Yarımız olan kadını ön safta bulmak: Akbelen Ormanı Direnişi

AKP’giller’in Orman Genel Müdürlüğü, Muğla/Milas İkizköy bölgesindeki 740 dönümlük alanı kaplayan, yöredeki tüm canlılara ev sahipliği yaparak yaşam kaynağı olan, yüzlerce yıllık doğal kızılçam ağaçlarından oluşan Akbelen Ormanı’nı, yaptığı vurgunlarla bildiğimiz yandaş Parababalarından LİMAK’a, Yeniköy-Kemerköy Termik Santralleri’nin kömür ihtiyacını karşılamak üzere peşkeş çekmiş. Bunun üzerine yöre halkı örgütlenerek fiili mücadeleye başlamış. Bu hukuksuzluğa karşı, hukuki alanda da Yürütmeyi Durdurma istemiyle dava sürecini başlatmış. Ancak vurguna, talana doymayan yandaş şirket, yargı sürecini beklemeden ağaç kesimlerine başlamış. Bunun üzerine İkizköylüler, ormanlık alanda Direniş Çadırlarını kurarak direnişe geçmişler.

Sosyal medyayı da kullanarak seslerini, yaşam kaynaklarının katledilmesine karşı yükselttikleri çığlıklarını, onurlu direnişlerini Türkiye’ye duyurmaya çalışmaktalar.

Biz de Türkiye’nin en halksever, en vatansever, en doğasever, en hayvansever partisi olarak bu çığlığa yanıt verdik. HKP İzmir İl Örgütü olarak, 24 Temmuz 2021 tarihinde, asırlık ağaçlardan oluşan ormanlarının katledilmesine karşı durmak için direnişe geçen İkizköylüler’in bu mücadelelerine destek ziyaretinde bulunduk.

AKP’giller’in, Ortaçağcı gericiliğin, kadına yönelik saldırılarının alabildiğine azgınlaştığı, kadınlarımızı üretimden, sosyal yaşamdan uzaklaştırarak bir cariye gibi evde dört duvar arasına hapsederek köleleştirmeye çalıştığı bir süreçte, Akbelen Ormanı Direnişi’nin önderliğini genciyle, yaşlısıyla İkizköylü kadınlarımız yapıyorlar. Bu anlamda bir yandan Parababalarının sömürü düzenine karşı direnirken, bir yandan da Ortaçağcı gericiliğin kadına yönelik saldırılarına meydan okuyorlar.

Direnişin sembol ismi Necla Işık. O, tam bir halk önderi. 42 yaşında, yaşamı o topraklarda üretim yaparak geçmiş. Biri kız diğeri erkek iki gencin annesi. Onlar da anneleri ile birlikte direniş alanındalar. 82 yaşındaki kayınvalidesi Esma Nine de direniş alanında. Gelini ve torunu iki yandan kollarına girerek yürümesine yardımcı oluyorlar ama o, vücuduna da direnerek mücadeledeki yerini terk etmiyor.

Necla Bacı’mızla HKP’li kadınlar olarak söyleşiyoruz. Büyük bir inanç ve kararlılıkla, yaşam alanlarını, doğalarını katleden, kendi ifadesi ile “nefeslerini kesen” katliamcılara karşı direnişlerini anlatıyor bizlere. Bu zalimler diyor, yalnızca asırlık ağaçlarımızı, börtü böceğimizin, kurdun kuşun evini katletmiyor; bizler hep burada yaşadık. Anılarımız, geçmişimiz var. Çocuklarımız var, hatta doğmamış çocuklarımız var. Burası yok olursa, geçmişimiz de geleceğimiz de yok olur. İnsanlığımız yok olur, işte onun için direniyoruz, diyor.

Konuşurken gözlerini dolu dolu yapıyor yüreğindeki yangın; dudaklarını titretiyor içindeki hınç ve öfke. Bu sorun yalnızca bizim sorunumuz değil, diye devam ediyor. Yalnızca Akbelen Ormanı meselesi değil, diyor; ülkemizin sorunu, vatan sorunu, hatta tüm insanlığın sorunu, diye ekliyor. Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın bu toprakları nasıl vatan yaptığını, kazanımlarını çok iyi biliyor Necla Işık. Bu vatan kanla kazanıldı; çocuk yaştakiler bile elde silah can verdiler; onlara, atalarımıza borcumuz var, diye devam ediyor.

İkizköylü kadınların Akbelen Ormanı savunması, Ege topraklarında Birinci Kuvayimilliyeci kadınlarımızın ne köklü bir miras bıraktıklarının kanıtı oluyor. Necla Bacı’nın, Esma Nine’nin ve direniş alanındaki tüm İkizköylü kadınların onurlu mücadelesi, Yunan işgaline karşı Yörük Ali Efe Çetesi’ne 23 yaşında elde silah katılan, gösterdiği bu kahramanlıkla yöredeki diğer kadınları da mücadeleye katan Çete Emir Ayşe’nin geleneğinin sürdüğünü gösteriyor.

Partimizin ilk Genel Başkanı, Türkiye Devrimi’nin Önderi, Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı İçin Halkın Kurtuluş Mücadelesinde kadınlarımızın yeri apayrıdır. O, devrimin öncüsü olan partisinin programının Amaç maddesine, “yarımız olan kadını ön safta bulmak” diye yazarak bu düşüncesini vurgulamıştır.

Bizler, Hikmet Kıvılcımlı’nın düşünce kızları olan Kurtuluş Partili Kadınlar, inanıyoruz ki sosyal kurtuluş ile taçlandıracağımız İkinci Kurtuluş Şavaşı’mızda da kadınlarımız en ön saflarda yerlerini alacaktır.

Anacıl düzenin simgesi Ana Tanrıça Kibele’de vücut bulan ve Anadolu topraklarında kadınlarımızın binlerce yıldır sönmesine hiç izin vermeden ellerinde taşıdıkları adalet, dürüstlük, insanlık onuru, cesaret, yiğitlik, eşitlik, özgürlük meşaleleri bugün de İkinci Kurtuluş Mücadelemizin yolunu aydınlatıyor.  29.07.2021