Çiğ süt fiyatlarında yedi aydır artış yapılmayınca çiftçi hayvanlarını kesime gönderiyor: Et ve Süt Krizi Kapıda
Sema Kıvılcım
Gün geçmiyor ki ABD yapımı AKP’giller zulüm defterine yeni bir zulüm eklemesin. Yeni bir halk düşmanı uygulama eklemesin.
Çiftçimiz zaten kan ağlıyor ne zamandır. Yaz mevsimi de ne çiftçinin ne tüketicinin yüzünü güldüremedi. Domatesler, karpuzlar tarlada kaldı. Toplasa zaten maliyetini kurtarmayan üründen iyice zarar edecek çiftçiler tarlayı binbir emekle ürettiği ürünlerle birlikte sürmek zorunda kaldı. Seneye bu çiftçiler bu yıl zarar ettikleri için ya aynı ürünleri hiç ekmeyecek ya da tamamen çifti çubuğu bırakacak, kendine başka bir iş bulmak üzere şehirlerin yolunu tutacak. Olan yine yoksul halkımıza olacak.
Şimdi de süt üreticileri ölümlerden ölüm beğeniyor. Cumhuriyet gazetesinin 8 Kasım tarihli haberinde, Ulusal Süt Konseyi (USK)’nin çiğ süt fiyatlarında 7 aydır bir artış yapmadığı için çiftçinin çok zor duruma düştüğü yer alıyor.
Ülkemizde her yıl çiftçiden-üreticiden alınacak çiğ sütün litre başına tavsiye fiyatı Ulusal Süt Konseyi tarafından belirleniyor. Ulusal Süt Konseyi, AKP’giller’in sözde enflasyonu baskılamak için kamuda tasarrufa gidilmesi yönündeki politikasını gerekçe göstererek, çiğ süt fiyatını 7 aydır arttırmıyor. USK en son 1 Mayıs 2024 itibarıyla çiğ süt destek fiyatını, yüzde sekiz buçuk zam yaparak, litre başına net 14 lira 65 kuruş olarak belirledi. Kaldı ki bu zam dahi Nisan ayı enflasyon oranının altında kalıyordu ve çiftçinin maliyetini karşılamaktan uzaktı. Üstüne üstlük üretici derneklerinin verdiği bilgiye göre, o tarihten bu yana çiğ süt maliyeti daha da artarak 18 liraya çıktı. Buna rağmen Ulusal Süt Konseyi destek fiyatında bir artış yapmadı.
Ekim ayı enflasyon oranı ENAG hesaplamasına göre, yıllık bazda yüzde 89,77 olarak açıklandı. Kaldı ki TÜİK verileri bile Ekim ayı enflasyonunu yüzde 48,58 olarak açıklıyor. Buna rağmen USK süt satış fiyatına sadece yüzde 8,5’luk bir artış yapıyor. Çiftçimiz, AKP’giller İktidarı tarafından 7 aydır yüzde 89’luk enflasyonun altında ezdiriliyor, yazıklar olsun. Çiftçiye-üreticiye ölmeden sürün demektir bu. Üretme demektir.
Çiftçimize, Emekçi Halkımıza gelince tasarruf tedbirleri diye zulümlerden zulüm beğendiren AKP’giller, kendilerine ve yandaşlarına gelince tasarrufun t’sini uygulamazlar. Yandaşlarına birden çok kamu kurumundan ballı maaşlar bağlarlar. Lüks arabalarla günlerini gün ederler. Monaco’larda ıstakoz kemirirler.
Peki, çiftçi-üretici bir litre sütü sattığında bırakın geçimini sağlamayı maliyetini dahi karşılayamayınca ne yapacak?
Süt ineklerini kesime gönderecek, gönderiyor da. Daha önceki yazılarımızda da yer verdiğimiz gibi ülkemizdeki büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı her geçen gün azalıyor.
Bu konuyla ilgili Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, süt ve et üretiminde kırmızı alarm zillerinin çaldığını belirterek şunları söylüyor:
“Çiftçi nüfusumuz zaten yaşlı, önünde bir ömür yok. Üreticiliğin çilesini çekip zarar etmektense hayvanlarını kesip paralarını faize yatırıyorlar. Önlerinde en fazla 5 yıl var zaten. Süt fiyatı hâlâ maliyetin altındayken neden üretsin ki? Bu fiyat aylık bazda artırılmalıdır. Yanlış yapılıyor, üreticiler dayanamıyor. Herkes çiftliğini nasıl kapatacağı derdinde. Bu durum öyle bir hale geldi ki Türkiye şu an et ithal etmeden yaşayamaz oldu.”
Dernek başkanının dediği gibi, köylerimizde şu anda çiftçilikle, tarım ve hayvancılıkla uğraşan genç nüfus yok denecek kadar az. Çünkü çiftçi her geçen gün artan maliyetler altında eziliyor. Hal böyle olunca çocuklarının bu işe devam etmesini istemiyor, isteyemiyor. Onların da kendisi gibi binbir emekle ürettiği ürünleri yok pahasına satarak sefalet içinde yaşamasını istemiyor, haklı olarak.
Çiftçilik yapmakta olan yaşlı nüfus da önümüzde kısa bir zaman kaldı zaten, kendimizi harap ederek çalış çalış elde avuçta bir şey yok, demektense bari ömrümüzün geri kalanını bir nebze olsun rahat yaşayalım, diyerek zararına yaptığı üretimden elini eteğini çekiyor.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, Aydın’da Kuyucak Yöre Mahallesi’nde süt üretimi yapan Yılmaz Gülsever;
“1 litre çiğ süt sattığımız paraya bir bardak çay içemiyoruz. Süt Konseyi şu anda bu fiyata müdahale etmediği müddetçe bizler de zararına satmaya başladık. Maliyetlerimiz bir yılda yüzde 60 artmışken süt fiyatı yüzde 20 artırıldı. Geçtiğimiz sene içerisinde 11-12 lira arasında verdiğimiz süt şu anda 13 liradan veriyoruz. 14 lira 65 kuruştan 15 liraya çıkmıştı. Piyasa bu fiyatı çekmiyor diye aşağı indirdiler” diye konuştu.
Çiftçi kardeşimizin açıklamasından tablonun görünenden daha vahim olduğu ortaya çıkıyor. Sütü, USK’nin litre başına verdiği ve maliyetleri karşılamaktan uzak olan 14 lira 65 kuruşluk fiyatın dahi altında bir fiyata 13 liraya vermek zorunda kaldıklarını söylüyor.
Sebep?
Piyasa yani süt ve süt ürünleri üretimi yapan fabrikalar, Parababaları bu fiyatı pahalı buluyormuş.
AKP’giller İktidarı Parababalarını teşvikler ve desteklerle ihya ediyor, onlara kesenin ağzını açıyor. Ama çiftçiye, köylüye, üreticiye, İşçi Sınıfımıza ve Emekçi Halkımıza, yani bu ülkenin üreten, yaratan insanlarına gelince, tasarruf tedbirleri diye anasını ağlatıyor.
Sadece Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’nin güncel teşvik, destek ve indirimlerine baksak bile bir kez daha AKP’giller İktidarının Parababalarının kâr düzeninin bekçisi olduklarını anlamamıza yeter:
- Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları İşveren Hissesinden 5 Puan İndirim
- Yurtdışına Götürülen/Gönderilen Sigortalılara Yönelik 5 Puan Prim İndirim
- 4/b 5 Puan Prim İndirimi
- Genç Girişimci Teşviki
- Bölgesel Yatırım ve İstihdama Bağlı Sigorta Primi Teşviki
- 2024 Yılı Asgari Ücret Desteği
- İşsizlik Ödeneği Alanların İstihdamı Halinde Uygulanan Prim Teşviki
- Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşyerlerinde İşsizlik Sigortası Primi Teşviki
- Genç, Kadın ve Mesleki Belge Sahibi Olanların İstihdamına Yönelik Sigorta Primi Teşviki
- Engelli Sigortalı İstihdamına Yönelik Sigorta Primi Teşviki
- Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerine İlişkin Sigorta Primi Teşviki
- Kültür Yatırımları ve Girişimlerine Yönelik Sigorta Primi Teşviki
- Sosyal Hizmetlerden Faydalananların İstihdamı Halinde Uygulanan Teşvik
- Sosyal Yardım Alanların İstihdamı Halinde Uygulanan Sigorta Primi Teşviki
- İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi
Patronlar aldıkları bunca teşvike rağmen çiftçinin USK tarafından belirlenmiş çiğ süt tavsiye satış fiyatını bile, bu çok, diyerek düşürüyorlar.
Maliyetlerin yüksek olması çiftçinin suçu mu ki, bunun faturası çiftçiye çıkarılıyor? Bu alışverişten AKP’giller kârda, patronlar kârda, fakat çiftçi ve tüketici yani Emekçi Halkımız külliyen zararda.
Ülkemize değil ABD-AB Emperyalistlerine dost, ülkemizin değil ABD-AB Emperyalistlerinin yararına çalışan AKP’giller’in uygulamaları yüzünden tarımsal girdilerde uzun zamandır dışa bağımlıyız. Artık sadece tarımsal girdilerde değil pek çok tarımsal üründe de dışa bağımlıyız. İşte yukarıda da bahsedildiği gibi, ülkemiz et ithal etmeden yapamaz hale geldi. Böyle giderse üretebildiğimiz az miktarda eti de üretemez hale geleceğiz.
Çok derdin öncelikli ilacı belli, öncelikle bu halk düşmanı AKP’giller iktidarından kurtulacağız. Yoksa bu yoksulluklar, zulümler, pahalılık cehenneminden kurtulamayacağız. Halkımız bir an evvel uyanmak, örgütlenmek ve mücadele etmek zorunda, çok geç olmadan, son nefesimizi vermeden…