Türkiye: Suriye’de “Oyun Kurucu” mu? “Oyunda Piyon” mu?
M. Gürdal Çıngı
ABD Emperyalistleri, “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)” kapsamında büyük bir adım daha attılar, büyük bir kazanım daha elde ettiler; Suriye’nin meşru iktidarını yıktılar. Ve o iktidarın lideri Beşşar Esad, ne yazık ki ülkesini terk etti. Yani BAAS İktidarı yenildi, yıkıldı Suriye’de.
Bu, çok acı bir gerçek. Ama gerçek…
Ve iktidara şu an için HTŞ ve onun etrafında kümelenmiş, bir cephe oluşturmuş Ortaçağcılar geldi.
Suriye rejiminin devrilmesiyle gelişen olaylar, yaşanan süreç tabiî ki sadece Suriye’yle sınırlı kalmadı. Kalmayacak. Şu anda en başta Türkiye’yi, sonra İran’ı ve Lübnan’daki Hizbullah Hareketini etkiledi.
İran ve Hizbullah, Suriye’nin düşmesiyle neredeyse etkisiz eleman konumuna düştüler şu an için. Denklem dışılar. Hesap dışılar.
İktidardaki AKP’giller ve onun Reisi ise; zafer naraları atarak seviniyorlar. Ortadoğu’da “Oyun Kurucu” olduklarını düşünüyorlar, öyle sanıyorlar. Hatta dünya çapında “Oyun Kurucu” oldukları yanılgısı içindeler.
Böylece de; “Görmek istemeyen göz kadar kör göz olamaz”, diyen Rus atasözünü doğruluyorlar.
Ya Türkiye Halkı?..
O, kurbanlık koyun olduğunun farkına varmadı henüz.
Oysa şu son 1,5 ayda yaşananlar, gerçeğin bu olmadığını, aslında, görmek isteyen kör gözlere bile gösteriyor.
Suriye’nin geleceğiyle ilgili, daha geçen gün, 9 Ocak’ta, İtalya’nın ev sahipliğinde ama esas olarak ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in düzenlediği bir toplantı yapıldı Roma’da.
Hangi ülkelerin Dışişleri Bakanları katıldı toplantıya?
ABD, İtalya, Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık (BK)’ın Dışişleri Bakanları. Yani aynı zamanda NATO üyesi ülkelerinin Dışişleri Bakanları. Ve AB’nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi. Yani Batı’nın ağır topları…
Gördüğümüz gibi, Türkiye bu toplantıya davet edilmedi. Adı bile geçmedi. Esamisi okunmadı yani.
E, hani biz “Oyun Kurucu” idik?
Toplantıya çağıran taraf bizim olmamız gerekmez miydi?
E, ne oldu şimdi?
E, hani biz de NATO üyesiydik?
E, hani biz Suriye’de kazanan taraftık?
E, hani zafer bizimdi?
E, nerede kaldı “Oyun Kurucu”luk?..
Bizzat ABD’nin yeni manyak, faşist Başkanı Trump da attığı tweet’te dile getirmemiş miydi bunu? Tayyip’i “övmüş”tü hani? “Çok zeki ve sert bir adam”, demişti hani…
Hatırlayalım isterseniz Trump’ın tweet’ini:
“Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin arkasında Türkiye var. Erdoğan çok zeki biri. Bunu binlerce yıldır istiyordu ve başardı. Kimse gerçekten kazananın kim olduğunu bilmiyor ama bence Türkiye kazandı. Erdoğan çok zeki ve sert bir adam. Türkiye çok fazla can kaybı olmadan dostane olmayan bir şekilde kontrolü ele geçirdi. Esad bir kasaptı. Çocuklara neler yaptığını gördük.”
Kaldı ki, hatırlayacağımız gibi, aynı Trump, bundan yıllar önce, aynı Tayyip’e: “Sert adamı oynama. Aptal olma!” demişti.
Şimdi bu dediklerinin bir anlamı var mı? Bu ifadeler çok açık bir biçimde eskiyi hatırlatma ve kafa bulma, dalga geçme değil mi?
Bu çok açık, çok net değil mi?..
Ve bu toplantıyı araştırmak üzere internete girdiğinizde de ne devletin resmi Anadolu Ajansının ne yandaş basının ne de muhalif geçinen basının konuyla ilgili haber vermediğini görüyorsunuz.
Yani toplantıya ilişkin Türkiye medyası, el mahkûm, Üç Maymunu oynuyor: Görmedim, Duymadım, Bilmiyorum!
ABD’nin BOP haritası açık. Türkiye de 3’e bölünüyor o haritada.
Irak, Libya ve Suriye çökertildi, BOP hayata geçirildi. Sırada ne var?
Türkiye ve İran!
Öncelik hangisinde görünüyor?
Bunu bire bir bilebilmemiz mümkün değil tabiî ki. BOP Haritasını hazırlayanlar, o sırayı da yapmışlardır elbet. Ancak görünen o ki, bu sıralama sürece bağlı, gelişen şartlara bağlı. Ama harita baki! ABD Emperyalistleri açısından hayata geçirilecek; onun için ellerinden geleni yapacaklar.
Biz de; bunu, bu hainane planı bozmak için, BOP’un hayata geçirilmesini engellemek için elimizden geleni yapmak zorundayız.
Kuvayimilliyeci Atalarımız nasıl Sevr Haritasını yırtıp atmışlarsa bundan 100 yıl önce, biz de BOP Haritasını yırtıp atmalıyız. Bunun için sonuna kadar, bir tek kişi kalana kadar mücadele etmeliyiz.
Bunu başarabilmek için de Gerçek Proletarya Partisi saflarında, Halkın Kurtuluş Partisi saflarında, etrafında örgütlenmeli, Halk Kurtuluş Cephesini oluşturmalıyız. Ve bu alçak haydutları, bu insanlık düşmanlarını ülkemizden ve bölgemizden defetmeliyiz.
Türk-Kürt Halk Cumhuriyeti’ni kurarak, Kürt Halkıyla 1000 yıllık birlikteliğimizi; gerçek eşitlik ve kardeşlik temelinde sürdürmeliyiz.
Yani ey Halkımız!
Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanı Nurullah Efe Ankut’un hep söylediği gibi;
Kanma bunların yalanlarına!
Kanma seni aldatanlara.
Gerçeği, yalnız gerçeği gör!
Ve anla bizi!
17 Ocak 2025