Site rengi

Tasarım

Ermeni Soykırımı Emperyalist Yalanı ve onun Türkiye’de savunuculuğunu yapan hainler güruhu

10.12.2019
1.283
A+
A-

Che’nin deyişiyle “İnsan soyunun başdüşmanı” Emperyalist Haydut ABD de bizi “Ermeni Soykırımı” yapmakla suçlayacakmış…

Temsilciler Meclisinden bu yöndeki kararını geçirmiş. Senato’da da onaylanırsa bu karar, ki öylece de görünüyor, AB Emperyalist Haydutlarının yaptığı gibi ABD Kongresi de bizi soykırımcı ilan edecek artık.

Zaten 36 eyaleti bu aşağılık suçlamayı yapmıştı bize. Birkaç ABD Başkanı (Reagan, George W. Bush ve Obama) da dolaylı bir ifadeyle aynı suçlamayı yöneltmişti.

Talihin ne İblisçe oyunudur ki bu, İnsan soyunun başdüşmanları, insanlığa karşı en büyük soykırımlarını, ulusal kimliklerinin bir parçası haline dönüştürmüş olan bu alçaklar sürüsü, kendilerini temize çıkarmaya çabalıyor bu şerefsizce girişimleriyle ve elbirliğiyle Türkleri mahkum etmek istiyor.

Bir kere ABD’nin Tarihi, İnsanlığın en büyük soykırımlarından birinin üzerine inşa edilir. Bazı namuslu tarihçilerin araştırma sonuçlarına göre, 30 milyona yaklaşan Amerikan yerlisi bu süreçte akla hayale gelmeyecek İblisçe canavarlıklarla katledilir. Silahlarla öldürülür, top atışlarıyla kampları yerle bir edilir, cesetleri parçalanır. Bazen de sureti haktan görünerek onlara yardımda bulunuluyormuş kandırmacası altında, çiçek hastalığı bulaştırılmış battaniyeler hediye edilir yerli halka.

O güne dek Yeni Dünya’da görülmemiş bir hastalık olan çiçek, yerli halkta hiçbir bağışıklık oluşmadığı için kırıp geçirir insanları, bebeleri, yetişkinleri, yaşlıları.

Yerli halkın açlıktan ölmesi için en önemli geçim araçlarından biri olan yaban sığırları acımaksızın aynı katliama uğratılarak milyonlarcası yok edilir.

Meyve ağaçları kesilir…

Ve sonuçta Amerikan Yerlilerinden koca kıta temizlenmiş olur. Kalan çok az sayıdaki çaresiz ve silahsız yerli de hayvanat bahçelerindeki tutsak hayvanlar misali, birkaç toplama kampında biriktirilir ve teşhir edilirler oralarda beyaz insanlara.

Bu aynı Emperyalist Haydut, yeryüzünde ilk ve tek olarak atom silahını kullanır, Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki şehirleri üzerinde. 150 bin Hiroşima’da, 75 bin de Nagazaki’de olmak üzere 225 bin insan bir hafta içinde yok edilir. Yüzbinlerce insan da radyasyonun uzun vadede yol açtığı kanserler vb. hastalıklar yüzünden hayatını kaybeder.

Aynı anda İngiliz Emperyalist Haydudunun Başbakanı Winston Churchill; “Çocuk başarıyla doğdu”, diyerek bu canavarlığı kutsayan sevinç çığlıkları atar.

ABD Emperyalizmi öncesinde de İngilizler, Amerikan Yerlileri üzerinde soykırım boyutlarında katliamlar gerçekleştirirler. Bu İngiliz Emperyalistleri aynı soykırımı Avusturalya ve Yeni Zelanda’da, bu kıtanın yerlileri üzerinde uygular. Ayrıca Hindistan’da da yüzyıllar boyu soykırım uygular bu sömürgeci emperyalist çakal. Ve daha Güney Afrika gibi birçok yerde katliamlar yapar.

Avrupa’nın diğer önde gelen emperyalist haydut devletlerinden olan Almanya, malum olmak üzere, İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda Yahudi, Roman, engelli insanlar ve komünistleri ortadan kaldırır, acımasız bir soykırımla. Bu süreçte yok edilen Yahudilerin sayısının 6 milyona vardığı söylenir.

Fransa ise Çinhindi, Afrika ve Kuzey Afrika’da, özellikle de Cezayir ve Ruanda’da 2 milyonu aşkın insanı ortadan kaldırır, acımasız bir soykırımla. Diğer Afrika ülkelerinde de daha düşük ölçekte olmak üzere soykırımlar gerçekleştirir.

Hollanda, Belçika ve İspanya gibi AB’nin diğer haydut devletleri de Afrika ve Latin Amerika’da aynı şekilde soykırımlar yaparlar.

İtalya ise benzer soykırımı Kuzey Afrika’da gerçekleştirir, 20’nci Yüzyıl’ın başlarında.

Velhasıl; ABD ve AB Emperyalist Çakallarının tarihi, insanlığa karşı işlenmiş soykırımlar tarihidir.

Malum; ABD ve AB Emperyalist Haydutları, dünyayı doğal kaynaklar ve pazarlar olarak paylaşabilmek için, yani dünya ülkelerini aralarında güçleri oranında paylaşıp sömürgeleştirebilmek için Birinci ve İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşlarını çıkarmışlardır.

Birinci Paylaşım Savaşı’nda Rus Çarlığı da katılmıştır bu acımasız, kanlı canavarlığa. Ve toplamda sadece bu iki savaşta 80 milyonu aşkın insan hayatını kaybetmiştir.

ABD ve AB Emperyalist Canavarlarının 1990’dan bu yana Ortadoğu’daki “demokrasi götürme” aşağılık yalanıyla başlatıp sürdürdükleri savaşlar, işgaller ve ülkeleri paramparça ederek ölüm tarlalarına çevirmeleri sonucunda 10 milyon civarında masum Müslüman Halk hayatını kaybetmiştir.

Bu çakallar hiç utanıp arlanmadan, hiç sıkılıp yüzleri kızarmadan kalkmışlar, Türkiye’yi 1915’lerde Ermeni Soykırımı yapmakla suçlamışlardır.

Eee, bunlar emperyalist haydut…

İnsanlıkla, vicdanla, merhametle, onurla-şerefle, özetçe tüm insani değerlerle ilgilerini zaten çoktan kesmişlerdir.

Yeryüzünde ayaklarıyla gezen, denizlerde yüzgeçleriyle yüzen ve gökyüzünde kanatlarıyla uçan hiçbir yırtıcı hayvan, bunların milyonda biri kadar olsun acımasızlık yapmamıştır.

Yani bunlar, canlı türünün en aşağılık, en soysuz, en cani, en kan dökücü yaratıklarıdır…

İnsanlığın da, hayvanların da, doğanın da acımasız düşmanıdır bunlar…

 

Ne acıdır ki arkadaşlar; bunların Türkiye’deki yerli işbirlikçileri de bu emperyalist aşağılık Ermeni Soykırım Yalanını gevelemekten, bazısı açıktan bazısı da tevil yoluyla savunmaktan geri durmamaktadır.

17 yıldan bu yana ABD’nin, bir proje olarak oluşturup, iktidara taşıyıp orada tuttuğu AKP’giller’in kodamanlarından başlayalım isterseniz, bu Emperyalist Yalan hakkında söylenenlere.

Tayyip Erdoğan:

“Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine, kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte anacaklarına dair umut ve inançla 20’inci yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz” (https://www.dw.com/tr/erdo%C4%9Fandan-24-nisan-mesaj%C4%B1/a-17587530)

 Yasin Aktay:

“Dersim’i de biz hatırlarız, Zilan’ı da, Newala Qasaba’yı da, Ermeni Soykırımını da ve bunları yapanları aklamayız.”

Etyen Mahçupyan:

“Bosna ve Afrika’da yaşananların soykırım olduğu kabul edilirken 1915’te Ermenilere yapılanlara soykırım dememek imkânsız” 

 Yıldıray Oğur:

“İnşallah bir gün bir başbakan da Meclis kürsüsünden belgeleriyle 1915 Ermeni Soykırımı’nı tanır.”

Melih Altınok:

“Bakın hocam ben de Ermeni katliamının olduğunu düşünüyorum, tıpkı Pamuk gibi.”

Hilal Kaplan:

“1915’te devletin suç işlediği gün gibi açıktır.” (https://odatv.com/bu-yazdiklarini-unutmanizi-istiyorlar-0306161200.html)

 

Şimdi de TESEV’ci, Sorosçu Kılıçdaroğlu’nun Yeni CHP’sinden bu emperyalist yalanı savunanları görelim.

“Yine gelelim 24 Nisan’larda Ermeni Soykırımı Emperyalist Yalanını savunan satılmışlar güruhunun önünde yer alan CHP milletvekili ve yöneticilerine. “Ermeni Soykırımıyla Yüzleşelim” şeklinde bu emperyalist yalanı taşıyan pankartın arkasında şu Amerikan işbirlikçileri vardı, CHP’ye ait: Sezgin Tanrıkulu, Şafak Pavey, Umut Oran, Süleyman Çelebi, Kadir Gökmen Öğüt ve Hüseyin Aygün.” (https://www.hkp.org.tr/umut-orana-hkpnin-cevabidir-memleketi-amerikan-ajanlari-cumhuriyetine-cevirdiniz-be-satilmislar/)

Wikileaks belgelerinde, “TR-321” kod numarasıyla adı geçen yani CIA’nın devşirdiği hainlerden olan, Türkiye’nin eski Ankara Büyükelçilerinden ve Sorosçu Kemal’in CHP’den milletvekili seçtirerek Meclise taşıdığı, dış politikadan sorumlu vekil yaptığı Faruk Loğoğlu da Tayyip’in yandan çarklı Ermeni Soykırım Yalanı savunusuna “Yetmez ama Evet” çekiyor, BBC’ye yaptığı şu açıklamayla:

“CHP’den ise Erdoğan’a destek geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Erdoğan’ın açıklamasında en dikkati çekici kavramın taziye kelimesi olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Bu bütün dinlerde var olan kutsal, saygı değer bir kavram. Hiçbir sakınca yok. Onun için bundan gocunmamak lazım. Ama hangi ortamda, hangi vesile ile? Niçin bu kadar geç kalındıktan sonra, yıllarca iktidarda olan bir başbakan 2014 yılını seçiyor. Bunu biraz sorgulamak lazım.” (https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/04/140423_erdogan_1915_aciklama)

Yine hatırlanacağı gibi, Emperyalist Ermeni Soykırım Yalanını büyük bir heveskârlıkla açıktan savunan Türkiye Ermenisi Selina Doğan’ı da milletvekili seçtirip Meclise taşımıştı Sorosçu Kemal. Şöyle savunuyordu söz konusu yalanı bu vatandaş da:

CHP “soykırım” hakkında ne düşünüyor

“CHP’nin adayları arasında, İstanbul kontenjanından, hem de birinci sıradan aday gösterilen bir bayan var;

“Adı, Selina Özuzun Doğan

“Bu bayan, daha aday gösterildiği gün, hangi amaçla TBMM’ye gitmekte olduğunu anlatmak için bir açıklama yapıyor.

“Adaylığımın, Ermeni soykırımının 100. yılına gelmesinin simgesel anlamı var. Bunun CHP’ye olumlu yansımaları olacak…

“Önceliğim, 1915 soykırımı değil, bugüne yansıyan kültürel soykırım…”

“Onun bu açıklamalarını okuyanlar, Kılıçdaroğlu’nun, hangi amaçla bu bayanı milletvekili yapmak istediğini anlamakta güçlük çekmişlerdir.

“Sordukları soru şu;

“Kılıçdaroğlu bu bayanı acaba Ermeni Diasporasının bir temsilcisi olarak ve onların soykırım iddialarını savunsun diye mi, yanına aldı?”

“Ve ardından başka bir soru geliyor;

“Kılıçdaroğlu’nun bu bayana duyduğu sempatinin altında, soykırımı savunan bir aktivist olması yanında onun aynı zamanda –soykırımlar konusunda- çok etkili bir eşe sahip olmasının da rolü var mı?

“Çünkü, Selina Hanım’ın eşi olan Sayın Erdal Doğan, bugüne kadar gösterdiği performansla, soykırımcı kesimlerin büyük beğenisini kazanan bir avukat.

“ATATÜRK SOYKIRIMCI!”

“Sayın Doğan’ın karnesinde yazanlara bir göz atalım;

“1- Ermeni olaylarının bir soykırım olduğunu kanıtlamak ve uluslararası hukuk mekanizmalarını bu yönde harekete geçirmek için büyük gayretler göstermiştir.

“2- Türkiye’yi, kültürel soykırım yapmakta olduğu iddiasıyla uluslararası mahkemelere şikayet etmiştir.

“3- Dersim olaylarının bir soykırım olduğunu iddia eden yazılar yazmıştır.

“4- “Atatürk, Dersim soykırımının siyasi sorumluluğunun tartışmasız birinci dereceden sorumlusudur!” diye yazmıştır. (Bakınız; Kurmeş Derneği Resmi Web Sitesi)

“5- “Son yüzyıl içinde soykırımın (Dersim) en başarılı aktörü kuşkusuz CHP’dir” demiştir.

“6- Zirve, Poyrazköy, Balyoz gibi davaların Ergenekon kumpası ile birleştirilmesi ve yurtseverlerin ağır cezalara çarptırılması için büyük çaba göstermiştir.

“KILIÇDAROĞLU AÇIKLAMA YAPMALIDIR

“Selina Doğan ile eşi Erdal Doğan’ın, soykırımlar konusundaki tavır ve eylemleri bu kadar açık iken, onlardan birinin milletvekili yapılmasının nedenini Sayın Kılıçdaroğlu açıklamak zorundadır.

“Eğer bunu yapmazsa, kendisinin daha önceki söylemleriyle, Selina Doğan’ın milletvekili yapılması olayını bir araya getirenler, onun da soykırımı iddialarına destek verdiği gibi bir algı içinde olabilirler.

“Herkes, Sayın Kılıçdaroğlu’nun şu soruya yanıt vermesini bekliyor;

“Siz, Yeni CHP olarak, Ermeni soykırımı iddialarını haklı buluyor musunuz?”

“İşi bu noktaya getiren ve bu sorunun herkes tarafından sorulmasına yol açan kendisi olduğuna göre, Sayın Kılıçdaroğlu, nereye gitse bu soruyla karşılaşacaktır.

“CHP SOYKIRIMCI OLAMAZ! DERHAL İSTİFA…

“Milletvekili adayı belirlerken partilerin her kesimden aday alması doğal bir davranıştır. CHP’nin adayları içinde Ermeni yurttaşlarımız da olabilir elbette.

“Ama, işi gücü Ermeni soykırımı olan ve Türkiye’yi başka soykırım iddialarıyla da (Dersim gibi) mahkûm ettirmeye çalışan bir ailenin CHP aracılığıyla TBMM’ye taşınması kabul edilemez.

“CHP’nin genel başkanı, Dersim soykırımının baş sorumlusu Atatürk ve CHP’dir diyebilen bir zihniyetle el ele tutuşmanın hesabını, seçimler dahil, hiçbir platformda veremez.

“Kılıçdaroğlu’nun yapacağı en kestirme şey, CHP’lilerden özür dileyerek Selina Hanım’ın istifasını istemesidir.

“Birilerine hoş görünme ya da gizli duygularını gerçekleştirme arzusuyla yola çıkanlar her zaman bundan zararlı çıkmışlardır.

“Prof. Dr. Suat Çağlayan

“Odatv.com” (http://odatv.com/-chp-soykirim-hakkinda-ne-dusunuyor-1304151200.html)

Bizce CIA, Mossad ve FETÖ üçlüsünün bir kaset operasyonuyla CHP’nin başına taşıdığı Sorosdaroğlu Kemal Efendi, Yeni CHP içindeki emperyalist uşağı ve Türkiye düşmanı hainlerin başıdır.

Bu da, bu emperyalist yalanı, bir günah çocuğu gibi karnında taşımaktadır ve onun kıvranışı, ıstırabı içindedir. Onu doğuramamaktadır. Çünkü doğurduğu anda mevcut durumdaki Yeni CHP’nin bile başında kalamayacağını çok iyi bilmektedir. Bu sebeple de işte bu CIA devşirmelerini CHP yönetimine ve milletvekili olarak Meclise taşıyarak hem kendini rahatlatmaktadır hem de kendisini oralara getiren emperyalist patronlarına mesaj vermektedir.

Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi’nin legal plandaki temsilcisi HDP’nin zaten baştan ayağa bütün elemanları bu emperyalist yalanların militan düzeyindeki savunucularından oluşmaktadır. İsterseniz bunlardan da bir örnek verip geçelim. Mesela Demirtaş’tan:

“Biz hiç tereddüt etmeden Ermeni soykırımının gerçekliğini kabul ediyoruz. Kürtlerin de herkesin de rolü olmuştur bu soykırımda. Ama siyasi irade Enver Paşa ve Talat Paşa’nın başını çektiği İttihat ve Terakki’idir. Madem Osmanlı’nın bütün mirasını sahipleniyorsanız çıkın bunu da sahiplenin. Öyle değilse de bu acı ile yüzleşilsin.” (https://www.ensonhaber.com/demirtas-ermeni-soykirimi-var-dedi-2015-01-19.html)

Meclisin diğer Amerikancı partileri, Kontrgerilla’nın Özel Örgütü MHP ve onun türevi Akşener’in İyi Parti’si ise, ABD’nin onlara verdiği rol gereği bu konuda susuşta bulunmaktadırlar. Malum ya onlar milliyetçi hassasiyetleri, duyguları güçlü olan insanları aldatmak ve ABD yörüngesinde tutmakla görevlidirler.

 

Saygıdeğer Halkımız;

ABD ve AB Emperyalist Haydutlarının Türkiye’yi kıskaca alıp Yeni Sevr’i uygulayabilmeleri için bir ön adım olarak tüm dünyada yeniden ısrarla gündeme getirip orada tuttukları bu emperyalist yalanın içyüzünü sergilemek için bir çalışma yaptık.

Ortaya koyduğumuz bulguları, ki hepsi de gerçeklerin göz önüne getirilmesi ve en cahil insanlarımıza bile gösterilmesini amaçlamaktadır, bir kitap olarak yayımladık. İşi ayrıntılıca öğrenmek isteyen arkadaşlar, “Sevrci Soytarı Sahte Sol ve Ermeni Meselesi” adlı bu çalışmamızı okuyabilirler.

Fakat yine hatırlanacağı gibi 24 Nisan’larda Taksim’de ya da İstiklal’de Emperyalist Yalanı dile getirerek ayin düzenleyen hainlerin karşısında bir etkinlik ortaya koymaktayız. Ve buralarda bu çalışmamızın 14 sayfaya indirilmiş bir özetini dağıtmaktayız medyaya. Ve o özetin içinden de bölümler okumaktayız izleyicilere ve medya emekçilerine.

24 Nisan’larda dağıttığımız bu özet bildiriyi ABD Emperyalist Çakalı’nın yaptığı bu konudaki son saldırısı vesilesiyle bir kez daha burada yayımlamayı gerekli gördük.

Gerçeği her şeyin önünde ve üstünde tutan akıl ve vicdan sahiplerinin tarafsız bir anlayışla okuyup anlamalarını dileriz…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

8 Kasım 2019