Mafya Lideri konuşuyor, gerizler saçılıyor, Partimiz suçluların peşini bırakmıyor!
Bir zamanlar tıpkı FETÖ gibi AKP’giller ile hemhal olan, araları açılınca da tıpkı FETÖ gibi pis ilişkilerini deşifre etmeye başlayan Mafya Lideri Sedat Peker, Cumhuriyet Savcılarının aksiyon dizisi izler gibi izlediği son videosunda yaptığı ifşaatla, Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut’u doğrulamış oldu. Böylece Genel Başkan’ımıza Ankara 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 1 yıl 2 ay 22 gün cezanın yeniden yargılama konusu olması kaçınılmaz oldu.
Bildiğimiz gibi, 2015 yılında Adana ve Hatay’da durdurulan MİT TIR’larında yapılan aramada Suriye’ye gönderilen silahlar bulunmuştu. Bunun bir savaş suçu olduğundan bahisle Halkın Kurtuluş Partisi adına Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)’ye başvurulmuştu.
Sırf şikâyet hakkını kullandı diye Önderimiz hakkında “Kamu görevlisine hakaret” suçundan TCK 123/1-a maddesi uyarınca ceza verilmişti.
Üstüne üstlük, bu davanın şikâyetçileri arasında olan Efkan Ala, bir de 50 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Yani haksız kazanç elde etme peşinde vatandaş.
Verilen karar her ne kadar şu anda Yargıtay incelemesindeyse de Sedat Peker’in sekizinci videosundaki anlatımlarından sonra Genel Başkan’ımıza verilen ceza otomatikman hükümsüz kalmıştır. Dolayısıyla halen devam etmekte olan tazminat davası da konusuz kalmış durumdadır.
Kimse bize; “bir organize suç örgütünün sözleriyle mahkeme kararı hükümsüz kalır mı?” demesin.
Adam somut konuşuyor ve yaşadıklarını anlatıyor. Devletin Bakanlarıyla, emniyet kuvvetleriyle kurduğu ilişkileri, nasıl iş tuttuklarını anlatıyor. Kendisine AKP’giller’in Bakanları, Gazetecileri, Milletvekilleri, Emniyet Müdürleri tarafından kazık atılınca konuşmaya başlayan Sedat Peker, Ortaçağcı El Nusra’ya gönderilen TIR’lar dolusu silahların, TSK’den “irticai faaliyetler” nedeniyle atılan askerlerin öncülüğüne kurulan SADAT tarafından organize edildiğini söylüyor. Giden silahların El Nusra’ya gittiğini söylüyor ve “Benim üzerimden gidiyor ama ben yollamadım. SADAT’çılar yolladı”, diyor. Bu söylemleri üzerine Partimiz, Halkçı Hukukçular aracılığıyla bir kez daha harekete geçti ve bir kez daha Tarihe not düştü.
Suç duyurumuz sonrası Partimizin Genel Sekreter Yardımcısı Av. Sait Kıran’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:
***
Değerli Halkımız,
Bilindiği üzere Organize Suç Örgütü Lideri olarak aranan Sedat Peker’in açıklamaları, itirafları ciddi ve vahim içeriktedir. Sedat Peker, AKP’giller iktidarının mafyayla ticari, siyasi, askeri illegal ilişkilerini deşifre etmeye devam ediyor. En son 30 Mayıs’ta yaptığı 8’inci açıklamasında, AKP’giller’in Suriye’de Kardeş Suriye Halkına yönelik “Komşu devlete hasmane hareket” suçu, “Devlete karşı savaşa tahrik” suçunu birlikte işlediklerini açık açık itiraf etti.
Daha önce Halkın Kurtuluş Partisi olarak bu konuda biz çeşitli suç duyurularında bulunmuştuk. Bayırbucak Türkmenlerine yardım adı altında Cihatçı, Ortaçağcı, Şeriatçı örgütlere silah gönderildiği daha önce de deşifre olmuştu, bu konuda suç duyurularında bulunmuştuk. Hatta Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne dahi başvurmuştuk. Bunların tümünü artık AKP’giller’in hukuk bürolarına dönüşmüş yargı tarafından işlevsiz bırakıldı. Kimisine soruşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Kimisine kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. En son Sedat Peker’in 30 Mayıs 2021 tarihindeki itiraflarıyla bizzat bu suçun içinde olan bir kişi açık açık olayı itiraf etti.
Ne dedi Sedat Peker?
Suriye’deki Bayırbucak Türkmenlerine yardım adı altında gönderilen TIR’lara, kendisinin organize ettiği TIR’ların arasına Türk Silahlı Kuvvetlerinden irticai faaliyetler nedeniyle atılmış, Adnan Tanrıverdi adındaki Ortaçağcı’nın öncülüğünde kurulan SADAT adlı AKP’giller’in yasadışı milis örgütü, Kontgerilla örgütü olarak örgütlenen SADAT’ın, 3 TIR silahı El Nusra adlı Ortaçağcı, Şeriatçı örgüte gönderdiğini bizzat itiraf etmiş oldu.
Bu açıkça savaş suçudur. Bu nedenle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başta AKP’giller’in başı Recep Tayyip Erdoğan, Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala, MİT Başkanı Hakan Fidan, Eski SADAT Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Tanrıverdi, Mevcut SADAT Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi ve SADAT’tan suça karışan yetkililer, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Murat Sancak, Ramazan Öztürk adlı ticari faaliyet yürüten iş adamları, El Nusra Terör Örgütü iktisat Sorumlusu olarak Sedat Peker’in açıklamasında, itiraflarında geçen Ebu Abdurrahman, bizzat Sedat Peker ve bu suça iştirak eden bütün ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduk.
Özellikle Anayasamızın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Görev ve Yetkilerini düzenleyen 87’nci maddesi ile Savaş Hali ve Silahlı Kuvvet Kullanılmasına İzin Vermeyi düzenleyen 92’nci maddesine ve Uluslararası hukuka açıkça aykırı, Meclis kararı olmadan Ülkemizin komşu Suriye Devleti ile fiili savaş haline getirilmesi ve Türk Ceza Kanunumuzun 304’üncü maddesinde öngörülen Devlete Karşı Savaşa Tahrik ve 306’ıncı maddesinde düzenlenen Komşu Devlete Karşı Hasmane Hareketlerinden dolayı yargılanmaları ve cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunduk.
AKP’giller’in ABD-AB Emperyalizminin çıkarları ve talepleri doğrultusunda ülkemizin hiçbir çıkarı olmamasına, aksine yüz milyarlarca dolar kaybımıza neden olan, yine 6 milyona yakın Suriyeli insanın ülkemize göçmesine, ülkemizde barınmasına yol açan bir savaşa AKP’giller iktidarı sadece ABD-AB Emperyalistlerini memnun etmek, onların verdiği Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesindeki görevini yerine getirmek için dört elle sarıldılar.
Dünyanın dört bir tarafında insanlık ve halk düşmanı Ortaçağcı cani katilleri örgütlediler. Ülkemizin bütün sınırları delik deşik edildi. Ve bu olayda da olduğu gibi bizzat onlara SADAT eliyle eğitimler verdiler ülkemiz topraklarında. Silahlandırıp kardeş Suriye Halkının üzerine saldırdılar. Bu büyük bir savaş suçudur. İnsanlığa karşı büyük bir suçtur. AKP’giller’in mevcut hukuk bürolarına dönüştürülmüş yargıdan umuduz yok, ama er geç yargılanacaklar. Ve mevcut yasalarımıza göre hak ettikleri cezayı görecekler. Buna inanıyoruz. Çünkü bu suç ilelebet gizlenemez.
Genel Başkan’ımızın hep söylediği gibi “Nereye giderlerse gitsinler, nereye çıkarlarsa çıksınlar, er geç çelik bilezikle tanışacaklar” AKP’giller ve onların yandaşları. Ve mevcut yasalarımıza göre bağımsız mahkemelerde, emri sadece yasalardan ve vicdanlarından alan bağımsız yargıçlar tarafından yargılanarak hak ettikleri cezaya çarptırılacaklar.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak bu uğurda mücadeleye devam ediyoruz, edeceğiz. Biliyoruz ki, bugünkü savcılar maalesef Cumhuriyet Savcısı olduklarını unutmuşlar. Yandaş medya gibi davranarak yandaş savcı, yargıçlık yapmaktalar. Fakat onlar da yasalara karşı gelerek yaptıkları, bu işledikleri suçlardan dolayı onlar da günü geldiğinde bağımsız mahkemelerde yargılanacaklar ve gerekli cezalara çarptırılacaklardır.
Biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak şu an hem Tarihe not düşüyoruz hem de suç duyurusu dosyaları hazır olsun diye suç duyurularında bulunuyoruz. Yoksa mevcut yargıdan maalesef bir umudumuz yok. Ama halkımız şunu bilsin; karanlığın en yoğun olduğu zaman aynı zamanda sabaha en yakın zamandır. AKP’giller’in en güçlü göründükleri zaman da aynı zamanda yıkılmalarının an meselesi olduğu zamandır. Nitekim şu an Sedat Peker’in bu açıklamaları da yıkılışın belirtisi.
Biliyorsunuz, yıkılış dönemlerinde suç ortakları birbirilerine girer, birbirlerinin tüm foyalarını açığa çıkartırlar. Şu an Sedat Peker bu işlevi görmekte. Hep söyleriz, çakalların ortaklığı leş başına kadardır. Leş başında hepsi büyük parsayı koparmak için birbirlerine düşerler. Ve bunların birbirlerine girmesinde kazanacak olan halkımızdır, Ülkemizdir. Çünkü bütün foyaları halkın nezdinde, bütün insanlığın nezdinde ortaya çıkmakta ve yıkılışları da çok geç sürmeyecek. Halkımız buna inansın, mücadele etsin.
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
2 Haziran 2021
HKP Genel Merkezi