Gece Çalışmak, Sağlık Emekçilerinin Sağlığını Bozuyor!
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu
Sağlık emekçileri, işlerinin doğası gereği 7 gün 24 saat çalışmak zorundadır. Bu nedenle nöbet şeklinde ya da vardiya usulünde gece çalışması yapılmaktadır.
Gece çalışması sağlık açısından pek çok risk taşımaktadır. Gece çalışması yapanların kansere ve kalp damar hastalıklarına daha sık yakalandıkları, ortalama yaşam sürelerinin kısaldığı yapılan bilimsel araştırmalar ile ortaya konmuştur. Bu araştırmalardan en önemlilerinden birisi de Nobel ödüllü Bilim İnsanımız Aziz Sancar’ın araştırmasıdır. Aziz Sancar araştırmasında, geceleri vücut için çok önemli olan DNA tamirinin yapılamadığını göstermiştir.
Gece çalışması pek çok sağlık riski taşır iken, sağlık çalışanlarının ücretleri hesaplanırken, gece çalışmasıyla gündüz çalışması arasında bir fark yoktur. Sağlık emekçisi gece çalışmasını nöbet şeklinde yapıyor ise, saatlik ücreti normal mesai ücretinin 1/3-1/4’ü arasında olmaktadır. İşyerlerimizdeki Taşeron düzeninde, 4/D çalışma düzeninde çalışan işçi arkadaşlarımız ise gece mesailerini zamlı olarak almaktadırlar. Bu nedenle işçi arkadaşların aylık maaşları, hemşire arkadaşlarımızı geçebilmektedir. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde gece çalışması zamlı olarak ücretlendirmektedir.
Ülkemizde kamu işyerlerinde işçi-memur ayrımı 1970’li yıllardan beri sürmektedir. Olması gereken, kamu sağlık kurumlarında tüm çalışanların aynı statüde çalışmasıdır. Kamu çalışanlarının Grev hakları var ama toplusözleşme hakları sınırlıdır. Sarı sendikacılığın egemen olduğu, iktidarın borusunu çalan yetkili sendikanın (Memur-Sen, Sağlık-Sen) sağlık emekçilerinin hakkını savunma durumu yoktur. Bugün pek çok hastanede Sağlık-Sen yöneticileri aynı zamanda hastane yöneticisidir. Hastanelerde kendi üyelerini gündüz çalışılan yerlere yerleştirmekle meşguldürler.
Kamu çalışanları sendikalarını 1990’larda fiili olarak kurduğumuzda, önümüzdeki konulardan biri de nöbet ücretlerimiz idi. O yıllarda SSK hastaneleri dışında çalışanlara nöbet ücreti verilmiyordu. SSK Hastanelerinde ise fazla mesai şeklinde nöbet ücreti veriliyor idi. İstanbul Tabip Odası Asistan Hekim Komisyonu olarak bu konuda, toplu nöbet eylemleri yapmıştık. Bu eylemler sonrasında nöbet ücretlerimiz az da olsa ödenmeye başlamıştı. Başlangıçta merkezi bütçeden ödenen nöbet ücretleri sonradan, hastane döner sermayesinden ödenmeye başladı.
Günümüzde Sağlık emekçilerinin çok somut olan talebi, gece çalışmasının gündüz mesaisine göre iki katı olarak ücretlendirilmesidir. Gece-gündüz aralıksız verilen bir hizmette aksama olmamalıdır. Gece çalışmak çok ciddi bir özveridir. Sağlık emekçileri gece çalışarak, hastalara sağlık verir iken, kendi sağlıklarının bozulmasının yolu açılmaktadır.
Sağlık Emekçileri olarak bu haklı ve somut talebimiz için grev dahil her türlü mücadele yöntemini kullanmalı ve hakkımızı almalıyız.