Site rengi

Tasarım

Din maskesi takınmış insani his yoksunları

09.08.2020
565
A+
A-

Saygıdeğer arkadaşlar!

Bu Muaviye-Yezid Dincilerinde, vicdanın ve merhametin, hukuk ve adaletin, ahlâk ve namusun zerresi bulunmaz…

Küçücük çocuğu evde, Kur’an Kurslarında, İHL’lerde, Tarikat ve Cemaat yurtlarında bu dinle doktrine ettiniz miydi; onda vicdan teşekkül etmez. Vicdan oluşmayınca da o çocuğa insani ve ahlâki bir değer yükleyemezsiniz…

İnsani, vicdani ve ahlâki değerlerin yüklendiği kritik gelişme süreci heba edilmiş olur.

Böylece de insan görünümlü robotlar yetiştirmiş olursunuz. Onlar artık insan görünüşündedirler de içlerinde insan yoktur.

Aslında o insanlar birer Borudan ibarettirler. Hareket eden Borulardır onlar. Yukarıdan eti ekmeği, balı böreği ve suyu doldururlar, aşağıdan gübre olarak çıkarırlar. Bunun haricinde bir insani aktiviteleri yoktur. Kanalizasyon borularının canlı, hareketli uzantılarıdır, eklentileridir onlar artık.

Bakın; Adapazarı’nın Hendek ilçesinde bulunan havai fişek fabrikasında yürek parçalayıcı bir faciaya yol açan bir patlama oldu.

ABD Emperyalist Haydudunun B-52 ağır bombardıman uçaklarının attığı devasa bombaların yaptığı patlamaların benzeri görüntüler oluştu. Dört işçi kardeşimiz bedenleri tanınır biçimde hayatını kaybetti.

Üç işçimiz ise bedenleri dirhem dirhem parçalanıp, yanıp küllere karıştığı için yok olup gitti. Yandılar, külleri havaya savruldu…

Yüz sekiz işçimiz de kimisi ağır olmak üzere yaralanarak hastaneye kaldırılabildi. Onların da ne kadarının öleceği, ne kadarının ömür boyu sakat kalacağı belli değil.

On bir yılda 6 kez patlayan fabrikanın patronu MÜSİAD Sakarya İl Başkanı Yaşar Coşkun’muş.

Yeniçağ Gazetesi’nde yayınlanan şu habere bakar mısınız?

“Sakarya’nın hendek ilçesinde bulunan havai fişek fabrikasında 4 kişinin hayatını kaybettiği ve 108 kişinin yaralandığı patlama sonrası MÜSİAD Genel Başkanı ve şube başkanları tarafından fabrikanın sahibi MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun’a ‘moral yemeği’ düzenlendi. MÜSİAD’ın konuyla ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımı gelen tepkiler sonrası kaldırıldı.

“Sakarya’nın Hendek ilçesindeki Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda dün meydana gelen patlamada 4 işçi hayatını kaybetti, 108 işçi yaralandı ve 3 işçiyi de arama çalışmaları devam ediyor. Karar gazetesinden Seda Çakır’ın haberine göre, 11 yılda 6 kez patlayan fabrikanın sahibi Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun’a patlamadan sonra destek vermek için, MÜSİAD Genel Başkanı ve Şube Başkanları tarafından ‘moral yemeği’ düzenlendi.

“PAYLAŞIM KALDIRILDI

“Can pazarının yaşandığı facia sonrası düzenlenen ‘moral yemeği’ sosyal medyada tepki ve eleştirilerin odağı oldu. MÜSİAD Bursa’nın Twitter hesabından yapılan paylaşım ise tepkilerin ardından kaldırıldı.

“İŞÇİLER 4 GÜNDÜR UYARIYORMUŞ

“Öte yandan, fabrikadaki patlamanın nasıl göz göre göre geldiği de ortaya çıktı. Patlamada yaralanan işçiler, fabrikadaki mallarda ısınma olduğunu ve bu konuda 4 gündür uyarı yapmalarına rağmen önlem alınmadığını söyleyerek, ‘Isınma olmaması gereken bir şey, uyardık ama dinlemediler’ dedi. İşçilerden biri patronun da tehlikenin farkında olduğunu ve bu yönde kendilerini uyardığını söyledi.” (https://www.yenicaggazetesi.com.tr/hendekteki-facianin-oteki-yuzu-fabrika-sahibine-facia-sonrasi-moral-yemegi-287664h.htm)

Bu Muaviye-Yezid İslamı’nın ekonomik plandaki temsilcilerinin gözünde, binbir acı içinde ölen ve yaralanan işçilerin yük hayvanlarından daha fazla bir değeri yoktur…

Hep söyleyegeldiğimiz gibi bunlar yalnızca Para Tanrısına tapınırlar. Bu nedenle hemen gidip türdaşları olan fabrika sahibine ziyafet sofrası kurarak destekte bulunuyorlar, geçmiş olsun ziyaretinde bulunuyorlar…

Sadece mensupları olan şahsın uğradığı maddi kayba üzülüyorlar. O konuda dayanışma içine giriyorlar.

Ve hiç utanıp arlanmadan da düzenledikleri Karun Sofrası kadar zengin sofraların görüntüsünü paylaşıyorlar medyada… Böylece de iğrenç, mide bulandırıcı ruhiyatlarını sergilemiş oluyorlar…

Bunların tamamı böyledir, arkadaşlar…

Ensar’larda üçer beşer, onar, otuzar kırkar çocuğa tecavüz edilirken insani anlamda hiç sesi çıkmaz bunların. Tam tersine; “Bir kereden bir şey olmaz”, diyerek orada da sahip çıktılar tecavüzcülere ve tecavüz mekânlarına, örgütlerine…

Yargıyı da tümüyle kendilerine bağladıkları ve de kendileri gibilerden oluşturdukları için orada da korunup kollanıyor tecavüzcüler…

Şu habere bir bakın arkadaşlar!

“Balıkesir’de bir lisede işlenen cinsel tacizle ilgili davadan çıkan karar, hem hâkim adaletindeki hem de suç ve ceza sistemindeki çarpıklığı bir kez daha gözler önüne serdi. Yaşları 18’den küçük 4 kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla yargılanan okul müdür yardımcısı A.D, suçu sabit gören mahkeme tarafından ceza alt sınırından 8 ay hapse mahkûm edildi. A.D’nin, eylemi eğitim öğretim ilişkisini kullanarak işlediği için cezasını 12 ay hapse çıkaran mahkeme, iyi hal indirimi uygulayarak 10 aya indirdi.

“Milliyet’ten Ayşegül Kahvecioğlu’nun haberine göre, mahkeme 4 kız çocuğuna karşı cinsel tacizde bulunan müdüre verilen 10 aylık hapis cezalarını ise ‘yeniden suç işlemeyeceği kanaati oluştuğu’ gerekçesiyle ayrı ayrı erteledi. Toplamda 40 ay (3 yıl 4 ay) hapse mahkûm edilen müdür, her bir kız çocuğuna sadece bir kez cinsel tacizde bulunduğu ve her bir işlediği suça karşılık 2 yılın altında hapis cezasına çarptırıldığı için bir gün bile cezaevine girmeden kurtulmuş oldu. Sanık A.D’nin, 4 kız öğrenciye cinsel tacizden yargılanırken ‘okul yöneticiliği’ mülakatında 96 puan aldığı ve müdür olarak yeniden başka bir okula atandığı ortaya çıktı.” (https://t24.com.tr/haber/hakim-kanaatiyle-hapisten-kurtulan-tacizci-mudur-bir-gun-bile-hapis-yatmadi,300388)

“Böyle bir şey olabilir mi ya?” diyeceksiniz… Fakat hep oluyor Yoldaşlar…

Biz boşuna demiyoruz bunları İslamı Muhammedi İslam değil; Muaviye-Yezid İslamı, diye. Bunların dininde taciz, tecavüz ve kadın katli de suç oluşturmaz…

Hırsızlık, yolsuzluk, vurgun, talan da suç oluşturmaz. Vatan topraklarını Yunanistan’a peşkeş çekmek de suç oluşturmaz…

Amerikan uşağı olmak da, BOP Eşbaşkanı olmak da suç oluşturmaz…

Ne demişti bunların bir zamanki Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Ataması Yapılmayan Öğretmenler için?

“Gösteriş yapmak için intihar ediyorlar.”

Hayatlarının baharındaki evlatlarımız onca yıl emek vererek elde ettikleri mesleklerini yapmalarının engellenmesi üzerine bunalıma girip canlarına kıyıyorlar. Bakan olacak bu zalim de, üstelik Prof. unvanlı olmasına rağmen “gösteriş yap”ıyorlar diyor. İnsani his yoksunudur bunlar… Ya da tam bir hareket eden canlı Boru…

Bunlar Soma’da 301 maden işçisi yerin yüzlerce metre altında can verirken, işçi yakınlarını tekmelettiler. Bizzat Tayyip bir işçi yakınını tokatladı… Yine Tayyip; “Bu işin fıtratında var”, diyerek vurguncu maden patronunu savundu…

Gezi İsyanı’mızda polislere, gaz fişeğiyle başından vurdurarak katlettirdiği Berkin’in annesini yuhalattı, Gaziantep mitinginde meczuplaştırılmış kadınlardan oluşan “hülooğğ”cularına…

Düşünün; bir evladını, bir fidanını katlettirdiği anneyi yuhalatıyor…

Evlatlarının acısıyla kavrulan şehit yakınlarının yüzüne karşı; “Oğlunuz da bu mesleği seçmeseydi”, (yani asker olmasaydı) diyor…

Yine evlatlarının acısıyla kahrolan şehit babalarına; “Bazı şehit babalarının karakteri bozuk”, diyebiliyor.

İşte bunlar budur, Yoldaşlar. Hep dediğimiz gibi, en ufak bir insani yön bulamazsınız bunlarda…

Bunlar bizim türümüzdeki insanlardan değil. Dördüncü Tür Yaratık bunlar.

Ne acıdır ki Türkiye on yıllardan beri bunların elinde. İnsanları “Allah’la Aldatarak” ve de Amerika’yı, İngiltere’yi, Siyonist İsrail’i arkalarına alarak ele geçirmişlerdir ülkemizi. Halkımız tutsaktır bunların elinde…

Fakat bütün zalimler gibi, bütün diktatörler gibi sonları gelecek bunların…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

5 Temmuz 2020