Site rengi

Tasarım

Beşli Cete’den Cengiz Holding Kamu Mallarını Yemeye Doymuyor: Sırada Akdeniz ve Toros Gidengelmez Dağları ve Dağ Keçilerimiz Var…

01.02.2025
202
A+
A-

M. Gürdal Çıngı

AKP’giller ve 5’li Çetesi…

Kim bunlar?

Cengiz, Limak, Kalyon, Kolin, Makyol…

Konumuz bunlardan Cengiz Holding.

Hani şu, patronları Mehmet Cengiz’in “Milletin a.ına koyacağız” dediği Holding.

Ya da; “Dünyada en çok Kamu İhalesi alan Şirketler hangisidir?”, diye arama motoru Google’a sorduğunuzda karşınıza çıkan listedeki 3. Şirket…

Ya birinci sıradaki şirket hangisi?

5’li Çete’nin Limak Holding’i!

“41 milyarlık ihale aldı, en zengin işadamlarından

“Cengiz Holding, Dünya Bankası’nın raporuna göre dünyada en fazla kamu ihalesi alan üç şirketten biri. Forbes Türkiye’nin 2020 yılında yayınladığı ‘en zenginler’ listesine göre Cengiz Holding’in hak sahiplerinin toplamda en az 2.2 milyar dolarlık serveti bulunuyor. Mehmet Cengiz, devletten 21 yılda 41 milyar 682 milyon dolarlık ihale aldı.” (https://www.sozcu.com.tr/turkiye-yi-kesti-akseki-ye-tam-1700-katla-dalacak-p119983)

Bildiğimiz gibi Cengiz Holding; Sanayiden Enerjiye, Madenlere, İnşaattan Otoyollara, Havaalanlarından Tren Garlarına, YHT’lere, Sigortacılığa kadar çok çeşitli alanda faaliyet gösteriyor. (https://www.cengizholding.com.tr/#)

Ve; Samsun’dan Kastamonu’ya, Artvin’den Adıyaman’a, Siirt’ten İzmir’e, Mardin’den Elazığ’a, Sinop’tan Çanakkale’ye, Konya’dan Antalya’ya süren faaliyetler…

Ve bu faaliyetlerin neredeyse tamamında süren Doğa ve Hayvan Katliamları…

Cengiz Holding, Artvin Merkez’deki Cerattepe’de Bakır üretimi yapıyor. Ve bunun için de doğayı ve çevreyi, hayvanları katlediyor.

Oysa Ladin, Sarıçam, Göknar ve Kayın ağaç cinslerinin ağırlıklı olarak yer aldığı Cerattepe,  Türkiye’nin ve dünyanın en zengin bitki örtüsüne sahip noktalarından ve kuşların göç güzergâhlarından birisi. Ama buna rağmen Cengiz, on binlerce ağacı kesti, ekosistemi yerle yeksan etti çalışmaları sonucu.

Yine Kazdağları/Kirazlı Balaban’da geçtiğimiz yıllarda altın-bakır madeni çıkarmak için milyonlarca ağacı katletti Cengiz.

Şu günlerde Kazdağları/Halilağa’da milyonlarca ağacı katlediyor.

Ve bu milyonlarca ağaçla birlikte içindeki tüm canlıları da katlediyor.

Ve faaliyet gösterdiği diğer tüm bölgelerde de aynı acımasız, yıkıcı, kıyıcı, katledici çalışmayı sürdürdü. Ne ağaç tanıdı ne kuş, ne börtü böcek, ne nehir, akarsu bıraktı. Hepsini katletti…

Ve tabiî milyarlarca dolar da kâr elde etti bu yağmasının karşılığında.

Cengiz’in gözü doymuyor. “Milletin a.ına koymakta” kararlı.

Şimdi de sıra Antalya/Akseki ve Konya’nın Seydişehir ilçesinin de içinde yer aldığı coğrafyada; Toroslar’ın, Gidengelmez Dağları’nın “a.na koymak” istiyor…

Gidengelmez Dağları

Bildiğimiz gibi Cengiz Holding, 2005 yılında Özelleştirme adı altında satışa çıkarılan Kamu Mallarından Seydişehir Eti Alüminyum AŞ’yi satın aldı.

Kaç paraya?

305 milyon dolara.

(Üstelik bu para devletin kasasına bile girmiyor. Grubun Karadeniz Oto Yolu inşaatından alacağına mahsup ediliyor.)

Eti Alüminyum AŞ’ye ait neler vardı? Yani Cengiz Holding nelerin sahibi oldu bu satın alışla?

1- Seydişehir alüminyum tesislerinin ana fabrikasını.

2- Antalya/Manavgat’taki Oymapınar Hidroelektrik Santralını (Oymapınar Barajı’nı).

3- Seydişehir’deki üretime esas olan boraks maden rezervini. Yani Madenle dolu dağı.

4- Tesisin Antalya’daki mal varlıklarını ve limanını.

Cengiz Holding, yukarıdaki Fabrika, Baraj, Liman dışında kasadaki yüklü nakitlere, stoklardaki satışa hazır ürünlere, milyonlarca ton rezerve sahip 7 adet boksit maden sahasına ve bu kuruluşların taşınmazları ile milyarlarca dolarlık varlığa sahip oldu… Sadece 305 milyon dolara…

Sonuç olarak günümüze gelirsek, Cengiz Holding Alüminyum üretmek için gerekli olan boksit cevherini elde etmek için Antalya/Akseki İlçesi’ndeki maden sahasını genişletmek ve 792.99 hektarlık alanda maden işletme ruhsatı alıyor. Ancak bununla yetinmiyor Cengiz; ruhsat alanını 1700 kat arttırmak istiyor!

***

Türkiye’yi kesti, Akseki’ye tam 1700 katla dalacak

27 Aralık 2024

Ülkenin dört bir yanında doğayı katleden Mehmet Cengiz’in şirketi Antalya’daki boksit madeni için saha genişletme talebinde bulundu.

Cemil KIZILTÜRK

İktidara yakınlığıyla bilinen Cengiz Holding’in sahibi Mehmet Cengiz’in yeni hedefi Antalya Akseki oldu. Cengiz Holding’e ait Eti Alüminyum A.Ş bünyesinde kullanılan boksit cevheri için Akseki İlçesi’nde 792.99 hektarlık alanda maden işletme ruhsatı verildi.

Ancak mevcut alanı yetersiz bulan Cengiz, ruhsat sahasında kapasite artışına giderek işletme sahasını genişletme derdine düştü ve Enerji Bakanlığı’na başvurdu. Henüz Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci devam etmesine rağmen maden sahasında tam 1700 kat kapasite artışı yapılmak isteniyor.

SU RİSK ALTINDA

Kapasite artışıyla birlikte boksit ocağı bölge halkının yerleşim yerinin ortasına taşınmış olacak. Değirmenlik Köyü’nde yaşayanlar duruma tepkili. Boksit madeni ocağının kimyasal yanıklar, karaciğer ve böbrek hasarına yol açması nedeniyle bölgede yaşayanlar endişeli. Karstik su kaynakları bakımından zengin olan bölgenin maden faaliyetleri nedeniyle olumsuz etkileneceği öngörülüyor.

KEÇİLER NE OLACAK?

Antalya’nın doğal güzelliklerinden biri olan Gidengelmez Dağları da maden sahası sınırlarında yer alıyor. Bu dağlarda ise Dünya Koruma Birliği’nin (IUCN) yayınladığı Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi’nde yer alan dağ keçileri yaşıyor. Proje ile birlikte yaban keçilerinin hayatı da tehlikeye girmiş olacak. Şirket tarafından hazırlanan ÇED raporunda, maden işletmesi sırasında alanda bulunan canlıların yakalanarak ya da ‘gürültü çıkarılarak’ uzaklaştırılması öneriliyor. Bölgedeki zengin bitki örtüsü ve çok sayıda ağaç da bu projenin hedefinde.” (https://www.sozcu.com.tr/turkiye-yi-kesti-akseki-ye-tam-1700-katla-dalacak-p119983)

***

Gördüğümüz gibi, Cengiz doymak ve durmak bilmiyor. Daha fazla alayım, daha fazla vurayım, diyor. 1700 kat artış talebinde bulunuyor.

Alır mı? Verirler mi izni?

Alır! Verirler!

Daha önce nasıl verdilerse bu kez de verirler.

Nasılsa yargı Hukuk Büroları… Kim engel olacak?..

Gösterilen tepkiler, yapılan eylemler de yeterli olmuyor, olamıyor ne yazık ki…

Ve görünen o ki, Gidengelmez Dağları da Cengiz’in kâr hırsına kurban edilecek, olacak.

Adı üstünde: Gidengelmez Dağları!

“TRT Belgesel’de de anlatılan en çok bilinen bir hikâyeye göre, civar köylerden, 15-20 kişilik bir grup, kış mevsiminde dağ keçisi avına giderler. Mola verdiklerinde, ateş yakarak dinlenmeye çekilirler. Ancak konakladıkları yerin altı, aslında mağaradır ve ateş buzları eritince keskin kayalıklardan oluşan derin obruğun içine düşerler. Avcı grubun yanlarında giden köpek, köye geri dönüp acı acı uluyarak yardım ister. Şüphelenen köylüler, dağın doruklarına avcıları aramaya gider. Çöken yeri ve mağarayı bulurlar. Canlı kalan bir avcıyı kurtarırlar ancak grubun geri kalanına ulaşmak mümkün olmaz.

“Yine bir başka hikâyeye göre avlanmak için dağlara giden bir grup köylünün yolda vurdukları geyikler, dağdaki obruklara düşer. Avlarını almak için zor bela obruğa giren köylüler kayaların bıçak gibi keskinliği nedeniyle geri çıkamazlar. Sonunda yukarıdan sarkıtılan iplerle kurtarılırlar ancak gruptan bir kişi, obrukta can verir. Civar köyde burada ölenlerin mezarları vardır. Bütün bu hikâyeler dilden dile anlatılarak efsaneye dönüşür ve bu dağlara “Giden Gelmez” adının verilmesine neden olur.”

Ya böylesine ürkütücü bir ada ve efsaneye sahip dağların coğrafyası nedir?

“Keskin, ürkütücü, sarp kayalıkların, derin cehennem çukurlarının yanında aniden endemik çiçeklerle bezeli yemyeşil bir küçük yaylaya kavuşabilir, hemen arkasından tekrar derin uçurum, obruk ve mağaralardan oluşan, geçilmesi, tırmanması zor kayalıklarla baş başa kalabilirsiniz.

 “Bunlarla baş ettiğinizi, aştığınızı ve tırmandığınızı varsaysak bile bir de sürpriz engerek yılanı gerçeği ya da çokça söylentisi var ki bu dağcılığın bittiği noktadır. Zaten ismi bile yeterli derecede şüpheli, ürkütücü ve caydırıcı bir etkiye sahip. Söylenti ve efsanelerin, bütün bunları besleyen, çoğaltan kuşkuların ötesinde her şey yolunda gider ve tırmanmanın zorluklarına katlanır, sabrederseniz, doğanın muhteşem bir görsel şöleninden oluşan, herkese nasip olmayacak muhteşem bir deneyim, harika bir ödül sizi beklemektedir.” (https://fikircografyasi.com/makale/efsane-yolculuk-giden-gelmez-daglari)

Yani böylesine heybetli, korunaklı, haşmetli bir dağı, efsanelere konu olmuş dağı patlatacaklar, oyacaklar, delik deşik edecekler…

O güzelim yaylalar, mağaralar, uçurumlar, şelaleler, o güzelim çayırlar, endemik bitkiler;

Geyik, tilki, sansar, sincap, alageyik, yaban keçisi, çakal, sırtlan, kurt, ayı, keklik, bıldırcın, üveyik, yaban güvercini, çulluk, turaç, karatavuk, sarıasma ve turnalar vb.leri…

Dünya Koruma Birliği’nin (IUCN) yayınladığı Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi’nde yer alan Dağ Keçileriymiş, hiç ama hiç umurlarında değil.

Dur durak bilmiyorlar… Doymak bilmiyorlar…

Ağaçmış, ormanmış, su kaynaklarıymış, yaşam alanlarıymış, hayvanlarmış, börtü böcekmiş;

İnsan sağlığıymış;

Bunların hiçbir önemi yok.

Varsa yoksa; yağma, talan, vurgun, soygun…

Ve ne yazık ki hepsi aynı bunların. İster 5’li Çetedekilerden Cengiz ve ister iktidarın nimetinden yararlanan diğerleri…

Reisleri Tayyip; “Kupon araziler benden habersiz satılmayacak!” demedi mi?..

Al birini vur ötekine…

Ama bu böyle gitmez! Gitmeyecek!

Çünkü bize göre, Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Genel Başkanı Sayın Nurullah Efe Ankut’un yeni çıkacak kitabının adıyla;

“Bütün Canlılar Doğa Ana’nın Evlatlarıdır

Aynı Ölçüde Değerli, Saygın”dır!

Vurguncu, soyguncu Parababaları düzenine er ya da geç son vereceğiz!

Doğadaki bütün canlılarla barışık bir biçimde yaşayacağımız toplum düzenini, Sosyalizmi kuracağız!