Site rengi

Tasarım

Piyango hep yandaşa vuruyor

04.01.2016
1.238
A+
A-

Türk Dil Kurumu’na göre: piyango: 1.  Düzenleyenlerce bastırılmış numaralı kâğıtları satın alanlar içinden, kazananların kura ile belirlendiği talih oyunu “Millî piyango.” 2. Beklenmedik olay veya durum.

Piyango vurmak (veya çıkmak): 1. piyangoda ikramiye kazanmak. 2. beklenmedik bir yerden büyük kazanç sağlamak’tır.

Yalnız anlatacağımız olayda 1. madde geçerli değildir.

Niye derseniz: “kazananların kura ile belirlendiği” diyor.

Oysa AKP’nin Özelleştirme piyangosunda kazananlar kura ile belirlenmez. Onlar baştan bellidir. Ha olsa olsa hangi yandaşın kazanacağı kura ile belirlenebilir ki o da fark etmez.

İktidarda AKP Hükümeti varsa (hoş hangi burjuva partisi iktidarda olursa olsun bu gerçek değişmez ya…) piyango her zaman vurur yandaşlara.

Bunları niye mi yazdık?

1 Aralık tarihli Hürriyet Gazetesi’nin 13’üncü sayfasındaki bir haber yüzünden. Haberin başlığı şu:

“ÖZELLEŞTİRME PİYANGOSU

Niye piyangoymuş?

Çünkü “Geçtiğimiz ekim ayında iptal edilen (temeli 1880’lerin sonunda atılan ve Milli Mücadele döneminde önemli bir işlev gören – Kurtuluş Yolu) İnebolu Limanı ve Hopa Termik Santrali ihalesine, İstanbul Göktürk ve Ortaköy’de iki arsa ve Mardin’de bin dönüm arazi eklenerek yeniden satışa çıkarıl”mış da ondan.

Niye eklenmiş bunlar?

“Konuya yakın bir kaynak ihaleyi ‘cazip’ hale getirmek için söz konusu gayrimenkullerin ihaleye eklendiğini söyle”miş.

“patronlardunyasi.com” adlı internet sitesi de; “Bu limanı alana Boğaz’da arsa” diye yazıyor. Ama sadece Boğaz’da arsa değil Hürriyet’in haberinde okuduğumuz gibi; buna ek olarak İstanbul Göktürk’te arsa ve Mardin’de arazi de verilecekmiş. Göktürk’teki arsa 6 dönüm, Mardin Mazıdağı yakınlarındaki arazi de 950 bin metre kareymiş…

Ya Boğaz’daki arsa:

“(…)  964 metrekarelik arsa denize yürüme mesafesinde. Gayrimenkul uzmanları Boğaz manzaralı arsanın oldukça değerli olduğunu söyle”miş.

Ki Liman ihalesini kazanan sadece 49 yıllığına limana ve limandaki tesislere değil, “50 büyük gayrimenkul”e de sahip olacakmış İnebolu Belediye Başkanının verdiği bilgiye göre.

Bir de atıl durumdaki yani üretim faaliyeti olmayan Hopa Termik Santrali’nin varlıkları ve arazisi satılacakmış. Arazisi ise 65.366 metrekare alana sahipmiş. Ve denize uzaklığı sadece 250 metreymiş…

Denize uzaklığı sadece 250 metre olan 65.336 metrekare alana neler yapılmaz, ne vurgunlar vurulmaz değil mi? Bu ihaleyi almak için nasıl Allah Allah nidaları atılmaz!

Ya diğer eşantiyonlar? Onların özellikleri ne?

“Mardin Mazıdağ’da arazi: Özelleştirme ihalesi yapılacak varlıklardan biri de Mardin Mazıdağ’da bulunan iki parsel arazi. Birbirine bitişik iki parselin büyüklüğü 950 bin metrekare. Söz konusu arazinin hemen bitişiğinde ise Mazıdağ fosfat tesisleri bulunuyor.”

Peki kiminmiş bu Mazıdağı Fosfat tesisleri?

Allah Allah, tesadüfe bakın ki: “ Söz konusu tesisleri Cengiz İnşaat’a bağlı TMC Mazıdağı Fosfatları Sanayi ve Ticaret AŞ işletiyor”muş.

Göktürk’teki arsayla Cengiz’in bir ilişiği var mı?

Tesadüf bu ya, 3. Havaalanını da Cengiz Holding yapıyormuş. Arsa buradaymış ve fiyatları neredeyse uçmuş durumdaymış… Ayrıca 3. Köprü ile daha da değerlenmiş bir bölgeymiş burası.

 

***

İşte bu (“Bu limanı alana Boğaz’da arsa”) başlığını okuyunca on yıllar önce yaşadıklarımızı anımsayıverdik. Eskiden, 80’li, 90’lı yıllarda Şehir Hatları Vapurlarında ve Banliyö trenlerinde hatta başta Eminönü olmak üzere (Kadıköy, Üsküdar vb) büyük otobüs duraklarında bekleyen otobüslerde satıcılar olurdu. Kimisi kalem satardı. Kimisi iğne. Kimisi de başka ev eşyaları…

Ama hepsinin ortak yöntemi şuydu: Şu elimde gördüğünüz kalem (veya iğne) bir lira. Amma yanında bir de kırmızı renkli kalem daha veriyorum. Dur vatandaş! Bitmedi. Yanında şu siyah renkli kalemi de veriyorum. Bitmedi! Şu yeşil renkli kalemi de veriyorum vb… şeklinde, insanları cezbederdi almaları için. Ve sonunda da bir paket halinde kalemleri ya da sattığı her neyse onu verirdi. İzleyiciler bir anda birkaç kaleme birden sahip olmanın sevinciyle, bana da ver, bana da ver, derlerdi. Ve satıcımız bir onda onlarca kalemi vb.ni satar geçer giderdi…

 

***

İnebolu Limanı satışı da aynen öyle olmuş. 9 Ekim’de yapılan ilk ihalede İnebolu Limanı ve Hopa Termik Santrali’nin de aralarında yer aldığı taşınmazlar ve üzerindekiler satışa çıkarılmış. İhale için Ekol, Ce-Ka, Çelikler, Etibakır AŞ ve Elon firmaları şartname almış. Eti Bakır AŞ teklif vermemiş. İhaleye de 3 firma katılmış. Fakat ihale 29 Ekim’de iptal edilmiş. Gerekçe olarak da tekliflerin yeterli olmaması gösterilmiş. Ancak iptalin gerçek nedenini, “(…) yerel internet sitesine konuşan AKP İnebolu İlçe Başkanı İsa Karamehmetoğlu söyl”emiş:

“İhale önümüzdeki genel seçimler sonrasında AK Parti’nin tekrar tek başına iktidara gelerek istikrarı sürdürmesi sayesinde ilçemizin ve bölgemizin çıkarları doğrultusunda yeniden yapılacaktır.”

(Burada küçük bir düzeltme yapmamız gerekiyor: AKP İnebolu İlçe Başkanı İsa Karamehmetoğlu’nun söylediğini şöyle anlamamız gerekiyor: “ilçemizin ve bölgemizin çıkarları doğrultusunda” değil de “bizim çıkarlarımız doğrultusunda” yeniden yapılacaktır.)

Aynen de öyle olmuş(!)

30 Kasım’da yapılan ihaleye bu kez 5 firma (Cengiz İnşaat A.Ş.’ye bağlı Eti Bakır AŞ, Elron İnşaat Taahhüt ve Ticaret Ltd. Şti., Ekol giyim mağazalarının sahibi Ekol Hazır Giyim İnşaat Ticaret Ltd. Şti., SBK Holding A.Ş. ve Özbolat İnşaat Turizm Otelcilik ve Ticaret Ltd. Şti.) katılmış.

Ve bingo(!)

“Piyango”, “Milletin …. koyacağız” diyen yandaşlardan Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Cengiz İnşaat’a bağlı Eti Bakır AŞ’ye vurmuş…

Ne diyor Türk Dil Kurumu bu tür durumları anlatan deyime:

“Piyango vurmak (veya çıkmak): 1. piyangoda ikramiye kazanmak. 2. beklenmedik bir yerden büyük kazanç sağlamak’tır.”

Kaç liraya almış Cengiz burayı?

Sadece 76 milyon TL’ye.

Boğaz’daki arsa çok kıymetliymiş ya hani, acaba 76 milyon TL eder mi?.. İnsanın aklına geliveriyor bu soru hani…

Milletin …. koyan Mehmet Cengiz, bu kez de İnebolu Limanı ve Hopa Termik Santrali’nin, Boğaz’ın, Göktürk’ün, Mazıdağı’nın …. koyacak.

Koyar, niye koymasın? İktidarda AKP, bunlarda yandaşlık oldukça daha çok koyar…

Başka nelerin ….. koymuş Cengiz?

“Cengiz Holding’in aldığı ihalelerden bir kısmı şöyle. Bir kısmı çünkü tamamı 51 ayrı ihale ve hepsi yazılsa sayfalar yetmiyor.

“İstanbul 3. Havalimanı: 58 milyar 890 milyon TL

“Urfa Ilısu Barajı (Hasankeyf): 4 milyar 851 milyon TL

“İstanbul Avrupa Yakası Boğaziçi Elektrik Dağıtım: 3 milyar 626 milyon TL

“İstanbul Taksim-4. Levent Metrosu: 2 milyar TL

“Çanakkale, Yalova, Balıkesir, Bursa Uludağ Elektrik Dağıtım: 1 milyar 457 milyon TL

“Antalya, Burdur, Isparta Akdeniz Elektrik Dağıtım: 1 milyar 10 milyon TL

“Ankara-İstanbul Hızlı Tren 2. Etap: 1 milyar TL

“Trabzon Atasu Barajı: 874 milyon TL

“Şile Ağva Yolu: 527 milyon 40 bin TL

“Artvin Yusufeli Barajı: 486 milyon 80 bin TL

“Trabzon-Aşkale Yolu: 484 milyon 50 bin TL

“Seydişehir Eti Alüminyum/Oymapınar HES: 417 milyon 85 bin TL

“Sivas, Tokat, Yozgat Çamlıbel Elektrik Dağıtım: 400 milyon 70 bin TL

“Ankara Tren Garı: 250 milyon TL (iptal oldu yeniden yapılacak) (Kaynak: Gazeteport)

 

***

İşte böyle ahvalimiz!

1880’lerden kalma Kamu Malları, gerçekten, ama gerçekten peşkeş çekiliyor 3-5 yandaşa. İnsan üzülmeden edemiyor. Kahroluyor Kamu Mallarımızın böyle 3-5 ciğersiz satılmışa, vurguncuya, talancıya yeyim edilmesine, peşkeş çekilmesine…

Ama biz devrimciyiz. Hem de hakiki devrimci. Gerçekleri sadece görmek, tespit ve teşhir etmekle yetinmeyiz.

Bu acı gerçekleri değiştirmek için mücadele ederiz. Ömrümüzü bu davaya, insanlığın ve halkımızın kurtuluş davasına bunun için adadık.

Bu davayı, İnsanlık Davasını biz kazanacağız. Sonunda biz yeneceğiz!

Onlar yaptıkları vurgunlar, talanlar yüzünden lanetle anılacaklar gelecek kuşaklar tarafından.

Bizse şerefle anılacağız. Mücadele ettiler ve kazandılar. Bu vatanı bize armağan ettiler diyecek gelecek kuşaklar.

Ve insanın insanı ezmediği, soymadığı, sömürmediği, zulmetmediği o insanlık ailesinde, sosyalist ailede eşitçe, kardeşçe, mutlu ve huzurlu olarak yaşayacaklar.

Daha ne isteriz bundan başka!

Ne diyordu Konya Devrimci Ortamının çınarı Faruk Sur Yoldaş:

 

Adamın daniskası bizlersek eğer

Öyledir elbet

O zaman öyle çıkar

Biz ne dersek