Yeşildere-Konak Tüneli Mağdurları İle Beştepeler- Duatepe Mahallesinde Söyleşide Bulunduk.
Yeşildere-Konak Tüneli mağdurlarının yoğun olarak yaşadıkları Duatepe Mahallesi’nde konuştuğumuz halkımız sorunlarını bakın nasıl dile getiriyor.
Demir Ali Yorgu (Emekli): Tünelden 6 ay önce evde tadilat yaptırmıştık. Tünelle birlikte yeniden hasarlar oluştu. Bize verilen kira mukavelesinde 400 TL yazıyor. Benim oturduğum evin kirası 600 TL. Kardeşimin de aşağı mahallede bir evi var. İkimizin evini birlikte sayıp bana 800 TL veriyorlar. 1975’ten beri oturduğumuz evden Aralık 2013’te çıkartıldık. Biz evden çıktıktan sonra evdeki çatlaklar derinleşti, yeni çatlaklar oluştu. Tünel bitiminde eve Ege Üniversitesinden bilirkişi gelip bakacak dediler. Onarılamayacak durumda olursa kamulaştıracaklarmış. Evimizin önünden geçen anayol bile tünel yüzünden çöktü. Mahallede çevresi geniş olanlara sus payı olsun diye daha fazla para veriyorlar. Evimize dönmek istiyoruz. Ben hayatımda hiçbir siyasi partiye üye olmuş değilim. Ancak bu tünelle mücadele etmek için kurulan YTM-DER’e üye olarak mücadele etmeye karar verdim.
Nermin Sütçü-Semiha Sütçü (annesi):
1976’dan beri bu mahalledeyiz. Almanya’da yaşıyoruz. Yazları buraya geliyoruz. Bu yaz geldiğimizde evimizi bu halde bulduk. Evi boşaltmamız için herhangi bir tebligat almadık. Mahkemeye vermeyi düşünüyoruz.
İsmail Küçük (Mahalle esnafı, inşaat malzemeleri satıyor-YTM-Der yöneticisi):
1978’den beri burada yaşıyoruz. 3 katlı bir bina ve altında bir dükkân var. Defalarca tadilat yaptırmamıza rağmen her tarafta çatlaklar oluşuyor ve giderek derinleşiyor. Mahalle sakinleri yarın ne olacağı belli olmadığı için evlerinde tadilat yaptırmıyorlar. Kimse evini tamir ettirmiyor. O yüzden işler birkaç aydır çok kötü.
Mahallenin bu bölgesi için boşaltma kararı var. İnsanlar mağdur olmamak için hasarlara rağmen evlerini terk etmiyorlar. Binali Yıldırım kaç gündür burada. Aziz Kocaoğlu’nun metrosuyla uğraşıyor. O metro yapılırken hiçbir ev zarar görmedi. İnsanlar huzursuz. Taşınanlar evlerine geri dönebilecekler mi bilmiyorlar. 400-450 TL kira bedeli ödeniyor. Bu civarda evler 600-700 liradan başlıyor. 15-20 gündür tünel çalışması yapılmıyor. Bazı çalışanların durumdan rahatsız oldukları için işten ayrıldıkları söyleniyor.
Turabi Yalçın (İşçi):
1995’ten beri bu mahalledeyiz. 2002’den beri de bu evde yaşıyoruz. Ben işçiyim, asgari ücretle çalışıyorum. Tünele başladıkları andan itibaren evde çatlaklar oluştu. Yatak odasında, pencerelerde çatlaklar oluştu. Evimizde hasar olduğu için dilekçe verdik. Gelip baktılar, çatlakları boyayla kapatıp gittiler. Çatlaklar devam edince gelip alçı sürdüler.
Kurtuluş Yolu: Herhangi bir taahhütte bulunuldu mu?
Turabi Yalçın: Herhangi bir taahhütte bulunmadılar. Tünel bittikten sonra ne yapacaklarsa yapacaklarmış. Duruma kayıtsız kaldıklarını düşünüyoruz.
Kurtuluş Yolu: Ümitli misiniz?
Turabi Yalçın: Pek ümitli değiliz. İnsanlar sorunlarıyla baş başa bırakıldılar. Maddi durumumuz kötü olduğu için evden çıkamıyoruz. Abiler dernek kurdu. Kurulan derneğin bu konular üzerinde çalışması gerektiğini düşünüyoruz. Bu çatlaklardan dolayı mağdur olmamamız gerekiyor.
Kurtuluş Yolu: Bu evden çıkmak zorunda kalırsanız ne yapacaksınız?
Turabi Yalçın: Ben zaten asgari ücretle çalışıyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum yani.
Kurtuluş Yolu: Kaç yıldan beri burada oturmaktasınız?
Ayten Kekçioğlu (Ev hanımı-eşi balıkçılık yapıyor): 1979 yılından beri burada oturuyoruz. 35 sene oldu.
Kurtuluş Yolu: Evinizdeki problem nedir?
Ayten Kekçioğlu: Evimde çatlaklar var. Ocak ayında yapacağız dediler. Geldiler, bir damga attılar. Fazla ilgilenmiyorlar. Mutfağın duvarları çatladı, sıvalar döküldü. Yani huzursuzuz, badana da yaptıramıyoruz.
Kurtuluş Yolu: Evden çıkmak zorunda kalırsanız başka gidecek yeriniz var mı?
Ayten Kekçioğlu: Yok gitmem. Nereye gideyim? Kendi evim. Zaten kayınpederimin evi miras kaldı. Gidecek bir yerim yok. Çıkarsak geri giremeyiz.
Kurtuluş Yolu: Karşı taraftan size herhangi bir teminatta, vaatte bulundular mı?
Ayten Kekçioğlu: Hayır, siz oturabilirsiniz, dediler. Sadece gözlem altındasınız, gelip sıvanızı yapacağız ocak ayında, dediler.
Kurtuluş Yolu: Bu civarda başka evler daha kötü durumdaymış. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Ayten Kekçioğlu: Berbat. Herkes huzursuz yani. Bak, Leyla ablalar da buradaydı çıktı. Yazık, yan tarafa gitti. Onun evi büsbütün berbat. Gürcan Bey biliyor. Arka sokak da öyle, daha da yarık. Berbat yani herkes isyanda.
Kurtuluş Yolu: Bu konuda ne yapılabilir? Sizler aranızda bir şeyler yapmayı düşünüyor musunuz?
Ayten Kekçioğlu: Tabiî ki de. Toplanalım, dava açalım diyoruz. Derneğimiz de var. Bir kişiyle olacak bir şey değil bu. El birliğiyle olursa… Herkesin evi çatlak yani.
Kurtuluş Yolu: İletmek istediğiniz başka bir şey var mı?
Ayten Kekçioğlu: Vallaha ne diyeyim. Gelsinler herkesin evlerini yapsınlar yani, herkes isyanda. Olan var, olmayan var. 1 sene ödeyeceğiz, diyorlar. Ondan sonra bakalım ödeyecekler mi? Bir de elimizden alırlarsa evlerimizi… Burada herkes burada doğup büyümüş, kimse gitmek istemiyor. Komşularımızdan da ayrılmak istemiyoruz. Ama öyle ki çıkmayan insanlara bile çıkacaksınız diyorlar.
Muharrem Koç (Duatepe Mahalle Muhtarı):
1999’dan beri muhtarlık yapıyorum. 2 sene evvel başlanılan bu Konak tünellerinden sıkıntılarımız çok var. Fakat tüneli yapan şirketin yöneticileriyle görüştüğümüzde bize sürekli ne sıkıntılar olursa hepsinin çözüleceğini, hepsinin yerine getirileceğini söylüyorlar ama o günden bu yana evlerin çatlama durumu daha da fazlalaştı. Şu aralar 33 tane ev boşaltıldı, aşağı yukarı 100-150 tane ev de çatlak var. İnsanlar bu vaziyette yaşıyorlar. Bu bölgenin en büyük sıkıntısı imarı olmayışı. Belki de bu tüneller, binalar eski olduğu için daha fazla zarar verdi insanların evlerine. İmarlı olup da daha düzgün evlerimiz olsaydı belki de bu tünel bu kadar zarar vermeyecekti ama imarı olmayışından çarpık yapılaşma ve evlerin temelleri dahi olmayışından bu tünel evlere daha çok zarar verdi.
Karayolları Müdürlüğünden istediğimiz şu: biz, çoğu evlerin sahipleri 60-70 yıldır bu evlerde oturan insanlar. Biz hiçbirimiz evimizi terk etmek istemiyoruz. Biz bugüne kadar yaşadığımız yerde kalmak istiyoruz. Tünel bittikten sonra mahallemizdeki evlerin tamir edilip tekrar bizlere verilmesini istiyoruz. Tamir edilemeyecek evlerin yıkılıp tekrardan sıfır, daha güzel binalar yapılıp bize teslim edilmesini istiyoruz.
Kurtuluş Yolu: Konuyla ilgili yüklenici firma tarafından herhangi bir taahhüt var mı?
Muharrem Koç (Duatepe Mahalle Muhtarı): Tabiî. Şu anda evin durumuna göre evleri boşaltılan kişiler 400-450 lira kira yardımı alıyor. Yıllık olarak peşin alıyorlar. 1 yıl sonra, tünel bittiğinde tünelin verdiği tahribatları tekrardan kontrol edip tamir edilecekse edilip edilemeyecekse yıkılıp yeni binalar yapılacağını taahhüt ettiler. Ama tabiî yazılı değil sözlü bir taahhüt bu. Ben de karayollarına ve yetkililere güvenmek, inanmak istiyorum.
Kurtuluş Yolu: Duatepe Halkının bu konudaki genel fikirleri neler?
Muharrem Koç (Duatepe Mahalle Muhtarı): Boşaltılacağı düşüncesiyle birçok insan çok sıkıntılı bir dönemece girdi. Bu bayram bile onlara inanın ki zehir oldu. Ama dediğim gibi biz karayollarının verdiği sözleri tutmasına inanmak istiyoruz. Yani burada istimlâk yapmayıp bizi tekrar evlerimize yerleştirmesini istiyoruz.
Kurtuluş Yolu: Firmanın taahhütlerini yerine getirmeme ihtimaline karşı kendi aranızda bir hazırlığınız mevcut mu?
Muharrem Koç (Duatepe Mahalle Muhtarı): Şu anda mahalle halkı kendi aralarında seçtikleri bir arkadaşla birlikte bir dernek kurdular. Bu arkadaşımız takip edeceğini bize taahhüt etti. O yüzden mahalleli insanlar bu kişiye güvendi. Onun çevresinde bir dernek kurdular. Bu arkadaşımızın önderliğinde haklarını alacaklarına inanan halkımıza söylemek istediğim; bu dernek çerçevesinde sizler de derneği yalnız bırakmayın. Bu dernekte sizlerin de aktif rol almanızı istiyorum. Çünkü verilen sözler yerine getirilmezse çok sıkıntılar olacak. İnşallah verilen sözleri yerine getirirler. Bu dernek de Beştepeler semtini güzelleştirme derneği olarak adını değiştirir. Çünkü bir sıkıntı duymadığımız zaman bu derneğin faaliyetlerini daha farklı olarak görmek istiyoruz.
Kurtuluş Yolu: İlave etmek istediğiniz başka bir şey var mı?
Muharrem Koç (Duatepe Mahalle Muhtarı): Karayolları Müdürlüğünün, tünelin yüklenici firmasının, devlet yetkililerinin ve belediyemizin de bizim mağduriyetimizi gidereceğine inanmak istiyorum. Olmasa bile böyle olmasını istiyorum diye tüm yetkililere sesleniyorum.
Kurtuluş Yolu: Konak Yeşildere Tüneli’nden ne anlıyorsunuz?
Gürcan Dalıcı (İşçi-YTM DER Kurucu Başkanı): Deyim yerindeyse tam bir gecekondu tüneli. Nedeni ise zemin etüdü yok, işin bitiş tarihi, başlangıç tarihi, keşif bedeli yok. Zemin etüdü bile başlangıcından 6 ay sonra birkaç yerde yapıldı. Rapor sonuçları bile öğrendiğimize göre meçhul. Trafiğe ne kadar rahatlık sağlayacağı araştırması bile yok. Ben yaptım oldu mantığı var.
Tünelin başlangıcından 5 ay sonra Cephanelik dediğimiz bölgede evler çatlamaya, oturulamaz hale gelmeye başladı. İnsanları evlerinden kiraya çıkarttılar. O bölgedeki evlere de biçilen kira miktarı 300 TL. Ne de olsa gecekondu mahallesi. Evden çıkartılanlara da söz verdiler, evlerinizi eskisinden daha iyi yapacağız diye. Tünel bitsin göreceksiniz diye kandırdılar. Şu an o bölgede çalışma yok. 19 aydır da tamir edilen ev yok. Sahipleri ise hâlâ kirada.
- Kadriye ile Duatepe arasında kalan bölgede ise tespitlerimize göre 32 bina oturulamaz halde. Tünelcilere neden diye sorulduğunda alınan cevap ise çok basit: tünelin geçtiği yerde olur bunlar. İyi ama metro Konak’tan, Basmane’den geçti üstelik deniz seviyesinin altında olduğu halde hiçbir yer çatlamadı, çökmedi. 110 metre alttan geçen yerde neden oluyor?
Cevap alamadık. Zaman bilim çağı ama bunlar bilimle iş yapmaya alışık değiller. Tünelin üzerinde 2.5 km uzunluktaki yerleşim bölgelerinde oturulamaz haldeki evlerin sayısı 1. Kadriye-Hasan Özdemir mahallesinde 22 ev var. Hatta bazı ev sahipleri gittikleri yerlerde rahat edemedikleri için oturulamaz haldeki evlerine geri döndüler. Aynı zamanda evlerinde benzer sorunlar olanlar da evden çıkartılırız düşüncesiyle sineye çekip tehlikeli vaziyette olan evlerinde oturmaya devam ediyorlar. Duatepe Mahallesi’nde ise 32 ev oturulamaz halde. Kira bedeli 450 TL. Selçuk Mahallesi’ndeyse planlı-projeli apartmanlar var. Sadece 3 apartmana kesin tahliye verildi. 60 daireye boşaltın diyorlar. Oradaki kira bedelleri gecekondulara inat 600-650 TL. Apartmanların girişinde evden eve taşımacılık reklamları var. Biz utanıyoruz, Bakanlık utanmıyor. Şu an tünel de öğrendiğimiz kadarıyla tam o bölgede. Altı balçıklı çıktığı için ilerleyemiyorlar. İlerleyebilseler tam bir facia olacak.
Diğer taraftan ise tünelin başlangıcı Konak ve tabiî ki Damlacık. Damlacık tarihi bir semt. İzmir’in ilk yerleşim bölgesi. Altında tarihi tüneller, Roma eserleri var. İnşaat sırasında çıkartılan (daha doğrusu kayıt altına alınmayan) tarihi eserlerin esamisi bile yok. Torba yasadan çıkan kamu yararına acil kamulaştırma orada uygulanmak isteniyor. Damlacıklılar bir sabah uyandıklarında bunları gördüler. Hakimi, bilirkişisi, mahkeme heyeti durum tespiti yaptılar. Gerekçeleri ise evler tehlike arz ediyor. Tespitlerimize göre yaklaşık 24 metre alttan geçen tünelin üstündeki SİT olarak gösterilen evlerde herhangi bir çatlama olmamasına rağmen boşaltın diyorlar. Çünkü Damlacık şehrin göbeği. Ranta açık. Üstelik üzerindeki yerleri almak isteyenler de işi yapan şirket. Gerisini siz düşünün.”
Kurtuluş Yolu: Mahallenizde yapılan forum amacına ulaştı mı?
Gürcan Dalıcı (İşçi-YTM DER Kurucu Başkanı): Evet ulaştı. İlk forum Damlacık’ta yapılmıştı. En hassas bölge orasıydı. Ama görülemeyen bir gerçek vardı. Gecekondu tünelinden mağdur olan başka semtler de vardı. Israrla bunun üzerinde durduk. Mahallemizde de yapalım dedik, yaptık. Hem daha önce hiç yapılmayanı başardık; Meydanı doldurduk. Daha önce hiçbir yapılanma içerisinde bulunmayan insanlar işin içine girdiler. 3 gün gibi kısa bir sürede derneğimizin kuruluşunu gerçekleştirdik. İnsanlarımız sanki bunu bekliyorlarmış gibi kesin karar verdiler, geri vites yapmayacağız, dediler.
Kurtuluş Yolu: Dernek olarak görevleriniz neler?
Gürcan Dalıcı (İşçi-YTM DER Kurucu Başkanı): Usul olarak tünele karşı değiliz, fenni olarak yapsınlar. Yol yaparlarken bile yolsuzluk yapmasınlar. Evlerimizi başımıza yıkmasınlar. Mahalleyi rant alanına çevirmesinler. Bizleri Ortaçağın karanlıklarında kalmış sessiz, kaderine boyun eğenlerden zannetmesinler. Evlerimizi işin uzmanı mühendis ve odalar nezaretinde oturulacak, yaşanacak hale getirsinler. Yaşama, barınma hakkımızı gasp etmeye çalışmasınlar. Tüneli de olması gerektiği gibi yapsınlar. Öğrendiğimize göre projesini yerinde çalışmayı gören, denetleyen ilgili kurumlar bile görmemişler. Havalandırma, baca, acil çıkış hattını ısrarla sormamıza rağmen ismini vermeyen şirketin bir sorumlu vardiya amirinden yeterli cevap alamadık. Acil kamulaştırmaya karşı da uyanık olmak zorundayız. Evlerinden çıkmamak pahasına direnmekte kararlı olmak gerektiğine inanıyoruz. İlk iş evlerin eskisinden daha sağlam hale getirilmesidir.
Kurtuluş Yolu: Karşı taraf sizi ciddiye alıyor mu?
Gürcan Dalıcı (İşçi-YTM DER Kurucu Başkanı): Evet. Derneğin kuruluşunu 15 Temmuz’da ilan ettikten sonra hemen iki gelişme oldu. İlki yerel basından bir arkadaş mahalleyi yerinde gördü, röportaj yaptı. Ertesi gün gazeteyi zor bulduk. Sanki birileri kimse okumasın diye gazeteyi ne varsa toplatmış.
İkincisi ise yandaş medyadan ısmarlama haber yapmaya gelenler, her şey çok güzel, mağdur olan insan yoktur diyecek kimseyi bulamadılar. Konuşma yapanların sözlerini cımbızlayarak haber yaptılar. Karşılarında dernek yöneticilerini görünce mazeretler bularak kaçmaya kalkıştılar.
Son olarak hiç kimse yerinden gönderilmeye boyun eğmeyeceğini forumda da sokakta da beyan ediyor. Sıkıysa bir denesinler, diyor.
Kurtuluş Yolu: Gördüğümüz gibi halkımız sorunlarını kendisi çözecek. Karayolları Bölge Müdürlüğünün ve Konak Tüneli yüklenci firmasının kendilerini oyaladığını, her türlü kalıcı tadilatı tünel bitimine bıraktığını olayları yaşayan halktan bire bir öğrendik. Halkımız bir araya geldiğinde sonuç alabileceğini gördüğü için örgütlendi ve derneklerini kurdu. Dernek Yeşildere-Konak Tüneli Mağdurlarının sağlıklı ve güvenilir binalarda halkımızın yaşaması için çaba göstermektedir.
“ÖRGÜTSÜZ HALK KÖLE HALKTIR, ÖRGÜTLÜ HALK YENİLMEZ” sözünü yaşama geçirmek için mücadele veren YTM-DER’i selamlıyor, onurlu mücadelelerinde daima yanlarında olacağımızı bilmelerini istiyoruz. Temiz Çevre-Yaşanabilir Doğa-Temiz Toplum Beştepeler Halkının hakkıdır.
Davaları da haklılar ve kazanacaklar.