Tayyipgiller ve Parababaları İşçi Sınıfımızdan ecellerini görmüşçe korkuyorlar
Metal İşkolunda çalışan 110 bin işçi adına MESS ile grup toplu iş sözleşmesi için masaya oturan sendikalardan, sarı sendikacılıkta sınır tanımayan Türk Metal-İş Sendikası 90 bin işçi adına ve Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı Çelik-İş Sendikası da 5 bin işçi adına MESS’in kölelik dayatmasını kabul ederek Toplu İş Sözleşmesi imzalamıştır.
Bu sözleşmeler tamamen MESS’in patronlarının dayattığı ve kabul ettirdiği sözleşmelerdir. İşçi hakları açısından hiçbir olumlu madde yoktur. Sözleşme süreleri iki yıldan üç yıla çıkartılmıştır. Aynı işi yapan işçiler arasında ücret farklılıkları artmış, metal işçilerinin alım güçleri de reel olarak düşmüştür. Sözleşmeleri “zafer” olarak değerlendiren Türk Metal İş sendikası bildiğimiz gibi 2008 krizinde örgütlü olduğu bazı işyerlerinde işverenin ‘işçi çıkarma yerine, aylık ücretlerde indirime gitme’ dayatmasını kabul ederek çalışanların ücretinde % 35 indirim yapan, bunu kabul eden bir patron sendikasıdır. Yani zafer denilen sözleşmede de MESS’in, metal patronlarının istekleri, dayatmaları kabul edilmiştir.
Bu dayatmaları kabul etmeyen DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ise 15 bin üyesi ile 10 ilde, 22 işyerinde MEES dayatmalarına ve sarı sendikacılığa karşı 29 Ocak’ta tabandaki işçilerin kararlı tutumu sonucunda greve çıkma kararı almıştır. Metal İşçileri “İnsanca Çalışmak, İnsanca Yaşamak ve Çocuklarımızın Geleceği İçin Grevdeyiz” dediler.
Bu kararın ardından MESS içinde bulunan İzmir/Dephi, Manisa/Schneider, Kocaeli/Alstom, Kocaeli/Bekaert, İzmir/Schneider işverenleri MESS’’ten ayrılarak, toplusözleşme imzalamaya karar verdiler. Bu işverenler grevi göze alamayarak anlaşma yolunu seçmişlerdir.
Anlaşma yolunu seçmeyenler ise AKP iktidarına sırtlarını dayayarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu’nun kararı ile altmış gün süreyle grevi erteletmişlerdir. Gerekçe olarak da ‘grevin, milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” belirtilmiştir. 15 bin işçiyi kapsayan bu grev yasağı işçi düşmanlığıdır. İşçi sınıfına ihanet olan bu dayatma kabul edilemez.
İşçi düşmanı AKP
AKP iktidarından zaten bundan başkası beklenemezdi. Çünkü AKP iktidarı işçi ve sendika düşmanıdır. AKP Türk Metal gibi sarı-gangster sendikalara dost ama mücadele eden, hakkını arayan işçilere-sendikalara düşmandır.
2014 yılında 1886 işçi-emekçi iş cinayetlerinde katledildi. AKP iktidarı bütün bu iş cinayetlerine sebep olanlarla kol koladır. Soma’da 301 işçiyi katleden Soma Holding patronu, Mecidiyeköy’de 10 işçiyi katleden Torunlar İnşaat patronu, Karaman Ermenek’te 18 işçiyi katleden ve daha nice katliamları yapanların hepsi AKP/Tayyipgiller iktidarı ile dosttur. Bütün bu iş cinayetlerinde hiçbir patron ceza almamış, tutuklanmamıştır. Ama ölenler ölmüş geride bıraktıkları aileleri, yakınları açlık, sefalet ve yoksulluk içinde yaşamaya devam etmektedir.
İşte AKP budur. 949,07 TL’lik asgari ücreti işçisine reva gören, kendisi saraylarda padişahlar gibi yaşayan bir Tefeci-Bezirgân zihniyetten başka türlü düşünmesi ve davranması beklenemezdi.
Bu nedenle Birleşik Metal-İş Sendikasının grevi aynı zamanda tüm İşçi Sınıfının grevidir. Çünkü bu grev MESS Patronlarına, Parababaları düzenine, sarı-gangster sendikacılığı ve işçi sendika düşmanı AKP’ye karşı verilen onurlu, haklı ve meşru bir mücadeledir.
Birleşik Metal-İş Sendikası İşçi Sınıfının mücadele potansiyelini, İşçi Sınıfının tabandaki kararlığını iyi değerlendirebilirse ve bu süreci fiili-meşru bir mücadeleye dönüştürebilirse bu yasağı ortadan kaldırabilir. Bu yasak ancak mücadeleyle aşılabilir. İşçi Sınıfı tarihi bunun örnekler ile doludur.
Bizler de bu bilinçle Parti olarak Birleşik Metal-İş Sendikasının greve çıktığı ilk gün İstanbul, İzmir ve Konya’da bulunan işyerlerinin önünde sınıf dayanışması için yerimizi aldık.
Bizler Tayyipgiller’in ciğerini biliyoruz. Onların geldikleri ve temsil ettikleri sınıfın davranışlarından başka türlü davranamayacaklarını çok iyi biliyoruz.
Ama biz şunu da çok iyi biliyoruz. Dünya tarihi, insanlık tarihi ve İşçi Sınıfı tarihi çok büyük mücadeleler, direnişler ve kazanımlarla doludur. Bu nedenle Metal işçilerinin grevi meşrudur. İşçi Sınıfının mücadelesi doğru önderlikle ve devrimci sınıf mücadelesi ile buluştuğu zaman aşamayacağı engel, başaramayacağı iş yoktur.
Tayipgiller ve onların işbirlikçi sermayedarları bilsinler ki grevleri erteleyebilirler ama kendi sonlarını getirecek sınıf mücadelesinin zaferini erteleyemeyecekler. Er yada geç bu saltanat, bu parababaları düzeni yıkılacak ve işçi sınıfımız, halkımız iktidarda olacak. Buna inancımız tamdır. 31.01.2015
Yaşasın Metal İşçilerinin Haklı Onurlu Mücadelesi!
Yaşasın Metal İşçilerinin Grevi!
İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız!
HKP İstanbul İşçi Örgütleri Komitesi