Kahraman Gerilla Che, 53 yıldır Mazlum Dünya Halklarının, İnsan soyunun en büyük düşmanlarına karşı mücadelesinde yol gösterdi, göstermeye de devam edecek!
Çünkü Dünya Halkları O’nu yüreklerine gömdüler
Bozkırın Tezenesi, Halkın Sanatçısı Neşet Ertaş; “Elini kalbine götürdü; ‘Burası var ya’ dedi, ‘Taşa, toprağa gerek kalmadan insanın gömüldüğü tek yer’”
Ne kadar güzel ifade etmiş ozanımız insan olanı, insan kalanı, insan olarak öleni. Böyle insanların ölen bedenidir, ama anısı, mücadelesi, düşüncesi insanlığın kurtuluş mücadelesinde, insanlık izin verdiği sürece yaşamaya devam eder.
Kahraman Gerilla Che katledilir 1967 yılının 9 Ekim’inde AB-D Emperyalist Haydutlarının casus örgütü CIA ajanlarınca. Cansız bedenini saklarlar, bir mezarı bile Che’ye çok görürler insan soyunun en büyük düşmanlarının insanlıktan çıkmış temsilcileri. Sanırlar ki Kahraman Gerilla’nın cansız bedeni bilinmez bir yere gömülünce halkı onu unutur, halklar unutur, insanlık unutur.
Ama yanıldılar, insanlığın kurtuluş mücadelesine kendini vakfedenleri insanlığın unutmayacağını; Mazlum Halkların özgürlük mücadelesinde Halk Kahramanlarını bayraklaştıracağını unuttular. Halklar bir insana Kahraman sıfatını layık görmüşlerse, bilinir ki bu insan insanlığından, onurundan başka her şeyi dünyanın en kutsal davasına adamış, bu uğurda dünyanın bütün nimetlerini elinin tersiyle itmiştir. İşte Kahraman Gerilla Che’nin halklar nezdinde mezarı olsa ne olmasa ne, başında taşı bulunsa ne bulunmasa ne. Toprağın altında olsa ne olmasa ne…
Dünya Halklarının gözünde, Kahraman Gerilla Che’nin; “taşa toprağa gerek kalmadan”, gömülü olduğu yer bellidir: Halkların Yüreği.
Che Yoldaş’ı, gömülü olduğu Halkların yüreğinden koparmaya, o yüreklerden çıkarmaya hiç kimsenin gücü yetmedi, yetmeyecek.
Gerçek Devrimci, Gerçek İnsan Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut, güç bir iş olan hayatı insan olarak tamamlamanın koşullarını nasıl güzel ifade etmiş. Aynı zamanda Kahraman Gerilla Che’nin de halkların gönlünde hâlâ nasıl yaşadığını:
“İnsan olarak yaşayabilmek pek çok fedakârlığı, zorluğu, çileyi, acıyı, zulmü, çabayı göze almayı gerektirir. O cesarete, o sevgi dolu yüreğe, o namusa, o yiğitlik ve bilgeliğe sahip olmayı gerektirir. Biz yaşamımız boyunca hep bunlara tümüyle sahip olmak istedik. Ve bu uğurda her şeyi göze aldık. Bedeller de ödedik. Biliyorduk ki, başka türlü bir yaşam insanlığımızı korumaya yetmez.” (Nurullah Ankut, İnsan Kalmak Kolay Değil!, Kedi Davaları Savunmaları, s. 29)
Kahraman Gerilla Che, Arjantinli bir doktor olarak dünyalık yapmak varken, rahat bir yaşam sürmek varken zor olan kahırlı yolu seçti. Mazlum halkların çektiği acıları yüreğinin en derinlerinde hissederek Halkların Kurtuluş Mücadelesine adadı kendini. Zalimlerin yani Emperyalizmin ve Tefeci-Bezirgânlığın zulmünü görünce, insan soyunun en büyük düşmanlarının insanlığı hayvanlaştırma, sürü yerine koyma çabalarına tanık olup bunları bilincine çıkarınca, biricik onurlu yolun, insanın hayvan yerine konulmasına karşı çıkmaktan, buna karşı mücadele etmekten geçtiğine karar verdi. İkirciksiz atıldı bu kutsal savaşa.
Fedakarlığı göze aldı Che. Ardındaki bütün gemileri yaktı. Dünyalık her nimeti, gelecekte çok büyük oranda kavuşacağı sefayı, parayı, makamı, her şeyi itti elinin tersiyle. Dünyada hiçbir anne baba ağlamasın diye belki ağlattı anne babasını, sevdiklerini. Çok sevdiği için sevdiklerini atıldı İnsanlık mücadelesine.
Zorluğu, çileyi, acıyı göze aldı Che. Kolay mı astım hastası iken, nefes almakta zorluk çekerken Küba Dağlarının nemli havasında elde silah Batista Diktatörlüğüne karşı mücadele etmek. Astım krizleriyle boğuşurken yoldaşlarından hiçbir ayrıcalık beklememek, kendini en kıdemsiz erden ayrı görmeyip en zor görevlere gözü kara atılmak kolay mıdır? Ve her şeyden öte kolay mıdır ölümü göze almak?
Kişicil bir ikbal beklentisi yok, ben kahraman olayım insanlar beni unutmasın kaygısı yok; mücadele başarıya ulaşsın kahraman olarak ülkeme döner sefamı sürer, keyfime bakarım kurnazlığı yok. Halklar karar verir bir insanın kahraman olup olmadığına. Halkların gönlüdür yargı yeri.
Halklar bakarlar, görürler, bilirler;
Kim kendini mücadeleye adamış ikirciksiz,
Kimler kutsal davaya vakfetmişler kendini önyargısız,
Kimler her türlü cefayı, zorluğu göğüslemiş korkusuz,
Kimler; “Vatan Aşkını söylemekten ve gereğini yapmaktan korkar hale gelmektense ölmeyi yeğlemiş”, yiğitçe.
Yanılmaz halkların terazisi. Değerlendirirler ve derler ki Halklar: Bu kişi kahraman.
Kahraman Gerilla Che işte böyle çetin değerlendirmeler sonucu sonuna kadar, bileğinin hakkına, mücadelesinin hakkına, biliminin, bilincinin, inancının, kararlılığının hakkına hak etti kahraman sıfatını.
Cesaretti vatanı Che’nin. O yüzden başardılar Yankeelerin burnu dibinde Küba Devrimi’ni. Yılmadılar, geri adım atmadılar, vazgeçmediler. İnsanlığın kurtuluş davasına inandılar, halklarına inandılar. Sonum ne olacak diye düşünmedi Che ve Yoldaşları. Yiğitliğin, kahramanlığın gereğidir sonunu düşünmemek, bedeller ödemeyi seve seve göze almak. Acı çektiler, zulüm gördüler, ama hiçbir zaman bırakmadılar Devrimci bir eylem olan gülmeyi. Ateş altında kaldıklarında bile gülümsüyorlar, şakalaşıyorlardı. Tek hüzünlü anları omuza omuza mücadele ettikleri yoldaşlarını kaybettikleri andı. Ama yine çok iyi biliyorlardı ki, bu mücadelede vurmak da var vurulmak da vardı. Hepsi onlara vız geldi. İşte feda ettikleri için yaşamlarını bugün bile ışık olup aydınlatıyorlar insanlığı.
Sevgi doluydu yürekleri Che’nin, Fidel’in ve yoldaşlarının. İnsanı çok sevdiler, halkları çok sevdiler, hayvanı, doğayı, ağacı, bitkiyi bütün canlıları çok sevdiler. İşte bu aşkları nedendir, her türlü zorluğu, çileyi, acıyı, zulmü göğüslemelerine.
Bilge insandı Che, Fidel ve yoldaşları. O sıcak mücadele içerisinde bile okumaktan vazgeçmedi Kahraman Gerilla. İnsanlığın Kurtuluş Bilimi, Marksizm-Leninizm rehberleri oldu. İnançlarına, yiğitliklerine, kararlılıklarına bir de Bilim eklenince kimse önüne geçemezdi artık bu devrimcilerin, bu kahramanların. Zulmün yerel kaynağı Batista Diktatörlüğünün üstüne yürüdüler, başardılar. Zulmün asıl kaynağı olan ABD Emperyalistlerini kovdular ülkelerinden, tüm mazlum halklara örnek oldular, umut oldular.
Kahraman Gerilla Che, 53 yıldır Mazlum Halkların Kanlı Zalime karşı mücadelesinde yaşamaya devam ediyor. İnsanlık tek bir Sosyalist Aile oluncaya kadar da yaşamaya devam edecek.
Che; Yoldaşı, Kumandanı Fidel’in; “Önemli olan, sırtını düşmana dönük ölmemendir”, ilkesini mücadelesinin merkezine koydu. Kaçmadı, geriye düşmedi, sinmedi, korkmadı.
Türkiye Devrimi’nin önderi Kıvılcımlı gibi.
Gerçek devrimci gerçek insan Nurullah Ankut gibi.
İşkencede direnmeyi en büyük erdem sayan, ustalarını örnek alan, sırtını düşmana dönmeyen önderlerimiz gibi.
İnsanlıklarını koruyan, sürekli olarak bileyen Fidel, Che, Raul ve Camilo Yoldaşlar başardılar Küba’da.
Ant olsun ki, her türlü acıyı, zorluğu, çileyi göze alan, gerilemek nedir bilmeyen, bu toprakların gerçek devrimcileri, İkinci Kurtuluş Savaşçıları olan biz Halkın Kurtuluş Partililer de başaracağız bu topraklarda.
Fidel diyor bunu:
Evet, hayatta önemli olan tek şey budur!
Yani yiğitçe savaşırken, çarpışırken ölmektir Che gibi.
Düşmana sırt dönerek, gerileyerek, korkarak, sinerek ölmek değil!
9 Ekim 2020
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi