92 yıl önce Cumhuriyeti kuranlar “Katil emperyalistler ülkemizden defolun” diyenlerdir!
Bugün, Cumhuriyetin 92 inci yılında, Cumhuriyet’in altını boşaltanlar da, bütün kazanımlarını ortadan kaldırmaya çalışanlar da “Katil AB-D Ortadoğu’dan Defol!” diyemeyen hainlerdir, gafillerdir.
Cumhuriyet, insan soyunun en büyük düşmanı AB-D Emperyalistlerine karşı verilen ve zaferle taçlanan Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın ürünüdür.
Cumhuriyet, Mustafa Kemal ve Birinci Kuvayimilliyeci yoldaşlarının, Türk ve Kürt Halklarına olan inancının, güveninin, sonucudur.
Cumhuriyet, tam bağımsızlık şiarıyla ayağa kalkan, hiçbir boyunduruğu kabul etmeyen Türk ve Kürt Halkının Birinci Kuvayimilliyeci önderlerine olan inancının, güveninin sonucudur.
Cumhuriyet, Mustafa Kemal ve Yoldaşlarının Halklaşmasının, Türk ve Kürt Halklarının önderleriyle bütünleşmesinin, kaynaşmasının sonucudur.
Cumhuriyet, AB-D Emperyalistleri tarafından Türk ve Kürt Halkının önüne konmuş Sevr Haritasının parçalanıp yüzlerine fırlatılmasıdır.
Cumhuriyet, Tarihten AB-D Emperyalistleri tarafından Sevr ile silinmek istenen bir mazlum bir milletin intikamıdır.
Cumhuriyet, bir halk emperyalistlerin sömürüsüne, zulmüne karşı “yeter artık” diye ayağa kalkarsa, önünde, ne kadar gelişmiş, akıllı silahları olursa olsun hiçbir gücün duramayacağının ilk örneğidir.
Cumhuriyet, Türk ve Kürt Halklarının Mustafa Kemal önderliğinde ölümü göze alarak verdikleri bağımsızlık mücadelesiyle, mazlum halklara ve önderlerine miras bırakılan bir örnektir.
Cumhuriyet, Hikmet Kıvılcımlı’nın söylediği gibi: “Türk Milletinin bağrına oturmuş olan Emperyalizmle Saltanat’a karşı kurduğu bir savunma kalesi demekti. Cumhuriyet Saltanat kazanını devirip, emperyalizmin ateşini Türkiye’de söndürdüğü için, bir Millî Kurtuluş yarattı. Cumhuriyet Emperyalizme, yani Cihan Finans-Kapitalizmine ve Saltanat’a, yani Osmanlı Tefeci-Bezirgânlığına karşı savaşarak doğdu. Türkiye’de Cumhuriyet’in anlamını yücelten ve kutsallaştıran, Mustafa Kemal’in hiç hayale kapılmaksızın pek açık belirttiği, o her iki irtica cephesinde, her iki gericilik cephesinde başardığı savaştır.”
Şimdilerde o Cumhuriyet yıkılmaya, kazanımları ortadan kaldırılmaya çalışılıyor AB-D Emperyalistleri ve yerli satılmış hainler tarafından. O Cumhuriyeti kuran Türk ve Kürt Halkları birbirine düşürülmeye çalışılıyor bugünlerde. Türk ve Kürt Halkı arasına düşmanlık tohumları ekilerek, bin yıllık kardeşlik bozularak, aralarına kan davaları sokularak Yeni Sevr yaşamaya geçirilmeye çalışılıyor.
Bu geriye gidişe direnç olabilecek bütün kaleler bir bir zapt ediliyor. Türk Ordusu’nun başına çuval geçirilerek önce onuru kırılıyor, CIA operasyonlarıyla mühimmat taşıyamaz hale getiriliyor, NATO karşıtı yurtsever subaylar tasfiye ediliyor, AB-D Emperyalistlerine ve yerli satılmışlara biat eden tören paşaları ordunun başına geçiriliyor.
Üniversiteler ticarethaneye, öğrenciler müşteriye, öğretim üyeleri hafıza dönüştürülüyor.
Yargı CIA Operasyonlarıyla, Tayyipgiller’in Hukuk Bürosuna dönüştürüldü.
Kısacası Türk Ordusu teslim alındı, Limanlar, tersaneler zapt edildi, atalardan yadigâr kamu malları yağmalandı.
Bağımsızlıklarını kazanmalarına Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızla örnek olduğumuz, destek sunduğumuz Mazlum Ortadoğu Halkları bugün paramparça edildi AB-D Emperyalistleri tarafından. AB-D Emperyalistlerinin “bin ülkeli bir dünya”yı gerçekleştirmek için Halkların önüne askeri, ekonomik, casus gücüyle koyduğu BOP, GOP planının yaşama geçmesidir, sınırların yeniden dizayn edilmesi. Ve şimdi sıra ülkemizde. Yaşanan acılar, katliamlar, ölümler, dökülen gözyaşları sıranın bize geldiğini göstermekte. Yeni Sevr’in, yani Suriyeleşmenin sonucudur bütün yaşananlar ve bundan sonra yaşanacaklar.
Ve 92 yıl önce emperyalistlerin gemileriyle birlikte gönderilen Vahdettin’ler, Damat Ferit’ler, AB-D Emperyalistleri tarafından yeniden hortlatılıp Tayyipgiller formatıyla halklarımızın başına bela edilmiş, Yeni Sevr’in taşeronluğuyla görevlendirilmiştir. 92 yıl öncesinde yok edilmeye çalışılan bir milletin intikamı olan Cumhuriyet’ten, bugün AB-D Emperyalistleri, 92 yıllık Cumhuriyet’in en hain, en satılmış, en vurguncu, halkına en düşman hükümeti Tayyipgiller aracılığıyla intikam alıyor. Ve Tayyipgiller sevinç naraları atıyorlar, “600 yıllık İmparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi” diyerek.
Ama erken bayram etmesinler AB-D Emperyalistleri ve taşeronu zangoç Tayyipgiller. Nihai hesaplaşma günü daha yaşanmadı. 92 yıl önce yedikleri tokat sersemletti ama yıkmadı emperyalistleri ve işbirlikçilerini. Emperyalistleri ve yerli satılmışları devirecek ve Tarihin karanlıklarına gönderecek darbeyi eninde sonunda halklar vuracak. Bundan kaçışları yok. Kurtulamayacaklar hesap vermekten. Yaptıkları zalimliklerin, çektirdikleri zulümlerin, acıların, döktürdükleri gözyaşlarının hesabını bir bir verecekler.
İnsan soyunun en büyük düşmanlarından hesabı “Katil Amerika Ortadoğu’dan Defol!” diyebilenler soracaktır.
“Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyen Mustafa Kemal’in vatan sevgisini örnek alan ve “Vatan aşkını söylemekten ve gereğini yapmaktan korkan hale gelmektense ölmek yeğdir” diyerek insanlığın kurtuluş davasına kendini vakfedenler, Tarihin çöplüğüne göndereceklerdir AB-D Emperyalistlerini ve yerli satılmışları.
Gerçek devrimciler tanıştıracaklar insan soyunun en büyük düşmanlarıyla çelik bileziği. Tarihteki her zalimin tattığı bu gerçekten, insan soyunun en büyük düşmanları da kaçamayacaktır. 29 Ekim 2015
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi