Site rengi

Tasarım

Kurtuluş Partililer 19 Mayıs’ta yine Alanlardaydı

19.05.2016
569
A+
A-

Kurtuluş Partililer 19 Mayıs’ta yine Alanlardaydı

 Ankara:

Birinci Kurtuluş Savaşçılarını Unutturamadılar

İkinci Kurtuluş Savaşımızı da Engelleyemeyecekler

Emperyalizm bir ülkeye girince en gerici sınıflarla işbirliği yapar.

19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Samsun’a çıktığında Emperyalist Yedi Düvele Memleketin kapılarını sonuna kadar açanlar Vahdettinler, Damat Feritler, Ortaçağa dönme özlemiyle yanıp tutuşan mürtecilerdi. Kurtuluş Savaşı sadece Emperyalist Yedi Düvele değil içerideki bu gerici güruha karşı da verildi. Ve savaşın sonunda Emperyalistlerle birlikte gönderildi yerli işbirlikçiler.

19 Mayıs 2016’da durum 97 yıl öncesinden çok da farklı değil. Daha da kötü durumda vatanımız. Emperyalistler ittifaklarını daha da genişleterek kovuldukları topraklara çok daha güçlü dönmüş durumdalar. Halklarımızın Mustafa Kemal önderliğinde yırtıp parçaladıkları ve bir paçavraya dönüştürdükleri Sevr’i bizlere yeniden dayatıyorlar. Ve hatırı sayılır mesafe kat ettiler ve kat etmeye devam ediyorlar. Birinci Kurtuluş Savaşımız öncesi Anadolu’da yaşayan Halklarımızın sağladığı ve bizi zafere taşıyan birliktelik parçalanıyor.  AB-D Emperyalistlerinin bir projeyle iktidara taşıdıkları AKP’giller tıpkı 97 yıl önceki ataları gibi Emperyalistlere bütün kapıları sonuna kadar açıyorlar. Bütün sınırları ortadan kaldırıyorlar. Sadece Vatan sınırlarını ortadan kaldırmakla kalmadılar AKP’giller, ne kadar ahlaki, insani değerler varsa onları da ortadan kaldırdılar.

Bağımsızlığın simgesi Mustafa Kemal’i ve Birinci Kuvayimilliyecileri unutturmaya çalışıyorlar.

Onların emaneti bayramları yasaklamak istiyorlar.

Onlardan yadigâr bütün kurumları iğdiş etmeye çalışıyorlar.

Türk Ordusunun Mustafa Kemalci, Yurtsever, Jöntürk yönünü CIA Operasyonlarıyla budamaya çalışıyorlar.

Evet, çok yol aldılar. Evet, büyük oranda da Halklar arasındaki binlerce yıllık kardeşliği bozup bizi Yeni Sevr’e doğru götürecekler. Ama ne yaparlarsa yapsınlar Birinci Kuvayimilliyecilere olan Halkımızın sevgisini, özlemini yok edemeyecekler. İkinci Kurtuluş Savaşımızı engelleyemeyecekler. Bu ülkenin gerçek Devrimcilerinin mücadelesini durduramayacaklar.

Yani Halkın Kurtuluş Partisinin önderliğinde yeniden ayağa kalkacak olan Halkımızın, bu sefer nihai zafere doğru yol alışını durduramayacaklar, engelleyemeyecekler.

İşte bu yüzdendir ki HKP’yi yolundan alıkoyamaz, “IŞİD 19 Mayıs Kutlamalarını kana bulayacak, 19 Mayıs kutlamaları yapılmasın” ayak oyunu. HKP yiğitlikler hareketidir, Mustafa Kemal’e, Kurtuluş Savaşımız’ın ilk kıvılcımı 19 Mayısa sahip çıkacağım diye yola çıktıysa dönmez o yoldan. Alır eline Mustafa Kemalli “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” bayrağını, gider Tandoğan’a, o bayraklarla girer Anıtkabir’e, selamlar Mustafa Kemal’i.

2016 yılının 19 Mayısını da bu sefer IŞİD Bombalayacak korkusuyla yasaklamak istediler AKP’giller. Bu yasaklamaya karşı Halkın Kurtuluş Partisi, Mustafa Kemalli Bağımsızlık Benim Karakterimdir bayraklarıyla, Parti Bayrağıyla, 19 Mayısta Mustafa Kemal’i Samsun’a taşıyan Bandırma Vapurlu, Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın Kıvılcımı İkinci Kurtuluş Savaşı’mızın Meşalesi 19 MAYIS Emperyalizme Karşı Mücadele Günüdür yazılı pankartımızla, Bağımsızlık Benim Karakterimdir yazılı Kalpaklı Mustafa Kemal pankartımızla Anıtkabir girişinin yakınında yerimizi aldık. Ve bildirilerimizi Halkımıza dağıtmaya başladık. Yıllardır, 10 Kasımlarda, 29 Ekimlerde, 19 Mayıslarda hep durduğumuz, pankartlarımızı, bayraklarımızı açtığımız, bildirilerimizi dağıttığımız Anıtkabir girişine gidişimiz engellendi önce. Gerekçe güvenlik, kesin emir var yukarıdan. Söyledik biz sadece bildirilerimiz dağıtacağız, kimsenin girişine engel olmayacağız diye dinleyen kim. AKP’gillerin kesin emirleri var. Hemen bariyerlerin önünde, pankartlarımızla, bayraklarımızla konuşlandık bildirilerimizi bariyerlerin önünde halkımıza dağıtmaya başladık.

Bildirilerimiz bitince Anıtkabir’e girip Mustafa Kemal’i selamlayalım istedik. Bugünlerde elimizden almaya çalıştıkları “Bağımsızlık” vurgusunun yapıldığı ve savaşçı Mustafa Kemal’i simgeleyen Kalpaklı Mustafa Kemal’in resmedildiği, Mustafa Kemal’in  “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözünün olduğu bayraklarla anlamlı olurdu, Kurtuluş Savaşının Önderini selamlamak. Geçen senede bu bayraklarla girmiştik Anıtkabir’e. Sorun olmayacağını düşündük. Sadece Mustafa Kemal’in resmi ve O’nun bir sözü, yasak konmazdı herhalde. Ama önce engellediler girişimizi. Türk Bayrağı ve Mustafa Kemal’in resmi dışında hiçbir şeyi almıyoruz diyerek almak istemediler. Devreye Parti Avukatlarımız girdi hemen. Söylediler; burada Parti Amblemi var mı, yok, resim Mustafa Kemal’mi, Evet Mustafa Kemal, “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözü kimin sözü, Mustafa Kemal’in. Ve 19 Mayısta Mustafa Kemal’e ve “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözüne yasak mı koyuluyor, diyerek haykırdı hukukçu yoldaşlarımız. Amirleriniz gelsin onlarla tartışalım dendi. Amirleri geldi onlarda tartışıldı, Güvenlik Şube Amirine haber verelim dendi O’da geldi, bayraklar fotoğraflandı, gerekli yerlere gönderildi, onlarla tartışıldı, Ortaçağcı IŞİD’e bu engellemeler yapılsaydı ülke bu hale gelmezdi dendi, deyin ki biz Mustafa Kemal’i ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir sözünü yasak koyuyoruz deyin bilelim dendi, kafatasçı Gökbörücüler, Futbol Kulübü taraftarları kendi bayraklarıyla girdiler ses etmediniz, bize bu konan bu ambargoyu açıklayın dendi, olur mu öyle şey, bize ne emir verildiyse onu uyguluyoruz dediler. Bakın bayrağa Mustafa Kemal’den ve O’nun sözünden başka bir şey var mı, bayrak rengi ve sarı renkten oluşan bu bayrağın nesine itiraz ediyorsunuz dendi. Cevapları, bayrağın nasıl kullanıldığına bakmak lazım, kırmızı ve sarı renkler sizi simgeliyor dediler.

2 saat oyaladılar, yakan güneşten bunalıp gideceğimizi düşündüler, yıldıracaklarını sandılar ama kararlılığımız görünce, buradan geçirelim nasılsa Anıtkabir girişinde Asker engeller dediler. Bunu da açıkça söylediler, sizi buradan geçiriyoruz ama asker engellerse biz bir şey yapamayız dediler. Meral etmeyin onlarla da tartışırız dedik.

Anıtkabir girişinde bu sefer asker durdurdu. Gerekçe aynı Türk Bayrağı dışında hiçbir bayrak giremez. Bize yukarıdan emir var. Hukukçu arkadaşlarımız devrede, çağırın Komutanınızı onlarla konuşalım dendi, Mustafa Kemal’i ve O’nun sözüne 19 Mayısta yasak koymanız çok büyük bir gaf olur dendi, çekin akıllı telefonlarınızla bayrağın resmini gönderin komutanınıza, yasak bunun neresinde söylesinler, yoksa Mustafa Kemal’den ve “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözünden rahatsız olduğunuzu ve yasak koyduğunuzu açıkça söyleyin bilelim dendi, Ortaçağcı IŞİD’in bombalama tehdidine aldırmayıp Anıtkabir’e gelenlere yasak koyuyorsunuz dendi. Komutan arandı ve bu kararlı tutum karşısında almak durumunda kaldılar Anıtkabir’e. Görevli Memur üstüne alınmıştı, benim bir yasağım yok, benim almama gibi bir durumum da yok. Ama kesin talimat alınmaması noktasında. Bizim kendisiyle bir derdimizin olmadığı söylendi kendisine ve asıl bu emri taa yukarılardan, Beştepe taraflarından emir verenleredir bizim sözlerimiz, bizim eleştirilerimiz.

Kalpaklı Mustafa Kemal ve “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözüyle mozoleye girdik ve selamladık Kurtuluş Savaşının önderini. Mustafa Kemal’i, Mustafa Kemal’in resmiyle ve sözüyle ziyaret etmeyi yasak olmaktan çıkardık.

Bağımsızlık için canını ortaya koyan ve Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmekten ve gereğini yapmaktan korkar hale gelmektense ölmeyi yeğleyen İkinci Kurtuluş Savaşçıları Halkın Kurtuluş Partililer var olduğu sürece Birinci Kuvayimilliyeciler ve Önderi Unutturulamayacak.

***

Bursa:

19 Mayıs’lar Sürecek, Antiemperyalistler Pes Etmeyecek!

Emperyalistler kendilerine sömürü topraklar yaratmak için hiç kimsenin gözüne bakmaz,  “Hasta Adam” olarak nitelendirdikleri Osmanlı’nın da gözünün yaşına bakmayıp, yağmalamaya giriştiler. Bu yağmalamaya karşı Mustafa Kemal’de çevresindekileri ve Kuvayimilliyecileri örgütleyip, 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a çıkarak, 1. Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın ilk kıvılcımını yakmışlardı.

Kurtuluş Savaşı’mız zafere ulaşmıştı.

Günümüz 19 Mayısı’nda ise savaşarak kovduğumuz emperyalistler, ülkemizin dört bir yanını çevrelemiş durumdalar, ülkemizdeki yerli işbirlikçileri AKP’giller tarafından sömürülmekte, BOP planı doğrultusunda Yeni Sevr’e sürüklemekteler.

Emperyalistleri bu amacına karşı olduğumuzu, 19 Mayısların ve Antiemperyalist ruhların sönmediği göstermek için, Bursa’da Heykel Anıtı Önünde, saat 19.19’da bir basın açıklaması gerçekleştirdik.

Basın açıklamasını okuyan Yoldaşımız; “ABD ve AB emperyalizminin, batı gericiliğinin amansız düşmanları olacağız;Antiemperyalist olacağız! Doğu gericiliğinin, Tefeci- Bezirgân sermayenin ve onun siyasal temsilcisi AKP’nin amansız düşmanları olacağız, Antifeodal olacağız! Ve bu gerici ittifakın, binlerce yıldır birlikte yaşamış, kardeşleşmiş, kader ortaklığı yapmış halkları düşmanlaştırmasına izin vermeyeceğiz, Antişovenist olacağız!” diyerek emperyalizme karşı verilen mücadelenin nasıl olması gerektiğini halkımıza duyurdu.

Eylemimiz; “Yeni Sevr’e Karşı Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız!” sloganımızla son buldu.

***

İzmir:

Kurtuluş Partisi Gençliği İzmir’de Haykırdı: “19 Mayıs Emperyalizmle Mücadele Günüdür”

Mazlum halkların emperyalizme karşı kazandığı ilk ulusal kurtuluş savaşının, Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın fitilini ateşleyen ve bu özelliği nedeniyle Mustafa Kemal’in “doğum günümdür” dediği 19 Mayıs’ta Kurtuluş Partisi Gençliği alanlardaydı.

İzmir’de de 19 Mayıs’ı özüne uygun olarak kutlayarak, halkımızı emperyalizme, Ortaçağcı gericiliğe karşı mücadeleye çağırdık.

19 Mayıs Perşembe günü saat 19.19’da Karşıyaka Çarşı girişinde toplandık. “Yeni Sevr’e Karşı Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşı’mız”, “Emperyalistler, İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler” sloganlarıyla başlayan eylemimiz Kurtuluş Partisi Gençliği’nden bir yoldaşımızın yaptığı basın açıklamasıyla devam etti.

Açıklama’da 19 Mayıs’la başlatılan mücadelenin emperyalizme, yani batı gericiliğine, ve saltanata, yani doğu gericiliğine karşı yürütüldüğü ve zaferle sonlandığı belirtildi. Ülkemizin bu süreçten sonra kerte kerte nasıl emperyalistlerce, yerli uşakları aracılığıyla ele geçirildiği anlatıldı. 19 Mayıs’ın ve o ruhun gerçek mirasçılarının biz devrimciler olduğu ve bugünkü görevin antiemperyalist, antifeodal ve antişovenist mücadele olduğu belirtildi.

Ardından eylem “Yaşasın Gençliğin Devrimci Mücadelesi”, “Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye Mücadelemiz” sloganlarıyla sonlandırıldı.

Eylemin ardından 19 Mayıs’la ilgili açıklamamızın olduğu bildirilerimizi dağıttık.

***

İstanbul:

97 yıl önce bugün, Mustafa Kemal’in Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşımız’ın kıvılcımını çaktığı gündür. O kıvılcımın yaktığı meşale bugün İkinci Kurtuluş Savaşımız’a yol gösteriyor. AKP’giller 19 Mayıs’ı unutturmak istiyor, terör ve güvenlik sorunları gibi bahaneler yaratarak kutlamalara katılımı düşürmeyi amaçlıyor. Ancak Türkiye Devrimi’ni önderi, ustamız Hikmet Kıvılcımlı’nın dediği gibi biz “Yıldırılamaz Gençliğiz”, bu tehditlere pabuç bırakmayız. Bugün de bunu göstermek için Beşiktaş Meydanı’ndaydık. Halkın Kurtuluş Partisi İstanbul İl Gençliği olarak, 19 Mayıs’ı, Mustafa Kemal’in Bandırma vapuruna binmek üzere hareket ettiği Beşiktaş’ta kutladık. Basın açıklamamızı 19.19’da başlattık. Liseli yoldaşımızın sunuş konuşmasının ardından başlayan basın açıklamamızı, İl Gençlik Komitesi üyesi Seher yoldaşımız yaptı.

Seher yoldaş, Mustafa Kemal 1919’da Anadolu’ya savaşmak için çıktığında, karşılarında iki düşmanın olduğunu, bunlardan birinin Emperyalizm (Batı Gericiliği), diğerinin de Saltanat (Doğu Gericiliği) olduğunu belirtti. Emperyalizmin amacının Osmanlı İmparatorluğu topraklarını işgal etmek suretiyle sömürmek olduğunu, işte 19 Mayıs’ın da buna karşı çıkışın işareti olduğunu söyledi. Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın başarıya ulaştığını ancak Sosyal Kurtuluşla taçlandırılmadığı için bugün de benzer bir dönemden geçtiğimizi belirtti. Bu durumdan kurtulmak için Antiemperyalist, Antifeodal ve Antişovenist mücadele vermemiz gerektiğini, bunun yolunun da Halkın Kurtuluş Partisi’nde örgütlü mücadele vermekten geçtiğini söyledi.

Beşiktaş’ın şampiyonluk kutlamalarında kullanılan yoğun biber gazına rağmen halkımızın da ilgiyle takip ettiği etkinliğimizi sloganlar eşliğinde sona erdirdik. 19.05.2005

Kurtuluş Partililer