HKP, hırsızların ve ortaklarının peşini bırakmıyor
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
Suç Duyurusunda Bulunan………………: Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı
Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA
Vekilleri……….: Av. Orhan ÖZER, Av. Metin BAYYAR, Av. Ayhan ERKAN,
Av. Ali Serdar ÇINGI, Av. Tacettin ÇOLAK, Av. Sait KIRAN, Av. Ayça ALPEL, Av. Halil AĞIRGÖL, Av. Pınar AKBİNA,
Av. Doğan ERKAN
Ortak adres: Sezenler cad. 4/15 Sıhhiye/ANKARA
ŞÜPHELİLER……………: TBMM Yolsuzlukları Soruşturma Komisyonu’nun AKP’li üyeleri:
1- Hakkı Köylü
2- Mustafa Akış
3- Yusuf Başer
4- Mustafa Kemal Şerbetçioğlu
5- Bilal Uçar
6- İlknur İnceöz
7- Ayşe Türkmenoğlu
8- İsmet Su
9- Yılmaz Tunç.
Suç………………………..:
1- Görevi Kötüye Kullanma (TCK 257/1)
2- Suçluyu Kayırma (TCK 283)
3- Suç Delillerini Yok Etme (TCK 281)
Beyanlarımız…………:
1- TBMM’de, AKP’li eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkındaki 17-25 Aralık operasyonlarını soruşturmak amacıyla bir komisyon kuruldu bilindiği gibi.
Yolsuzluk suçlarının şüphelilerinden biri olan Tayyip Erdoğan’a ulaşamadan baskı-tehdit-sürgünle hasıraltı edilen ve hukuka aykırı biçimde “kovuşturmaya yere olmadığı” kararlarıyla sonuçlanan Savcılık soruşturmalarında, anılan takipsizlik kararlarına müvekkil Halkın Kurtuluş Partisi adına itiraz edimiş ve reddedilen itirazlarımız sebebiyle konu tarafımızdan Anayasa Mahkemesi’ne taşınmıştı.
2- Bu kere, TBMM komisyonunda çoğunluk olan AKP’lilerin oybirliğiyle (9 oyla), DOSYAYI ÇALIŞMADAN DAHİ karar vermeleriyle, suçlular kayrılmıştır.
“Eski bakanlarla ilgili yolsuzluk ve rüşvet iddialarını inceleyen TBMM Soruşturma Komisyonu’ndaki AKP’li üyelerin, dosyaları incelemediği ortaya çıktı. AKP’li üyeler bu gerçeği bizzat itiraf etti. Gerekçeleri ise parti kongreleri olması ve Genel Merkez’in verdiği başka görevlerinin bulunması.
“Muhalefet partili üyelerin, “AKP’li bazı üyeler soruşturma komisyonuna gelen dosyaların kapağını bile açmadı.” iddiası son toplantıda teyit edildi. Komisyonun AK Partili üyelerinden ‘Kongreler nedeniyle dosyaları inceleyemedik.’ itirafı geldi.
“Soruşturma Komisyonu, geçen hafta yaptığı toplantıda eski bakanların MASAK Bilirkişi Raporu’na yaptıkları son dakika itirazları nedeniyle Yüce Divan oylaması yapamamıştı. Alınan bilgilere göre, toplantıda Komisyon Başkanı Köylü’den önemli bir itiraf geldi. CHP’li üye Erdal Aksünger’in son dakikada yapılan itirazlara ve komisyonun yeterli oranda çalışmamasına tepki gösterip, “Çok detaylı bir araştırma yapamadığımızı siz de biliyorsunuz, herkes biliyor yani. Ben, bunun çok ahlaki olmadığını düşünüyorum.” sözlerine Komisyon Başkanı Köylü, “İşte, iki sebebimiz var; birisi o, birisi de arkadaşlarımız ‘hafta sonları kongreye gidiyoruz’ diye bu dosyaları inceleyemedik’ diyorlar. Yani bütün sıkıntımızın önemli bir kısmı da bu.” şeklinde karşılık verdi.
“AKP’Lİ ÜYELER: BAŞKA İŞLERİMİZ VARDI
“Toplantıda söz alan AK Partili üyeler, Komisyon Başkanı Köylü’nün iktidar partisi mensubu üyelerin dosyaları yeterince incelemediğine yönelik sözlerini teyit etti. AK Partili Mustafa Akış, “Ben 10 gündür İçişleri Komisyonu’nda iç güvenlik paketi gibi kritik bir yasanın çalışması üzerine sabahtan akşama kadar orada görev yapıyorum. Onun dışında hiçbir şeye bakma imkanım olmadı.” derken, İlknur Önceöz, “Soruşturma Komisyonu çalışmalarımızı çok yoğun çalışmalar içerisinde, partimizin kongre süreci başladı. Hem illerimizin kongreleri hem de bizim Genel Merkez tarafından verilen görevlerimiz nedeniyle ciddi anlamda aslında çok da fazlasıyla mesai veremedik işin doğrusu.” ifadelerini kullandı.” (Basından)
İşte böylesine görevi savsaklama hali içinde verilen bu karar, çok açık maddi kanıtları, banka hesapları, telefon görüşmeleri, aile üyelerinin ekonomik durumlarındaki “hayatın olağan akışına aykırı” limitsiz artış araştırılmadan, suçu örtme, TCK 283 bağlamında “suçluyu kayırma” niteliğinde bir görevi kötüye kullanma eylemidir.
3- Meclis soruşturma komisyonu, yine şüphelilerin görevi kötüye kullanmalarıyla, bir de suç delillerini imha etmeye karar vermiştir. Üstelik Türk Ceza Kanunu’ndaki “Tanıklara” ilişkin düzenlemeyi kullanarak.
Oysa;
Dört bakan da isnat edilen suçun şüphelisidirler. Tanıklığa ve tanık konuşmalarına ilişkin hüküm kendilerine uygulanıyorsa, açıkça görevi kötüye kullanma, suçluyu kayırma, delil yok etme eylemleri var demektir.
Şüpheli bakanların Yüce Divan’a sevk edilip edilmeyeceklerine genel kurul karar verecektir. Şüphelilerin eylemi bu nedenle, genel kurul iradesini de sakatlamaya dönük bir yetki gaspı ve anılan suçların sübutu anlamındadır.
Şüphelilerin Yüce Divanda yargılanmaları sonucunda, ve burada beraat etmeleri durumunda, ANCAK YARGILAMA MAKAMI olan Anayasa mahkemesi delilleri imha kararı verebilecektir. Dolayısıyla bu suçun şüphelileri, kendilerini yargılama makamı yerine koyarak, FONKSİYON GASPI yaparak, görevi kötüye kullanmışlar ve diğer suçları işlemişlerdir.
Bu andan sonra, haklarında soruşturma komisyonu kurulan bakanlar hakkında Genel Kurul, Yüce Divan’a sevk kararı vermese ya da Yüce Divan’da yapılacak yargılama sonucu beraat etseler bile bu imha işlemine karar verenler için TCK 281.madde deki ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçu varlığını koruyacaktır.
Hatta, bu aşamanın akabinde bir kısım delillerin sahteliği iddia edildiğinden, bu sahtelik incelemesi yapılana kadar anılan deliller yine imha edilemez. Böyle bir araştırma yaptırmış mıdır şüpheli komisyon üyeleri? Elbette Hayır!
4- CMK Madde 160/1 uyarınca “Cumhuriyet savcısı, kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen İŞİN GERÇEĞİNİ araştırmaya başlar.”
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 161/1 fıkrası uyarınca “Cumhuriyet Savcısı her türlü araştırmayı yapabilir; yukarıdaki maddede yazılı sonuçlara varmak için bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir.”
Yine aynı kanunu 161/4 emredici hükmü çerçevesinde “Diğer kamu görevlileri de, yürütülmekte olan soruşturma kapsamında ihtiyaç duyulan bilgi ve belgeleri, talep eden Cumhuriyet savcısına vakit geçirmeksizin temin etmekle yükümlüdür.”
Bu nedenlerle, CMK’nın emredici hükümleri karşısında Cumhuriyet Savcılığının olayı soruşturma yükümlülüğü bulunmaktadır. Cumhuriyet Savcılığınız, dokunulmazlık hükümleri gerekçesiyle soruşturma yürütmekten imtina etmek yerine, meclise fezleke olsun gönderilmelidir.
Sonuç ve İstem………….: Şüpheliler hakkında atılı suçlardan soruşturma yürütülerek ve gerekli usul işlemleri yapılarak cezalandırılmalarının sağlanmasını bilvekale arz ve talep ederiz. Saygılarımızla.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ VEKİLLERİ
Av. Metin BAYYAR Av. Sait KIRAN Av. Doğan ERKAN