“Yerli” ve “milli” “irade”den tiyatroya 15 Temmuz Darbesi! DT bu yıl sadece yerli oyun sergileyecek
“Güzelliğin olduğu yerde barış, özgürlük,
Özgürlüğün filizlendiği ortamda SANAT vardır.”
Çocuklarımıza yarınlara dair güzel bir dünya bırakmanın en güzel yollarından biridir sanat. Güzelsanatlar her zaman acının, sevincin ve de direncin ortak sesi olmuştur. Varlık sebebi yaratıcı ve düşünen bireyler yetiştirmek olan tiyatro da bu başkaldırının en güzel yoludur.
Toplumun her alanında hissedilen dinci-faşizan baskının son örneği Devlet Tiyatrolarına getirilen yabancı oyun oynama yasağı oldu. Sanatın evrensel olduğu ilkesi hiçe sayılarak alınan bu kararla, ülkemiz bir adım daha karanlık uçuruma sürüklenmek isteniyor. Hem de nasıl mı?
Sözde “yerli” oyun seçilerek, milli ve manevi duyguların güçlenmesi hedefleniyormuş!
Oysa biliyoruz ki, bu sözcüklerin altında gizlenen asıl amaç; ırkçı, dinci, baskıcı tutumla insanların gözlerinin görmez, kulaklarının işitmez, dilerinin lâl olması. Kısaca antidemokratik her uygulamada olduğu gibi bu sefer tiyatrolar alet edilerek toplumun suskunlaştırılması hedefleniyor. Amacı her türlü insani, ahlâki değeri bilince çıkarmak olan tiyatroya böyle bir dayatmanın getirilmesi sanat adına kabul edilemez.
Karşı çıkan, muhalif olan hiçbir sese tahammülü olmayan AKP’giller ve Haram Saraydaki büyük patronu, 15 Temmuz’da Pensilvanyalı İmam’ın Ordusuyla olan kapışmasını bahane ederek, yeni bir dinci Faşist devlet yaratma peşinde. Ülkeyi OHAL kapsamına sokarak KHK’lerle yönetmeye başlayan faşist yönetim basına, yargıya, eğitime getirdiği tek tip düşünen insan yaratma projesini şimdi de tiyatrolara taşıdı. Önce TÜSAK yasa tasarısıyla sanatı susturmak isteyen AKP’giller, şimdi de sokaklara döktüğü ve gün geçtikçe azgınlaşan güruhu arkasına alarak, dünya edebiyatına damga vurmuş Shakespeare, Gogol, Çehov gibi dâhilerin oyunlarına yasak getirdi.
Sözde ileri demokrasinin geldiği nokta işte budur. Bu geriye gidiştir. Bu Ortaçağ karanlığına doğru sürüklenişin adımlarıdır. Kimsenin aklına gelmezdi doğrusu, bir Macbect ya da Vanya Dayı oyunun bizim milli duygularımızı zayıflatması. Ama Ortaçağcı, CIA İslamcısı, Muaviye-Yezid dininin temsilcisi AKP’giller’in aklından hiç çıkmıyor bu “CİN”likler.
Sanat adına utanç dolu bir kararla karşı karşıyayız.
Evet, artık DT sahneleri işgal edilmiştir, 15 Temmuz’da Amerikan Emperyalizminin bağışladığı lütufla Pensilvanyalı İblisin Ordusunu yenilgiye uğratan AKP’giller tarafından. Ve AKP’giller adına zalimliklerinin bir adım ötesi sayılan bu uygulama sonunda, tiyatroların sokaklara taşınıp, gerçek kimliğine kavuşma zamanıdır.
Ankara’dan
Bir Eğitim Emekçisi