İmam Hatip Fen Liseleri ya da Eğitimde Ortaçağ…
Bu Eğitim ve Öğretim yılı itibarıyla, İmam Hatip Fen ve İmam Hatip Sosyal Bilimler Liseleri, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirildi. 2012 yılında 4+4+4 Medrese Eğitim düzeni yasası çıkartılırken, halkı ikna etmek için, televizyonlarda pek çok program yapıldı. Bunlardan birinde Taha Akyol, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile “Eğrisi, doğrusu” diye bir programdaydı. Her ikisi de din ve bilim eğitiminin dünyada ilk kez Türkiye’de aynı anda ve aynı okulda verileceğini söylüyorlar, bunun ne kadar iyi bir şey olduğunu söylüyorlardı. Biz ise bu medrese düzeninin etkisi yıllar içinde iyice görülecek, diyorduk. Dur durak bilmeyen Ortaçağcı uygulamaların son örneği artık, İmam Hatip Fen Liseleri. Öğrenci bu okulu bitirince hem İmam Hatip, hem de bilim insanı olacak. Sabah A dediğine, öğleden sonra B diyecek. Böyle bir şey olamayacağına göre, öğrencilerin kafası ve değer yargıları şizofrenler gibi ikiye bölünecek. Sürekli ikili bir duygu içinde, sürekli takiyye yapar gibi olacaklardır. Hayatı neden-sonuç ilişkisi içinde değil, manevi ve soyut kavramlarla değerlendiren bu öğrencilerin, mühendis, doktor ve bilim insanı olabileceğini söylemek, bir hayalden öteye gidemez.
Ülkemiz ciddi bir ekonomik krize girmek üzere görünüyor. Bu durum AB-D Emperyalistlerinin bir oyunu. İstedikleri zaman bizim gibi ülkeleri ekonomik krize sokuyor, istedikleri zaman çıkarıyorlar. Bugünlerde kriz yine gündemde. Bir ekonomi kanalı olan Bloombergth TV de, bir program sunucusu, ülkemizin ekonomik krize girebileceğini, ülkemizdeki insan gücünün bu ekonomik krizi engelleyebilecek en önemli güç olduğunu söylüyor. Fakat 4+4+4 medrese düzeniyle eğitilmiş insan gücü yapısının tamamen bozulduğunu, bu düzende üretimi yürütecek bir insan gücü yetiştirilemeyeceğini belirtiyor. Ülkemize yapılan en büyük kötülüğün bu olduğunu söylüyor. Finans-Kapitalistler için yapılan programda söylenen sözler bunlar. Günaydın, demek gerekiyor bunlara. Ülkemizdeki her Ortaçağcı uygulamaya bugüne kadar destek oldunuz.
Ne adına?
Finans-Kapitalistler olarak memleketi yönetirken işbirliği yaptığınız Ortaçağcı Tefeci-Bezirgânlara destek olmak adına. Ülkemizi ilkin “Yeşil Kuşak Projesi” içinde, sosyalizme karşı kalkan olarak kullanan AB-D Emperyalistlerinin idealleri uğruna.
Bir de kendini hâlâ solcu sanan, AKP’giller’e muhafazakâr diyen ahmaklar da “Türban özgürlüktür” vs. diyerek bu Ortaçağcı politikalara destek olmuş durumdalar. Hâlâ yiğitçe bir özeleştiri verip, yanlış yaptık diyemiyorlar ve diyemezler. Çünkü bunlar AKP’giller’i sınıfsal olarak tahlil edebilmiş değiller. Vesayet, çoğulcu demokrasi, radikal demokrasi kavramlarıyla meseleyi sınıfsal özünden koparıp, emperyalistlerin istediği şekilde düşünen ve davranan bir sol haline gelmiş bulunuyorlar.
Halkımızın, çocuklarımızın geleceğini çalan, eğitimdeki Ortaçağcı uygulamaların son örneği olan İmam Hatip Fen Liseleri olmuştur. Eğitim-Öğretim bu uygulamayla daha da anlamsız hale getirilmiştir. Vatandaşın kafası daha da karıştırılmıştır. Dinini diyanetini bilen mühendis ve doktor yetiştiriyoruz diyerek, üniversite eğitimi de bozulmuş olacaktır. Artık eskilerin deyimiyle “elifi mertek zanneden” mühendis ve doktorlar ile karşılaşacağız. Bu gidişattan kurtulmanın yolu, AB-D emperyalistlerinin oyuncağı olan Finans Kapital-Tefeci-Bezirgân ortaklığı, AKP’giller iktidarına, yerli ve yabancı satılmışlar cephesine karşı, Halkın Kurtuluş Partisi saflarında örgütlenip, Demokratik Halk Devrimini başarmaktır. Başka yolumuz görünmüyor.
Kurtuluş Partili Bir Eğitimci