Aramızdaki Sınıflar Savaşıdır! Unutmuyorsunuz! Unutmuyoruz!
Eyy ABD Emperyalistleri ve Bay Trump!
Siz, yaptıklarınızla, uygulamalarınızla insanının insanı ezmesinin, sömürmesinin, zulmetmesinin, insanı yük hayvanı yerine koymasının, kapitalist-emperyalist düzeninizin sürgit devam etmesinin davasını savunuyorsunuz! Bunun savaşını veriyorsunuz!
Biz, insanın insanı ezmesinin yolu olan artıdeğer sömürüsünün son bulmasını, kapitalist-emperyalist düzeninizin son bulmasını istiyoruz! Bunun savaşını veriyoruz!
Biz, İnsanlık Davasını savunuyoruz karşılık beklemeksizin!
Bizim, 100 binden fazla doktordan oluşan sağlık tugaylarımız var!
Sizin, masum insanları katletmek için askeri tugaylarınız var!
Bizim, geçen ay itibariyle 67 ülkede görevli 50 binden fazla sağlık çalışanımız var!
Sizin, onlarca ülkede binlerce işgalci, ilhakçı, tecavüzcü, sapık askerleriniz var!
Biz, her bin vatandaşımıza düşen 9 doktor ve ulusal sağlık sisteminde kayıtlı 485 binden fazla sağlık çalışanımızla dünyada kişi başına düşen en yüksek hekim ve sağlık çalışanı oranlarına sahibiz!
Bizde kişi başına düşen doktor sayısı (Dünya Sağlık Örgütü’ne göre); sizinkinin üç katı!
Bizim, 13 sağlık üniversitemiz, 150 hastanemiz, 12 uzmanlık alanında araştırma enstitülerimiz ve birinci sınıf bio-teknoloji sektörü tarafından desteklenen ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerimiz var!
Bizim yaklaşık 10 bin aile doktorumuz mahallelerde yaşıyor ve pratik yapıyor! Toplum polikliniğimizin yönlendirdiği önleyici, iyileştirici ve rehabilitasyon bakımını sağlamak için aile hemşirelerimizle birlikte çalışıyorlar.
Biz, Georges ve Mitch Kasırgaları Orta Amerika ve Karayipler’i vurduğunda ve 30 binden fazla kişiyi öldürdüğünde ve yaklaşık 3 milyon insanı evsiz bıraktığında, Honduras, Haiti, Nikaragua ve Guatemala’daki en zorlu bölgelere tıbbi ekipler gönderdik.
Bizim doktorlarımız 1966 ve 1974 arasında Portekiz’e karşı bağımsızlık savaşı veren Gine-Bissau’da ve 1977 yılında da Angola’da çalıştı.
Yine bizim doktorlarımız, 1963’te Fransızlara karşı bağımsızlık savaşı veren Cezayir’e yardıma gittiler.
Yine biz, 1960, 1972 ve 1990’da yaşanan depremlerin ardından Şili, Nikaragua ve İran’a acil yardım ekipleri gönderdik.
Bizim doktorlarımız, Çernobil nükleer kazasında, 2005 yılındaki tsunami sonrasında Endonezya’da, 2010’da Haiti’deki Matthew Kasırgası ve sonrasında Afrika’da Ebola ile savaşmada büyük bir fark yarattılar.
Bizim 1998 yılında kurduğumuz “Latin Amerika Tıp Okulu (Escuela Latinoamericana de Medicina (ELAM)”ımız var!
Sizin; Kontrgerilla Okullarınız var!
Biz, bu Koronavirüs salgınında, doktorlarımızı gönderiyoruz halklara yardım için! Hiçbir karşılık beklemeksizin! Gönderiyoruz dünyanın dört bir yanındaki ülkelere.
Evet, bizim doktorlarımız da korkuyorlar ama onların yapmaları gereken devrimci bir görevleri var. Dolayısıyla korkularını bir kenara bırakabiliyorlar!
Bizim doktorlarımız süper kahramanlar değil; devrimci doktorlar!
O yüzden biz, sadece İtalya’ya değil; Brezilya, Venezuela, Nikaragua, Jamaika, Surinam, Grenada, Gana, Andora, Belize ve Katar’a da; başta doktorlarımız olmak üzere sağlık ekipleri gönderiyoruz!
Biz, hiçbir ülkenin Koronavirüslü yolcular var diye kabul etmediği İngiliz yolcu gemisini de kabul ediyoruz ve yolcularını tedavi ediyoruz!
Siz, ABD Emperyalistleri ve Başkanınız Trump; bize Çin’den, Alibaba ve Jack Ma Vakfı’ndan gönderilen tanı kitlerini ve maskelerimizi verdirmiyorsunuz şirketlerinize!
Biz, IMTMedical AG ve Acutronic adlı şirketlerle anlaşmaya varıyoruz solunum cihazları almak için, ancak Amerikalı Vyaire Medical Inc. adlı firmanız, sizin emrinizle söz konusu iki şirketi satın aldıktan sonra sevkiyat işlemlerini durduruyor.
Biz, sizin firmalarınızdan ilaç satın almak istiyoruz paramızla, sizin şirketleriniz emperyalist devletinizin uyguladığı abluka yüzünden satmıyorlar ilaçları bize.
Biz, sağlığın ticari bir faaliyet değil, temel bir hak olduğunu savunuyoruz!
Siz, sağlığı ticari bir meta olarak görüyorsunuz! Sizin ülkenizde, sağlık sistemi kâr üzerine kurulu.
Bizde, sağlık parasız. Her aşamada ve herkes için parasız!
Sizde ise; sağlık paralı! Hem de herkes için paralı!
Sizin, özel hastaneleriniz var!
Sizde ne kadar paran varsa o kadar sigortalısın, o kadar sağlık hizmetlerinden yararlanabilirsin!
Sizin ülkenizde 30 milyon insanın şu anda sağlık sigortası yok. Dolayısıyla sağlık hizmeti de vermiyorsunuz onlara!
Üstelik sizin ülkenizde 500 binden fazla “Evi olmayan” (Homeless) insan var!
Ve bunlar, en zor şartlarda, en insanlık dışı şartlarda sokaklarda yaşıyorlar!
Dolayısıyla, çok kötü şartlarda yaşamaya çalıştıkları için hastalık riskiyle dolu, ölümle burun buruna yaşayan 500 bin insan demek bu.
Bizde ise öyle kolayca ölemezsin! Azrail kolayca alamaz bizim insanlarımızın canını! Kıymetlidir bizim insanlarımızın canları bizim nezdimizde. Öyle kolayca kaptırmayız Azrail’e insanlarımızı!
Sizde ise; paran yoksa; ölürsün! Hem de acılar içinde, çaresizlikler içinde kıvranarak ölürsün!
Sizde, Koronavirüs hastalığını yenip hastaneden çıkarken bile, “ne kadar borcum var” diyerek, endişeyle, korkuyla çıkarsın!
Bizde, güle güle çıkarsın!
Biz, daha iyi bir dünya için çalışırız. Daha insancıl bir dünya için çalışırız!
Siz, dünyayı kana ve ateşe boğmak için çalışırsınız.
Biz insana inanır ve insana güveniriz. İnsanca yaşama ulaşmak için çabalarız.
Siz, Para Tanrısına inanırsınız ve daha çok kâr elde etmek için savaşırsınız!
Evet, aramızda çok büyük farklar var!
Evet, aramızda uçurumlar var; uzaya, dünyaya, topluma, doğaya, çevreye, hayvanlara, bitkilere ve tabiî ki insana bakışımızda!
Evet, sizlerle asla uyuşamayız! Sizlerle aynı havayı soluyamayız!
Biz insanız! Biz sosyalistiz! Biz İnsanlık Davasının savunucularıyız!
Her zaman da öyle olacağız!
Siz ise; İnsanlık düşmanısınız ve hep öyle kalacaksınız!
Ha, biz, Türkiyeliyiz!
Türkiye’de ekonomiyi ellerinde bulunduran Antika-Modern Parababalarına ve iktidarda bulunan sizin işbirlikçiniz AKP’giller’e karşı mücadele eden Türkiye Sosyalistleriyiz! Halkın Kurtuluş Partilileriz!
Ama biz; Kübalıyız!
Biz; Kore Demokratik Halk Cumhuriyetliyiz! Biz Venezuelalıyız!
Siz; ABD, AB, Japonya, Kanada vb. Emperyalistlerisiniz!
Sizinle ve işbirlikçilerinizle aramızda savaş var; Sınıflar Savaşı var!
Siz unutmuyorsunuz!
Biz de unutmuyoruz!
Kazanan biz olacağız!
Siz de bunu unutmayın!
Çünkü biz; tüm dünyayı sosyalist bir aile yapacağız!
Bu bize, Fidel’in vasiyetidir!
Vasiyetler yerine getirilir bizde!