Suriye’de/Rojava’da ABD’nin BOP Süreci Hızlı Bir Şekilde Hayata Geçiriliyor…
M. Gürdal Çıngı
Bütün Batılı Emperyalist devletlerin temsilcilerinin biri gelip biri gidiyor Suriye’ye. Bunların bir kısmı Türkiye’ye de geliyor. Bir kısmı Irak’a da gidiyor. Roma’da toplantı yapıyorlar. Suudi Arabistan’da yapılan toplantıya katılıyorlar…
Sadece Batı Emperyalist temsilciler değil gelip gidenler. Bir de Irak’taki Barzanistan Devletinin yetkilileri gelip gidiyor Türkiye’ye, Suriye’ye.
Türkiye de aktif görünüyor, onun yetkilileri de Suriye’ye, Arabistan’a gidiyorlar.
Yani havada karada yoğun bir trafik var…
Türkiye dışında da hepsinin amacı aynı:
Bir; HTŞ aracılığıyla ele geçirdikleri Suriye’de etkili olmak. Kendilerine bağımlı bir, birkaç iktidar yaratmak.
Bunun için de kan içici, kafa kesici, tecavüzcü, Kadın düşmanı Ortaçağcıları dünya kamuoyunun kabulünü sağlamak için çaba sarf etmek, onlara takım elbise giydirip kravat taktırarak ehlileştikleri yönünde manipüle etmek,
İki ve en önemlisi; Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan ve oraların kontrolünü elinde tutan Amerikancı Kürt Hareketi PKK-PYD-SDG’nin kalıcılığını sağlamak, iktidarda yer almasını sağlamak ve Kürt Hareketlerini birleştirerek güçlü bir konuma getirmek ve Suriye’de Müslüman bir İsrail yaratmak…
Ayının oyununun armuda olduğu gibi, başta ABD gelmek üzere bütün Batılı Emperyalistlerin oyunu da buna…
Bu gerçek çok net, çok açık. Tabiî görmek isteyen gözler için…
Barzanistan yetkilileri de kendi amaçları bakımından burada görev alıyorlar. Son günlerde gerçekleştirdikleri baş döndürücü trafiğin sadece tarihlerini ve başlıklarını vermekle yetineceğiz.
07-01-2025-Başbakan Mesrur Barzani ile Türkiye Dışişleri Bakanı Fidan bir araya geldi
08-01-2025-Başbakan Barzani, Ankara temasları hakkında kabineye bilgi verdi
08-01-2025-ENKS Sözcüsü: Başkan Barzani, Rojava’daki Kürtlerin yakınlaşması için çabalıyor
09-01-2025-Bafıl Talabani’den ‘Rojava’ açıklaması: Kürt halkının hakları güvence altına alınmalı
13-01-2025-Başkan Mesud Barzani’nin özel temsilcisi Rojava’da: Mazlum Abdi ve ENKS ile görüşecek
13-01-2025-Başkan Barzani’nin temsilcisi Mazlum Abdi ile görüştü
14-01-2025-Başkan Barzani’nin temsilcisi ile görüşen ENKS: Ulusal çıkarlar her şeyin üzerindedir
15-01-2025-Sinem Ahmed: Barzani’nin temsilcisi ile Abdi’nin görüşmesi önemli bir adım
16-01-2025-Başkan Mesud Barzani ile Mazlum Abdi bir araya geldi
(Bu bilgiler: https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan adresli internet sitesinden alınmıştır.)
Rojava İçin Talepler Belli, Çözüm de Belli…
Türkiye’nin-AKP’giller’in istediği ne şu anda, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Rojava ve Kobani bölgesinde yönetimi elinde tutan PKK-PYD-YPG-SDG’den?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın sözleriyle; deyimiyle “(…) terörist savaşçıların ülkeyi terk etmesi. PKK’lı yönetim kadrosunun ülkeyi terk etmesi. Terör örgütünün üst düzey yöneticilerinin Suriye’yi terk etmesi gerekiyor.”
Hakan Fidan
Peki, buna muhalif olan var mı?
Yani PKK-PYD-YPG-SDG buna itiraz ediyor mu?
Hayır etmiyor!
Çok açık bir şekilde onlar da bunu kabul ediyor. Okuyalım bu konuyla ilgili haberleri:
Türkiye Ne İstiyor?
“Fidan: PKK’li yönetim kadroları Suriye’yi terk etmezse askeri harekât olacak
“07-01-2025
“(…)
“PKK-YPG sorununu Suriye çözmeli”
“Bizim devlet olarak yıllardır bu konuya yönelik çeşitli çalışmalarımız var. Şimdi yeni gerçeklikle beraber farklı senaryolarla yolumuza devam ediyoruz. Bunların başında şu geliyor. Şimdi Suriye’deki yeni yönetimin açıkçası bu sorunu sahiplenmesi ve kendi ülkesinin milli bütünlüğünü, bölgesel bütünlüğünü sağlama adına gerekli adımları atması gerekiyor. Bizim beklentimiz bu yönde. Atacak, yani görüşmeler devam ediyor. Bu yönde birtakım adımların atılmasını bekliyoruz. Buna bir zaman vermek lazım, bir müddet.
“YPG’ye yapmaları gerekeni söyledik”
“(…)
“Bizim onlara verdiğimiz ültimatom ortada. Amerikalılar üzerinden de verdik, basın üzerinden de verdik.
“Kime?
“YPG’ye. Uluslararası terörist savaşçı niteliği taşıyan, Türkiye’den, İran’dan, Irak’tan gelmişlerin terk etmeleri gerekiyor. PKK’lı kadroların ülkeyi terk etmeleri gerekiyor. Şu anda buna yönelik bir hazırlık da görmüyoruz, niyet de görmüyoruz, açıkçası. Ve bekliyoruz.
“Onlar kendilerini biliyorlar, isimleri bizde var”
“Biz ültimatomları veya şartları söylerken, şunun için söylüyoruz. Eğer askeri harekat olmasını istemiyorsanız, bölgede, ne bizim tarafımızdan, ne Suriye’deki yeni yönetim tarafından, bunun şartları bellidir. Bu şartları çok basit bir şekilde, sadık bir şekilde, hiçbir şeyden, hiç kimseden saklamadan ortaya koyuyoruz. Nedir şartlarımız size? Uluslararası başka ülkelerden gelen terörist savaşçıların ülkeyi terk etmesi. PKK’lı yönetim kadrosunun ülkeyi terk etmesi. Terör örgütünün üst düzey yöneticilerinin Suriye’yi terk etmesi gerekiyor. Onlar kendilerini biliyorlar, isimleri bizde var.
“Daha sonraki kadroların silahlarını bırakarak yeni sisteme dahil olmaları gerekiyor. Bu kansız, problemsiz bir geçiş. Buna mukabil, oradaki PKK’lı olmayan, aziz Suriyeli Kürtleri canlarına, mallarına herhangi bir zarar gelmeden normal hayata katılmaları ve yaşamaları gerekiyor. Yani Suriyeli yeni yönetim de bunun garantisini bize veriyor. Çünkü şartlarımız arasında bu da var.” (https://www.rudaw.net/turkish/middleeast/turkey/0701202526)
Evet, Fidan aracılığıyla Türkiye’nin talepleri bunlarmış PKK-PYD-YPG-SDG’den.
Peki, ABD Emperyalistleri Ne Diyor?
ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşar Vekili John Bass’ın sözlerini aktaralım:
“ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Suriye’de hiçbir terörist organizasyona ve yabancı teröriste yer olmadığı yönündeki söylemini yineleyen Bass, Suriye’de bulunan her yabancı teröristin ülkeyi terk etmesi gerektiğini söyledi.
“Bass, ‘Bu kişiler sorumlu bir süreç çerçevesinde, geldikleri ülkelere, vatandaşlıklarının olduğu ülkelere dönmeli ve bu süreçte ilgili hükümetlerle işbirliği yapılarak, eylemlerinden dolayı adalet karşısına çıkarılmaları sağlanmalıdır. Ancak bu kişiler artık Suriye’de kalmamalı ve ülkenin istikrarsızlığına katkıda bulunmamalıdır. Bu durum, Suriye’deki uzun vadeli istikrarsızlıktan faydalanarak, ister kuzeydoğu Suriye’de, ister güneybatı, güney ya da güneydoğuda kendilerine yer edinen yabancı teröristleri de kapsamaktadır. Bu konuda herhangi bir yabancı terör örgütüne ayrıcalık tanımıyor ya da seçim yapmıyoruz’ diye konuştu.” (https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/abd-soylemini-yineledi-isidi-onlemek-icin-suriyedeyiz-2288151#google_vignette)
Türkiye’nin ve ABD’nin istekleri bunlar ve dikkat ederseniz aynı istekler.
E, bunun karşısında olan var mı PKK ya da PYD-YPG-SDG cephesinden?
Hayır, yok! Onlar da buna olur, diyor. Okuyalım:
Duran Kalkan
PKK Liderlerinden Duran Kalkan Ne Diyor?
“Duran Kalkan’dan ‘PKK, Rojava’dan çıkacak’ mesajı!
“25-12-2024
“(…)
“Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, çıkması için karar alırlarsa onlar çıkarlar”
“Rojava Özerk Yönetimi’nin karar alması durumunda PKK’lilerin Rojava’dan çıkabileceğini söyleyen Kalkan, şunları dile getirdi:
“İkide bir PKK sorunu, PKK sorunu deyip duruyorlar. Dillerine pelesenk yaptılar. Sanki bu HTŞ’dekiler kimlerdir? Kimisi Doğu Asya’nın neresinden, kimisi bilmem dünyanın neresinden gelmiş. Devşirme topluluk. Suriye Milli Ordusu, devşirme bir topluluk. Hepsi Orta Asya’dan, şuradan buradan devşirilmiş, getirilmiş topluluklar.
“Diğer taraftan oradakiler Kürt insanları. Bunu Kuzey ve Doğu Suriye Özel Yönetimi üzerinde baskı oluşturmak için söylüyorlar. Cemal Arkadaş (Murat Karayılan) da açıkladı.
“Öyle doğrudan bir bağlantımız yoktur. Fakat bu öyle sorun olacak bir durum değildir. Yani diyelim ki danışman olarak var. Bazı işler yapan tek tek bireyler olarak yani Suriyeli olmayan Kürtler varsa ve bunlar PKK ile ilişkili oluyorlarsa eğer Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, onların artık kendi alanlarından çıkması için karar alırlarsa onlar çıkarlar.
“Hele hele PKK’liler için hiçbir sorun yok. Silahlarını alır, Kuzey Kürdistan’a geçerler. Zaten daha önce de Kuzey Kürdistan’dan silahlarını aldılar. Rojava Kürdistan’a, DAİŞ’e karşı savaşmak, direnmek için geçmişlerdi. Bunu herkesten çok da Tayyip Erdoğan biliyor. Dolayısıyla sorun yok.
“Kuzey ve Doğu Suriye yönetiminin sıkışmasına ilişkin de bir sorun yok. Bu biçimde sıkıştıramazlar onları. Sıkışacaklar varsa başkalarıdır.
“Kendi durumlarına baksınlar. (…)” (https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/251220247)
Peki, PKK böyle diyor da PYD-YPG-SDG buna itiraz mı ediyor?
Yok! O da aynısını söylüyor.
Başka türlü de söyleyebilir mi zaten?
Söyleyemez!
PYD-YPG-SDG Komutanı Mazlum Abdi Ne Diyor?
Mazlum Abdi
“Mazlum Abdi: “Tam ateşkes sağlanırsa yabancı savaşçılar ülkelerine dönecek”
“20 Aralık 2024 Cuma
“(…)
Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi, Reuters’a önemli açıklamalarda bulundu. Abdi, Türkiye ile yaşanan çatışmaların son bulması halinde atılacak adımları anlattı.
“PKK, IŞİD savaşı için Suriye’ye geldi”
“Abdi, 2014’te IŞİD’in Kobani kuşatması sırasında İran, Irak ve Türkiye’den Kürt savaşçıların bölgeye geldiğini açıkladı. Irak Peşmergeleri görev sonrası ülkelerine döndü.
“Mazlum Abdi, ilk kez PKK üyelerinin Suriye’ye geldiğini doğruladı. ‘PKK savaşçıları IŞİD tamamen yok edilene kadar bizimle kalmak istedi’ açıklamasını yaptı.
“Abdi, bazı yabancı savaşçıların sivil kurumlarda, bazılarının askeri kurumlarda görev aldığını belirtti. SDG komutanı, ateşkesle birlikte bu savaşçıların tamamının ülkelerine döneceğini vurguladı.
“SDG Komutanı Abdi, PKK üyelerinin Suriye’de bulunduğunu kabul etmekle birlikte, SDG’nin PKK ile örgütsel bağının olmadığını tekrar vurguladı.” (https://medyascope.tv/2024/12/20/mazlum-abdi-ateskes-olrusa-yabanci-savascilar-ulkeden-cikacak/)
Siz, bakmayın Tayyip’in “gömeceğiz”, “yok edeceğiz”, “ya silah bırakacaklar ya da yok olacaklar” vb. höykürmelerine. Gördüğümüz gibi, bu iş bitmiş aslında. Taraflar çoktan anlaşmışlar. Daha doğrusu anlaştırılmışlar ABD ve diğer Batılı Emperyalistler tarafından. Boşuna mı yaşanıyor o yoğun trafikler, görüşmeler, toplantılar…
Tayyipgiller’in çıkardığı onca kuru gürültü, sadece “hülooğğ”cuların ikna etmeye yönelik. Daha doğrusu kandırmaya yönelik. Belki küçük bir “harekât” da söz konusu olabilir. Ama Suriye’nin Kuzeydoğusundaki ya da Fırat’ın doğusundaki Amerikancı Kürt Devletçiğini-Rojava Özerk Bölgesi’ni tümden ortadan kaldırmak artık mümkün değil…
Buna ne ABD başta olmak üzere diğer Batılı Emperyalistler izin verir ne İsrail Siyonistleri ne de Irak’taki Barzanistan yetkilileri razı olur.
Tayyipgiller bir de ne diyorlar?
PKK silah bıraktığını açıklasın, askeri faaliyetlerine son versin.
PKK, Apo tarafından yapılacağı söylenen bir silah bırakma çağrısı yapar mı?
Yapar.
Neresi için yapar?
Türkiye’deki için yapar.
Niye yapar?
PKK için artık Türkiye’de silahlı bir güç bulundurmasının anlamı kalmadı.
PKK, DEM Parti aracılığıyla Mecliste!
PKK, DEM Parti aracılığıyla Kürt İllerindeki Belediyelerde!
PKK, DEM Parti aracılığıyla Batıdaki kimi Belediyelerde…
PKK, DEM Parti aracılığıyla birçok kurumda…
PYD-YPG 100-120 bin kişilik bir orduya sahip.
Tankları, topları, helikopterleri, SİHA’ları dahil bir ordunun sahip olması gereken tüm askeri malzemeye sahip.
Bu 100-120 bin kişi silahlarını gömecek öyle mi?
ABD bu Orduyu niye eğitti-donattı o zaman?
Kullanmayacağı bir ordu yaratır mı ABD?
Böyle bir şey mümkün mü?
Sadece IŞİD için mi bu orduyu kurdu?
Gülerler kedinin çamaşır yıkayışına…
İran ve Türkiye ne güne duruyor? BOP oralarda da hayata geçirilmeyecek mi?
Kimle/kimlerle hayata geçirecek ABD?
İşte 120 bin kişilik ordu!
ABD, Golani’yle görüşmek için Şam’a giden, büyük önem ve değer verdiği, “General” dediği Mazlum Abdi’yi helikopterle ve korumalarla götürüp getiriyor.
Bu bilgiyi nereden öğreniyoruz?
Independent Türkçe’de yazan Faik Bulut’tan.
“İlk buluşma, bir Amerikan helikopteriyle taşınan Mazlum Abdi ve ekibinin başkent Şam yakınlarındaki El Dumeyr havaalanına götürülmesi sonucu gerçekleşti.
“Kürt heyetinin helikopterle taşınması iznini Beyaz Saray yönetimi verdi.
“Bu doğrultuda hareket eden Amerikalı askerler çok sıkı güvenlik önlemleri aldılar ve herhangi bir asayiş ihlali olmaması için Colani’nin ekibine tembihte bulundular.” (https://www.indyturk.com/node/751775/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/ht%C5%9F-ile-sdg-%C3%B6nderlerinin-bulu%C5%9Fmas%C4%B1na-ili%C5%9Fkin-kulis-bilgileri)
Bu görüşmede üzerinde konuşulan ve büyük olasılıkla da, henüz tam anlaşılamasa da, anlaşılan konulardan birisi de; bu ordunun, yeniden yapılanan Suriye Ordusu’nda görev almasıdır.
Kaldı ki, bunu ABD ve diğer Batılı Emperyalistler de istiyor.
Yine bu görüşmeye ilişkin Faik Bulut’un aktardıkları şöyledir:
“Türkiye’ye sıcak bakan Katar gazetesi El Quds El Arabi’nin HTŞ kaynaklarından edindiği bilgiye bakılırsa; Suriye ölçeğindeki yeni Şam yönetimi, Rojava’daki özerk idareyi de kapsayacak bir kuralı genelge haline getirmiş.
“Genelge şöyle: “Suriye’nin meselelerini Suriyeliler kendi aralarında konuşup çözülmeli!”
“Bu kural başarıldığında, Fırat’ın doğusundakilerle merkezi hükümet arasında bir çözüm yöntemi sağlanmış olabilir.
“(…)
“Rojava ekibi ise şunları savunmuş:
“a- Yeni bir ülkenin inşa sürecinde Suriyeli-Suriyeli görüşmeleri esas alınmalı;
“b- Ancak bu görüşmeler Esad yönetiminde yaşandığı gibi oyalayıcı bir mantıkla ele alınmamalı;
“c- Özerk idare ve askeri varlık hususunda varılacak anlaşma anayasada yazılı hale getirilmeli;
“d- Devlet sistemi âdemi merkeziyetçilik esası üzerinde kurulmalıdır.” (agy.)
Gördüğümüz gibi, altını çizdiğimiz Genelge ve SDG-PYD’nin talepleri de aynı. Dolayısıyla bu konuda da anlaşılmış durumda…
Geçtiğimiz aydaki yazımızda da yazdık;
ABD, Mazlum Abdi’yi Trump’ın Başkanlık Yemini törenine resmi olarak çağırıyor. Yani Devlet Başkanı muamelesi yapıyor Mazlum Abdi’ye.
Ve bakın, Bakın Trump geçtiğimiz günlerde ne diyor bu süreçle ilgili:
***
Trump’tan Erdoğan açıklaması: ‘Yapma dedim, o da yapmadı’
ABD’de 20 Ocak’ta görevi devralacak olan Donald Trump Suriye’de bulunan 2 bin Amerikan askerini tutup tutmayacağına ilişkin soruyu yanıtlamaktan kaçındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan övgüyle söz eden Trump, Erdoğan’dan Suriye’de Kürtlerin peşinden gitmemesini istediğini ve onun da bu ricayı yerine getirdiğini söyledi.
08.01.2025
ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump, Florida’da Mar-a Lago’daki kulübünde salı günü düzenlediği basın toplantısında, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığına ilişkin bir soruyu yanıtladı.
VOA Türkçe’nin aktardığına göre, Trump’a, ABD’nin Suriye’de 900 olarak bilinen asker sayısının geçen ay Savunma Bakanlığı’nca 2 bin olarak açıklanması sonrası, bu askeri kapasiteyi tutmaya devam edip etmeyeceği sorusu yöneltildi.
“Bunu size söylemeyeceğim çünkü bu askeri stratejinin bir parçası. Ancak bu Türkiye ile ilgili” yanıtını veren Trump, sözlerine, “Türkiye 2000 yıldır farklı isimler ve farklı şekillerde o ülkenin peşinde. İçeriye (Suriye) giren insanlar Türkiye’den” diye devam etti.
“ERDOĞAN’DAN KÜRTLERİN PEŞİNDEN GİTMEMESİNİ İSTEMEDİM”
“Cumhurbaşkanı Erdoğan benim arkadaşım. Sevdiğim, saygı duyduğum bir kişi. Sanırım o da bana saygı duyuyor” diyen Trump, Erdoğan’dan terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG/SDG’nin peşinden gitmemesini istediğini ve onun da bu ricayı yerine getirdiğini söyledi.
Bunun ne kadar süreceğini bilmediğini belirten Donald Trump, “Kürtlerin ve Türkiye’nin doğal düşman olduğunu ve birbirinden nefret ettiğini” söyledi.
Önümüzdeki hafta yapılacak törenle başkanlık görevini devralacak olan Trump “Ancak Erdoğan peşlerinden gitmedi. Geçmişte de yapmadı. Başlamıştı ve ben de ‘Lütfen bunu yapma’ dedim. O da yapmadı” diye konuştu.
Donald Trump Suriye’deki gelişmeleri, “Suriye’de olanlara bakarsanız Rusya zayıflamıştı, İran zayıflamıştı ve o (Erdoğan) çok akıllı bir kişi. Adamlarını farklı şekillerde ve farklı isimlerle oraya gönderdi. İçeri girdiler ve ele geçirdiler. Olan bu” sözleriyle değerlendirdi.
“TÜRKİYE’NİN ÇOK AKILLI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Donald Trump başkan seçildikten sonra aralık ayında yine Mar-a Lago’da düzenlediği ilk basın toplantısında, Suriye lideri Beşar Esad’ın devrilmesini, Şam’a yönelik yıldırım taarruzuna öncülük eden muhalif grupların birçoğuyla aynı safta yer alan Türkiye’nin “dostça olmayan bir şekilde yönetimi ele geçirmesi” olarak nitelendirmişti.
Trump, “Türkiye’nin çok akıllı olduğunu düşünüyorum. Türkiye çok fazla can kaybı olmadan dostane olmayan bir devralma gerçekleştirdi. Esad’ın çocuklara yaptıkları nedeniyle bir kasap olduğunu söyleyebilirim” demişti.” (https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/trumptan-erdogan-aciklamasi-yapma-dedim-o-da-yapmadi-2287188)
***
Trump’ın dediği açık ve net:
Kuzeydoğu Suriye’de, Kobani’de Ateşkesi emrettik, Tayyip yerine getirdi. Kaldı ki daha önce de emrettik, o zaman da yerine getirdi, diyor. Yani Türkiye’ye; PYD-YPG-SDG’ye şimdi de karışamazsın, diyor.
Bunun anlamı nedir?
ABD’nin BOP’unun Suriye ayağının hayata kesince geçirileceğidir. Yani Suriye an az 2’ye, hatta belki 3’e, 4’e bölünüp parçalanacak. Ama Kuzeydoğu Suriye’de, Fırat’ın doğusunda Amerikancı Kürt Hareketi ve Kürt Özerk Bölgesi varlığını her şartta korumaya devam edecek.
Devamı nedir bu sürecin?
BOP’un İran ve Türkiye’de de kesince hayata geçirileceğidir. Bunun aksi düşünülemez.
Ve önce küçük, yerel özerk yapılar-bölgeler, federasyonlar, sonra da Büyük Kürdistan!
Bizim buna itirazımız şudur:
Amerikancı bir Kürt Devletinin, Kürt Halkının kurtuluşunu sağlamayacağıdır.
Hep söylüyoruz, ülkeleri, devletleri atomlarına kadar parçalamak isteyen, “1000 Devletli Bir Dünya” kurmak isteyen, bunu amaçlayan, bu uğurda projeler üretip onları haritalaştıran, o haritaları hayata geçirmek için her türlü güçlerle ittifak kuran ABD ve diğer Batılı Emperyalist Büyük Devletler, Kürt Halkının gerçek kurtuluşunu ne ister ne de sağlar. O sadece, Bölgedeki Siyah Altın Petrolün çıkarılmasının ve onun güvenli ulaşımının sağlanmasını ve İsrail Siyonizminin-Devletinin varlığının güvenceye alınmasını sağlamaya uğraşıyor. Ve Kürdistan’ı da bunun için, Müslüman bir İsrail Devleti yaratmak için istiyor…
O bakandan bu bakana, o yetkiliden bu yetkiliye, o toplantıdan bu toplantıya tabanı yanmış it gibi koşmalarının nedeni, heyecanı sadece ve sadece bundan…
Yoksa; Kürt Halkının birliğiymiş, güvenliğiymiş, Suriye’nin geleceğiymiş asla umurlarında bile değil ve de olmaz bu alçakların, bu insanlık düşmanlarının.
Kürt Halkının gerçek kurtuluşu, Amerikancı Çözümde değil, Devrimci Çözümdedir.
Ülkemiz için Devrimci Çözüm ise; iki halkın eşit ve kardeşçe yaşayacağı Türk-Kürt Halk Cumhuriyeti’dir.
Biz bu çözümü mutlaka hayata geçireceğiz…
18 Ocak 2025