Top tüfeğe karşı vatan aşkı ile bilenmiş süngünün zaferi; Çanakkale…
Liyakatle değil Saraya dalkavukluk eden paşaların göreve geldiği ve cepheye gönderildiği Osmanlı Ordusu, 93 Harbi’nden ve Balkan Savaşları’ndan yenik çıkmış, yüz binlerce şehit, yaralı asker, bir o kadar da Rumeli’den Anadolu’ya sürüklenen yaşlı, kadın, çoluk çocuk yollarda telef olmaktadır. Cephede ordu, geride halk perişandır.
Ne evde, ne ocakta Saraya güven kalmamıştır. Bir savaş daha kaldıracak durumda değildir Osmanlı. Paşa desen verilen emri anlayacak kapasite ve birikimde değil, er desen süngü takacak tüfeği bile yok. Hatta cepheye gidecek er kalmamış.
Böyledir Osmanlı toprakları 1914 yılında.
Bir savaş daha çalar kapıyı. Üzerinde güneş batmayan imparatorluk Birleşik Krallık, ona kafa tutmaya kalkışan Almanya kapışır. Hesap, Dünyanın patronu ben olacağım hesabıdır. Ve kolunu kıpırdatmaya hali olmayan Osmanlı, kişicil çıkarlarını emperyalist devlet çıkarlarına alet eden paşalar yüzünden savaşın ortasında buluverir kendini.
Çürüğe, emekliye sevk edilen askerler çağırılır yeniden ocaklara. Süt kokulu kızancıklar uğurlanır kınalı kınalı ana koynundan. Göstermelik eğitimlerle cehennemi savaş meydanına yollanırlar tüfekleri dahi olmaksızın.
Rumeli elden gitmiştir, emperyalistler Anadolu’ya ayak basmak üzeredir. Önlerindeki en önemli engel Çanakkale’dir. Fakat o da ne? İşler ters gitmeye başlar, düzen bozulur, ilerleyiş durur.
Ne tılsımlar, periler, melekler inmiştir ne de ebabil kuşları taş dökmüştür yeryüzüne. Tek olmuş, bir olmuş güç vardır Çanakkale’de; kalpleri “vatan vatan!” diye atan Türk Memetler Kürt Memolar ve onlarla aynı satıhta savaşan ve önderlik eden askeri deha Mustafa Kemal.
Tarihin akışını tersine döndürecek, emperyalistlere yenilgiyi ilk tattıracak sonun başlangıcıdır Çanakkale.
Çanakkale, Parti’mizin tarihi Genel Başkanı Hikmet Kıvılcımlı’nın deyimiyle “mazlum ulusların emperyalizme karşı ilk zaferidir”.
O gün durdurduğumuz emperyalistler, amaçlarına ulaşmak için bugün hâlâ mücadele ediyorlar. Bu bir kan davası onlar için. Akdeniz’e açılmak, Ortadoğu petrollerine hâkim olmak, nefti yeşile hükmetmek için ülkemizi ve tüm Ortadoğu Halklarına zulmediyorlar. Kan içiyorlar emperyalistler yaşamlarını devam ettirebilmek için. Doymamacasına…
Kılıktan kılığa giriyorlar, utanmazca. “Barış Gücü” diyor adına kimi zaman. Kimi zaman “NATO”. “IŞİD”i kuruyor, “Müslüman Kardeşler” görünümünde çıkıyor kimi zaman.
Kendi askerine, halkına söz geçiremeyeceği zaman devşirmeler kullanıyor, nasılsa hizmet etmeye amade sömürge ve yarısömürge tapıcıları var.
Bir devletten; Yugoslavya’da olduğu gibi 6 devletçik çıkarıyor akla gelmedik zulümle. Toprak bütünlüğünü tanımıyor Suriye’nin, Irak’ın, Libya’nın. Tecavüz ederek, baş keserek, diri diri yakarak uluslara diz çöktürmeye çalışıyor.
Bombalar patlatarak, üsler kurarak, şehirleri yakıp yıkıp yok ederek Misakı Milli ile sınırları çizilen Türkiye’yi 3 parçaya bölmeye uğraşıyor. Ne yazık ki başarılı da olacak bu gidişle, başta AB-D Emperyalizmine hizmet etmeye teşne AKP’giller oldukça BOP’u hayata geçirmekte.
Ancak bu iş böyle gitmeyecek. Çanakkale’de siperde “vatan vatan!” diye atan yüreğinin yangınından parmağının koptuğunu fark edemeyen yiğitler gibi yiğitler hâlâ var bu topraklarda. O yiğitler, Halkın Kurtuluş Partisi genelkurmaylığında, bu hayâsız saldırıyı defedecekler. Ne diyordu Mustafa Kemal; “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben umudumu hiçbir zaman kaybetmedim.”
Evet karanlık günlerden geçiyoruz. Açlık, yoksulluk diz boyu. Her gün ölüm haberleri geliyor gencecik fidanların emperyalist çakalların ve avanesinin çıkarları uğruna. Ocaklar sönüyor, yürekler yanıyor. Ama kin de bileniyor.
Türk ve Kürt Halkları olarak birlikte verdiğimiz mücadeleyle Çanakkale’de tattırdığımız ilk hezimeti ve Birinci Kurtuluş Zaferimizle yaşattığımız yenilgiyi yine yaşatacağız AB-D Emperyalistlerine ve onların yerli işbirlikçileri Finans-Kapital ve Tefeci Bezirgân Sermayedarlarına.
Biz umudumuzu hiçbir zaman kaybetmedik. Savaşsız, sömürüsüz, mutlu bir dünya kurulacak.
Çanakkale Geçilmedi Geçilmeyecek!
Yeni Sevr’e Karşı Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşı’mız!
18.03.2018
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi