Site rengi

Tasarım

Çiftçi de emekçi halkımız da AKP’giller’in yarattığı pahalılık cehenneminde yanıyor

12.12.2023
327
A+
A-

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) internet sitesinde Genel Başkanı Şemsi Bayraktar tarafından Kasım ayında gerçekleşen üretici (çiftçi-köylü) ile market arasındaki fiyat değişimleri, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimler açıklandı.

Ülkemizin son yıllardaki en önemli ekonomik sorunlarından biri AKP’giller’in yarattığı pahalılık, özel olarak da gıda fiyatlarındaki fahiş artışlar. Gıda enflasyonu hız kesmiyor.

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), Kasım ayında enflasyonun önceki aya göre yüzde 5,58 arttığını açıkladı. Yıllık enflasyon oranı da yüzde 129,27 olarak açıklandı. Gıda ve alkolsüz içecekteki artış geçen aya göre yüzde 10,19’a ulaştı. Yani burada da gördüğümüz gibi gıda enflasyonu genel enflasyonun neredeyse iki katı oranda artmış son bir ayda.

AKP’giller İktidarında ne tüketici ne de çiftçi kazanabiliyor. Yüksek enflasyon oranları üreticiyi de çiftçiyi de vuruyor.

Önce tüketici cephesinden bakalım:

Kasım ayında çiftçinin tarladan toplayıp sattığı fiyat ile tüketicinin-emekçi halkımızın marketten satın aldığı fiyat farkının en fazla görüldüğü ürün yüzde 548,1 ile limon. Çiftçi limonunu 2 lira 10 kuruşa satarken, tüketici aynı limonu markette 13 lira 61 kuruşa satın alıyor. Fark 6,5 kat. Limondaki fiyat farkını yüzde 423,6 artışla portakal takip ediyor. Çiftçinin 4 lira 50 kuruşa satabildiği portakal markette 23 lira 50 kuruşa satılıyor, yani 5,2 katına. Mandalina markette çiftçinin satış fiyatından yüzde 359,1 daha fazla fiyata satılıyor. Çiftçiden 4 lira 50 kuruşa satın alınan mandalina tüketiciye markette 20 lira 66 kuruşa satılıyor. Markete gelene kadar 4,6 kat artıyor fiyatı. Soğanda bu oran yüzde 305,4. Çiftçinin 3 lira 50 kuruşa satabildiği kuru soğan markette 14 lira 19 kuruşa satılıyor, 4,1 katına çıkmış oluyor.

Fiyat değişimleri marulda yüzde 265,3 ve yeşil soğanda yüzde 215,4. Kasım ayında 5 lira 86 kuruş olan marul 21 lira 41 kuruşa, 7 lira 71 kuruş olan yeşil soğan 24 lira 33 kuruşa markette satıldı. Marul 3,7 kat ve yeşil soğan 3,2 kat fazlaya satılmış oldu.

Ne oluyor da bu kadar artıyor fiyatlar?

Nakliye fiyatları ekleniyor. Aracıların ve marketlerin kârları ekleniyor. Kazanan özellikle büyük perakende marketler oluyor. Kamunun bir denetimi olmadığı için, çiftçiden ürününü onu mağdur etmeyecek şekilde alarak tüketiciye uygun fiyata ulaştıracak kamu kurumları olmadığı için fiyatlar piyasa şartlarının insafına bırakılıyor.

Tarım Kredi Kooperatifleri de bildiğimiz gibi diğer kamu kurumları gibi AKP’giller’in arpalığı haline getirilmiş durumda. 21 Haziran 2023 tarihinde, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı olan Tarım ve Kredi Kooperatiflerinin başına getirilen Fahrettin Poyraz’ın kamuoyuna yansıyan iddialara göre, Kamuda 10 ayrı yerden toplamda 180 bin TL tutarında maaş aldığı ortaya çıkmıştı. Aynı şekilde yardımcısı Davut Arpa’nın da 5 ayrı kurumdan maaş aldığı iddiaları aynı anda basında yer almıştı. İşte üreticiyle tüketiciyi buluşturması gereken bu kurum, kuru soğanda alım fiyatını 9 lira olarak açıkladı. Ancak, Ziraat Odalarının verdiği bilgiye göre, Tarım Kredi Kooperatifleri alım kotasını bilinçli olarak az miktarda belirleyip, kotalar doldu gerekçesiyle alım yapmıyor. Sonuç olarak kuru soğanda rekoltenin fazla olması, kısıtlı ihracat nedeniyle alım satımların rahatlamaması gibi nedenler çiftçinin elindeki soğanın kilogram fiyatının 3 buçuk liraya kadar gerilemesine neden oluyor. Üretici maliyetini karşılayamaz duruma düşüyor, mağdur ediliyor.

Tarım Kredi Kooperatifleri ne yapıyor?

Üreticinin mağduriyetini gidererek elinde kalan soğanın tamamını almak, tüketiciye de ucuz soğan sağlamak yerine, AKP’giller’in arpalığı olarak yandaşlara üçüncü, beşinci maaşlarını veriyor.

 Şimdi de üretici cephesinden bakalım:

Geçen yılın Kasım ayına göre, DAP gübresinin fiyatı yüzde 17,8 oranında arttı. 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 11,5 oranında, amonyum sülfat gübresi yüzde 8,1 oranında, amonyum nitrat gübresi yüzde 4,6 oranında arttı.

Mazot fiyatı son bir yıla göre ise yüzde 58 oranında arttı.

Besi yemi Kasım ayında Ekim ayına göre yüzde 2,76 oranında, süt yemi yüzde 2,81 oranında artarken, son bir yılda besi yemi yüzde 27,98 ve süt yemi yüzde 28,48 oranında arttı.

Kasım ayında girdi fiyatlarında en fazla artış zirai ilaçta oldu. Zirai ilaç fiyatı son bir ayda yüzde 46,5 artarken, bir yıllık artış yüzde 64,5’e ulaştı.

Çiftçinin ürettiği ürünü satış fiyatı ile aynı ürünün markette tüketiciye ulaştığı fiyat arasındaki uçurum ortadan kaldırılmalıdır. Bunun için tarımsal girdilerin fiyatı ucuzlatılmalıdır. Tarımsal girdilerde ithalata dayalı politikadan vazgeçilmelidir. Tarımsal girdilerin KDV oranları düşürülmelidir. Tekniğin tüm olanakları çiftçilerimizin hizmetine sunulmalıdır. İlgili bakanlık tarafından ataması yapılacak teknik çalışanlar aktif olarak tarlalarda çiftçimize eğitim ve danışmanlık yapmalıdır.

Halk düşmanı AKP’giller İktidarında halkın yararına bir uygulama beklemek ölü gözünden yaş beklemeye benzer. Bu iktidar devem ettiği sürece çiftçinin-köylünün de halkımızın da pahalılık cehenneminden kurtulamayacağı açıktır.

Yukarıda anlatıldığı gibi mevcut Tarım Kredi Kooperatifleri gerçek anlamda bir kooperatif olmaktan çok uzaktır. HKP Programı’nda, Kooperatifler başlığı altında kooperatiflerin nasıl çalışması gerektiği, Halkın Demokratik İktidarında nasıl çalışacağı duruca ve netçe anlatılır:

“12 – TARIM KOOPERATİFLERİ: Köylünün kendisi tarafından kurulup kendisi tarafından kontrol edilecek. Ortak sayısı 100’ü geçince, bin güçlük çıkarılmayacak. Milyonlarca üretmeni dağınıklıktan kurtaracak. Şehirle köy arasındaki uçurumu doldurmaya çalışacak. Kooperatifler, hükümet ya da tüccar emrindeki birliklerin kontrolünden kurtarılacak. Büyük Sanayi rekabeti karşısında el ve ev sanayisini kaybeden köylüye, büyük çiftliklere kıyasla daima daha pahalıya mal olan malzeme ve eşyaları ucuza mal edecek. Ortaklarına piyasadan pahalı mal satmayacak. Satarken birbirleriyle rekabete düşerek, bereket yıllarını bile felâket yılına çeviren küçük ekincilerin mallarını değeri ile satacak. Ortaklarının malını ölü fiyatına almaya kalkışmayacak. Küçük ekinciyi de modern üretime ve bilime kapalı kalmaktan kurtaracak.

“15- FİYAT POLİTİKASI: Tarım ürünleri aleyhine, sanayi ürünlerinin fiyat artışı durdurulacak. Köy ürünlerinin gerçek köylü kooperatifleri eliyle ihracatı kolaylaştırılacak, Ofisin yönetim ve kontrolü köylü örgütlerine bırakılacak.

Modern üretim küçük ekincilere kadar götürülerek tüm tarım ürünlerinin maliyet fiyatları indirilecek.”