Şu Gökçek çok komik bir âdem yahu…
“Göller kamu malıdır.”, diyor Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek 8 Ocak’ta katıldığı 17 radyonun ortak yayınında, Eymir Gölü’nün ODTÜ’den alınarak belediyeye verilmesiyle ilgili olarak açıklamalarda bulunurken.
Breh breh breh…
Gökçek ve: “Göller kamu malıdır”…
Bu sözleri duyan da devrimci, yurtsever, demokrat birisi konuşuyor sanacak. Oysa konuşan bildiğimiz, Tayyipgiller’den, insanlık düşmanı, küstah, terbiyesiz M. Gökçek.
Ve devam ediyor Gökçek insanı şaşırtan konuşmasına:
“(…) Eymir Gölü’nde arabanızı kapıda durduruyorlar ve ‘Yürüyerek gidin’ diyorlar. ODTÜ’lüler burayı kendi mülkleri gibi görüyorlar. Göller kamu malıdır. Dolayısıyla buranın da halka açılması lazım. Yeni ODTÜ planında DOP payı kamuya kalacağı için Konya Yolu’na inerken sol taraf yani Eymir tarafı Çevre Koruma Kurulu’na kaldı. ODTÜ’nün mülkü değil, bitti o iş, kesinlikle halka açılacak. Biz ODTÜ’yü her şartlarda halka açmaya kararlıyız. Ankara halkının ortak malı olacak.” (http://www.ankara.bel.tr/haberler/baskan-gokcekten-onemli-aciklamalar/#.VMJCptKsVgg)
Kamu malı düşmanı Gökçek, kamu malcı kesiliyorsa bu işte bir iş, bir bit yeniği var demektir diye düşünüyor insan. Gerçekten de konuyu araştırmaya başlayınca “Vehbi’nin kerrakesi” yani Gökçek’in içyüzü, kamu malı düşmanı, doğa düşmanı yüzü tüm kirliliği, yalancılığıyla ortaya çıkıveriyor.
Olay şu:
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), 1956 yılında özel kanunla kurulmuştur. Ve ODTÜ’ye tahsis edilen (ayrılan, verilen) 45 kilometrekare büyüklüğündeki arazi, Eymir Gölü’nü de kapsamaktadır.
“Eymir gölünün yüzey alanı 108.8 Hektar (1.09 km²), ortalama derinliği 3.80 m., su yüzey kotu 969 m, göl çevresi uzunluğu 9 km, uzunluğu 4.2 km, genişliği ortalama 0.25 km’dir.
“(…)
“Göl tepelerle çevrili olduğundan, şehir gürültüsünden ve kirliliğinden uzaktır. Yürüyüş ve bisikletle dolaşmak için ideal bir mekândır. (…)
“Göl herkese açıktır. Ancak, ODTÜ’den belirli kurallar çerçevesinde temin edilebilen Göl Giriş Kartı olmayanlar araçları ile giriş yapamazlar; araçlarını dışarıda bırakmak kaydıyla bu kişiler de göl bölgesine herhangi bir kısıtlama olmaksızın girebilirler. Göle bisikletle girişler ise serbesttir. Özellikle hafta sonları, Doğu Kapısı’nda özel şahıslardan bisiklet kiralamak mümkündür.” (http://tr.wikipedia.org/wiki/Eymir_G%C3%B6l%C3%BC)
Gördünüz mü Gökçek’in yalancılığını?
Bir; Eymir Gölü, yasal olarak ODTÜ’nünmüş!
İki; Eymir Gölü’ne giriş yasak değilmiş!
Yasak olan neymiş?
Arabayla giriş!
Nesi kötü bunun? Neresi yanlış?..
Gökçek insanları nasıl aldatmaya kalkıyor?
“ODTÜ’lüler burayı kendi mülkleri gibi görüyorlar. Göller kamu malıdır. Dolayısıyla buranın da halka açılması lazım.”
Oysa Gökçek’in asıl derdi ne? Gökçek asıl neyi hedefliyor?
Kamu malını aşırmak, Eymir Gölü ve çevresini (Mühye Köyü dahil) yapılaşmaya yani vurguna, talana açmak!
Ki, 13 Ocak tarihli Yurt Gazetesi’ndeki haber de bunu anlatıyor.
Eymir Gölü ve çevresine 150 metre uzaklıkta “Diplomatik Otel” adı altında otel yapılması planlanıyormuş. Yani bölge yapılaşmaya açılıyormuş…
Ancak Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Çevre Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Şehir Plancıları Odası, ODTÜ Mezunları Derneği ve Başkent Dayanışması açıklıyor ki, bunun hiçbir hukuki zemini yokmuş.
Bildiğimiz gibi bir yer yapılaşmaya açıldı mı arkası gelir. Bir, iki derken oradaki doğal ortam yok olur. Doğal ortamla birlikte orada yaşayan canlılar da birer ikişer terk eder orayı. Ve sonra binalardan ibaret bir alan kalır ortada. Başka bir şey kalmaz…
Ama Gökçek kafaya koymuş bir kere. Tapunun, hukukun, adaletin, odaların, yığın örgütlerinin vb.lerinin söyledikleri bilimsel kanıtların hiçbir önemi yok. Çünkü karşımızda: “(…) bitti o iş, kesinlikle halka açılacak. Biz ODTÜ’yü her şartlarda halka açmaya kararlıyız.” diyen bir Gökçek var.
Bildiğimiz Gökçek, bizi yanıltmayan bir Gökçek:
Yalancı, talancı, kamu malı aşırıcı, insan, doğa ve hayvan düşmanı bir Gökçek!