Site rengi

Tasarım

Halk Dersleri Dedenin Dedikleri Üçüncü Ders: İşçinin Yiğitleşmesi ve Yiğitleştirmesi

25.12.2024
258
A+
A-

Hikmet Kıvılcımlı

Halkın Kurtuluş Yolu Gazetesi’nin notu:
Sosyalist Gazetesi’nde yayımlanan “Dede Hande” imzalı, “Halk Dersleri
Dedenin Dedikleri” başlıklı “Öğreti”ler Sosyalist Gazetesi’nin 8 Aralık
1970 tarihinde yeniden yayım hayatına atılmasıyla birlikte yayımlanmaya
başlar. “Öğreti”ler Hikmet Kıvılcımlı’nın kısa (not tarzındaki) yazılarıdır.
Biz de Kıvılcımlı Usta’nın bu tarzına uyarak her sayımızda bir “Öğreti”yi
yayımlayacağız.
Yazılar, 8 Aralık 1970 yılında başlar, 13 Nisan 1971 yılındaki 24’üncü sayıda
sonlanır. (Bazı sayılarda yayımlanmamıştır.) “Öğreti”ler tamamlanmamış
görünüyor. Kaldı ki, 27 Nisan 1971 tarihli 25’inci sayıyla da Sosyalist Gazetesi
12 Mart Faşizmince yasaklanır. Yayımı durdurulur. Hikmet Kıvılcımlı da idam
fermanıyla aranmaya başlar…
İşte aşağıdaki yazıların tarihçesi budur…
“Öğreti”leri, eksik de olsa yayımlamayı, yeni kuşaklara aktarmayı bir
görev bildik. Hele de İşçi Sınıfımızın Örgütlenme-Grev-Direniş
mücadelesinin yükseldiği şu günlerde…

İşçinin başı da dikçe, hanı. Bizim Köylü, Esnaf gibi yılgın değil. Ağayı görünce gagası yere düşmüyor. Bey’in önünde dili, damağı kurumuyor. Karşısındakinin gözünün içine içine bakıveriyor. Alnı açık. Gözü de pek işçinin.

Tahsildar görünce kaçmıyor. Candarmayı, “Pulusu” görünce “elindeki çapası yere düşmüyor!” “Kanun var!”, diyor. Kanun önünde sen de, ben de, Ağa da, Bey de bir adam. Kula kul olunmaz.

Adam adamı yer mi?

Hem yer, hem yemez.

Yiyecek, aman!” der de pusarsan, yandın. Kurt yemez insanı, insanın yediği denli.

“Ben kendimi yedirmem!”, dersen, adam adama pek kolay dokunamaz.

İşçi bunu öğrenmiş, gelmiş. İşçide iş var. Sapa damın Köylüsü, batak dükkânın Esnafı o değilmiş önceleri sanki. Yiğit, başka adam olmuş dünün Köylüsü ve Esnafı İşçi olur olmaz. Memleketten, Başkentten, Gâvurun fabrikasından, Müslümanın boynu büküklüğünden söz ediyor İşçi. “Bu böyle gitmez!”, diyor İşçi.

Yalnız diyor mu?

Hem söylüyor hem söyletiyor… Hele bak. Düne dek dut yemiş bülbül gibi susardı okuryazarlar. Nice parlak aydın kişilerin de dillerini İşçi çözüyor.

“Vatan! Millet! Sakarya!” diye nutuk atmalardan başkasını bilmezlerdi. Efendileri yasak etmiş. Onlar da dut yemiş bülbülce susmuşlardı.

Ağzını açmaya kıyışamayan nice kırk tilkili Politikacıyı şimdi dinle:

“Bu bozuk düzen, düzelmelidir!”

Dedirtiyor felek ona. Partiler kuruluyor, Partiler dağılıyor. Sendikalar, Dernekler, Cemiyetler, Kooperatifler, Kulüpler kuruluyor ve habire, dağıtılıyor. Hep o işçilerin yöresinde.

 

(Yıl: 1, Sayı: 3 (10), 22 Aralık 1970, s. 6)