Emekçinin ve emeklinin bayram neyine… Baklavalar da sahte
Sema Kıvılcım
Şeker Bayramı yaklaşıyor. Halkımız için bayram değil; yokluğun ve yoksulluğun acı acı, derinden duyulduğu günler bu günler. Çünkü gıda enflasyonu Cumhuriyet Tarihinin en yüksek seviyelerinde seyrediyor. İnsanlarımızın alım gücü çok düştü. Açlık Sınırı 22 bin 886 TL, Yoksulluk Sınırı 79 bin 165 TL. Asgari Ücret 22 bin 104 TL. En düşük emekli aylığı 14 bin 469 TL. Yani hem Asgari Ücret ve hem de en düşük emekli aylığı Açlık Sınırının da Yoksulluk Sınırının da altında kalıyor.
Üstelik iktidarlarının son demlerini yaşayan AKP’giller’in, Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu hukuksuz bir şekilde görevden alarak tutuklaması ile Halk Direnişi başladı. AKP’giller, öncülüğünü Jön Türk Gelenekli Aydın Gençliğimizin yaptığı bu Direnişi Gezi İsyanı’mızda olduğu gibi acımasız bir şiddet, gözaltı ve tutuklamalarla sindirmeye, korkutmaya çalışıyor.
Diğer yandan “Üretilmiş Muhalefet” Yeni CHP, 7’nci gününde Halk Direnişi’nin merkezi haline gelen Saraçhane’deki eylemleri sonlandırarak AKP’nin ekmeğine yağ sürüyor.
Elbette AKP’giller tarafından yaratılan bu Dinci Faşizm ortamında ekonomi de tepetaklak oldu. Uzun zamandır baskılanan dolar ve euro yükseldi. Bununla bağlantılı olarak üst üste zamlar yapıldı. Halkımızın alım gücü daha da azaldı. Bayram, emekçiye ve emekliye yalan oldu. İnsanlarımız torunlarına harçlık veremeyecek, geleneksel bayram yemeklerini dahi yapamayacak duruma getirildiler.
Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte tatlı tüketimi artarken, baklavada yapılan büyük gıda sahtekârlıkları ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı denetimlerde, fıstıklı baklava diye satılan ürünlerde; yer fıstığı, ay çekirdeği, hatta bezelye ve maydanoz kullanıldığı tespit edildi.
Bayramlarda en fazla tercih edilen tatlı baklava oluyor. Ama ne yazık ki baklavanın yanına yaklaşmak mümkün değil artık. Türkiye’nin en sevilen tatlılarından biri olan Antep fıstıklı baklava, cevizli baklavaya göre 200-500 TL daha pahalı satılıyor. Antep Fıstıklı baklavanın kg fiyatı 1100-1500 TL arasında değişirken, cevizli baklava 800-1000 TL’ye satılıyor. Antep fıstığının yetiştirme, hasat, kurutma vb. maliyetleri yüksek olduğu için satış fiyatı da yüksek oluyor.
Gıda Bülteni adlı sitenin haberine göre; internet üzerinden satılan iç Antep fıstığının kilosu 1500-2850 TL arasında değişirken, iç ay çekirdeğinin kilosu 100-230 TL, yer fıstığı içi ise 250-550 TL arasında satılıyor. Yani Antep fıstığı, ay çekirdeğinden 13 kat, yer fıstığından ise 5 kat daha pahalı.
Bu büyük fiyat farkını fırsat bilen bazı tatlı üreticileri, baklavada Antep fıstığı yerine daha ucuz ve benzer görünüme sahip alternatifleri kullanarak maliyetleri düşürüp yüksek kâr elde etmeye çalışıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığının son yaptığı denetimlerde, Türkiye’nin çeşitli illerinde faaliyet gösteren birçok tatlıcının baklavada tağşiş yaptığı belirlendi.
Örneğin Maraş’ta, Safir Baklava adlı bir firmanın baklavasında yer fıstığı kullandığı tespit ediliyor. Baklavanın merkezi olan Gaziantep’te, Rana Fıstıkçılık adlı bir firmanın da toz fıstık ürününe yine yer fıstığı karıştırdığı tespit ediliyor. Adana’da, En Tatlı Börek adlı işletmenin “fıstıklı özel baklava” adıyla satılan tatlısının içinde ay çekirdeği bulunuyor. Ankara Yenimahalle’de, Camuzoğlu isimli firmanın Antep fıstıklı baklavasında da ay çekirdeği tespit ediliyor.
Bayramda yukarıda belirtilen fiyatlara baklava alıp yemek hayal oldu. Bu yüzden halkımız daha uygun fiyatlı ürünlere yöneliyor. Ancak ne yazık ki onlarda da sahtecilik olma ihtimali yüksek.
Sahte gıdaların hemen her yerde yer almasının ve bu sorunun çözülememesinin en önemli sebebi gıda sahtekârlarına caydırıcı yaptırımların uygulanmaması. Hapis cezası ve gıda üretiminden men etmek gibi cezalar verilmediği için, sahte gıda üretip pazarlayanlar çerez kabilinden kesilen para cezalarını ödüyor ve sahte gıda üretmeye devam ediyorlar. Çünkü getirisi yüksek.
Bu sahte gıda üreticileri bilerek ve isteyerek sahte gıda üretip satmaktan yargılanmalı, caydırıcı cezalar almalı ve en önemlisi gıda üretiminden menedilmelidir.
Gıda, Ziraat, Kimya Mühendisleri Odaları gibi kamu kurumu niteliğindeki bağımsız ve tarafsız meslek örgütleri bünyesinde laboratuvarlar kurulmalı ve bu laboratuvarlarda marketlerden rastgele toplanmış ürünler analiz edilerek sonuçlar kamuoyuna açıklanmalıdır.
Bu kurumlara da Tarım Bakanlığı gibi, gıda işletmelerine yönelik habersiz denetim yetkisi verilmelidir. Yapılan denetim sonuçları da kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Bu denetimlerin sonuçları da Tarım Bakanlığının yaptığı denetimler gibi değerlendirilmeli, gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.
Bu bayram da AKP’giller İktidarında geçirdiğimiz diğer bayramlar gibi buruk geçecek. Memleketimiz yangın yeri. Emekçi Halkımız İşsizlik ve Pahalılığın pençesinde kıvranıyor. Kimsede bayram kutlayacak moral de para da yok.
Halkımızın AKP’giller’e daha fazla tahammülü yok. Çok derdin tek ilacı bu iktidardan kurtulmak. Bunu başarabilmek için de başlayan Halk Direnişini daha da büyütmek, güçlendirmek ve sürdürmek gerekiyor. Başkaca çaremiz yok. AKP’siz bayramlar…