahlâksızlığı sadece ilaç şirketleri mi yapıyor?
Hayır. Bütün sanayi kollarındaki şirketler yapıyor. Tabiî en çok ve en büyük oranda yapanlar da çokuluslu şirketler oluyor.
En fazla çokuluslu şirkete sahip ülke hangisidir?
ABD’dir. Sonra habere konu olan Japonya’dır. İngiltere’dir, Almanya’dır, Fransa’dır, Hollanda’dır, Kanada’dır vb.dir.
Yani Garp Cephesi’nde yeni bir şey yok aslında. Sadece bu olayda anlaşılan mızrak çuvala sığmamış. Olay bundan ibaret.