Alsancak Stadı halkındır, sermayeye peşkeş çekilemez
Tayyipgiller, Osmanlı döneminden bu yana İzmirli futbolseverlerin kendilerini geliştirdiği, eğitim gördüğü, nice futbolcunun yetiştiği bir okul olma görevini gören, nice zafer getiren maçların oynandığı İzmir Alsancak Stadı’na da göz dikti. Kapalı ve açık tribünleriyle İzmir Futbol Kulüplerinin gözdesi olan Alsancak Stadı, İzmir’in stratejik bir bölgesindedir. Alsancak Garı’na, İzmir Limanı’na yakınlığı nedeniyle değeri artan stat, aynı zamanda İzmir gibi 1. Derece deprem kuşağı olan bir kentte deprem olduğunda toplanma yeri olarak değerlendirilebilecek bir stattır.
Statta depreme dayanıklı olmayan bölümlerin saptanması ve rapor olarak Bakanlığa sunulması, bunun medyada yer alması Alsancak Stadı’nın yıkılmasını tekrar gündeme getirdi. Çünkü yıllardır çivi çakılmayan, güçlendirilmesi için adım atılmayan stat için Gençlik ve Spor Bakanlığı boşaltma kararı verebiliyor. İzmir Valiliği de davranışa geçiyor. Valilik, yıllardır güçlendirilmesi için adım atmadığı stadı uzmanlaşmış meslek odalarının teknik yönden görüşünü almadan, buradan yararlanan İzmir Futbol Kulüplerini yok sayarak, onların görüşünü sormadan binlerce gencin futbol eğitimi aldığı, taraftarlarıyla birlikte gençliğin kucaklaştığı bu stadı boşaltma ve yıkma konusunda karar alabiliyor. Bu kabul edilemez bir durumdur. İzmir Spor Kulüplerinin antrenman sahası olarak değerlendirdiği ve halen futbol maçlarının oynandığı İzmir’in en eski stadının ortadan kaldırılmasını istemek Tarihe ve İzmir sporseverlerine, gençliğe saygısızlıktır. Bulunduğu bölge itibariyle stratejik bir bölgede bulunan, yüzölçümü ile iştah kabartan bu stat sermayenin çeşitli seçeneklerle göz diktiği bir alandır. Taraftarlar da, sporseverler de, İzmir Halkı da bu bölgenin rantçılara peşkeş çekilmesine göz yummazlar ve statları için mücadele ederler.
Çözüm bellidir. Alsancak Stadı’nın depreme dayanıklı olmayan bölümleri ya güçlendirilerek depreme dayanıklı hale getirilmeli ya da yıkılarak son tekniğe uygun, depreme dayanıklı spor kompleksi olarak yeniden inşa edilerek İzmir Spor Kulüplerinin, sporseverlerin ve kulüplerin fedakâr taraftarlarının hizmetine sunulmalıdır. Kurtuluş Savaşı geleneğini sürdüren bir sembol yapı olan Alsancak Stadı, Osmanlı döneminde bölgede spor yapan PANİONİOS kulübünden kalmadır. İzmir’in 9 Eylül’de kurtuluşundan sonra Yunanistan’a göç eden bu takımın futbol oynadığı stat, o yıllardan beri İzmir futbol takımlarına, sporseverlere hizmet etmektedir.
Kurtuluş Savaşı’mızın sembol kurumlarına, sembol mahallelerine, sembol kenti İzmir’e yapılan bu saldırılar İzmirliler tarafından boşa çıkartılacaktır. Alsancak Stadı bir başka bölgede inşa edilemez. İhtiyaç varsa diğer bölgelerde yeni statlar yapılabilir ama bu, Alsancak Stadı’ndan İzmirlilerin vazgeçmesi anlamına gelmez.
İzmir Valiliğine soruyoruz: Neden güçlendirme ve teknik açıdan İMO İzmir Şubesi’nden görüş almıyorsunuz? Kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarının uzman kadrolarından neden yararlanmıyorsunuz?
Rahatsız olduğunuz bir konu varsa halkımız öğrensin. Alsancak Stadı’nı yıktığınızda yerine ne yapmayı planladığınızı İzmir Halkına neden açıklamıyorsunuz? Alsancak Stadını da Konak Tüneli gibi oldu bittiye mi getireceksiniz?
İzmir Halkı bilinçlidir. Sizin oyunlarınızı bozacak güce ve kararlılığa sahiptir. Gezi İsyanı’nda bu kararlılığı göstermiştir. Tüm kulüp taraftarları yaşam biçimlerine yapılan bu saldırıya karşı kenetlenmiş, birlikte mücadele vermişlerdir. Bugün de Gezi ruhuyla kenetlenme ve Alsancak Stadı’na sahip çıkma günüdür. Alsancak Stadı İzmir Halkınındır. İzmir Halkı stadına sahip çıkacak, sermayenin oyununu bozacaktır. Bu böyle bilinsin.
İzmir’den Kurtuluş Partili Sporseverler