Efendi “Aptallık etme” diyor; Taşeron, saygıdan sevgiden dem vuruyor…
Yapımcısı, devşiricisi, iktidara getiricisi, orada tutucusu; velhasıl efendisi ABD Emperyalist Haydutlarının Başkanı Faşist Bunak Trump dedi ki Kaçak Saraylı Hafız’a, “Aptal olma!” (Don’t be a fool)…
Yani emredilene uy!..
Ne yaptı Tayyip de?
Harfiyyen uydu…
Suriye’deki askeri harekâtı durdurdu. Böylece de “aptal olma”dığını dünya âleme göstermiş oldu.
Ne dersiniz, aptal olmadığını somut davranışıyla ortaya koyan bir temsilcimiz olduğu için sevinelim mi?
İlahi Tayyip…
Şaka gibisin be…
İnan, şu hallere düştüğüne, Trump’ın bu hakaretlerini yiyip yutup hazmettiğine biz bile üzüldük yahu…
Adam düpedüz çakal ağzı kullanıyor be sana karşı…
Öğretmenlik hayatımız boyunca bir tek öğrencimize asla böylesine bir hakarette bulunmadığımız gibi, onlara incitici en küçük bir sözümüz de olmamıştır.
Adam şımarık… İnsan soyunun baş düşmanı Emperyalist Haydutun baş şefi. O nedenle de pervasız. Hele senin gibi cebinde çerez kabilinden çıtırdattığı taşeronları karşısında hiç fren kullanmıyor, ağzının ayar bozukluğu konusunda.
Nasıl yalayıp yutup hazmettin be Tayyip bu hakareti?..
Ama demek ki buymuşsun ya…
Kaliten, okkan, ederin buymuş…
Dolmabahçe’de yabancı medya karşısında söylediğin şu sözde savunma da bir o kadar hazin, içler acısı.
Ne demişsin?
Aynen şunu:
“Tam da bu görüşmenin olduğu gün Başkan Trump’ın siyasi ve diplomatik nezaketle bağdaşmayan mektubu medyada yer aldı. Elbette biz bunu unutmadık. Unutmamız doğru değil ama bizim karşılıklı olan sevgi saygımız da bunları sürekli gündemde tutmaya müsade etmiyor.” (https://odatv.com/anlasmanin-ardindan-erdogan-ilk-kez-konustu-18101958.html)
“Karşılıklı sevgi ve saygı”, öyle mi Tayyip?
Buna eşekler bile inanmaz yahu…
Ne sevgisinden söz ediyorsun yahu. Adam seni düpedüz şamaroğlanı yerine koyuyor be.
Yazık be, yazık…
Ey Türkiyem!
Ne hallere düştün, kimlerin eline kaldın…
Din afyonu bu denli ağulu muymuş yahu?..
Arkalarına Amerika’yı alan bu Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfının vatan millet, halk düşmanı ve ABD işbirlikçisi din simsarları, nasıl da kündeye getirip sırtüstü vurdular seni yere…
BOP Taşeronluğuna devam, öyle mi Tayyip?
Efendin o buyruğu verdi, sen de; “emrin olur”, dedin.
PKK, PYD-YPG, 30 km güneye çekilecek, orada İkinci İsrail ya da Müslüman İsrail ya da ABD’nin yeni bir petrol bekçisi devleti oluşturulacak, sen de bunun kuzeyden koruyucusu kollayıcısı olacaksın conilerle birlikte.
Dün efendin Faşist Çakalın elçileri olan Mike Pence ve Mike Pompeo’yla yaptığınız görüşme sonrası onun dikte ettirdiği 13 maddelik sözde anlaşma metnini imzalamışsınız karşılıklı.
Fakat bu anlaşmalarınız, bu planlarınız, bu ihanetleriniz artık hikâye, Tayyip…
Rusya’nın desteğindeki Suriye Ordusu, adım adım ilerliyor kuzeye doğru. Antiemperyalist yiğit Beşşar Esad da, ülkenin her karış toprağını emperyalist saldırganlardan ve onların piyonlarından kurtarana dek bu savaşımız sürecektir, diyerek ülkesine ve halkına olan inancını, kararlılığını, özgüvenini kesince ortaya koymaktadır.
Yani işin özeti, Tayyip; Emperyalist Haydut ABD de, onun taşeronu rolü oynayan siz de, yine onun diğer taşeronu olan PKK, PYD-YPG de ülkeden kovulacaksınız ve etkisizleştirileceksiniz.
Sen hâlâ aklını başına devşirme yönünde bir çaba göstermiyorsun. Yapımcın ve efendin ABD’ye sadakatten vazgeçmiyorsun. Oysa bu seni batağa ve yok oluşa götürecektir.
Sonunda Rusya, İran ve Çin’in desteğindeki resmi Suriye Ordusu hepinizi süpürüp atacak o topraklardan.
İşte o zaman Türkiye’de Allah’la aldatarak “hülooğğ”culaştırdığın, meczuplaştırdığın oy tabanın bile terk edecek seni.
İktidardan tekerlenip gideceksin…
Oysa Beşşar Esad liderliğindeki BAAS Hükümetiyle yanlışın neresinden dönersek kârdır, diyerek ihanetlerinden vazgeçip işbirliğine girseydin, hiç değilse durumu kurtarma imkânın olurdu.
“Sınırımızı teröristlerden temizledik. Suriye’nin resmi devlet güçlerinin hâkimiyetine bırakıp geldik.”, diyerek “hülooğğ”cularını kısmen de kandırmayı sürdürebilirdin.
Hadi senin aklın ermiyor hiçbir şeye. Ama Danışman, Yüksek İstişare Kurulu bilmem ne adıyla Kaçak Saray’ına topladığın ve yüksek maaşlarla beslediğin o zevatın da herhalde aynı senin gibi. Onlar da hiçbir şeye akıl erdiremiyorlar, hiçbir olayı doğru görüp, doğru anlayıp değerlendiremiyorlar.
Putin’e ve Rus Diplomasisine bakıp zerre miktarda olsun ders çıkaramıyorsunuz. Bakın Putin ve ekibi, sizi avucunun içinde tutuyor, Suriye’yi tutuyor, üstelik Suriye’ye her alanda yerleşmiş durumda, PKK-PYD-YPG’yi de tutuyor, Suudi’yi, onun azgın cellat Prensi Salman bin Muhammed’i, Katar’ı, Kuveyt’i, Birleşik Arap Emirlikleri’ni, Mısır’ı, Ürdün’ü ve İran’ı elinde tutuyor.
Yani ABD’yi Ortadoğu’dan adım adım kovalayıp onun yerine kendisi yerleşmek istiyor… Attığı her adımda da başarıya yürüyor.
Sizse her adımınızda bataklığa biraz daha saplanıyorsunuz. Hem kendinizi hem de ülkemizi cehennemcil felaketlere biraz daha götürüyorsunuz.
6 bin yıllık insanlık düşmanı, çürümüş, asalak, sömürgen; vurgundan, talandan, kamu malı aşırmaktan ve ihanetten başka hiçbir şeye aklı ermeyen Antika Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfının siyasi plandaki temsilcileri de, doğaları gereği böyle davranırlar. Onlar bir adım önlerini, bir adım ötelerini göremezler.
Onların mahir oldukları tek alan din simsarlığı, cahil, yoksul, bilinçsiz insanları Allah’la aldatmak, İblis’in bile aklına gelemeyecek binbir hile yoluyla kamu mallarını aşırmak ve emperyalist efendilerine sarsılmaz bir sadakatle taşeronluk etmektir, dolayısıyla da ihanettir.
Başka herhangi bir alanda bunlardan başarılı bir iş beklenemez…
Vatanımıza ve halkımıza ise dirhem miktarda olsun faydalı bir eylemleri olamaz.
17 yıldan bu yana ne yaptılar?
Yargıyı, eğitimi, orduyu, ekonomiyi mahv-ı perişan ettiler. Laik Cumhuriyet’i yıktılar. Yerine ise Faşist Ortaçağcı bir Din Devleti kurma derdindedirler.
Özetçe, arkadaşlar; bunlardan kurtulmadıkça ülkemizin, halkımızın rahat bir soluk alması ya da gün yüzü görmesi mümkün değildir…
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
18 Ekim 2019
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı