Site rengi

Tasarım

Gaziantep’te Suriyelilerle olan gerginlik

09.09.2014
706
A+
A-

Gaziantep’te geçen ay içinde, Suriyeliler ile Gaziantepliler arasında üç gün süren çatışmalar oldu. Polis, bu çatışmaları önlemekte yetersiz kaldı. Üç yıldan beri Suriyeliler, Gaziantep’teler.  Nüfusları neredeyse beş yüz bine yaklaşmış durumda. Şehrin istisnasız her semtinde varlar. Varlıklıları, varlıklıların semtinde, yoksulları, yoksulların yaşadığı semtte yaşıyor. Üç yıl önce binbir vaatle gelenler, “Biz Tayyip Erdoğan’ın misafiriyiz, bize ona göre davranın” diyorlardı. Başlangıçta her türlü ihtiyaçları karşılanan ve kamplarda kalan Suriyeliler şimdi, memleketin her köşesine yayılmış durumdalar. Onlarla en çok, yollarda, kavşaklarda dilenen, mendil satan çocuklar olarak karşılaşıyoruz. Hastanelerde çok sayıda Suriyeli yatıyor, tedavi görüyor. Hastane masraflarının hepsi karşılanıyor. Yüzdelik payı vermiyorlar. Pek çok hastaneden, öncelikli olarak yararlanıyorlar. Özelilikle Kilisliler bu durumdan çok yakınıyorlar. İlin tek devlet hastanesi Suriye’den gelen yaralılara hizmet veriyor. Üç yılda çok sayıda muhtemelen IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) üyesi pek çok katil, Kilis ve Gaziantep’teki hastanelerde tedavi görmüş. Herkesin bildiği bu durumu, geçenlerde Washington Post gazetesine röportaj veren bir IŞİD komutanı, pek çok üyelerinin hastanelerimizde tedavi gördüğünü söyleyerek açıkladı.

Gaziantep halkı, baştan beri Suriye’deki savaşa karşı ama tepkisini ortaya koyamıyor. Suriyeliler ile ilgili haberler, yerel ve ulusal gazetelerde yayımlanamıyordu. Zaman zaman yaşanan gerginlikler dile getirilemiyordu.  Çok yaygın olarak kadın ve çocuk istismarı olduğunu herkes biliyor ama konuşamıyor. Her türlü hak arayışımızda karşımızda görülen polis, bu konuda ciddi bir çaba ortaya koymuyor. Çünkü Tayyipgiller iktidarını, kadın ve çocuk istismarı gibi konular ilgilendirmiyor. Kaçak akaryakıt, kaçak sigara, kaçak et başta olmak üzere her türlü kaçak mal Suriye’den geliyor. Birileri buradan çok büyük paralar kazanıyor. Pek çok fabrika ve işyeri günlük 20-25 liraya kayıtsız-kuyutsuz Suriyeli çalıştırıyor. Çok büyük işgücü sömürüsü var. Geçenlerde Organize Sanayi’de Galvaniz fabrikasında çıkan yangında iki Suriyeli işçi ölmüştü. Çalışma Bakanlığının bu konuda, basına yansıyan hiçbir girişimi olmadı.

Gaziantep’te fitili ateşleyen olay, basına ev sahibi-kiracı ilişkisi olarak aktarıldı. Ama olayın nedeninin, namus meselesi olduğunu söyleyenler de var. Başlangıcı nasıl olursa olsun binlerce vatandaşın sokağa dökülüp Suriyelileri linç etmeye çalışması da üzerinde durulması gereken bir olay. Bazı yerlerde tekbir sesleriyle saldırılar oldu. Vatandaş içindeki biriktirdiği ezilmişliği bu şekilde, yanlış bir şekilde ortaya koymuş oldu. Vatandaşın kendine “Suriyelileri buraya kim getirdi? Suriye’deki savaşı kim çıkardı?” gibi sorular sorup, cevaplaması gerekirken, kafadan silahsız bir şekilde Suriyelilere saldırmak, insanlığa yakışan bir olay değildir.

Özünde buraya gelen Suriyeliler ciddi bir güvenlik sorunu oluşturmaktadır. Başlangıçta “Özgür Suriye Ordusu” denen güruh pek çok toplantısını Gaziantep’te yapmıştır. Ortaçağcı vakıf ve dernekler, hükümetin de desteğiyle Suriyelilere yardımda bulunmaktadırlar. Suriyelilerin bir kısmı bu şekilde bu gerici örgütler tarafından örgütlenmektedir. Bu örgütlere yakın olmayan Suriyeliler, destek alamadıkları için daha güç koşullarda yaşamaktadırlar. Hükümet bu ayrımcılığı desteklemektedir.  Şehrimizde dolaşan Suriyelilerin az da olsa, bir kısmı büyük olasılıkla IŞİD üyesi ya da sempatizanıdır. Çünkü Gaziantep’ten binin üzerinde insan bu katiller ordusuna katılmıştır.

Suriye’de ABD Emperyalizminin saldırısıyla başlayan savaşa Tayyipgiller iktidarı hızla işin içine girerek taraf olmuştur. Hatta Tayipgiller geçen sene Eylül ayında kimyasal silah var bahanesiyle, Suriye’ye ABD’nin direkt saldırmasını istemiş, fakat Obama dengeleri gözeterek saldırıdan vazgeçmiştir.

Gaziantep’te halk bu emperyalist savaşa karşıdır. Ama siyasi partiler, kitle örgütleri ve sendikalar bu konuda ciddi bir tavır alamamışlardır. Bizler bulunduğumuz alanlarda, Suriye’deki emperyalist saldırıya karşı pek çok kez ortak eylem yapmayı önerdik. Birkaç cılız eylem dışında eylem olmadı. Üç yıldan beri Gaziantep halkı olarak bu karşı koyuşu yapabilseydik, Tayyipgiller iktidarı da Suriye’deki katiller sürüsüne bu kadar açıktan yardım edemezdi.

İşin dramatik olan yönü, bilinçsizce Tayyipgiller iktidarına oy veren vatandaşlarımızın, kafadan silahsız olarak, kendi yaşam alanlarını daralttıklarını düşündükleri Suriyelilere saldırmalarıdır. Tayyip yıllardır, okumuş takımının eğitim görmemiş olanları hor gördüğünü anlatarak, en alttaki kesimlerin oylarını çalar. Şimdi en alttakiler, Tayyipgiller politikası sonucunda mağduriyet yaşamakta ve bunun hıncını da Suriyeli insanlardan almaya çalışmaktadırlar.

Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’nın dediği gibi, Parababaları halkı kafadan silahsızlandırarak yönetmeye amaçlarlar. Toplumu esas hedeften uzaklaştırmak, kafaları karıştırmak isteyen iktidara karşı halkımızı, Partimiz Halkın Kurtuluş Partisi etrafında örgütlemekten başka çıkar yolumuz yoktur.

Gaziantep’ten Kurtuluş Partililer

ETİKETLER: