Site rengi

Tasarım

Halk Dersleri-Dedenin Dedikleri

22.10.2024
561
A+
A-

Hikmet Kıvılcımlı

 

Halkın Kurtuluş Yolu Gazetesi’nin notu:

Sosyalist Gazetesi’nde yayımlanan “Dede Hande” imzalı, “Halk Dersleri-Dedenin Dedikleri” başlıklı “Öğreti”ler Sosyalist Gazetesi’nin 8 Aralık 1970 tarihinde yeniden yayım hayatına atılmasıyla birlikte yayımlanmaya başlar. “Öğreti”ler Hikmet Kıvılcımlı’nın kısa (not tarzındaki) yazılarıdır. Biz de Kıvılcımlı Usta’nın bu tarzına uyarak her sayımızda bir “Öğreti”yi yayımlayacağız.

Yazılar, 8 Aralık 1970 yılında başlar, 13 Nisan 1971 yılındaki 24’üncü sayıda sonlanır. (Bazı sayılarda yayımlanmamıştır.) “Öğreti”ler tamamlanmamış görünüyor. Kaldı ki, 27 Nisan 1971 tarihli 25’inci sayıyla da Sosyalist Gazetesi 12 Mart Faşizmince yasaklanır. Yayımı durdurulur. Hikmet Kıvılcımlı da idam fermanıyla aranmaya başlar…

İşte aşağıdaki yazıların tarihçesi budur…

“Öğreti”leri, eksik de olsa yayımlamayı, yeni kuşaklara aktarmayı bir görev bildik. Hele de İşçi Sınıfımızın Örgütlenme-Grev-Direniş mücadelesinin yükseldiği şu günlerde…

 Halk Dersleri Dedenin Dedikleri

Dede Hande

Sosyalist Gazetesi’nin notu:

(Dedenin dedikleri:

Sosyalist, bu başlık altında her sayıda bir öğreti yazısı yazacak.

Öğreti: En ilkel gerçekleri, okuma yazma bilmese de, her işçi ve köylünün anlayacağı dille verilecek. Her ders kısa kesilecek.)

Birinci Ders:

İşçi, Köylü, Esnaf, Halkın Hâllenişleri

 

Sevgili Köylü ve Esnaf oğullarım, kızlarım, kardeşlerim.

Size işçi oğullarımın, kızlarımın, kardeşlerimin hâllerinden söz edeceğim.

İşçinin hâli, hepimizin hâlidir, çoğumuzun geleceği, istikbâlidir. İşçi Sınıfı “kürkçü dükkânı”dır. Ne denli “tilki” olursak olalım, hepimizin dönüp dolaşıp en sonunda varacağımız dükkân İşçi Sınıfımız’dır. Postumuzu İşçi olarak İşverene satmaktan kurtulamayacağız.

Birinci büyük “Seferberlik” dediğimiz Emperyalist Dünya Savaşı’na girerken, Türkiye’de işçi sayısı birkaç yüz bindi. 1965 yılı, Devlet İstatistik rakamlarında “ücretliler”, yani İşçiler 3 milyon sayıldı.

Demek 50-60 yılda işçi kardeşlerin sayısı 30 kat artmıştır. Demek, her 2 yılda, Türkiye’mizin işçi sayısı 1 kat çoğalıyor.

Neden çoğalıyor? Onu sırası gelince yoklar, araştırırız.

Nereden çoğalıyor?

Onu biraz düşünenimiz eliyle koymuşça bulabilir. İşçiler sizden, bizden, Köylüden, Esnaftan geçmedirler. Her birimizin, ya kendisi, ya oğlu, ya kızı, ya amcası, anası, halası, dayısı, teyzesi yahut başka akraba ve komşuları veya onların çocukları, her gün, dağarcığını omuzuna, vurup gurbette “İş” aramaya çıkıyor, İşçi oluyor.

Böylece nereden, hangi Köyden, Kentten, hangi çarşıdan kalkarsak kalkalım, Gurbete düşmemizin sebebi ortada. Tarlamız, Dükkânımız bizi beslemiyor. Kolumuzun gücünü Ağaya, Beye kiralamaya gidiyoruz… Acımızdan ölmemek için buna mecburuz.

Yollara düşenlerin yüzde doksan dokuzu, gene hep biliriz: ya köylüleriz, ya esnaflarız, fakir fukarayız… Bin yıl öncesinde bir lâkırdı vardı: “Her yol Roma’ya çıkar” derlerdi. Şimdi: “Her yol İşçiliğe çıkıyor.”

(Sosyalist Gazetesi, Yıl: 1, Sayı: 1, 8 Aralık 1970 )

(Yıl: 1, Sayı: 24, 13 Nisan 1971)