Talan sırası Bakırköy’de, direniş sırası da…
Bakırköy’de bulunan Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, yaklaşık 90 yıldır hizmet vermekte. Hastanenin bulunduğu arazi, sadece hastaların değil, ormanlık alanı ile birlikte spor yapmak isteyenlerin de uğrak yeri. Hastanenin bir diğer özelliği de, ününün Bakırköy sınırlarını çoktan aşması. Bakırköy’ün bir simgesi haline gelen hastane, Türkiye’de çok kişi tarafından bilinmekte.
Maalesef bu hastane büyük bir talan ile karşı karşıya. Türkiye’de adları doğa katliamları ile bir tutulan Tayyipgiller iktidarı, bu hastanenin ranta açılması, özelleştirilmesi ve büyük olasılıkla da ormanlarının talan edilmesi için işbaşında. Hastanenin “sözde” yenilenmesi ile ilgili itirazlara gayrımeşru Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu (çünkü bizlere göre bu hükümettekilerin hepsinin çoktan çelik bilezik ile tanışması gerekirdi) “…AVM, ağaç kesme, satma; bunu bu ülkeye üç kuruşluk katkısı olmayanların katkıları engelleme gayreti olarak görüyorum.” diyerek, söz konusu direnişlere nasıl saldırıda bulanacağını da göstermiş oldu.
Sadece Bakırköy’deki değil, çevre ilçelerdeki ender ormanlık arazilerden biri olarak kalan hastane, tehdit altında olan tek yer değil. Ayrıca Bakırköy’deki tren istasyonunun yıkımı, Lepra Hastanesi’nin peşkeş çekilişi, Ataköy ve Yeşilköy sahillerinde yapılan ve yapılacak olan binalar ile Bakırköy’e dayatılan kentsel dönüşüm, yani tüm Bakırköy’ün tarihinin yok olması anlamına gelecek olan ada sayısının azaltılması projeleri de Bakırköy’ü bekleyen tehditler arasında. Tayyipgiller, para tanrısının buyruğu doğrultusunda Türkiye’nin en sakin ve düzenli ilçelerinden Bakırköy’ü talan etmek için hücum borusunu çaldı. Ancak karşılarında onların ölümden daha beter korktukları bir topluluk var; Bakırköy halkı.
Bakırköy halkı, aralarında Kurtuluş Partililerin de bulunduğu bir direnişi örgütlüyor. Direnişin ilk ayağı olarak daha önce hastane çalışanları ile basın açıklaması gerçekleştiren, Bakırköy halkının örgütlediği “Diren Bakırköy Çamlık Forumu”, bu defa da forum katılımcıları ile birlikte bir yürüyüş düzenledi. Bakırköy Özgürlük Meydanı’ndan başlayan yürüyüş, hastane içerisinde, başhekimlik önüne kadar devam etti ve burada basın açıklaması okundu.
Basın açıklamasında söz konusu talanın yüksek bir rant ile sonuçlanacağı için saldırının daha fazla olacağı belirtildi. Bu saldırılara rağmen hastanenin mevcut yapısının korunması ve gelişiminin kamu yararına olması yönündeki talepleri ile direnişe devam edeceğini belirten eylemciler, rantçılara izin verilmeyeceğinin altını çizdiler.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, meclisteki dört AB-D’ci partinin de gerek göz yumarak, gerek bu projedeki rantlarını gözetleyerek bu talanda payı mevcuttur. Eyleme bu partiden yöneticiler katılsa da, gelecek dönemde bu burjuva partilerinden söz konusu alanda ranta ortak olunacağı görülecektir. Tıpkı Ataköy sahilinde ortaya çıktığı gibi.
Yürüyüş sırasında sık sık “Bakırköy Bizim, İstanbul Bizim”, “Bakırköy’ün Ruhu, Dokunanı Çarpar”, “Beton, Beton, Beton İstemiyoruz”, “Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam” sloganları atıldı. 19.09.2015
İstanbul’dan Kurtuluş Partililer