Site rengi

Tasarım

Gaziantep’te Suriyeliler…

01.02.2017
716
A+
A-

Gaziantep, Hatay ile birlikte ülkemizde en çok Suriyelinin yaşadığı iki ilden biri. Resmi kayıtlara göre 400.000, gerçekte ise 500.000’in üzerinde Suriyeli ilimizde yaşıyor. Bu nedenle sokaktaki her dört kişiden biri Suriyeli diyebiliriz.

Güç koşullarda yaşayan Suriyeliler çok sık hastalanıyorlar. Bu yüzden özellikle merkezi durumdaki Ersin Arslan Devlet Hastanesinin servislerinde, ülkemiz insanlarından çok Suriyeliler tedavi oluyorlar. Vatandaşımız bu yüzden kendisinin sağlık hizmeti alırken yaşadığı zorlukları görünce, sorunun kaynağının Suriyeliler olduğunu düşünüyor.

İşin aslı, Suriyelilerin sağlık harcamaları büyük bir toplam tutuyor. Barınma ve diğer yardımlarla beraber Suriyeliler için Ağustos ayı itibarıyla AFAD 12 milyar dolar harcandığını açıklamış. Diğer kurumların harcamalarıyla birlikte bugünün parasıyla 50 milyar, bütçemizden çıkmış. Yani tüyü yetmemiş yetimin hakkı, halkımızın istemediği, AB-D Emperyalistlerinin çıkardığı bir savaş nedeniyle ülkemize gelen komşu ülkemizin vatandaşları için kullanılmış oluyor.

Beş yıl önce ülkemizin başbakanı, sınırların açık olduğunu söyleyerek Suriyelileri özellikle çağırmıştı.  AB-D Emperyalistlerinin yetiştirmesi IŞİD ve El Nusra denen katil sürüsü topraklarımızı da kullanarak Suriye’ye geçtiler ve masum halkı katlederek, Suriye’nin büyük bir kısmını ele geçirdiler. Tek ata oynamak istemeyen AB-D Emperyalistleri, başlangıçta küçük bir güç olan PKK’nin Suriye’deki kolu olan PYD ve YPG’yi de tüm güçleriyle desteklediler. Fiilen beraber oldular. Şimdi güya PYD, Ortaçağcı IŞİD’e karşı mücadele ediyor görüntüsü veriliyor.

Suriye’nin kahraman lideri Beşşar Esad, üç yıl önce, Türkiye’nin sınırları bir ay kapatması halinde Suriye’deki tüm teröristleri ortadan kaldıracağını söylüyordu.  Ama sonuna kadar açık sınırları kullanan katil çetelerinin ve bunları destekleyenlerin saldırıları sonucunda, Suriye’de, 600 bine yakın insan hayatını kaybetti.

Rusya’nın verdiği izinle Türk askeri de Suriye’ye girdi. Türkiye, Moskova’da yapılan antlaşmayla Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olacağını deklere etti.  Suriye’de Ordu en sonunda Halep’i terörist güçlerden temizledi.

Esas olay, ülkemizin “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)” çerçevesinde bölünmesinin sağlanması. Bir buçuk yıldır ülkemizin her yerinde BOP’un bombaları patlatılıyor. Bu bombaların NATO ve ABD yapımı olduğu biliniyor. Ya IŞİD, ya da PKK bu katliamları üstleniyor. Bu şekilde ülkemiz içinde bir iç savaş yaşanması planlanıyor. Halkımızın kafadan silahsızlandırılması da bu yüzden. Halkımız düşünemez hale getiriliyor. AKP’giller’in başkanlık sistemi diyerek,  istedikleri anayasa değişikliklerinde esas hedef; Cumhuriyetin ve Laik düzenin ortadan kaldırılmasıdır.  Halkımıza bunlar iyi bir şeymiş gibi sunuluyor.

Gaziantep Halkı şu anda işsizliğin pençesinde kıvranıyor. Son zamlarla birlikte, pahalılık cehennemini de yanarak yaşıyoruz… Bu nedenle halkta bazen Suriyelilere karşı tepkiler artıyor.

İşin bir başka yanı, Suriyelilere baştan beri verilen güvenceler. Türkiye’de rahat yaşayacaksınız. Arkanızda AKP hükümeti var, denmiş. Birçok Ortaçağcı vakıf ve dernek, AKP iktidarının desteğiyle, kendi yediklerinden artanla, Suriyelilere yardım yapıyor. Bir kısım Suriyeli, Türkiye vatandaşı yapılmış ve yapılıyor. Bu durum halkımızdan gizleniyor.

Suriye’den milyonlarca insanın Türkiye’ye göçmesini AB-D Emperyalistlerinin BOP planının önemli bir parçası olarak görmek gerek. Bu sayede IŞİD ve El Nusra daha kolay hedeflerine ulaştı. ABD kendi kara gücü olduğunu açıkladığı PYD-YPG’ye alan açmış oldu.

Geçenlerde Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş: “El Bab’daki operasyon, Orayı temizleyip rejime devredelim diye yapılmıyor”, dedi. Bu söylem içeriye ve halkımızı ikna etmek için bir söylem. Moskova’da Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız, denip şimdi böyle denecek. Birbirine karşıt o kadar çok söz söyledi ki bu iktidar sözcüleri, halkımız hangisine inanacağına şaşırmış durumda. Ama emperyalizm tam da budur işte. İnsanın feleğini şaşırtır.  Eskilerin deyimiyle halkımızın aklına mukayyet olması gerekiyor.

Meclisteki dört Amerikancı parti de (AKP, CHP, MHP ve HDP) bu plandaki rollerini oynuyorlar.  Vatandaş olarak uyanık olmak zorundayız. Ülkemizin bir Yugoslavya, Irak ve Suriye gibi olmasına izin vermemeliyiz.

Gerçek bir İkinci Kurtuluş Savaşı için Halkın Kurtuluş Partisi saflarında örgütlenmeliyiz.

 

Gaziantep’ten Kurtuluş Partililer

ETİKETLER: