Site rengi

Tasarım

Kıvılcımlı Usta’yı, onun teori ve pratiğini geliştirerek yaşatıyoruz

04.11.2014
663
A+
A-

10354815_735839513130798_6861552236979000837_n

Hikmet Kıvılcımlı Usta’yı, bedence aramızdan ayrılışının 43’üncü yıldönümünde yaptığımız salon toplantısıyla 26 Ekim Pazar günü andık.

Türkiye’nin her yerinden gelen düşünce oğulları ve kızları bu yıl Kartal’da Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde yaptıkları bir anma programıyla andı Hikmet Kıvılcımlı Usta’yı.

Anma programında, konuklar arasında yer alan, Ülkemizde Devrimci Sınıf Sendikacılığının temsilcisi, İşçi Sınıfının Yiğit Önderi Dünya Sendikalar Federasyonu’na bağlı Uluslararası Taşımacılık Enternasyonali Genel Başkanı ve DİSK/Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu aldı ilk sözü.

Ali Rıza Küçükosmanoğlu konuşmasında, İşçi Sınıfımızın ve Emekçi Halkımızın içinde bulunduğu işsizlik pahalılık cehenneminde Tayyipgiller’e oy davarı haline getirilmesini, celladına aşık olmak olarak değerlendirdi.

Ali Rıza Başkan, özellikle Orta ve Batı Afrika’da salgın olarak görülen ve binlerce insanın ölümüne yol açan Ebola virüsünün ABD-AB Emperyalistlerinin dünyayı talan etme politikaları sonucu bir facia olarak karşımıza çıktığını anlattı. Liberya’da ormanların emperyalistlerce yağmalanması sonucu yaşam alanı orman olan vahşi hayvanların insanlarla daha yakın temas etmek durumunda kalması sonucu virüsün hayvanlardan insanlara bulaştığını söyledi.

Nakliyat-İş Sendikası’nın Türkiye’nin dört bir tarafındaki işçiler tarafından arandığını ifade etti. Örgütlenmek, hakkını aramak isteyen işçilerin, “Bizim hakkımızı en iyi kim savunur, kim bize sahip çıkar, diye araştırdığımızda verilen cevap hep Nakliyat-İş Sendikası olduğu için sizi aradık”, dediklerini belirtti. DİSK içerisinde en hızlı büyüyen sendikanın Nakliyat-İş Sendikası olduğunu ve bunu bileğinin hakkına, tamamen mücadele ederek gerçekleştirdiğini vurguladı.

Programa bir ara verildikten sonra, Abdullah Koçbaş Yoldaş’ımızın hazırladığı sinevizyon gösterisiyle devam edildi. Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’nın mücadelesi ve onun devamcısı olan HKP’nin mücadelesinin aktarıldığı sinevizyon coşkuyla alkışlandı.

Haksız ve hukuksuz bir şekilde işten atılan ve tazminatlarını alamayan Ümraniye CarrefourSA İşçileri de, tazminat haklarını alabilmek için işkollarına girmemesine rağmen Nakliyat-İş Sendikası’na başvurmuşlardı. Mücadelelerini Nakliyat-İş öncülüğünde sürdüren CarrefourSA İşçilerinden bir konuğumuz da mücadelelerini anlatan bir konuşma yaptı.

Geçtiğimiz aylarda Torunlar İnşaat’ın Mecidiyeköy’deki rezidans inşaatında asansörün düşmesi sonucu yaşanan iş cinayetinde 10 işçi kardeşimiz hayatını kaybetmişti. İşte Torunlar İnşaatta o dönemde çalışan, arkadaşlarını kaybeden işçi kardeşlerimizden de bir konuğumuz vardı. Konuğumuz, Torunlar’daki olumsuz çalışma koşullarından ve geliyorum diyen iş cinayetinin alınabilecek birkaç tedbirle önlenebilecekken, Parababalarının sadece kârlarını düşündüğünü, insan hayatının onlar için hiçbir anlam ifade etmediğini belirtti.

Kurtuluş Yolu Gazetesi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Kubilay Akçay Yoldaş’ımız Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’nın hayatını ve mücadelesini anlatan bir konuşma yaptı.

Konuşmasında, Usta’mızın daha on yedi yaşında silah elde Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’na katılarak emperyalistlere ve onların işbirlikçisi Ortaçağcı gericilere karşı savaşa atıldığını anlattı.

Cezaevlerini kahır çekme yeri olarak görmeyip birer üniversiteye çevirdiğini belirtti. Onlarca eserini cezaevinde tamamladığını ifade etti.

Bir teori ve pratik adamı olan Hikmet Kıvılcımlı Usta’nın ömrünün 50 yılını Halkların Kurtuluş Davasına adadığını, yaşamı boyunca hep örgütlü mücadele içerisinde yer aldığını vurguladı.

Kurtuluş Partisi Gençliği adına bu sene Halk Kurtuluşçu Liseliler’den Anılcem Karagedik Yoldaş’ımız aldı sözü.

Anılcem arkadaşımız, coşkulu ve heyecanlı konuşmasında, gençliğin Ortaçağcı gericiliğe, ABD-AB Emperyalizmine karşı verdiği mücadeleyi anlattı. Mücadelelerinin zafere kadar yılmadan devam edeceğini haykırdı.

Anma programımızın son bölümünde, programın en önemli ve tüm katılımcıların merakla, heyecanla beklediği Partimizin Genel Başkanı Nurullah Ankut’un verdiği konferans vardı.

Konuşması sırasında “Katil ABD Ortadoğu’dan Defol”¸ “Kahrolsun Emperyalizm Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganları sık sık atıldı.

Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut, akıcı, bilgi dolu anlatımıyla Türkiye’nin ve dünyanın güncel meselelerini değerlendirdi. ABD-AB (AB-D) Emperyalistlerinin Ortaçağcı caniler çetesi IŞİD eliyle Ortadoğu’nun haritasını yeniden çizme planlarına hız verdiklerini, IŞİD’i de, El Nusra, El Kaide gibi diğer Ortaçağcı örgütleri ve Ortaçağcı Tayyipgiller’i de yaratan, büyüten ve destekleyenin AB-D Emperyalizmi olduğunu belirtti.

AB-D Emperyalistlerinin Irak ve Libya’dan sonra Suriye’yi de bölüp parçalama planlarında başarılı olurlarsa sıranın Türkiye’ye geleceğini ifade etti. Türkiye’ye Yeni Sevr’i dayatacaklarını, geçtiğimiz günlerde küçük bir provası yapılan halkların kanlı boğazlaşmalarının daha da artacağını söyledi.

Kürt Meselesi’nin emperyalist çözümle ilerlediği sürece, bu kanlı boğazlaşmaları arttıracağını ve emperyalist çözümün peşinden giden Amerikancı Kürt Hareketinin de Kürt Halkına ihanet ettiğini belirtti. Ayrıca AB-D Emperyalistlerinin beslemesi IŞİD ve diğer unsurlar tarafından katledilen masum insanlardan onların da sorumlu olduğunu söyledi. Bugün Ortadoğu’da antiemperyalist, yurtsever, ulusalcı tek liderin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad olduğunu, Kobanê’deki sorunun da Kürt Meselesi’nin emperyalist çözümüyle değil, Esad’ın daha önce önerdiği Federasyon çağrısına karşılık vermekle çözülebileceğini belirtti.

Emperyalistlerin henüz Ermeni kartını ortaya çıkarmadıklarını, Kürt Meselesi’ni kendi istedikleri gibi çözüp sağlama aldıktan sonra Ermeni kartını da çıkaracaklarını ve Türkiye’yi en az üç parçaya bölmek isteyeceklerini ifade etti.

Genel Başkan’ımız önümüzde karanlık günlerin olduğunu, daha çok acılar, zor günler yaşayacağımızı belirtti. Ama elbet bu karanlık günlerden de aydınlığa çıkacağız, bugün için kendi celladına âşık olan halkımız elbet uyanacak, halkımızı örgütleyeceğiz, AB-D Emperyalistlerini ülkemizden ve Ortadoğu’dan defedeceğiz. “Tebriz’den Çin’e Türk-Kürt Halk Cumhuriyetini kuracağız”, dedi.

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz diyerek konuşmasını tamamladı.

Programımız genç arkadaşlarımızın hazırladığı müzik ve tiyatro gösterileriyle devam etti.

Devrim andımızın hep bir ağızdan okunmasıyla programımız sona ererken, mücadelemize olan inancımız ve kararlılığımız bir kez daha pekişti.