Site rengi

Tasarım

Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut (Efe)’ye “Recep Tayyip Erdoğan’a Hakaret”ten soruşturma üzerine soruşturma! Cevabı Net: Bizi korkutamazlar, yıldıramazlar, vazgeçiremezler!

03.02.2022
372
A+
A-

 

Ülkemiz yargısının AKP’nin hukuk bürolarına dönüşmesi ile beraber artık Recep Tayyip Erdoğan hakkında söylenen en küçük söze soruşturmalar başlatılıp, davalar açılır oldu. Özellikle Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut (Efe)’nin AKP’giller’in bütün vurgunlarına, soygunlarına, kanunsuzluklarına karşı net, cepheden, gözünü daldan budaktan esirgemeyen sözleri ve sert eleştirilerinden dolayı AKP’giller’in Reisi ve AKP’giller’in Hukuk Bürosuna dönüştürülmüş Yargı jet hızıyla Genel Başkan’ımız hakkında soruşturmalar başlatıp, davalar açmaktadırlar.

Bu nedenle bugüne kadar Genel Başkan’ımız hakkında “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçlaması ile 6 ayrı dava açılmış, bunların 4’ü sonuçlanmış ve kendisine toplam 7 yıl 7 ay 22 gün hapis cezası verilmiştir. Son 2 ayda ise yine aynı maddeden Genel Başkan’ımıza 7 ayrı soruşturma açılmıştır.

Partimiz, Sedat Peker’in iddiaları ile beraber ortaya çıkan; AKP Gençlik Kollarına, kaçak ve envantere kayıtlı olmayan silahların el atından verilmesi ile ilgili olarak başta Recep Tayyip Erdoğan gelmek üzere Berat Albayrak, Süleyman Soylu, İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Kolları Başkanı Taha Ayhan, AKP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Osman Tomakin, İçişleri Bakanlığı çalışanı Ahmet Onay ve AKP Esenyurt Gençlik Kolu Başkanı Abdülsebur Soğanlı hakkında, 12 Temmuz 2021 tarihinde suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak AKP’giller’in savcıları el altından, AKP Gençlik Kollarına verilen silahların araştırmasını yapacağı yerde “neden suç duyurusunda bulunuyorsunuz?” diyerek Genel Başkan’ımızı ifadeye çağırmıştı. İşte Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut (Efe) savcılıkta verdiği ifadenin ardından Çağlayan Adliyesinin önünde yaptığı açıklamadan dolayı yine ve yeniden “Cumhurbaşkanına Hakaret”ten İstanbul Emniyet Müdürlüğüne ifadeye çağrıldı.

Ne demişti Gerçek Devrimci Nurullah Ankut (Efe) yaptığı açıklamada?

“Kaçak Saraylı Hafız artık iyice işi şirazeden çıkardı…

“Eskiden yazılarımızdan, kitaplarımızdan, açıklamalarımızdan dava açtırıyordu. Şimdi suç duyurularımızdan da dava açtırmaya başladı.

“Ya biz Savcılara, onun suçları hakkında, şu konuya bir bakın, bir araştırın şunu, burada suç işlenmiş, somut kanıtlarıyla, belgeleriyle, kayıtlarıyla diye dilekçe veriyoruz; ‘Vay sen bunu nasıl yaparsın?’ diye bize davalar açtırıyor. Artık adaleti getirdiği yer burası.

“Ama bütün zalim despotlar gibi işin sonuna yaklaştıkça artık iyice pusulayı şaşırıyorlar. Sanıyorlar ki bizi korkutabilecekler…

“Buna imkân var mı ya?                                                                                                        

“Vatan ve Halk söz konusu olduğu zaman; defalarca söylediğimiz gibi biz, belaya atlar gideriz!

“Bir milyon Tayyip gelse, bir milyon Kaçak Saray avanesi gelse; hepsi vız gelir bize!”

İşte bu sözlerinden dolayı 18 Ocak Günü Vatan Caddesindeki Emniyet Müdürlüğüne giden Genel Başkan’ımız, bir kez daha geri adım atmaksızın AKP’giller’in vatan ve halk düşmanı politikalarını anlattı.

Genel Başkan’ımız, ortada meşru bir Cumhurbaşkanının olmadığını, bu vakte kadar ne üniversite ne de lise diplomasının ortaya çıkmadığını, diploma örneği olarak kurumlara verdiği diplomanın ise Noterler Birliği kararı ile sabit olduğu üzere sahte olarak hazırlandığını belirtti.

Devamında ise diplomasız bir şekilde Anayasanın 101’inci maddesine aykırı olarak Cumhurbaşkanlığı makamında olduğunu, bundan dolayı da Tayyip Erdoğan’ın resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğini, savcıların asıl Tayyip Erdoğan’ın diplomasızlığının üstüne gitmesi gerektiğini belirtti.

Bununla da kalmayarak, bu vakte kadar parti olarak hem Tayyip Erdoğan’ın fark derslerini vererek mezun olduğunu iddia ettiği Eyüp Lisesine hem de mezun olduğunu iddia ettiği Marmara Üniversitesine başvurulduğunu, ancak bir kez bile diplomayı gösteremediklerini, çünkü ortada bir diplomanın olmadığını belirtti. Bu nedenle olmayan bir Cumhurbaşkanına karşı TCK 299’uncu maddeden yargılama yapılamayacağını söyledikten sonra şu ifadeleri kullandı:

“Biz Şövalyeyiz, Alpiz; hiç kimseye hakaret etmeyiz. Ancak siyasi eleştirilerde, siyasi ithamlarda bulunuruz. Aciz insanlar hakaret eder, hakaret aranıyorsa Erdoğan’ın muhaliflerine sarf ettiği “cibilliyetsiz, şerefsiz” gibi sözcüklerle saldırılarına bakın.”

Genel Başkan’ımız Nurullah Efe tüm bu açılan davalardan ve soruşturmalardan, yargılanan olarak değil yargılayan olarak çıkmıştır. AKP’giller’in kendi mahkemelerinde, onların hâkim ve savcılarının karşısında “Ortada bir diplomaya sahip yasal bir Cumhurbaşkanı yok, sadece o makamı işgal etmiş bir kişi oturuyor. Ona bugün ‘Cumhurbaşkanı’ diyen herkes suç işliyor”, demiş ve bu gerçekliği her seferinde haykırmıştır.

Genel Başkan’ımız, 18 Ocak günü de bunları tekrar belirtmiştir ve ifadesini “ne yaparlarsa yapsınlar, bizi korkutamazlar, yıldıramazlar, haklı mücadelemizden vazgeçiremezler” diyerek sonlandırmıştır.

İfadeye katılan Halkçı Hukukçu Avukatlar, özellikle Cumhurbaşkanına hakaret konusunda AİHM’nin verdiği Vedat Şorli kararını sunarak kararda belirtildiği üzere ülkemizde “Cumhurbaşkanına Hakaret” isnadıyla ilgili açılan soruşturmalarla, yargılamalarla, cezalandırmalarla dünya ölçeğinde rekorlar kırıldığını; bu konuda açılan on binlerce davanın Yargıyı çok fazla meşgul ettiğini, Cumhurbaşkanına Hakaret suçunu düzenleyen TCK 299’uncu maddenin artık kaldırılması gerektiğini, bu maddeye dayanarak değil hapis cezası, Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılma (HAGB) Kararı dahi verilemeyeceğini belirtmişlerdir.

Parti Avukatlarımız; TCK’nin 299’uncu maddesinde tarafsız Cumhurbaşkanından bahsedildiğine ancak AKP Genel Başkanı’nın, yani taraflı olan Tayyip Erdoğan’ın (diploması olmadığı gibi) bu yönden de TCK 299’uncu madde kapsamında olmadığının aleni olduğuna dikkat çekmişlerdir. Bu hususun Anayasaya aykırılığı dikkate alınmayarak bu tür yargılamalara devam edilmesinin, Yargının AKP’giller’in hukuk bürolarına dönüştürüldüğünün net bir kanıtı olduğunu ifade etmişlerdir.

AKP’giller ve onların hukuk bürolarına dönüşmüş yargısı ne yaparlarsa yapsınlar, hangi cezayı verirlerse versinler, Genel Başkan’ımızı ve O’nun önderliğinde mücadele eden Hikmet Kıvılcımlı’nın düşünce evlatlarını korkutamayacak, engelleyemeyecek ve gerçekleri söylemekten vazgeçiremeyeceklerdir!

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

20 Ocak 2022

 

Halkın Kurtuluş Partisi

Genel Merkezi