Birkaç yüz kişi öldü

05.05.2016
A+
A-

 

Böyle diyor İtalya cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Akdeniz’de Mısır açıklarında 18 Nisan’da batan teknede ölenler için.

“Birkaç yüz kişi”…

Ne kadar sıradan, ne kadar basit bir rakam olarak söylüyor bunu!

Bir değil, iki değil, üç değil, on değil, elli, değil, yüz değil; “birkaç yüz kişi”!

Artık iş o kadar sıradanlaştı, önemsizleşti, vakay-i adiyeden oldu ki böyle söylüyor, söyleyebiliyor bir Cumhurbaşkanı bunu.

Ama başka ne beklenebilir ki bunlardan?

Bu ölümlerin, bu faciaların, bu katliamların sorumluları kendileri değil mi?

Aksini nasıl söyleyebilir? Nasıl üzüntü duyabilir?

Merak ettiğimiz bir şey acaba bunlar akşam yatakta nasıl uyuyorlardır? Ya da daha doğrusu uyuyabiliyorlar mıdır?

Sanmıyoruz! Yaptıkları işin insanlıkdışı bir iş olduğunu bilmezler mi?

Bilirler. Hem de zehir gibi, bal gibi bilirler. Ama yine de yaparlar? Duramazlar bunu yapmaktan?

Niye?

Çünkü içinde bulundukları ekonomik sistem, kapitalist sistem, artıdeğer sistemi bunu yapmaya onları zorlar. O sistemde insanlık, insanseverlik, doğaseverlik, hayvanseverlik bir önem arz etmez ki. Daha doğrusu onlar para getirmez ki. Eğer onlar da para, yani kâr getirecek olsa, inanın en insansever onlar olurlar. En doğasever, en hayvansever olurlar. Hem de hiç düşünmeden.

Aman! Onların insanseverlikleri, doğaseverlikleri, hayvanseverlikleri insanlıktan ve doğadan uzak olsun!