Site rengi

Tasarım

Vurgunlarına Allah’ı tanık göstermeleri de işe yaramadı

05.01.2022
722
A+
A-

Av. Tacettin Çolak

Çakma ekonomistler, yandaşlara haberli döviz müdahaleleriyle de doların ateşini düşüremediler.

“Faiz sebep, enflasyon netice”(!) saçma tezinde hâlâ ısrarlılar. Politika faizlerini farklı zamanlarda yüz baz puan düşürdükçe, doların 19 liraya kadar yükselmesine seyirci kaldılar.

Tayyip’in 20 Aralık 2021 günü yaptığı konuşmada; “kur garantili TL mevduat sistemi”ne geçileceğini açıklamasından sonra kurda ani düşüşler yaşanmaya başlandı.

Bu hızlı kur düşmesini hiçbir ekonomist bilimsel anlamda açıklayamıyor.

Daha doğrusu namuslu ekonomistler; bu düşüşün bir manipülasyon sonucu olduğunu, Merkez Bankasının o gece “arka kapıdan 7 milyar dolar satmasından” kaynaklandığını açıklıyorlar. Bu bir illüzyon (yanılsama, gözbağı) diyen de var.

Maliye Bakanı ise 20 Aralık günündeki ani kur düşüşünü bakın nasıl izah ediyor:

“Cumhurbaşkanımızın konuşmasından sonra döviz düşüşünü gördüğümde kıpır kıpır oldum, arkadaşlara sordum biz bir şey yaptık mı? Yok efendim. Lan nasıl? Harika. 20 Aralık büyük bir geceydi.”

Şu üsluba bakın. Bu sözlerin sahibi sözde bir bakan. Bu lümpen ağzı başta sahibini ve ülkemizi dünya aleme rezil eder. Etti de. Sosyal medya bu konuşmayı tiye alan paylamışlarla doldu, taştı.

Ama bu konuşma aynı zamanda kurda yaşanan manipülasyonun da tevil yollu itirafıdır.

Bu konuda, bize göre Meclisin çalışkan milletvekillerinden birisi olan Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya paylaşımlarında önemli açıklamalar yaptı. 20 Aralık gecesi vatandaşa tuzak kurulduğunu, bu operasyondan haberi olanların büyük paralar kazandığını, diğerlerinin de paralarını kaybettiğini ileri sürdü. Özetçe şunları söylemektedir Yavuzyılmaz;

“20 Aralık sabah… Operasyon başlıyor! Borsada 1 gün süreli ‘Yukarı Adım Kuralı’ uygulamasına geçiliyor. Böylece doların düşme ihtimali azaltılıyor. Dolar 18,36 liraya kadar yükseliyor. 18.15’te gündüz piyasası kapanıyor. Ve vurgun başlıyor” 

“20 Aralık akşam…

“Merkez Bankası, kamu bankaları aracılığıyla çok düşük kur’dan dolar satmaya başlıyor.

“(…)

“21 Aralık sabah…

“09.25 BİST bir duyuruyu onaya sunuyor

“Operasyonun tamamlanması için borsa yatırımcılarına tuzak kuruluyor.

“09.46 (Borsa açıldıktan 16 dk sonra) Duyuru onayı KAP’ta yayınlanıyor

“Doların %10’a kadar düşükten sonra satılabilme sınırı %80’e çıkarılıyor.

“Ancak Yatırımcılar bu kararı öğrenene kadar geçen 16 dk’lık süre içinde;

“Yeni günde borsada 18,22 liradan satış işlemine başlayan MB dolar rezervi 3,65 lira seviyesine kadar zaten satılmış oluyor.

“Önceden haberi olup da neredeyse bedavaya dolar alanların kim olduğu meçhuldür!

“Sonuç

“MB soyulmuştur. Operasyondan haberi olanlar büyük paralar kazanmıştır.

“Kalanlar paralarını ve varlıklarını kaybetmiştir!

“SPK ve BİST’in manipülasyonlara karşı yatırımcılarını koruması gerekirken, yatırımcılarına kumpas kurulmasına aracılık etmiştir.” (https://odatv4.com/guncel/chp-li-vekilden-kritik-iddia-merkez-bankasi-soyulmustur-224943

Diğer yandan İngiliz Bankası HSBC Portföy Yönetimince yayımlanan bültende de; “salı günü toplamda 7 milyar dolarlık rezerv satışı yapılmış olabileceğine”, dikkat çekildi.

Görüldüğü gibi, bir gece önce elindeki dolarları 18,22’den satanlar sabahında ise (16 dakika içinde) 3,65 liradan dolar satın alarak büyük vurgunları vurdular.

Bitkiselin (pardon Nebati’nin) deyimiyle; “sade vatandaşların” ruhu bile duymadan yandaşlara büyük haksız kazançlar sağlattılar.

Bu büyük vurgunu Nebati şöyle açıklıyor:

“Küçük yatırımcıya yazık oldu. 15 liradan, 16 liradan, 17 liradan dolar alanlar var.

“Kim bunlar?

“Büyük finansörler değil.

“Niye?

“Biliyor çünkü. Bütün altyapı yatırımlarını tamamlamış bir ülkede, tüm makro göstergelerin pozitif olduğu bir yerde, aklı başındaki bir finansör Türkiye’de bu işlerin bir şekilde döneceğini bilir.

“Ama çarpılan kim oldu?

“Küçük yatırımcılar. Her zaman olduğu gibi. Küçük yatırımcılara eziyet ettiler. Şimdi de kara kara düşünüyorlar.”

İyi de sen devletin bakanı değil misin? Niçin; “küçük yatırımcıların çarpılmasına, eziyet edilmesine”, izin verdin?

Esasen buna açıklama bile denmez. Küçük yatırımcıyla, daha doğrusu yandaşlar dışındaki mevduat sahipleriyle dalga geçmektir bu.

İşte bu nedenle “küçük yatırımcıyı çarpanların” kimler olduğunu öğrenmek için 29 Aralık 2021 günü ve devam eden günlerde çeşitli illerden Merkez Bankasına şu soruları sorduk:

20 Aralık akşamı ve devamında satılan 7 milyar dolar, nerede ve kimler tarafından satılmıştır? Ayrıca satılan dolarlar nereden gelmiştir.

– 20 Aralık Akşamı Dolar Kuru 18.40 TL iken kimler dolar bozdurma işlemi yapmıştır? Bu bozdurma işlemini yapanlara öncesinde kim veya kimler haber vermiştir?

İşte bu sorulara doğru ve dürüstçe verilecek yanıtlarla, “küçük yatırımcıları” kimin çarptığını Halkımız öğrenmiş olacak.

Bize göre “küçük yatırımcı”yı çarptıranlar besbelli: Başta reisleri olmak üzere AKP’giller’in tamamı…

Diğer yandan, mevduat sahiplerini dövizden çıkartıp TL’ye yöneltmek için şeytanın bile aklına gelmeyen yöntemlere başvuruyorlar.

İnsanları “Kur Korumalı TL Katılma Hesapları”na yönlendirerek; döviz hesabını TL’ye çevirenlerle TL hesabını tutmaya devam edenlere; TL mevduatının getirisi ile döviz getirisi arasında oluşacak farkın hazineden mevduat sahiplerine ödeneceği garantisini vermekteler.

Oysa sıradan bir ticari faaliyette bile belli riskler vardır. Faiz geliri elde etmek isteyenler de aynı riskleri kabullenerek parasını bankada tutmaktalar. Kaldı ki, küçük esnafın bankalardan çekeceği kredilere uygulanan faizlerde bir indirim de söz konusu değildir. Dolayısıyla herhangi bir girişimcinin üretim, hizmet, ticaret vb. faaliyetlerinde kullanabileceği kredilere bir devlet desteği de söz konusu değildir.

Hiçbir yatırım, üretim yapmayan ve sadece faiz geliri elde etmek için parasını bankada tutan bir avuç Parababasının faiz risklerinin üstlenilmesi, tamamen halk düşmanlığıdır.

Zira mevduat sahiplerine karşılanacağı garantisi verilen olası kur farklarını ödeyecek olan Hazine gelirleri, vatandaşlardan alınan dolaylı ve dolaysız vergilerinden oluşmaktadır. Yani bir yanda her geçen gün İşsizlik-Pahalılık Cehenneminde yaşam mücadelesi veren, açlıkla boğuşan milyonlarca insanımıza, bu Parababalarının zararlarını karşılatacaklar. Diğer yandan da “faiz haramdır” yalanını halka yutturmaya çalışacaklar…

Aslında aklını özgürce kullanan hiç kimse manda tezeğinden iri bu yalanlara inanmaz. Son süreçte, halkın inanmadığı da görülmektedir. Açıklanan bu “cazip” tekliflerinin de tutmadığı açıktır. Bu nedenle yine Allah’la aldatıcıları devreye soktular.

Basından öğrendiğimiz göre, sermayesinin tamamı Hazine tarafından karşılanmış olan Ziraat Katılım Bankasının “Kur Korumalı TL Katılma Hesapları” için ilahiyatçılardan icazet almışlar.

Ziraat Katılım Bankasının ilahiyatçılardan oluşan Danışma Komitesi, kur korumalı TL mevduat hesapları için; “İslami Finans İlke ve Esasları’na uygun görülmüştür”, denilen “İcazet Belgesi” vermiş.

“Elbette en doğrusunu Allah Teâla bilir” cümlesiyle son bulan “İcazet Belgesi”, belgede imzası bulunan ilahiyatçı Prof. Dr. Süleyman Kaya tarafından da teyit edildi.

“İşbu İcazet Belgesi, genel olarak Ziraat Katılım Kur Korumalı TL Katılma Hesabı Ürünü hakkında düzenlenmiş olup ürün özelinde verilmiştir.”, diyorlar.

Yani “Kur korumalı TL hesapları”ndaki faiz caiz; diğerlerinde değil(!) Öyle mi?

Bir de bu hesaplardaki faiz vurgununu “kâr paylaşımı” diye yutturmaya çabalamazlar mı? İyi de bu paylaşılacak kâr nerden gelecek? Bankadaki paranın faizden başka getirisi mi olur? Bu ve buna benzer sorular çoğaltılabilir.

Madem “en doğrusunu Allah Teâla bilir”se niye işi Allah’a bırakmıyorsunuz da milleti Allah’la kandırmaya girişiyorsunuz?

Fakat ne yapsanız boşuna. Artık millet uyandı. Ocakta tenceresi kaynamayan, açlık sınırının fersah fersah altında çalıştırılan, üniversite mezunu işsiz insanlar sizin yalanlarına doydu artık. Hele hele para piyasası her açıdan güven, siyasi istikrar arar. 20 Aralık’tan bu yana insanlar elindeki dövizi de altını da tutmaktalar. Dolarsa tekrardan yükselişe geçti. Geçmişte yapılan zamlar geri alınmadığı gibi, şimdi yeni zamlar yeni yılın ilk günüyle birlikte yağmur gibi yağmaya başladı.

Demek ki, tükendiniz.

“Biz ne yapıyorsak Allah yaptırıyor” deseniz de gideceksiniz.

Allah da kurtarmayacak sizi. Yargılanacaksınız…