Çözüm Süreci’nin Patronu ve Taşeronları
ABD Emperyalist Çakalı, BOP’unu adım adım uygulamaya devam ediyor.
Bizdeki Kaçak Saraylı BOP Eşbaşkanı da, adıyla eşdeğer görevini aksatmadan sürdürüyor…
Türkiye’nin emekli Washington Büyükelçisi Şükrü Elekdağ’ın şu söylediklerine bir bakın:
“Türkiye ile 500 kilometrelik ortak sınırı olan Fırat’ın doğusundaki bölge, ABD’nin ve onun vesayetindeki PYD/PKK’nın kontrolü altında… Bu uzun sınır boyunca ABD’nin 12 askeri karargâhı bulunuyor. Buradaki ABD askerleri bir dış müdahaleye karşı canlı kalkan görevi yapıyorlar. Daha önce de vurguladığımız gibi, ABD, burada Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’ne benzer bir devlet kurmayı planlıyor, Türkiye’yi de uyararak ‘Buraya giremezsin’ diyor. Bu itibarla TSK, ABD ile savaşı göze almadan Fırat’ın doğusuna PYD ve PKK teröristlerini temizlemek için giremez!..
“‘Girer’ diyenler, Türkiye’nin, Cerablus/Fırat Kalkanı harekâtını ABD’nin mutabakatı ile yaptığını unutuyorlar.
“Ayrıca ABD ile yaşanacak yeni gerginlikler, yerel seçimler öncesinde rahip Brunson krizinde olduğu gibi, ekonomide ağır tahribatlara yol açar.
“Bu bakımdan, bir gece ansızın Fırat’ın doğusuna gireceğiz nakaratı iç kamuoyuna dönük bir seçim propagandasından öte geçemez!..”(Sözcü Gazetesi, 30 Kasım 2018)
Demek ki neymiş, arkadaşlar?
Kaçak Saraylı Hafız Suriye’de Amerika’nın onayı ve denetimi içinde, iç kamuoyuna dönük gövde gösterisi yapıyormuş.
Hani bir de övünüyorlar değil mi, “Menbiç’te Türk Ordusu ABD Ordusu’yla birlikte yan yana devriye geziyor”, diye.
ABD bu oyunu oynatmakla Türkiye’yle dalgasını geçmiş oluyor. “Afferin oğlum Mehmet, sen bu yolda devam et”, diyor Kaçak Saraylı’ya. “Bak burada ne güzel devriye geziyoruz kardeş kardeş”, diyor. “ama sakın Fırat’ın doğusuna geçmeyi aklına bile getirme. Orası cıss… Yakar elini. Orada biz stratejik yerel ortağımızla birlikte, yani PKK, PYD/YPG’yle birlikte BOP’un Suriye ayağını inşa ediyoruz. Orası sadece bizden sorulur…
“Sen, cahil-bilinçsiz “hülooğğ”cularına yönelik gak guk et ülkende, biz terör örgütünü şöyle asarız böyle keseriz filan, diye. Bak, ona bir şey demeyiz.”
Kaçak Saraylı da zaten görevinin bilincinde. O da Eşbaşkanlığın getirdiği sorumluluğun gereğini yapıyor. 24 Haziran Seçimleri öncesinde bir kez daha okeyleştiler bu konuda ABD Hayduduyla. Zaten o sayede seçimlerde kendisini kazanmış gösterebildi, Kaçak Saraylı Hafız.
“Ben eskiden olduğu gibi hizmette kusur etmem”, dedi efendilerine. Onlar da; “Hadi bakalım Hafız, göster kendini.”, dediler.
Bakın ne yaptı Hafız?
Amerikan vatandaşı Merve Kavakçı’nın kız kardeşi, AKP Milletvekili Ravza Kavakçı’nın da dahil olduğu bir AKP heyetini, Almanya’ya göndermiş, oradaki federal sistem hakkında bilgi alışverişinde bulunmalarını sağlamış. Konuya ilişkin haber şöyle:
“İstanbul Milletvekili Kavakçı, sosyal medyadan duyurdu. Parlamentolararası Birlik Türk Grubu Başkanı AKP İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı başkanlığındaki AKP heyeti, Almanya temaslarında ‘federal yapı’yı inceledi.
“Federal Konseyi ziyaret eden Ravza Kavakçı bu teması “Federal sistem hakkında bilgi alışverişinde bulunduk” diyerek sosyal medya hesabından paylaştı. Federasyonla yönetilen Almanya’da, 16 ayrı eyalet bulunuyor.
“SİSTEM HAKKINDA GÖRÜŞTÜK
“Ravza Kavakçı, Twitter hesabında Almanya ziyaretini “AK Parti Genel Merkez heyetimizle gerçekleştirdiğimiz Almanya temasları kapsamında Alman Federal Konseyi Bundesrat’ı ziyaret ettik ve ayrıca Federal Sistem hakkında bilgi alışverişinde bulunduk” ifadeleriyle paylaştı. Heyette yer alan AKP Genel Merkez İnsan Hakları Başkan Yardımcısı Yasemin Atasever de “AK Parti Genel Merkezi Heyeti olarak Alman Parlamentosunu ve Federal Konseyi ziyaret ettik” diye paylaşımda bulundu. AKP MKYK Yedek Üyesi Esme Özbağ da “Milletvekilimiz ve Parlamentolararası Birlik Başkanımız ile Alman Parlamentosu, Federal Konseyi ve Berlin Büyükelçiliğimize ziyaretler gerçekleştirdik” diye yazdı.” (https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/akpliler-almanyaya-gidip-eyalet-sistemini-inceledi-2752075/)
Demek ki BOP Eşbaşkanı Tayyip ve avanesi, ilkin eyaletlere bölecek Türkiye’yi. Artık gerisi sonrasında kendiliğinden gelecek. Tabiî ABD’nin planlaması ve yönetmesi dahilinde…
Yoksa böyle bir geziyi niye tertipletsin?
Burada bir cinlik gizli aslında:
Almanya 16 eyaletten oluşan bir federal yapıya sahip olabilir. Bunun da Alman Milleti için hiçbir sakıncası olmaz. Çünkü orada aynı dili konuşan, aynı Tarihe ve aynı ekonomik yapıya sahip tek bir millet var.
Fakat Türkiye farklı…
Türkiye’de iki ayrı millet, iki ayrı halk var, Türk ve Kürt olmak üzere. Zaten Türkiye’deki sorun da buradan kaynaklanmaktadır. Amerika bu sorunu kendi emperyalist çıkarları doğrultusunda Ortadoğu’da yeni bir petrol bekçisi ya da yeni bir İsrail yaratma amacı çerçevesinde çözüme kavuşturmak istiyor.
Biz Gerçek Devrimcilerse, bu sorunun eşitlik, özgürlük ve kardeşlik temelinde antiemperyalist, antifeodalist ve antişovenist çerçevede Devrimci Çözümünü savunuyoruz.
Bu iki çözüm birbirinden akla kara kadar, geceyle gündüz kadar farklıdır. Ve birbirinin tam karşıtıdır.
ABD Haydudu, BOP’uyla öncelikli olarak bu meseleyi halletmek istemiştir aslında, tabiî kendi emperyalist anlayışına uygun biçimde. Tayyip de bu ihanet projesinde görev almayı kabul etmek şartıyla avanesiyle birlikte Türkiye’nin başına bela edilmiştir ABD tarafından. 16 yıldan bu yana da kesintisiz biçimde ihanetlerini de, vurgunlarını da, BOP görevini de sürdürmektedir.
Tayyip’in Başdanışmanlarından, Amerikanofil İlnur Çevik de ne demişti 24 Haziran Seçimleri öncesinde?
“Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı İlnur Çevik, seçimlerden sonra yeniden bir çözüm süreci olabileceğini söyledi.” (https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-44157505)
İşte şu anda da Kaçak Saraylı ve avanesi bu süreci başlatmış bulunmaktadır.
Zaten yukarıda da dediğimiz gibi seçimlerden önce de bu konuda ABD’yle anlaşmış durumdaydı. Fakat iç kamuoyuna dönük milliyetçiyi oynuyordu. Şimdiyse artık somut eylemlere girişmiş bulunmaktadır bu alanda.
Kaçak Saraylı’nın bu tutumunun yine ABD yapımı Burjuva Kürt Hareketi’nin temsilcileri de kesin olarak bilmektedirler. Bakın onlar da Tayyip’in İstanbul Belediye Başkanlığı döneminden bu yana AKP’giller içindeki en sadık ve en güvendiği adamı olan eski bakanı, başbakanı ve şimdinin Meclis Başkanı Binali Yıldırım’la nasıl bir al gülüm ver gülüm kaynaşmışlığı içindedirler.
Her dönemin adamı Fatih Altaylı’nın yazısında aktardığı şu olaya bir bakar mısınız?
“Buenos Aires’te Büyükelçilik rezidansında Yıldırım ve milletvekilleri ile sohbet ediyorduk. Bu sohbet sırasında Binali Bey’e yerel seçimler ve HDP ile ilgili bir soru sordum. Binali Bey, kırıp dökmeden, kimseyi kırmayacak ve Anayasal Hukuk Devleti kavramının zedelenmesini önleyecek türde bir yanıt verdi. Bu sırada TBMM Başkanvekili ve HDP Mardin Milletvekili Prof. Mithat Sancar lafa girdi ve “Fatih Bey, bu konuyu kapatalım” dedi.
“Daha sonra rezidansın bahçesinde Mithat Bey ile sohbet ederken, “Yanlış anlamayın. Konuyu kapatmak istememin nedeni Binali Bey’e olan saygımız ve muhabbetimiz. Kendisi gerçekten son derece pozitif, konulara çok yapıcı yaklaşan bir Meclis Başkanı. Kendisine çok saygı duyuyoruz. Bu yüzden bu tartışmayla Binali Bey’i sıkıntıya sokmak istemedik” dedi.” (http://t24.com.tr/haber/hdpli-sancar-binali-yildirim-son-derece-pozitif-kendisine-cok-saygi-duyuyoruz,741013)
Daha önce de hep söyleyegeldiğimiz gibi, bunların devşiricileri de, yapımcıları da ABD’dir. Tamamının; siyasetçisinin de, gazetecisinin de, televizyoncusunun da…
Demek ki bu hainler güruhunun ortak paydası ya da belirleyici karakteristiği, ABD işbirlikçiliğidir.
Bu sebepten, bunların aralarındaki her türden anlaşmazlıklar aslında birer kandırmacadan ya da kayıkçı kavgasından ibarettir. Bunların efendileri de, yolları da aynıdır ya da birdir: Hainane amaçları, Türkiye’yi BOP çerçevesinde üç parçaya bölmektir. ABD’li efendileri o görevi vermiştir bunlara.
Bugün devran bunların. Oynasınlar bakalım ihanet oyunlarını…
Fakat unutmasınlar ki her türden ihanetlerin de sonu gelir bir gün…
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
2 Aralık 2018
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı