“Namuslu Sosyal İstatistik” mi “Rakamların Zorbalığı mı?”
Sema Kıvılcım
13 Şubat’ta Sözcü Gazetesi’nde yer alan habere göre, Merkez Bankası (TCMB) yılın ilk enflasyon raporu sunumunda gıda enflasyonunu gündem etti.
Sunumda şu ifadelere yer verildi:
“İşlenmemiş gıda grubu fiyatlarının seyri enflasyon tahminleri üzerinde risk oluşturmaktadır. Geçici arz koşullarına duyarlı olan taze meyve ve sebze grubu yılın son çeyreğinde güçlü bir artış göstererek tüketici enflasyonunda daha olumlu bir görünümü engelleyen ana unsur olmuştur.”
Ocak ayı yüzde 5,19 oranında artan gıda fiyatları, işlenmemiş gıda ve sebze-meyve ürünleri öncülüğünde son 3 aydır olduğu gibi ocak ayı enflasyonunun da temel belirleyicilerinden biri haline geldi.
AKP’giller’in Merkez Bankası gıda enflasyonunu iklim değişikliği ve mevsimsel etkiler gibi nedenlere bağlıyor. Yani AKP İktidarının uyguladığı Tarım ve Hayvancılık politikaları kusursuz, tek sorun iklim değişikliği ya da mevsimsel etkiler. Hâlbuki AKP’giller iktidara geldikleri 2002 yılından bu yana uyguladıkları halk düşmanı ekonomi politikaları ve plansız üretim ile tarım sektörünü ve çiftçimizi yerle yeksan ettiler. Tarımı bitirme noktasına getirdiler.
Çiftçimiz tarımsal girdilerde neredeyse yüzde 90 oranında dışa-ithalata bağımlı hale getirildi. Girdi maliyetleri artan, teşviklerden yeteri kadar faydalanamayan ve bırakın yaşamını idame ettirmek için gereken ücreti almayı, ektiği mahsulün maliyetini dahi karşılayamayan çiftçiler zaman içinde tarımsal istihdamdan çekildiler. Tarlalarını da elden çıkardılar. Bu da tarımda arz sorununun oluşmasına ve gıda fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2014 yılında 5 milyon 180 bin kişi tarımsal istihdamdayken 2023’te bu sayı 4 milyon 695 bin kişiye düştü. Ulusal İstihdam Stratejisi 2025 raporuna göre 2014 yılında yüzde 20,3 olan tarımsal istihdam oranı 2023’te yüzde 14,8’e geriledi. 85 milyonluk nüfusumuzu “besleyen” tarımsal üretim her geçen yıl azalıyor. Artık kendi kendimize yetemiyoruz. Sadece tarımsal girdileri değil tarım ürünlerini dahi ithal eder durumdayız. Ayçiçek yağı, baklagiller, buğday, et ve et ürünleri en fazla ithal edilen ürünler arasında. Toprak Mahsulleri Ofisi ithalat ofisi gibi çalıştırılıyor.
Merkez Bankasının gıda fiyatları enflasyonuna ilişkin varsayımın güncellenmiş hali 2024 ve 2025 yılları için sırasıyla yüzde 41,8 ve yüzde 22,5 seviyesindeydi. Son raporda 2025 yılına ilişkin gıda fiyatları varsayımı işlenmemiş gıda ürünleri kaynaklı olarak yüzde 24.5’e güncellendi. Merkez Bankası’nın yayınladığı yılın ilk enflasyon raporunda gıda grubu yıllık enflasyonu 2024 yılını yüzde 43,6 ile bir önceki rapor varsayımlarının üzerinde tamamladı. Ama biz gerçek enflasyonun bunun çok daha üstünde olduğunu biliyoruz. ENAG verilerine göre yüzde 81.
Yani Merkez Bankası tahminleri tutturamıyor-tutturmuyor. AKP’giller’in istatistik üretim merkezi haline getirilen TÜİK’in gerçek dışı verileriyle yapıyor tahminlerini. Kaldı ki bu veriler bile çuvala sığmıyor tahminlerini güncellemek zorunda kalıyor.
Halkın Kurtuluş Partisi Programı, “HÜRRİYETİN RAKAMI: Namuslu Sosyal İstatistik” başlığı altında,;
“32- Türkiye’mizde olanları peçeleyip tedbirleri felce uğratan en derebeyice zulümlerden biri de “RAKAMLARIN ZORBALIĞI”dır. İstatistiklerimizde geçim seviyeleri, gelir dereceleri, üretim, teknik, aile ve örgüt dereceleri belirtilecek. Böylelikle hem medeniyet aşkımız özentilikten kurtarılacak, hem hükümetimiz kör yoklamaları ile bocalamama imkânını bulacak, hem de milletimiz, alın yazısını düzeltme çarelerini kavrayacak.”
Ne güzel ifade ediliyor, değil mi?
Olanları peçelemek yani üstünü örtmek onlara karşı alınması gereken tedbirleri felce uğratmaktır. Ve bu en derebeyice zulümlerden biri de Rakamların Zorbalığıdır.
Peki, Halkın İktidarında istatistikler nasıl elde edilecek, bize nasıl ışık tutacak?
Namuslu Sosyal İstatistik ile.
Öncelikle istatistik rastgele verilerden elde edilmeyecek. Öncelikle sağlıklı ve güvenilir bir istatiksel verinin toplanabilmesi için geçim seviyesi, gelir seviyesi, üretim, teknik, aile ve örgüt dereceleri belirtilecek.
Bu veriler bize üreticinin, çiftçinin, genel olarak toplumun içinde bulunduğu durumu netçe ortaya koymamızı sağlayacak. Bu sayede halkımız içinde bulunduğu durumun olumsuzluklarından kurtulmanın yollarını arayacak ve bulacak.
Birçok araştırmaya ve çalışmaya referans olan istatistiksel verilerin durumu olduğu gibi yansıtması sayesinde somut durumun somut tahlili yapılabilecek. Çözüm için kafa yorulabilecek.
Tabiî bunlar nerede, hangi şartlar altında olacak?
Halkın Kurtuluş Partisi öncülüğünde kurulacak olan Devrimci Demokratik Halk İktidarında.