Adam daha ne desin?.. Daha nasıl açık konuşsun?
Güldürmeyin insanı…
AKP’giller’in büyük Reis’i, başbakanı, bakanları, yetkilileri ardı ardına açıklama yapıyorlar ki, ABD bize söz verdi. YPG Fırat’ın batısına geçmeyecek, diye.
Sonra da aynı yetkililer yine açıklıyorlar ki, YPG Fırat’ın batısına mevzi kazanmaya, kalıcılaşmaya devam ediyor.
İnsan gülsün mü, ağlasın mı şaşırıyor.
ABD söz vermiş!
Yahu ABD kendi çıkarı olmadıkça kime söz vermiş ya da verdiği hangi sözü tutmuştur?
İşte yaşanan olaylar ortada. PYD-YPG, Suriye’de kalıcı hale geldi. Değil Fırat’ın doğusuna geçmek, 911 kilometre uzunluğu olan Türkiye-Suriye sınırının, 800 kilometresini kontrol ediyor. Kantonlarını kurdu, devlet mekanizmalarını oluşturuyor. Silahlı güce sahip. Hem de yetkin ve ağır silahlarla donanmış-donatılmış. Her şey gün gibi açık. Her gün mevzi kazanıyor. Üstelik de uluslararası kamuoyu tarafından IŞİD’e karşı en aktif, en etkili mücadeleyi veren bir güç olarak görülüyor.
Bütün bunları sağlayan kim? Ağır silahları veren kim? Eğiten kim? Özel Kuvvetleriyle koruma sağlayan kim? Rojava’yı korumak için sınırlarına bayrağını asan kim?
ABD!
E, sen kalkmış, ABD bize söz verdi, diye mızıldanıyorsun. Böylece kendini de küçük düşürüyorsun.
Ama sen anlamıyorsun, anlamak istemiyorsun.
Çünkü senin politikaların (varlığı da söylenemez de) iflas etti. Tuzla buz oldu. Ne Emevi Camii’nde namaz kıldın ve kılabileceksin ne de Kürt Bölgesine engel olabildin. Hiçbir şey başaramadın sen kendi hedeflerin bakımından. Haa, bir tek şey hariç: Halkımızı Arap, Kürt Halklarıyla düşmanlaştırdın. Bunu başardın. O halklarla aramıza kalıcı, on yıllarca sürecek düşmanlık tohumları ektin. Karşı karşıya getirdin bizi onlarla. Onları AB-D Emperyalistlerinin kucağına ittin.
Ama sende onu görecek kafa yok ki…
Bir de ne diyorsun sık sık ağlayarak:
“ABD karar versin ortağı biz miyiz, yoksa YPG mi?”, diyorsun.
Bak, sana, Bilal’e anlatır gibi anlatıyor…
Bak adam aşağıda sana somut gerçeklikleri nasıl anlatıyor. Bilal’e anlatır gibi anlatıyor. Bilal bile anlar adamın bu dediklerini. Çünkü çok net bir şekilde söylüyor söyleyeceğini. Lafı da hiç dolandırmıyor.
Kim mi? Konu ne mi?
Okuyalım 26 Ekim tarihli Milliyet internet sitesinin Sputnik’ten aktardığı haberi:
“ABD’den flaş YPG açıklaması
“ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonun komutanlarından Korgeneral Stephen Townsend, Kürt güçlerin Rakka operasyonuna katılımı konusunda Türkiye’yle görüşmeleri sürdürdüklerini söyledi.
“ABD’nin Rakka’yı IŞİD’den özgürleştirmek için düzenlenecek operasyona daha çok yerel Suriyeli gücün katılmasını planladığını ifade eden Townsend, YPG’nin de bileşenlerinden biri olduğu Demokratik Suriye Güçleri’nin operasyonda yer alacağını aktardı. Townsend, “Yakın gelecekte muktedir olacak tek güç, YPG’nin belirgin bir bölümünü oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri” ifadelerini kullandı.
“Kürt güçlerin operasyona katılımı konusunda Türkiye’yle görüşmelerin devam ettiğini kaydeden ABD’li general, “Müzakerelerde bulunuyoruz, plan yapıyoruz ve Türkiye’yle görüşmeler yapıyoruz. Bunu adım adım götüreceğiz” diye konuştu. Rakka’yı terör örgütünden geri almanın Musul’dan daha uzun süreceğini ifade eden Townsend, operasyonun yakın zamanda başlayabileceğini belirterek, “Yeterli sayıda yerel gücün Rakka operasyonu için uygun olduğuna inanıyorum. Yine de, daha fazla yerel gücü operasyona katmak ve onları eğitmek yönünde bir planımız var” dedi.” (http://www.milliyet.com.tr/abd-den-flas-ypg-aciklamasi-dunya-2334336/)
Kör olsanız göreceğiniz bir gerçek var. Bugün Suriye’de ABD’nin stratejik ortağı artık; YPG, PYD, PKK’dir. Irak içinde de başta Barzani olmak üzere Talabani ve diğer bilumum Kürt güçleri…
Henüz onun adını açıkça koymasa da, netçe dile getirmese de henüz, Türkiye’de de böyle olacak… Kaçınılmazca böyle olacak. Bunu da şimdiden söylemiş olalım. Tarihe bir not düşmüş olalım.
Okuduk işte. Suriye’de; “Yakın gelecekte muktedir olacak tek güç, YPG’nin belirgin bir bölümünü oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri”, diyor adam açık açık.
Obama aylar önce ne demişti hatırlarsak YPG/PYD için?
“Ortadoğu’daki kara gücümüz.”
İşte Korgeneral Stephen Townsend de; biz bunlarla (YPG/PYD’yle) birlikte, bizim kara gücümüzle birlikte yapacağız bu işleri, diyor.
Ya Türkiye? Türkiye’nin kırmızı çizgileri? Onlar ne olacakmış?
“Müzakerelerde bulunuyoruz, plan yapıyoruz ve Türkiye’yle görüşmeler yapıyoruz. Bunu adım adım götüreceğiz” diye konuş”uyor. Yani onları da zamanla, “adım adım” yedireceğiz, diyor.
Onu da açık açık söylüyor. O düşüncelerini de gizlemiyor.
Sadece Korgeneral Stephen Townsend söylemiyor bunu. Bizzat ABD Savunma Bakanı Aston Carter de söylüyor, açıklıyor ABD’nin bu düşüncesini dün Fransa’nın başkenti Paris’te yapılan IŞİD Karşıtı Koalisyonun toplantısında:
“Musul’a ek olarak, IŞİD’in Suriye’deki güç merkezi Rakka var. Suriye’deki ortağımız yerel güçler de kesinlikle IŞİD’i yıkacak”, diyor.
Carter’ın, “sözleri “PYD, Rakka’ya giriyor” olarak değerlendirildi.” (http://odatv.com/pyd-rakkaya-giriyor-2610161200.html)
Haa Carter bakan olunca, daha diplomatik bir dil kullanıyor. “Suriye’deki ortağımız yerel güçler” diyor. İsim vermiyor. Townsend onu da açıkça söylüyor yukarıda okuduğumuz gibi: YPG, diyor yerel güçleri için.
Bakmayın siz büyük Reis’in, milyar Ali’nin efelenmelerine. Söze değil işe bakın. O zaman yanılma payınız en aza iner.
İş; bu iş!
Gerçek; bu gerçek!
Gerisi: laf-ı güzaf…
26 Ekim