Bu ne utanılacak bir karedir böyle…
Geçtiğimiz günlerde, 23 Mart’ta, “Suriye Demokratik Güçleri (SDG)” komutanı Mazlum Kobani, “IŞİD Halifeliği tamamen yıkıldı” diye açıklama yaparak, IŞİD Halifeliğinin sona erdirildiğini, IŞİD’in elindeki son Suriye toprağı olan Bağuz’un ele geçirildiğini açıkladı.
Kobani bu açıklamayı nerede yapmış?
“Bağuz’da yetkililer ve koalisyon ortaklarının hazır bulunduğu bir törende.”
Yetkililer belli; SDG Yöneticileri.
Koalisyon ortakları kimler?
ABD ve AB Emperyalistlerinin temsilcileriyle, Türkiye’nin de içinde bulunduğu kimi diğer işbirlikçi ülkeler…
Bildiğimiz gibi, IŞİD Karşıtı Koalisyon, ABD öncülüğünde Ağustos 2015 tarihinde kuruldu. Katılan ülkeler; başta ABD, sonra; İngiltere, Fransa, Belçika, Danimarka, Hollanda, Kanada, Avustralya, Türkiye, Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün ve Fas’tı.
Yani bu emperyalist devletlerin ve işbirlikçilerinin temsilcilerinin hazır bulunduğu bir tören, bir kutlama yapılmış.
Ve medya bu haberi verirken aşağıda göreceğiniz fotoğrafı kullanmış ve sayfanın başına büyük puntolarla “ABD BAYRAKLI SDG BANDOSU” diye başlık atmış.
Alt başlık ise şöyle:
“ABD Başkanı Donald Trump’tan sonra terör örgütü PKK’nın uzantısı YPG’nin liderlik ettiği SDG de dün terör örgütü DEAŞ’ın elindeki son toprak parçası olan Baguz’un ele geçirildiğini duyurdu. Baguz’da yapılan törende kırmızı üniformalı SDG bandosu ABD ve SDG bayrakları önünde ABD Milli Marşı’nı çaldı.” (http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-bayrakli-sdg-bandosu-41159735)
Ve, Bağuz’un ele geçirildiği haberini ilk olarak duyuran SDG Basın Sözcüsü Mustafa Bali’nin söylediği şu söz nedir Allah aşkına?
“Bu eşsiz günde, mücadeleleri ile bu zaferi mümkün kılan binlerce şehidimizi de anıyoruz.” (https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-47678882)
Kahraman Gerilla Che’nin “insan soyunun en büyük düşmanı” dediği, kanlı zalim ABD’nin bayrağı altında “Kızıl” üniformayla ABD Milli Marşı çalmak!
Bu, ne utanç verici bir durumdur.
Bu nasıl bir onursuzluktur?
Bu nasıl yurtseverliktir?
Bu nasıl Ulusal Kurtuluş Hareketi olmaktır?
Bu nasıl Ulusal Kurtuluş Savaşı vermektir?
Bu nasıl bize ve halklara yutturmaya çalıştıkları gibi, Antiemperyalist olmaktır?
ABD bayrağı altında, ABD askerleriyle birlikte, ABD silahlarıyla ve ABD’nin “kara gücü”, “yerel ortağı” olarak, bizzat ABD’nin yarattığı IŞİD’e karşı verilen bir savaşta(!), ABD Milli Marşı çalarak kutlama yapmak, tören yapmak, şehitleri anmak…
Bu bizim anlayabileceğimiz, kabul edebileceğimiz, aklileştirebileceğimiz, ikna olabileceğimiz bir şey değildir.
Bu, devrimle ve devrimcilikle alay etmektir!
Bu, dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir devrimcinin, yurtseverin, halkseverin kabul edebileceği bir şey değildir.
Ne diyordu 1967 yazında Havana’da toplanan OLAS Konferansı-Tricontinental (Afrika, Asya ve Latin Amerika Halkları Dayanışma Örgütü Konferansı)’na Bolivya’daki savaş mevzisinden gönderdiği mesajda Kahraman Gerilla Che Guevara?
“Emperyalizmin yıkılması hedeflenirken, onun başını kimin çektiği kesinlikle belirlenmek zorundadır. Bu, ABD’den başkası değildir.
“(…) düşmandan nefret etmeyen bir halk vahşi bir düşmanı yenemez.
“(…)
“Ve insanlığın kurtuluşu uğruna verilen savaşın bayrağı altında, uluslararası proleter ordularla gerçek bir proletarya enternasyonalizmi geliştirmeliyiz.
“(…)
“Eğer dünyada ölümün kendi paylarına düşen kısmıyla ve müthiş trajedileriyle, her günkü kahramanlıklarıyla, emperyalizme bitmez tükenmez darbeler indirerek, dünya halklarının artan nefretiyle emperyalizmin güçlerini parçalamak için iki, üç daha fazla Vietnam gün ışığına çıksaydı, geleceğe daha güvenli bakabilirdik!”
“Bizim her eylemimiz emperyalizme karşı bir savaş çağrısı ve insanlığın en büyük düşmanı ABD’ye karşı halkların birliği için bir savaş marşıdır.”
Bizim Marşımız; Enternasyonal Marşı’dır!
PKK’nin-YPG’nin-SDG’nin marşı ise; ABD Milli Marşı’dır!
Onlar; Obama’ların, Trump’ların, Macron’ların, May’lerin savaşçılarıdır.
Biz; Şeyh Bedrettin’lerin, Börklüce Mustafa’ların, Torlak Kemal’lerin,
Biz; Afşin Bey’lerin, Demirci Kawa’ların, Babek’lerin, Onbeşler’in
Biz; Kahraman Gerilla Che’nin ardıllarıyız.
Biz; Denizler’in, Mahirler’in devamcılarıyız.
Biz; tâ 1919 yılında, ABD de içinde olmak üzere Batılı Büyük Emperyalist devletlere karşı daha 17 yaşında, elde silah Ulusal Kurtuluş Savaşı’na katılan Hikmet Kıvılcımlı’nın öğrencileri, devamcıları, savaşçılarıyız.
Biz, Antiemperyalist-Antifeodal-Antişovenist İkinci Kurtuluş Savaşçılarıyız!
Onlar, ABD Emperyalizminin savaşçıları!
ENTERNASYONAL MARŞI
Uyan artık uykudan uyan
Uyan esirler dünyası
Zulme karşı hıncımız volkan
Kavgamız ölüm-dirim kavgası
Mazi tâ kökünden silinsin
Biz başka âlem isteriz
Bizi hiçe sayanlar bilsin
Bundan sonra her şey biziz.
Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık
Enternasyonal’le kurtulur insanlık
Tanrı, patron, bey, ağa, sultan
Nasıl bizleri kurtarır
Bizleri kurtaracak olan
Kendi kollarımızdır
Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık
Enternasyonal’le kurtulur insanlık
Hem fabrikalar, hem de toprak
Her şey emekçinin malı
Asalaklara tanımayız hak
Her şey emeğin olmalı
Cellâtların döktüğü kan
Bir gün onları boğacak
Bu kan denizinin ufkundan
Kızıl bir güneş doğacak
Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık
Enternasyonal’le kurtulur insanlık