Site rengi

Tasarım

Venezuela Halkının ve Maduro Yoldaşın yanıdır bizim safımız

27.04.2017
618
A+
A-

Venezuela Halkının ve Maduro Yoldaşın yanıdır bizim safımız

Tüm dünyaya sol rüzgârlar estiren Chavez Yoldaş’ın yoldaşı

Venezuela Halkının önderi Maduro’ya Diktatör demek,

ABD kışkırtması olayları da özgürlükçü eylemler olarak göstermek

ABD Emperyalizmiyle aynı safta olmak demektir

 

AB-D Emperyalistleri karıştırıyorlar Venezuela’yı. Yerli Satılmış Hainler aracılığıyla Bolivarcı Devrimi yok etmek, kazanımlarını ortadan kaldırmak istiyorlar.

 “ABD yönetiminin, Venezuela’da bir darbe gerçekleştirilmesi için ‘yeşil ışık’ yaktığını söyleyen Maduro, Zamora planını devreye soktuğunu açıkladı.

“Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, başkent Caracas’taki başkanlık sarayı Miraflores’te kameraların karşısına geçti. Muhalifler tarafından düzenlenecek protestoya saldırı hazırlığındaki silahlı bir komando grubunun yakalandığını söyleyen Maduro, saldırı planının arkasındaki isimlerin bulunması için soruşturma başlatıldığını kaydetti.

‘ABD MÜDAHALE ETMEK İÇİN YANLIŞ ÜLKE SEÇTİ’

“ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dün akşam yayınlanan ve ‘engellenen barışçıl protestolara uluslararası yanıt verilmesi gerektiği’ kaydedilen uyarı mesajını da hatırlatan Maduro, ‘ABD yönetiminin muhalefet lideri Julio Borges için bir darbe senaryosu yazdığını’ iddia etti.

“Washington’ın ‘emperyalist müdahalesini’ onaylatmak için Venezuela devrimi ve kurumlarına saldırı emri verdiğini savunan Maduro, ‘ABD’nin müdahale etmek için yanlış ülke’ seçtiğini söyledi.

“Maduro’nun aktardığı senaryoya göre, Venezuela’da şiddet ve ölüm olayları tırmandırılacak ardından da hükümet muhalif isimlere saldırıyla suçlanacak. Son olarak da Maduro’nun görev süresinin biteceği 2019’dan önce darbe girişiminin liderleri tarafından erken seçim için baskı yapacak.

“DARBEYE SON, DARBE GİRİŞİMLERİNE SON’

“Venezuela’da darbeye son, darbe girişimlerine son” diyen Maduro, düzeni sağlamak amacıyla özel bir planı uygulamaya koyacağını açıkladı.

“Amaçlarının ABD’nin planladığı darbe girişimini engellemek olduğunu kaydeden Maduro, “Ülkemizin güvenliği, iç düzeni ve sosyal bütünlüğü için stratejik, özel, sivil ve askeri bir planı devreye sokma kararı aldım” dedi.” (https://tr.sputniknews.com/guney_amerika/201704191028143879-venezuella-maduro-abd-darbe-girisimi-zamora-plani/)

 

Neden uğraşırlar AB-D Emperyalistleri Venezuela’yla?

Neden düşmanlar Yiğit Başkan Hugo Chavez ve Maduro Yoldaş’lara?

Bu sorulara yanıtı yine soruyla verelim: Neden düşman olmasınlar?

Bir önder çıkacak, AB-D Emperyalistlerinin korkulu rüyası olacak, ruhlarını ve ülkenin zenginliklerini AB-D Emperyalistlerine satan yerli satılmışların azgınca sömürüsüne dur diyecek; insan soyunun en büyük düşmanları da ona düşmanlık beslemeyecek. Olmaz. Eşyanın doğasına aykırı olur böyle bir durum. Emperyalistler doğaları gereği böyle önderlere düşmanlık besler, müdahale eder, yok etmeye çalışır.

Hele bu önder sadece kendi ülkesiyle yetinmeyecek, bütün Dünya Halklarının umudu olacak, karanlığın en yoğun olduğu günlerde karanlığı yaracak ışık olacak, tüm dünyaya sol rüzgârlar estirecek; mümkün değildir böylesi bir öndere ve ülkeye ve halklara AB-D Emperyalistlerinin el atmaması.

Bu da yetmedi, bu önder ve yoldaşları, aynı dili konuşan, aynı kökenden gelen, aynı tarihsel ve kültürel bağlarla birbirine bağlı ve sömürgecilerin paramparça ettiği Latin Amerika’nın tek bir çatı, tek bir bayrak altında birleşmesi için mücadele verecek, Venezuela’nın Mustafa Kemal’i Bolivar’ın ruhunun yeniden hayat bulmasına çalışacaklar ve bu ideallerini de, Latin Amerika’nın entegrasyonu, birliği demek ALBA’yla yani “Latin Amerika’da Bolivarcı Alternatif”i ile somutlayacaklar.

Bu affedilebilir mi AB-D Emperyalistleri tarafından?

Hayır, bu bin ülkeli bir dünya için başta Ortadoğu’yu kurt dalamış sürüye çeviren AB-D Emperyalistleri için affedilir bir davranış değildir.

 

Belki de yeni ve daha güçlü bir devrimin zamanı gelmiştir

AB-D Emperyalistleri açısından Başkan Chavez’in en büyük günahıdır, bu alçakların yerli satılmış hainlerle birlikte Venezuela Halkına yönelik oyunlarını, Halkıyla ve Ordu içindeki Genç Subaylarla birlikte bozması ve Faşist Darbeyi önlemesi. İşte bunu hazmedemediler Emperyalist Haydutlar. Genç subaylarla, Halkın birlikte verdiği o görüntünün tüm dünya halklarının gönlüne nakşedilmesini Emperyalist gururlarına yediremediler.

Faşist Darbeyi Başkan Chavez Önderliğinde bastıran Venezuela Halkının, bu darbeyi halkın lehine bir Demokratik Devrime, yani AntiemperyalistAntifeodal ve Antişovenist bir devrime sıçratmasını kaldıramadı emperyalist haydutlar ve kara kaplı defterlerinde, müdahale edilmesi, karıştırılması gereken ülkeler ve önderler sıralamasında, baş sıralara yerleştirdiler, Venezuela’yı, Başkan Chavez’i ve Maduro’yu.

Şan, şöhret, makam, mevki tutkunu AB-D Emperyalistleri ve yerli satılmışların, “üniversite eğitimi olmayan bir kamyon şoförü” diyerek küçümsedikleri Maduro Yoldaş’ın, “Gençliğine rağmen muazzam tecrübeleri olan, büyük bir fedakârlık ve çalışma kapasitesiyle en zor durumların dahi üstesinden gelebilecek bir devrimci” olarak, Chavez Yoldaş’ımızın yarım bıraktığı Devrimi tamamlama isteği, harekete geçirdi emperyalist canavarları.

Bedence aramızdan ayrılan Başkan Chavez Yoldaş’tan sonra Maduro Yoldaş’ın, ABD, AB ve tekellerin Venezuela’ya karşı yürüttüğü kampanya karşısında devrim ilkelerinden ve anayasadan taviz vermeyeceklerini söylemesi; “Belki de yeni ve daha güçlü bir devrimin zamanı gelmiştir”, “Karşımızdaki canavar bütün dünyanın önünde titremesini bekliyor, ama bu gerçekleşmeyecek” ifadesi, emperyalizmin ve oligarşinin Libya’da ve Irak’ta yaptığını Venezuela’da yapmasına izin vermeyeceklerini vurgulaması iyice çileden çıkarttı AB-D Emperyalistlerini ve yerli satılmışları.

 

Ne Başkan Chavez ne de ardılı Maduro geçmişini, sınıfını unutmadı

Daha neler var neler, AB-D Emperyalistlerinin Venezuela Halkına ve önderlerine düşmanlık beslemesi için. Bir önder ve O’nun arkasından giden milyonlar, dünya halklarına iyi bir örnek olmuşsa, mücadele azmi aşılamışsa, bu örnek AB-D Emperyalistleri için çok kötü bir örnektir, ortadan kaldırılması, halkların gözünden düşürülmesi gereken.

İşte Dünya Halklarının umutlarını yeşerten, rüyalarını güzelleştiren, insanlık düşmanlarının umutlarını karartan, rüyalarını kâbusa çeviren örnekler:

Hugo Chavez Frias, ABD Emperyalizmine ve yerli işbirlikçilere karşı mücadelesinde asla tereddüt etmedi, geri adım atmadı, kararsızlığa, umutsuzluğa düşmedi. Yiğitti, cesaret vatanına sahipti, ataktı, gözü karaydı, yurtseverdi, her şeyi göze almıştı ve halka karşı da çok mütevazı bir devrimci önderdi. Kutsal bildiği Halkın Davasına hep; kararlılıkla, inançla, hırsla sahip çıktı, bu uğurda mücadeleyi hiç yavaşlatmadı.

Chavez Yoldaş, Halkın, Caracazo adıyla bilinen isyanında, halk üzerine kurşun yağdıran ve bin kişinin ölümüne neden olan ABD uşağı eski Venezuela Devlet Başkanı için, “Venezuela kanunları karşısında suçludur, katildir, teröristtir ve cezalandırılması gerekir bu alçağın, bu nedenle bize iade edin bu zalimi”, diye haykırdı tüm dünyaya.

Adım attıkları dünyanın her bölgesine beraberlerinde ölüm meleğini de götüren, halkları aşağılamaya, onurlarını kırmaya çalışan AB-D Emperyalist haydutlarını; “Hitler yanında bebek kalır”, “savaş köpeği”, “küçük köpek”, “bay köpek” diyerek; gururlarını, onurlarını kırdı Chavez Yoldaş, aşağıladı bu alçakları.

O’nun Venezuela Halkına mirası Maduro Yoldaş da, ABD Emperyalistlerinin çakma siyahi kukla Devlet Başkanı Obama’yı “Frankenstein” olarak adlandırmıştı. Nasıl kindar olmasın AB-D Emperyalistleri ve yerli işbirlikçiler.

Küba uçağını düşürerek yetmiş üç kişiyi katleden hain Miamili döneklerin, alçakların, o suikastı tertipleyen ekibin yargılanmaları için Küba’ya iade edilmesini haykırarak halkların gönlüne su serpmedi mi Chavez Yoldaş.

Ne Başkan Chavez ne de ardılı Maduro geçmişini, sınıfını unutmadı, halkına sırtını dönmedi.

Başkan Chavez; Bolivarcı Devrimle halkının sağlık sorunlarını, özellikle Kübalı Doktorların da çok büyük yardımıyla halletti. Yoksul halkın çok büyük bir bölümünü hastaneyle tanıştırdı, gariban mahallere sağlık ocakları açtı, çocuk ölümlerini, anne ölümlerini azalttı. Halkını ölüme terk etmedi, bu önderler ve önderlik ettikleri Bolivarcı Devrim.

Bolivarcı Devrimle Venezuela’da okuma yazma oranını yüzde yüze çıktı, Halkın eğitimsizliği ortadan kaldırıldı.

Bolivarcı Devrim öncesinde, büyük bölümü AB-D şirketlerinin kasasına, küçük bir bölümü de Venezuela’daki hain, işbirlikçi Parababalarının kasasına giden Petrol gelirleri Başkan Chavez ve Maduro tarafından halka aktarıldı.

Masum Filistin Halkına yapılan katliamlar karşısında Başkan Chavez, bir tek Müslüman ülkenin yapamadığını yaptı; İsrail’den büyükelçisini çekti ve İsrail’le ilişkileri kesti.

İnsan soyunun en büyük düşmanları AB-D Emperyalistlerine, “Şeytan”, “Dünyanın efendisi gibi konuşuyor bu emperyalist haydutlar”, AB-D Emperyalistleri tarafından katledilen Kaddafi’ye de “şehit” diye sahiplenerek, Mazlum Halkların hislerine tercüman oldu Chavez Yoldaş.

Mustafa Kemal’i kendisine örnek aldı Chavez ve “Atatürk Modeli” fabrikalar kurdu.

Başkan Chavez ve Maduro Yoldaş, Simon Bolivar’ın hayalini, idealini yaşama geçirmek için mücadele ettiler, Chavez Yoldaş anısıyla, Maduro pratiğiyle mücadele etmeye devam ediyorlar.

Bu önderler kendilerine Mustafa Kemal’i, Kahraman Gerilla Che’yi, Ölümsüz Devrimci Fidel’i örnek aldılar.

AB-D Emperyalistlerinin ve Yerli İşbirlikçilerinin rahatsızlıkları, düşmanlıkları, kin beslemeleri, diş bilemeleri bunlardan dolayıdır. Halkın mutluluğu, refah düzeyinin artması rahatsız, hasta eder bu insan soyunun en büyük düşmanlarını. Çünkü bu asalaklar, halkların acıları, gözyaşları, mutsuzluğu üzerine inşa ederler sömürü düzenlerini. O yüzden kendilerinin mutlu ama halkın mutsuz olduğu o eski günlere dönmenin özlemiyle yanıp tutuşurlar.

Başkan Maduro; Başta ABD olmak üzere eski sömürgeci ülkelerin petrol üreten ülkeleri hedef aldığını, bu ülkeler içinde oligarşi, tekeller ve medya patronlarından da destek alarak istikrarsızlık ve kaos yaratmak istediklerini, daha sonra bu kaos durumunu ülke içişlerine karışma ve iktidara müdahale için bahane olarak kullandıklarını, bunun da örneklerini daha önce Libya, Irak ve Suriye’de de gördüklerini vurgulamış ve:

“Bugün Irak terörizmin, siyasi bölünmenin ve ölümün yönetimindeyse, bunun sorumlusu kim? Suriye’den milyonlarca mülteci yollardaysa, soğuktan ölüyorsa, Akdeniz’de çocuklar ölüyorsa bunun sorumlusu kim?

“Bugün Venezuela’ya saldıranlarla aynı odaklar.” demişti.

İşte bugün Venezuela’da olanlar, Savaş Köpeği AB-D Emperyalist Haydutlarının, yerli hainlerle birlikte, Venezuela’yı, Iraklaştırmak, Libyalaştırmak, Suriyeleştirmek istemesidir.

Ama dünden belliydi bugünün geleceği.

Biz, Halkın Kurtuluş Partisi olarak, aynı düşmana karşı savaşan, aynı idealler için mücadele eden, aynı frekansta yürekleri atan Devrimci Yoldaşları olarak, Venezuelalı Yoldaşları Chavez’i, Maduro’yu 2006 yılından bugüne hep uyardık.

Devrim-karşıdevrim diyalektiğinde orta yol yoktur, barışçıl ve zamana yayılmış bir gidiş Devrimin ölümüdür, Devrimlerle oyun oynanmaz diye.

Parababalarının siyasi ve ekonomik egemenliğine derhal son vermez ve geriye gidiş ihtimalini bertaraf etmek için onlarla kararlı ve süreğen bir biçimde ve hiç taviz vermeksizin mücadele etmezsen, karşıdevrim yeniden iktidarı almak için her türlü imkânı kullanır. Karşıdevrime karşı kararsız kalırsan, gericilik “Demokles’in Kılıcı” gibi başında sallanır durur ve ilk fırsatta da devrimi boğmak için bir davranış ortaya koyar, dedik.

Nisan 2002’de Chavez’i Başkanlıktan düşürmek için ABD tarafından planlanan ve Amerikancı generaller tarafından yürürlüğe konan fakat halkın ve askerlerin kitlesel karşı koyuşuyla yenilgiye uğratılan kısa ömürlü karşıdevrimci darbe püskürtüldükten sonra Parababalarına ölümcül darbeyi indirmemek, karşıdevrimin ekmeğine yağ sürmektir, onların Bolivarcı Devrimi boğmak için karşıdevrimi örgütlemelerine davetiye çıkartmaktır, dedik.

Yerli-yabancı Parababalarını siyaseten iktidardan düşürmek yetmez, onların ekonomik iktidarını yıkıp ortadan kaldırmak gerekir. Parababalarının varlıklarını, hem de güçlü bir biçimde, sürdürmelerine göz yummak, özellikle de medyadaki tekellerini kırıp yok etmemek, onlara aşağılık çalışmaları için çok büyük harekât alanı bırakmak, karşıdevrimcilere gösterilen bu büyük tolerans ileride emperyalist terörü, kaosu, anarşiyi azdırır, dedik.

Yoldaşlığın, Devrimciliğin gereği olarak gördük bu uyarıları yapmayı. İşte bu uyarıların göz ardı edilmesi yarattı bugünkü olayları.

Umarız Venezuelalı yoldaşları son olaylar ayıktırır, gerekli önlemleri alırlar, kırarlar artık AB-D Emperyalistlerinin ve yerli satılmışların sömürü çarklarını. Bundan başka çıkış yoktur. Ya kırılacak bu sömürü çarkları, yoksa kırılacak olan halkın gücüdür, umududur, mutluluğudur.

Halkın Kurtuluş Partisi olarak; Maduro Yoldaş’ın ve Venezuela Halkının, ABD ve AB Emperyalistlerinin Yerli İşbirlikçilerle birlikte Bolivarcı Devrim’e karşı yürüttükleri saldırılarına karşı verdiği mücadelenin sonuna kadar arkasındayız. Mücadelenizde tüm kalbimizle yanınızdayız.

Bizim safımız; Venezuela Halkının yanıdır.

Bizim safımız; “yeni ve daha güçlü bir devrimin zamanı gelmiştir” diyen Sosyalist Maduro’nun yanıdır.

Biz inanıyoruz; Venezuelalı Yoldaşların başaracaklarına, yeneceklerine, yeniden umut olacaklarına, yeniden sol rüzgârları estireceklerine, emperyalistlerin gururunu kıracaklarına.

Dünyanın başhaydutu ABD Emperyalizmi eninde sonunda kaybedecek, zafer mazlum dünya halklarının olacaktır

Şan Olsun Chavez Yoldaş’a!

Şan Olsun Maduro Yoldaş’a!

Şan Olsun Venezuela Halkına!

26.04.2017

Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi