Bir kafadan silahsızlandırma örneği…
Geçenlerde CNNTürk televizyonunda Şirin Payzın’ın programında SYRIZA’nın Yunanistan’da iktidara gelmesi tartışılıyor. Şirin Payzın “sol neden iktidar olamıyor?”u soruyor. Program konukları Mehmet Altan, Ufuk Uras, AKP’li Erdinç Yazıcı, ÖDP Başkanı Alper Taş, KP’den Kemal Okuyan ve yazar Enver Sezgin. Tartışma programları çok kafa ütülüyor. Programa katılan kendine sosyalist diyenler solu ve sosyalizmi savunamıyorlar. Bu programda da Mehmet Altan ve Erdinç Yazıcı sola akıl veriyor.
Gezi İsyanı’mız içinde olanlar, çok iyi bilirler ki sokağa çıkan vatandaş esas olarak Cumhuriyetin halka kazandırdığı laik yaşam tarzı değerlerini savunmak için eylemdeydi. O zaman bu televizyonlar penguen belgeselleri yayınlayıp, sokakta hiçbir şey yaşanmıyor havası yaratıyorlardı. 2013 Haziran ayı boyunca vatandaş bu televizyonları hiç izlemedi. Bu televizyonlar kurumsal olarak, Gezi İsyanı’nın karşısında yer aldılar. Burada program yapan, kendine demokrat süsü veren sunucular, Gezi İsyanı’nı başka yönlere çekmek için uğraştılar. Şirin Payzın’ın bu programdaki Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet karşıtı tutum da bu sürecin devamıdır.
Olayın birinci yönü, kendine sosyalistim diyenlerin, o yıllarda Lenin Usta’nın ve ülkesi Sovyetler Birliği’nin desteklediği, Türk-Kürt bütün halklarımızla beraber verdiğimiz Kurtuluş Savaşı’nı bilinçlice savunmamasıdır.
İkinci yön ise sunucunun fikirlerini konuklara empoze etmesi ve kabullendirmesi. 12 Eylül 1980 Faşist Darbesinden beri bu kafadan silahsızlandırma tezgâhını iyi görmek lazım. Mehmet Ali Birand, Ali Kırca ile başlayan açık oturumlarda vatandaşa, yaşanılan faşist düzeni kabullendirmek için programlar yapıldı. Mehmet Ali Birand kendi düşüncesini, sokakta bulduğu herhangi bir vatandaşın ağzından aktararak, “Bakın sokaktaki adam böyle diyor” diyerek halkı yaşadığımız zorbalıklara karşı koymamaya çağırıyordu. Ali Kırca 12 Eylül’den sonra birkaç yıl Amerika’nın Sesi (Voice Of America)’da çalıştı. O da Siyaset Meydanı adlı uzun yıllar devam eden programında, güya herkesi konuşturuyor görünerek, vatandaşın ağzından kaptığı sözü tam tersine çevirerek ortaya koyardı. Sanki vatandaşın çoğu onun gibi düşünmüş olurdu. Şimdiki açık oturumlar, onların bile gerisinde. Ergenekon, Balyoz, Odatv, KCK davaları sürecinde de aynı tezgâhların daha da adileri yapıldı.
Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı, halkı örgütsüz bırakmanın en önemli aracı olarak kafadan gayrımüsellah kılmayı (kafadan silahsızlandırmayı) pek çok yazısında anlatır. Günümüzde de aynı tezgâhlar geçiliyor. Uyanık olmamız gerekiyor. Çevremizde bu tezgâha takılan veya takılmak üzere olan arkadaşlarımızı bu tezgâhtan uzak tutmamız gerekiyor.
Kurtuluş Partili Bir
Eğitim Emekçisi