Site rengi

Tasarım

İşçi Sınıfının Emperyalizme Karşı Uluslararası Mücadelesi ve Dayanışması Konferansı Sonuç Bildirgesi

02.06.2016
588
A+
A-

 

 

27-28 Mayıs 2016 / İstanbul-Türkiye

Dünya Sendikalar Federasyonu (DSF) ve Nakliyat-İş tarafından organize edilen “İşçi Sınıfının Emperyalizme Karşı Uluslararası Mücadelesi ve Dayanışması” Konferansı, 27-28 Mayıs tarihlerinde Türk Tabipler Birliği’nin Konferans Salonu’nda yapıldı. Türkiye’deki katılımcıların dışında; Kazakistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs, Hindistan, Tunus, Filistin, Mısır, Panama, Yunanistan, Peru, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Rusya, İngiltere, Portekiz ve İran’dan 33 Delege konferansa katıldı.

Konferansın katılımcıları farklı ülkelerden gelmiş olsalar da konuşmalarında bazı ortak noktaların altını çizdiler:

* Kapitalizmin en yüksek aşaması olan emperyalizmin, sistemini ayakta tutabilmek için dünyanın dört bir yanındaki kaynakları sömürmesi kendisi açısından bir zorunluluktur.

* ABD, AB ülkeleri ve diğer emperyalist devletler bugün dünyanın dört bir köşesinde zalimliklerini göstermektedirler. Dünyadaki milyarlarca insan bu devletlerin IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, NATO, CIA gibi ekonomik, askeri ve casusluk örgütlerinden dolayı acı çekmektedir.

* Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana başını ABD Emperyalistlerinin çektiği emperyalistler insanlığa sömürü, açlık, yoksulluk ve ölüm getiren bir dizi ekonomik ve siyasi politikalar uygulamışlardır.

* Onlar dünya halklarına ekonomik ve siyasi zulüm uygulamaktadırlar; insanları sömürmekte, savaşlarda milyonlarca insanı öldürmekte ve milyonlarca insanı vatanından koparak göçmen durumuna düşürmektedirler.

* Duruma bakıldığında tüm hükümetlerin, göçmenlerin acılarını ve ızdıraplarını istismar ettiği görülmektedir. Tüm hükümetler göçmenleri daha fazla kâr elde etme ve ucuz işgücü olarak kullanmanın derdindedirler.

* ABD ve diğer emperyalist devletler dünyanın her yerinde ülkeleri küçük parçalara ayırmayı amaçlayan politikalar üretmektedirler. Ortadoğu’daki durum bunu net bir şekilde kanıtlamaktadır.

* 2003 yılında, daha sonra ABD Dışişleri Bakanı olacak olan Condoleezza Rice “Fas’tan Basra Körfezi’ne kadar uzanan Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırları yeniden çizilecek”, demişti. Bugün bu plan “Büyük Ortadoğu ve Genişletilmiş Kuzey Afrika Projesi” adı altında hayata geçirilmektedir.

* Türkiye’yi de içine alan bölgede 3,5 milyonu Iraklı, 470 bini Suriyeli olmak üzere yaklaşık 5 milyon insan katledilmiştir. Milyonlarca insan ülkelerini terk etmeye ve göçmen durumuna düşmeye zorlanmıştır. Yüzyıllar boyu barış içinde yaşayan farklı etnik gruplar arasına düşmanlık tohumları ekmişlerdir. Bu şekilde kısa süre önce Ortadoğu’da Irak, Libya ve Suriye’yi bölmüşlerdir. Emperyalistlerin savaş örgütü NATO’nun temsilcileri bugünlerde Libya’ya bir kez daha müdahale etmekten bahsetmektedirler. 1948’de Ortadoğu’nun bağrına ABD Emperyalistleri tarafından bir hançer gibi saplanan İsrail Siyonizmi binlerce Filistinliyi katletmiştir ve katletmeye devam etmektedir.

* Bu durumun nedeni kapitalizmin can damarlarının, kan damarlarının, petrol damarlarının Yakın Doğu bölgesinde olmasıdır. Emperyalistler herhangi bir yerde bir hazine gördükleri zaman, onu aşırıp metropollerine götüremezlerse “böl ve güt” politikasıyla o bölgeyi yangın yerine çevirirler.

* Emperyalistler sadece Ortadoğu’ya saldırmamakta, aynı zamanda halk düşmanı politikalarını neredeyse dünyanın her köşesine yaymaktadırlar. Çıkarları uğruna geçmişte Latin Amerika’yı bölmüşlerdir. Bugünlerde ise emperyalistler, Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti’nin Başkanı Maduro’yu devirmeyi amaçlayan faaliyetler yürütmektedir. Hepimizin bildiği gibi, Balkanlar’da Yugoslavya emperyalistler tarafından önce beşe, daha sonra ise yediye bölünmüştür.

* Emperyalist devletler tarafından uygulanan politikaların bir sonucu olarak bugünün dünyasındaki ekonomik düzen gün geçtikçe daha da adaletsiz hale gelmiştir. Dünyanın her yerinde İşçi Sınıfı yoksullaşırken büyük tekeller daha da zenginleşmiştir.

* Oxfam kuruluşunun Londra’da yayımlanan ekonomik raporuna göre dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesimi dünyadaki toplam servetin yüzde 99’una sahiptir. Bugün dünya nüfusu yaklaşık 7.4 milyondur. Yani 70 milyon insanın serveti 7 milyar 330 milyon insanın servetinden daha fazladır. Dünyanın en zengin 62 kişisinin serveti dünya nüfusunun yarısının servetine eşittir. En zengin 62 dolar milyarderinin serveti 3.7 milyar insanın servetine eşittir.

* Dünyada her gün 800 milyon insan aç uyumaktadır. Her gün ortalama 29 bin insan açlıktan ölmektedir. Sadece 2014 yılında savaşlara 14.3 trilyon dolar harcanmıştır. 2015 yılında silahlanmaya 1.7 trilyon dolar harcanmıştır. İnsanlar her yıl kozmetiğe toplamda 200 milyar dolar harcamaktadır. Bu miktar dünyadaki açlığı ortadan kaldırmaya yeter.

* Bugünün dünyasının resmi bize, sınırlarla ayrılmış durumda olsalar da insanlığın yaşadığı acıların ve ızdırapların dünyanın her yerinde aynı olduğunu göstermektedir. Bu gerçekliğin bir sonucu olarak; dünyanın farklı ülkelerindeki İşçi Sınıflarının DSF’nin ilkeleri etrafında bir araya gelmesi hayati derecede önemlidir.

* Dünya Sendikalar Federasyonu yürürlükteki tüm emperyalist savaşları ve savaş suçlarını lanetlemektedir. Bu, sınıf temelli sendikal hareketin vazgeçilmez bir görevidir.

* Bugün yaşadığımız tüm zorluklara rağmen DSF kapitalist tekeller ve emperyalist devletler tarafından uygulanan tüm halk düşmanı ve işçi düşmanı politikalara karşı mücadele edebilecek güçtedir. Bu konferans, örgütümüzün daha da güçlenmesi yolunda Güney Afrika’da, Durban’da gerçekleştirilecek olan 17’nci Dünya Sendikalar Kongresi’nin hazırlıklarına da katkıda bulunacaktır.

* Dünya Sendikalar Federasyonu, petrol depolama tesislerinin zorla tahliye edilmesine yönelik öfkesini dile getirmektedir ve François Hollande’ın sosyal demokrat hükümetine karşı mücadele yürüten Fransa’daki tüm işçilerle gönülden dayanışmasını ifade eder.

* Dünya Sendikalar Federasyonu, bu kabul edilemez yasa tasarısı geri çekilene kadar Fransa’daki mücadeleyi büyüten, güçlendiren DSF üyesi FNIC-CGT Sendikası’yla gönülden ve kardeşçe dayanışmasını ilan eder.

* Dünya Sendikalar Federasyonu, Türkiye’deki İşçi Sınıfıyla, yoksul köylülerle ve tüm halkla dayanışmasını ifade eder, demokratik ve sendikal haklar için verdikleri mücadeleyi destekler.

* Dünya Sendikalar Federasyonu, işverenin insanlık dışı tutumuna bir cevap olarak 10 gündür açlık grevinde olan Zonguldak Kilimli maden işçilerinin mücadelesini selamlar ve sonuna kadar destekler.

* Dünya Sendikalar Federasyonu adaletsiz biçimde hapiste tutulan DSF kadrolarına; Kolombiya’dan Huber Ballesteros, Paraguay’dan Ruben Villaba ve altı reform yanlısı militan ve Guatemala’dan DSF Başkan Yardımcısı Amparo Lotan’a yönelik dayanışmasını ilan eder.

* Dünya Sendikalar Federasyonu açıkça ilan etmektir ki, işçilerin hak ettiği gelecek için, kapitalizmin çürümüş sömürü düzeninin ve bu düzenin yarattığı savaşların ortadan kalkması için, insanın insanı sömürmediği bir toplum için verdiğimiz mücadele daha militanca ve kararlı bir şekilde sürecektir.