Site rengi

Tasarım

Dünyayı yağmaladılar sıra Uzay’a geldi Dünyanın yağmalanmasından Uzayın yağmalanmasına Elon Musk-SpaceX-Starlink…

07.10.2023
428
A+
A-

M. Gürdal Çıngı

Bayram değil seyran değil,

  1. Musk, Tayyip’i niye öptü?

18 Eylül Salı gününün haberiydi. Tayyip, Birleşmiş Milletler Genel Kurul’u için gittiği ABD’de, Parababası Elon Musk’la görüşmüştü.

“Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkevi’nde kabul ettiği ve Tesla’nın Avrupa’daki 2’nci fabrikası için Türkiye’ye yatırıma davet ettiği Musk, hâlihazırda çok sayıda Türk tedarikçi firmanın Tesla ile çalıştığını, Türkiye’nin sonraki fabrika için en önemli adaylar arasında olduğunu kaydetti.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Starlink ve yapay zekâ konusunda iş birliğine açık olunduğunu belirtmesi üzerine Musk, Starlink uydu hizmetlerini Türkiye’de sunma konusunda gerekli lisansı alabilmek için Türk yetkililerle çalışmayı arzu ettiklerini iletti.

“Musk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 27 Eylül-1 Ekim’de İzmir’de düzenlenecek TEKNOFEST’e ailesiyle katılması yönündeki daveti üzerine, bundan büyük memnuniyet duyacağını bildirdi.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Türkiye’nin yüksek teknolojide en önemli üretici ülkelerden olduğunu belirterek, İHA’larda elde edilen başarıyı buna örnek gösterdi.

“Elon Musk da bunun üzerine, geleceğin savaşlarının gelişmiş SİHA’lar arasında gerçekleşeceğine inandığını, Bayraktar İHA’lara dünyadaki ilginin farkında olduklarını belirtti.” (https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/cumhurbaskani-erdogan-ile-tesla-ve-spacex-kurucusu-elon-musk-gorusmesi-hakkinda-aciklama)

Yukarıdaki görüşmeye Musk, kucağındaki oğluyla -samimiyete bak(!)- ve tabiî yardımcılarıyla geldi. Görüşme esnasında Tayyip, Musk’a “kitaplarını” hediye etti. Musk da görüşmeden ayrılırken, kitapları yardımcılarına vermek yerine eline alıp Tayyip’in fotoğrafının göründüğü kitabı da en üstte tutarak pozlar verdi. Yani bir PR çalışması başarıyla gerçekleştirildi.

PR nedir?

PR kelimesi ‘public relations’ın baş harflerinden oluşur. Türkler tarafından piar şeklinde telaffuz edilir. Türkçe karşılığı halka ilişkilerdir.  PR (Halkla ilişkiler) medya, basın, mobil uygulamalar ve sosyal medya aracılığıyla insanların zihninde, markanızla ilgili olumlu düşünceler yaratma sanatıdır.” (https://www.edvido.com/blog/pr/pr-calismasi-orneklerle-rehber-nedir-nasil-yapilir)

Ve bu görüşmeden hemen sonra, ayın 22’sinde Elon Musk’ın uzay teknolojileri firması SpaceX, uydudan internet hizmeti sağlayan Starlink’in Türkiye’de faaliyet gösterebilmesi için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna resmi başvuruda bulundu. Dolayısıyla Starlink hizmetleri ülkemizde kısa süre içinde başlayacak demektir.

Peki TEKNOFEST’e katılım konusu ne oldu?

  1. Musk, X üzerinden 29 Eylül’de bir paylaşım yaptı ve şunları söyledi:

“TEKNOFEST’te yarışan tüm takımları kutluyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ise daveti için teşekkür ederim. Gelecek yıl bizzat katılmayı ve Türkiye’deki yatırım fırsatlarını görüşmeyi sabırsızlıkla (kimi çevirilere göre; dört gözle – M. G. Çıngı) bekliyorum.” (https://www.cnnturk.com/dunya/son-dakika-elon-musk-teknofeste-katilacak-mi-tarih-vererek-duyurdu)

Musk’ın bu paylaşımına, Tayyip de bir başka paylaşımla yanıt verdi. O da şöyle söyledi:

“Sevgili Elon Musk,

“Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te gelecek yıl seni de görmekten büyük memnuniyet duyacağız.

“Kazan-kazan anlayışıyla gerçekleştireceğimiz işbirlikleriyle, ülkemize ve insanlığa birçok alanda büyük katkılar sunacağımıza inanıyorum.

“En kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle…” (https://www.ntv.com.tr/turkiye/elon-muskin-teknofest-paylasimina-erdogandan-yanit,vpKKVle8T0uJZ5mNYXrxRw)

Duayen Hukukçu, çağdaş Nasrettin Metin Bayyar’ın deyişiyle: Aşka bak efendi!

Peki işin aslı nedir? Bütün bu PR çalışmaları ne için, derseniz o da şudur:

Hani hatırlayacağız, ne demişti Tayyip, ABD Emperyalistleri tarafından iktidara getirildiği ilk yıllar olan 2005 yılı Ekim ayında?

“Ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim.” (https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/ulkemi-pazarlamakla-mukellefim-131332)

İşte bu görüşmeler, yazışmalar Tayyip için o “mükellefi”yetlerden.

Ya E. Musk için ne?

Kazanacağı milyon, milyar dolarlar…

 

Kimdir E. Musk?

Ve ne iş yapar?

“Elon Reeve Musk (d. 28 Haziran 1971, Pretoria, Güney Afrika), mühendis, endüstriyel tasarımcı, teknoloji girişimcisi ve hayırseverdir.”

Ne iş yapar? Ne üretir ve satar?

“Elon Musk, SpaceX uzay şirketinin kurucusu, CEO’su ve mühendislik ile tasarım ofisleri şefi; erken yatırımcı, Tesla otomotiv şirketinin CEO’su ve ürün mimarı, The Boring Company şirketinin kurucusu, Neuralink, Starlink ile OpenAI’nin kurucu ortağı ve ayrıca ilk eş başkanıdır. Doğduğu yer olan Güney Afrika Cumhuriyeti dışında, Kanada ve ABD vatandaşıdır ve yirmi yaşında göç ettiği ABD’de yaşamaktadır.” (https://tr.wikipedia.org/wiki/Elon_Musk)

Gördüğümüz gibi, birçok işi ve şirketi var. Ama bütün bu işlerinin ve şirketlerinin ortak özeliği yeni nesil teknoloji isteyen üretimler yapması, girişimlerde, araştırmalarda bulunmasıdır. E. Musk’ın yaptığı üretimleri tekrarlarsak;

1- Tesla marka elektrikli motor ve otomobil üretir.

2- SpaceX adlı şirketi ile uzaya yerleştirilecek uyduları vb. malzemeleri taşıyan Falcon 9, Falcon Heavy ve Starship adlı roketleri ve Dragon adlı uzay aracı üretir.

SpaceX, herhangi bir şirket değildir. Ürettiği ürünlerle birçok ilki gerçekleştirmiş, dolayısıyla da kârlarına kâr katmış bir şirkettir.

“Eylül 2009’da SpaceX’in Falcon 1 roketi özel bir şirket tarafından finanse edilmiş Dünya yörüngesine uydu yerleştiren ilk sıvı yakıtlı fırlatma aracı oldu. NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’na kargo ulaştırılması için özel şirketlerin görevlendirildiği ilk programının bir parçası olmak üzere SpaceX’i seçti. Minimum değeri 1,6 milyar dolar, maksimum değeri 3,1 milyar dolar olan bu anlaşma, Uzay İstasyonu’nun kargo alımı ve gönderimine devam eden erişiminin bir mihenk taşı oldu. Bu hizmetlere ek olarak SpaceX’in hedefleri arasında ilk tamamen yeniden kullanılabilir yörüngesel fırlatma aracını oluştururken aynı anda yörüngesel uzay uçuşu maliyetini on kat azaltıp güvenilirliği on kat artırmak bulunmaktadır. 25 Mayıs 2012’de, SpaceX’in Dragon aracı COTS Demo Uçuşu Uluslararası Uzay İstasyonu’na girmiş ve böylece SpaceX Uluslararası Uzay İstasyonu’na bir araç gönderen ve yanaştıran ilk ticari şirket olarak tarihe geçmiştir.” (https://bit.ly/3LK3CUo)

3- Starlink adlı şirketiyle çok değişik amaçlarla kullanılan uydular üretir ve bunları kendi roketleriyle uzaya yerleştirir.

4- Uzaya yerleştirilen bu Starlink adlı uydulardan (uzaydan) yeryüzüne internet bağlantısı sağlar.

5- SolarCity adlı güneş enerjisi sistemi sağlayıcısıdır. Bu şirket daha sonra Tesla bünyesine katılmıştır. Konut ve endüstri tipi güneş paneli ve solar kiremit üretimi ile kurulum hizmeti sunmaktadır.

6- Neuralink adlı, insan beynini yapay zekâ ile entegre etmek için bir nöroteknoloji şirketi sahibidir. (Şirket, insanların yazılımla birleşmesine ve yapay zekâ alanındaki gelişmelere ayak uydurmasına yardımcı olmak amacıyla insan beynine yerleştirilebilecek cihazlar (çipler vb.) yaratmaya odaklanmıştır.)

7- The Boring Company (TBC) adlı altyapı ve tünel inşaat şirketi sahibidir.

8- Eski adı Twitter, yeni adı X olan iletişim (mikroblog ve sosyal ağ hizmeti) şirketinin sahibidir.

 

Vehbi’nin kerrakesi:

Bor Madenimiz…

  1. Musk’ın şirketlerinin faaliyetlerinin büyük çoğunluğu yeni nesil teknolojik ürünleri gerektiren işler. Örneğin uzay roketleri, elektrikli otomobiller, güneş panelleri ve bunların üretiminde kullanılan malzemeler tamamıyla bu kapsama girmektedir.

Peki bu ürünleri üretmek için kullanılan anamaddeler ya da hammaddeler nelerdir, diye sorduğumuzda ve cevapladığımızda da konuyu anlamış oluruz. Daha doğrusu konuyu can damarından yakalamış oluruz.

Nedir bu anammadde/hammaddeler?

Başta Lityum, Silisyum, Bor madeni! Ve bor madeni katkılı metaller, bileşikler.

Bor madeni dünyada en çok hangi ülkede var?

Türkiye’de!

Dünyada bilinen Bor rezervlerine baktığımızda Türkiye’nin açık ara önde olduğunu görürüz. Toplam rezerv 1.310.300×1000 ton iken, Türkiye’ninki 953.000×1000 tondur.

Türkiye’ye en yakın rezerv 100.000×1000 ton ile Rusya’dır.

Sonra sırasıyla; ABD, Çin, Şili, Sırbistan, Peru, Bolivya, Kazakistan ve Arjantin gelmektedir.

Dolayısıyla E. Musk ihtiyacı olan madeni elde etmek, yeni ve büyük bir pazarı ele geçirmek için davranıyor. Yani gördüğümüz gibi, Tayyip’in kitabı öyle boşuna gösterilmiyor medyaya. Almadan vermiyor elin oğlu. Vereceği de bir şey yok zaten.

Tesla fabrikasının 7’ncisini Türkiye’de kursa, bedavaya mı verecek halkımıza elektrikli otomobilleri? Ya da Tesla marka motorları?

Ya da Starlink uydularından yararlanmaya başladığımızda bedavaya mı, parasız mı verecek internet hizmetini?

Yok öyle bir dünya.

Kaldı ki Musk açık konuşuyor. Ne diyor?

“Türkiye’deki yatırım fırsatlarını görüşmeyi sabırsızlıkla (kimi çevirilere göre; dört gözle – M. G. Çıngı) bekliyorum.”

Daha ne desin Parababası…

Bizimki ise “kazan-kazan anlayışıyla”(!) diyor.

Neyi kazanacak acaba?

Üç kuruş komisyon!

Sen Vatanı pazarlıyorsun be…

Utan! Utan!

Bakın,  1 Ekim tarihli habere göre, Güneş Enerjisinden elde edilen elektrik üretimi ABD’de nasıl büyüyor:

“ABD, güneş enerjisinde çılgın bir büyüme yaşıyor

“(…) ABD’de Temmuz 2023’te eklenen toplam kapasitenin yüzde 67,2’sinden fazlası güneş enerjisinden sağlandı. Böylece güneş enerjisinin ABD’deki toplam kurulu üretim kapasitesi içindeki payı yüzde 7,12’ye çıktı.

“(…) tüm sektörlerdeki tahmini toplam güneş enerjisi (26.785 GWh), hidroelektrik tarafından sağlanan elektriği (21.500 GWh) geçerken ABD’nin şebeke ölçeğindeki rüzgâr çiftlikleri tarafından sağlanan elektriğe (27.726 GWh) neredeyse eşit hale geldi.” (https://www.donanimhaber.com/abd-gunes-enerjisinde-cilgin-bir-buyume-yasiyor–169340)

Güneş Enerji Santralleri (GES’ler) sadece ABD’de mi büyüyor?

Tabiî k hayır. Tüm dünyada büyüyor.

Bu ne demektir?

Güneş enerjisi toplamak için gerekli olan pillerin satışının da olağanüstü büyümesidir. Dolayısıyla da en verimli, en az maliyetli pil üretimi için kıyasıya bir araştırma-geliştirme faaliyeti ve kaçınılmazca rekabeti de hüküm sürüyor.

Yani sonuç olarak bu işten en çok kim kazançlı çıkacaktır? Kârlarına kâr katacaktır?

Bu alanda faaliyet gösteren şirketler…

Yani başta Tesla. Ve sonra dünyanın şu ya da bu ülkesinde bu alanda faaliyet gösteren Parababaları şirketleri…

 

Starlink nedir?

Starlink, E. Musk’ın SpaceX şirketinin uzayda birbirleriyle uyum halinde çalışan ve uydu interneti erişimi sağlamak üzere inşa edilmiş uydu takımyıldızlarına verdiği addır. Takımyıldızı; uzaydaki uydu, dünyada yer istasyonları (Yer İstasyonları uyduların internet ana omurgasına bağlanmasını sağlayan birimlerdir.) ve kurumsal ya da bireysel kullanıcıların alıcıları (Starlink alıcı terminali, Wi-Fi yönlendirici ve kablolar gibi teknik donanım) ile birlikte çalışacak ve seri olarak üretilen binlerce küçük uydudan oluşacak.

İstediği herkese Starlink hizmeti sunabiliyor mu SpaceX?

Değil tabiî ki.

Herhangi bir devlet üzerinde uydu hizmetleri sunmak için, yerel yasal düzenleyicilerin, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) düzenlemeleri ve uluslararası anlaşmalar çerçevesinde iniş haklarını tanımlayarak yetkilendirmeye sunmaları gerekmektedir.

İlk etapta uzaya 12 bin uydu göndermeyi hedefleyen SpaceX’in şu anda 3 binden fazlası aktif 1983 de yörüngelerine doğru hareket ettirilen dünya çevresinde yaklaşık 5 bin uydusu bulunuyor. Uzun vadede ise 40 bin uydu yerleştirmeyi planlıyor SpaceX.

(Bu konuda net bir rakam bulmak ne yazık ki internet ortamında mümkün olmuyor. Dünya yörüngesinde toplam ne kadar uydu var? Bu da net olarak belli değil. Kimisi 4 bin küsur diyor, kimisi 10 bin küsur… Gördüğümüz gibi sadece alçak yörüngede 5 bin uydusu var SpaceX’in. Diğer şirketleri de hesaba kattığımızda 10 bin küsur rakamı daha doğru oluyor. )

Starlink’in özellikleri nedir? Ya da onu uzaydaki uydu yarışında öne çıkartan nitelikleri nedir?

Starlink’in avantajı ne?

“TV sinyali gönderen normal uydular yeryüzünden 35 bin kilometre yukarıdaki jeostatik denilen yüksek yörüngede hareket ederken Starlink internet uyduları yeryüzünden yaklaşık 550 kilometre yükseklikteki dünyaya en yakın yörüngede bulunuyor.

“Bu nedenle, Starlink uydu sinyallerinde 20 milisaniye gecikme yaşanırken jeostatik yörüngesindeki uydularda bu gecikme mesafeden dolayı 30 katına yani 600 milisaniyeye çıkabiliyor.

“Ne kadar veri gönderebiliyor?

“Starlink uyduları, yeryüzüne yakınlıkları ve gelişmiş teknolojileri nedeniyle şirketin kullanıcılara gönderdiği yeryüzündeki Starlink terminalleri denilen alıcılara saniyede 100 Mb veri gönderebiliyor.

“Ancak Starlink uyduları saatte 27 bin kilometre gibi yüksek hızla sürekli hareket ettiğinden, sinyal alıcı bir terminalin açısında en fazla 4 dakika kalabiliyor ve alıcıların arkadan gelen bir sonraki uyduya bağlanması gerekiyor.

“TV sinyali gönderen uydular dünyadan 35 bin kilometre uzakta olduğu için açıları bir ülkeyi veya kıtayı kapsarken Starlink uyduları, dünyaya yakınlıklarından dolayı daha küçük alan ve açıları kapsıyor.

“Starlink’in internet sitesinde, dünyanın her yerindeki uzak ve kırsal konumlarda yüksek hızlı, düşük gecikmeli geniş bant internet verilebildiği ifade ediliyor.” (https://bit.ly/3ZFbUTw)

Örneğin, Türkiye’nin GÖKTÜRK-2 Uydusu yaklaşık 685 km’lik bir irtifada bulunmaktadır.

Bu nedenle de alıcı ile uydular arasındaki veri dönüş süresi de uzamaktadır. Bu da bir dizi olumsuz sonuca (gönderim gecikmesi, yayın yapma, online oyun oynama, video görüşmesi yapma veya diğer yüksek veri oranlı etkinlikleri desteklemekte yetersizlik gibi) yol açmaktadır.

Dünyada uydu endüstrisine hangi ülke, hangi şirket ve kişi hâkim?

Uydu endüstrisine ülke olarak; ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Japonya, Hindistan, Avrupa Uzay Ajansı, Kanada, Almanya ve Lüksemburg hâkim. Şirket ya da kişi olarak da SpaceX ve Elon Musk hâkim.

SpaceX’in hâkimiyeti nereden geliyor?

Roketleri ve uyduları sayesinde.

Son yıllarda uzaya çok sayıda uydu gönderilebiliyor. Bunun nedeni nedir?

Birkaç ana nedeni var:

1- Uyduları uzaya taşıyan roketlerin geliştirilmesi ve hatta SpaceX’in roketlerinin bir fırlatılışta birden çok, en son 143 uyduyu birden uzaya taşıyabilmesi ve

2-  Eski uydulara göre daha küçük olan CubeSat (Küp Uydular)’ın geliştirilmesinden kaynaklanıyor.

CubeSat’lar sayesinde çok sayıdaki küçük uydu aynı anda fırlatılabiliyor. Daha önceki roketler yalnızca bir veya iki uyduyu fırlatabiliyordu.

3- Roket ve uydularda kullanılan Lityum-İon pillerin geliştirilmesi.

Çünkü “uydunun güç kaynağı, üzerinde bulunan güneş panelleri ve güneş panellerinin şarj ettiği pil bloklarıdır. Cep telefonu pillerinde olduğu gibi uydu pillerinin de bir ömrü bulunmaktadır. Pil ömrü dolduğunda ve güneş panelleri yeter miktarda enerji üretemediğinde uydu enerjisiz kalır. Enerji olmaması durumunda ise uydu yörüngede kalmaya devam eder, fakat kendisiyle iletişim kurulamayacağı için ömrünü tamamlamış sayılır.” (https://www.hvkk.tsk.tr/Custom/Hvkk/248)

4- Ve tabiî ki teknolojideki diğer gelişmeler…

 

Görünürde Starlink’in amacı nedir?

E. Musk, Starlink uydularındaki amacının, dünyada yetersiz hizmet alan-yüksek hızda internete erişemeyen ücra bölgelerde yaşayan insanlara internet hizmeti götürmek ve böylece erişimlerini kolaylaştırmak olduğunu söylüyor.

Gördüğümüz gibi, veriler, direkt uzaydan yer terminallerine ve oradan da hizmet alıcıya aktarılmaktadır-sunulmaktadır bu sistemde. Klasik, şu an bizim de kullandığımız sistemde ise kablolar (direkler ya da yeraltı döşemeleri, buralara çekilen fiber optik vb.) aracılığıyla olmaktadır bu iş. Dolayısıyla altyapı hizmetleri (kabloların servis sağlayıcıdan son kullanıcıya ulaşması) için bir dizi faaliyet gerekmektedir. Kazı, kablo vb… Bu da maliyeti yükseltmektedir, Musk’a göre.

Oysa gerçek bu değil. Şu an için Starlink hizmetleri özellikle geri ülkelerde çok pahalı bir hizmet olmaktadır.

Şu anki ücretlerle kişilerin bu hizmete erişebilmesi mümkün değildir. Örneğin bizim ülkemizde…

Starlink ücretleri ne kadar şu anda?

Başlangıç kitinin fiyatı 599 dolar, aylık internet ücreti ise 110 dolar. Daha kapsamlı hizmet almak isterseniz bu fiyat çok daha yukarılara çıkar tabiî ki…

Gördüğümüz gibi, Starlink hizmeti öyle sudan ucuz, bedavadan biraz fazla hizmet değil. Dolar üzerinden konuşacaksınız ve aylık 110 dolar (bugünün dolar kuruyla 3080 TL) ödemeniz gerekiyor. Yani E. Musk’ın Starlink hizmeti, yağma Hasan’ın böreği değil…

Yine şu andaki bilgilere göre, SpaceX, mevcut uydularla 40 ülkede Starlink internet ağı oluşturmuş durumda. Ve sürekli olarak da kapsama alanına giren ülkelerin sayısını arttırmaktadır.

SpaceX, Starlink hizmetini vermek için öncelikle insani kaygılarla değil ticari ve ekonomik kaygılarla hareket etmektedir. Hangi ülkede daha kısa sürede faaliyete geçiyorsa oraya öncelik veriyor. Yine pazarın büyüklüğü ya da küçüklüğü rol oynuyor hizmet sunumunda.

Peki Starlink uyduları ya da diğer uydular için yetersiz hizmet alan-yüksek hızda internete erişemeyen ücra bölgelere hizmet mi amaç sadece?

Hayır değil tabiî ki… Uydular, birçok bilimsel araştırma için de kullanılıyor.

İletişim, Dünya gözlemi, Teknoloji geliştirme, Navigasyon ve konumlandırma, Uzay bilimi ve gözlem, jeolojik enformasyon, tarım, eğitim, gıda güvenliği, iklim değişikliği, kırsal kalkınma, sağlık, kamu yönetimi, enerji, çevre, afet yönetimi, kentsel gelişim gibi pek çok sektörde kullanılıyor. Hatta öyle ki, uydular aracılığıyla sulama bile yapılıyor tarımda.

 

Uzay, uydular ve küresel ekonomiye etkileri…

Bütün bunlar tamam. İyi, güzel, doğru şeyler, diyelim. Ama bunlar insanlık için yapılmıyor ne yazık ki. Bu çok net. Parababalarının bütün bu faaliyetlerinin ana amacı kâr, daha çok kâr, daha çok kâr. Başka bir şey değil. İnsanlıkmış, gelişimmiş bunların hepsi hikâyedir onlar için.

“Rocketlab kurucusu Peter Beck, fırlatışla birlikte pek çok iş fırsatının olduğunu şöyle anlatıyor:

“Fırlatma yaklaşık 10 milyar dolarlık bir fırsat. Sonra uyduları inşa etmek gibi yaklaşık 30 milyar dolarlık altyapı fırsatları var. Uygulamalar var ve bu da yaklaşık 830 milyar dolarlık bir fırsat.”

“ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, küresel uzay endüstrisinin hacminin 2040 yılına kadar yıllık 1 trilyon doların üzerine çıkacağını tahmin ediyor.

“(…)

“Sonunda alçak Dünya yörüngesinde çok sayıda ticari faaliyet göreceğiz” diye ekliyor.” (https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/abd-cin-rekabeti-uzay-ekonomisinde-nasil-yeni-bir-sayfa-acti-2123788)

Tabiî bu uzaya ve dünyaya egemen olma yarışında E. Musk ve SpaceX tek başlarına değiller. Başka Finans-Kapitalist Grupları da aynı çalışmanın içindeler. Örneğin Viasat, OneWeb, Eutelsat Global, Hughes Network Systems ve Boeing, RocketLab, uzay ekonomisindeki diğer büyük oyuncular.

Gördüğümüz gibi, bu işler, yetersiz hizmet alan-yüksek hızda internete erişemeyen ücra bölgelere hizmet sunmak yani insanlık namına yapılan hayır amaçlı işler değil. Tam aksine, trilyon dolarlık işlermiş…

Bu yüzden de, SpaceX hizmet alanlarını, erişilebilirlik kapsamını sürekli olarak büyütüyor, çoğaltıyor. Pazarın tamamını ele geçirmek için her türlü teknolojik çalışmayı yapıyor. Bütün müşteriler benim olsun, benden başkasına yar olmasınlar, diyor.

Onun için de uydu internet hizmetine ekler yapıyorlar. Yeni ürünler piyasaya sürüyorlar.

Ve tabiî bunların hepsinden de ek ücretler alıyorlar. Örneğin karavan kullanıcılardan aylık 135 dolar ücret alacakmış.

Sadece karada mı hizmet sunuyor Starlink?

Olur mu öyle şey. Hava, deniz… Aklınıza neresi gelirse orada faaliyet yürütüyor. Hizmet sunuyor.

Niye?

Kaz gelecek yerden tavuğu esirgemiyor da ondan!

“Starlink uydu internet hizmeti artık her yerde kullanılabilecek

“SpaceX, hareket halindeki araçlar, gemiler ve uçaklarda Starlink uydu internet hizmetini kullanmak için Federal İletişim Kurumundan çok önemli bir onay alarak erişilebilirlik sorununu noktaladı.

“(…)

“Esasında Starlink, FCC kararını beklemeden karasal ayak izini genişletmeye başlamıştı. Bunun neticesinde Tesla Supercharger istasyonlarında alıcı çanak kurmaya başlanmış ve aylık 500 dolarlık yeni Premium hizmet servisi sisteme eklenmişti. Öte yandan yakın zamanda Delta ve Hawaiian Airlines ile uçaklarda internet hizmeti sunmak için ortaklıklar kurularak önemli bir adım atılmıştı.” (https://www.donanimhaber.com/starlink-uydu-internet-hizmeti-artik-her-yerde-kullanilabilecek–150256)

Musk’ın nihai hedefi, Mars’a gidilerek orada koloni kurmakmış. Musk, 2011’deki bir röportajında 10-20 yıl içinde Mars’a insan göndermeyi umduğunu söylemiştir. Yani bir Parababası olarak ufku çok geniş Musk’ın.

Niye?

Uzayı ele geçirmek, uzaydan dünyayı kontrol etmek ve uzayda kendilerine hizmet edecek koloniler kurmak için. Uzayda bulunan asteroitlerden madenler çıkartmak için.

Tabiî aynı hedef, aynı amaç diğer Finans-Kapital şirketleri için de geçerli…

Ve Parababaları stratejistleri, politikacıları ne diyorlar?

Artık sadece okyanuslara hâkim olmak yetmez. Dünyaya hâkim olmak için Uzaya da hâkim olmak gerekir…

O yüzden ne diyordu ABD Başkanı Trump?

“Uzayda sadece Amerikan varlığının olması yetmez, Amerikan hâkimiyeti de olmalı.”

 

“Hayırsever” E. Musk!

Gelelim bir başka konuya. Yukarıda E. Musk’ı tanıtırken ne yazıyordu?

“Hayırsever.”

Ve Wikipedia’daki Elon Musk maddesinin bir arabaşlığı da: “Hayır İşleri”.

Görelim bakalım E. Musk’ın “hayır işleri” neymiş?

“Musk’ın başkanı olduğu Musk Foundation; bilim eğitimi, çocuk sağlığı ve temiz enerji üzerine hayır işlerine yoğunlaşmış durumdadır.

“(…)

“Musk’ın 2001 yılında Mars’ta küçük bir sera kurup bitki yetiştirmek amaçlı “Mars Vahası” adlı planları vardı. Ancak insanlığın uzayda dolaşabilmesini engelleyen sorunun roket teknolojisinin gelişmemesinden kaynaklandığı sonucuna vardığında bu projesini askıya aldı. Bu konuyu ele almak ve gezegenler arası devrimsel roketler yapmak için SpaceX’i kurdu.

“Musk’ın uzun vadeli amacı SpaceX vasıtasıyla uzayda gezinen bir medeniyet yaratarak insanlığa yardım etmektir.

“(…)” (https://tr.wikipedia.org/wiki/Elon_Musk)

“Hayır işleri”ne bak sen!

“SpaceX vasıtasıyla uzayda gezinen bir medeniyet yaratarak insanlığa yardım etmek”, “Mars’ta koloni kurmak”, “Mars’ta küçük bir sera kurup bitki yetiştirmek amaçlı ‘Mars Vahası’ adlı planlar”, “temiz enerji”, “yenilenebilir enerji” ve “bilim eğitimi, çocuk sağlığı”…

Bunların hepsi, göz boyama için söylenmiş sözlerdir. “SpaceX vasıtasıyla” üretilecek roketlerden ve o roketlerle uzaya gönderilen uydulardan, gönderilecek insanlardan alınacak dolarların hesabını yapıyor Musk şimdiden.

Güneş panelleri, elektrikli motorlar, otomobiller gibi “temiz enerji”yle üretilmiş ürünleri bedava mı veriyor Musk?

Hiç olur mu öyle şey?

Dünyanın en zengin insanı kim şu anda?

Elon Musk!

Serveti ne kadar?

An itibarıyla 249,9 milyar dolar!

Bu servet hayır işleriyle elde edilmedi. Amerikan İşçi Sınıfının ve Musk’ın üretim yaptığı, yaptırdığı ülkelerdeki İşçi Sınıflarının üretimi sonucu ortaya çıkan artıdeğerlerden ve üretim maliyetlerinin çok çok üstünde satılan ürünlerin fiyatlarından yani emekçi halklardan elde edildi…

 

Uzayı tehlikeli bir çöplüğe dönüştüren

başta E. Musk ve diğer Parababalarıdır

Uzaya böylesine büyük sayıda ve gittikçe daha da artan sayılarda uydu yerleştirilmesi ister istemez birçok önemli sorunu da beraberinde getiriyor. Ancak emperyalist devletler ve bu uyduları gönderen Finans-Kapital şirketleri bu sorunları görmezden, bilmezden, duymazdan geliyorlar.

Onlar sadece kısa ya da vadeli kârlarına bakıyorlar. Uzay çöplüğe dönmüş, uzayda uydular çarpışıyormuş, parçaları dünyaya düşüyormuş umurlarında bile olmuyor. Bilim insanları istedikleri kadar Kessler Sendromu yaşanabilir desinler, tınmıyorlar bile…

Bilim insanları, “Dünya yetmedi uzayı da çöplüğe çevirdik! Astronotların hayatı risk altında…” diye haykırıyorlar.

“Kessler sendromu bir uydunun, başka bir uydu veya uzayda başıboş dolaşan uzay çöpü ile çarpışması sonucu, parçalara ayrılması ve bir zincirleme reaksiyon gösterip yörüngede olan her şeyin zarar görmesi olarak özetlenebilir.” (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/dunya-yetmedi-uzayi-da-copluge-cevirdik-astronotlarin-hayati-risk-altinda-41934044)

 

Starlink uydularının

savaşlarda, eylemlerde ve

casusluk hizmetlerinde kullanımı…

SpaceX, Starlink uydularını bir de hangi alanda kullanıyor?

Savaşlarda ve casusluk hizmetlerinde!

Uzayda uydu olur da casusluk olmaz mı bu düzende?

Çünkü onlar, insanlık için, insanlığa hizmet için, bilim ve teknolojinin insanlığa yararlı kullanımı için değil, kendilerinin ve kendi emperyalist düzenlerinin yani devletlerinin çıkarlarını düşünürler, o çerçevede davranırlar.

Bunun için de uzayı ve uyduları bu kirli, alçak emellerine alet ederler. Onların verilerini, casusluk için kullanırlar halklara karşı. Ya da düşman gördükleri devletlere karşı.

Bunun en somut iki örneğini vermek istiyoruz.

Birincisi; Rusya-Ukrayna Savaşı.

İkincisi; İran’daki Masha Amini protestoları.

Birincisinden başlarsak, ABD’nin ve AB’nin, NATO’nun; Rusya’yı kuşatma ve Karadeniz’i ele geçirme planlarına karşı, kendini korumak için Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşta, Starlink uyduları çok büyük görevler üstlendi.

Savaşın başında E. Musk, Starlink, Rusya’nın Ukrayna’nın iletişim altyapısını tahrip etmesi üzerine Starlink uydularını Ukrayna’nın hizmetine sundu. Tam 25 bin adet Starlink internet alıcısı ve istasyonu (terminal) bulunuyor Ukrayna’da.

“UKRAYNA ORDUSUNUN TEK İLETİŞİM ARACI: DÜNYANIN EN İLERİ TEKNOLOJİ İNTERNETİ

“Rus füze saldırıları sonucunda iletişim hatları, baz istasyonları ve önemli altyapısı imha olan Ukrayna’nın cephedeki askerleri, Starlink interneti ile iletişim sağlıyor.

“Ukrayna’da 25 binden fazla Starlink internet alıcısı ve istasyonu (terminal) bulunuyor.

Elon Musk’un Starlink yardımı, bakım, onarım, hizmet, çalışma, ekipman, siber güvenlik ve diğer giderlerle birlikte 10 milyar dolara mal oluyor.” (https://www.odatv4.com/dunya/kavga-buyudu-ortalik-karisti-elon-musk-olum-listesine-eklendi-254184)

Musk, başlangıçta bunu bağış yapmış gibi gösterdi. Oysa sonradan ortaya çıktı ki, Musk bağış filan yapmamış. Aksine “Pentagon ile paylaşılan SpaceX rakamlarına göre, Ukrayna’ya bağışlanan 20 bin adet uydunun, yaklaşık 17 bin adedini ABD, İngiltere, Polonya ve bazı STK’lar fonla”mış. “STK’lar ayrıca, Starlink uyduları aracılığıyla Ukrayna’da sunulan uydu başına aylık 4 bin 500 dolar tutarındaki internet hizmetinin de yüzde 30’unu öde”miş. (https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/space-xin-sahibi-elon-musktan-pentagona-uyari-1992034)

Yani E. Musk, kendi ülkesinin emperyalist çıkarlarını korumak için savaşın tam içinde, göbeğinde yer alıyor.

Ve yine gördüğümüz gibi, Musk, hiç de öyle yazıldığı, söylendiği gibi “hayırsever” değil. Sadece öyle görünen, insanların alınterinden kazandığı kirli paraları aklamaya çalışan bir Parababası…

İkincisi, İran’daki Masha Amini protestoları sırasında Starlink’in protestocuların kullanımına sunulması.

24 Eylül 2022 tarihli haberin başlığı şöyle:

“Elon Musk, İran’daki internet kısıtlamaları için Starlink’i aktifleştirecek” (https://www.gazeteduvar.com.tr/elon-musk-irandaki-internet-kisitlamalari-icin-starlinki-aktiflestirecek-haber-1582354)

Konuyla ilgili, 27 aralık 2022 tarihli bir sonraki haberin başlığı da şöyleydi:

“Elon Musk: İran’da yaklaşık 100 Starlink terminali aktif hale getirildi” (https://tr.euronews.com/2022/12/27/elon-musk-iranda-yaklasik-100-starlink-terminali-aktif-hale-getirildi)

Gördüğümüz gibi, Starlink aracılığıyla E. Musk, İran’ın içişlerine karışıyor. Ve meşru rejim karşıtı eylemcileri destekliyor. Hem de alenen.

(Tabiî bu ifademiz, İran’ın ne Masha Amini’yi öldürmesini, ne de rejimi onayladığımız anlamına gelmez, gelmemeli.)

Peki kimse buna bir şey diyor mu?

Yoo. Çünkü dünyanın hâkimi bunlar…

Ya SpaceX’in casusluk faaliyetleri?

15 Ağustos 2022 tarihli haber şöyle bu konuyla ilgili:

“SpaceX onayı aldı: Pentagon Uzay Kuvvetleri için casus uydu fırlatacak

“Bloomberg’in haberine göre SpaceX, gizli casus uyduları fırlatmak için Falcon Heavy roketinde geri dönüştürülebilir güçlendiriciler kullanmak üzere Pentagon’un Uzay Kuvvetleri’nden onay aldı” (https://www.haberturk.com/spacex-onayi-aldi-casus-uydu-firlatacak-3509151)

SpaceX’in askeri faaliyetlere dahli zaten var. En baştan itibaren var. Ve hizmet alanını genişletip büyüttükçe daha çok dahli olacak:

“ABD’den İncirlik Hava Üssü’nde Starlink kullanımı için SpaceX’e 1.9 milyar dolarlık destek

“ABD Hava Kuvvetleri, Starlink’in Avrupa ve Afrika’daki askeri üsleri destekleyip destekleyemeyeceğini test etmek için SpaceX’e 1,9 milyon dolar verme kararı verdi.

SpaceX’in geniş bant uydu internet hizmetinin yeterince geniş kapsama alanına sahip tek şirket olduğu için seçildiği belirtiliyor.

“(…) Global Lightning programı kapsamında Türkiye’deki İncirlik Hava Üssü başta olmak üzere Avrupa’da yer alan ABD üslerinde Starlink kullanılacak.” (https://www.haber7.com/dunya/haber/3250842-abdden-incirlik-hava-ussunde-starlink-kullanimi-icin-spacexe-19-milyar-dolarlik-destek)

Ve bütün bu faaliyetlerden gelen milyonlarca, on milyonlarca, hatta gördüğümüz gibi milyarlarca dolar para… Finans-Kapitalist E. Musk’ın “hayırseverliği” de bu kadar… Yani “Bir Avuç Dolar” filmi değil, Milyarlarca dolar kâr…

İşte bütün bunlar bu yüzdendir. Dünyayı yağmaladıkları yetmiyor şimdi de uzayı yağmalıyorlar. Yağmalarken de aralarında kıyasıya bir rekabet yürütüyorlar pazardan en büyük payı kapmak için

Bu konuyla ilgili, 28 Temmuz 2022 tarihli somut örneği aktaralım:

“İki dev şirket, Elon Musk’ın Starlink’ine karşı güçlerini birleştiriyor

“(…)

“İnternet uydu operatörleri OneWeb ve Eutelsat, SpaceX’in Starlink’ine daha güçlü bir rakip olma umuduyla birleşmeyi planlıyor. Birleşmenin 2023’ün ortalarında bitmesi bekleniyor. OneWeb’in değeri 3,4 milyar Euro olarak belirlendi. (…)

“Eutelsat’ın Dünya yörüngesinde 36 uydusu bulunuyor. Bunlar, OneWeb’in göklerden internet erişimi sağlayabilen alçak Dünya yörüngesindeki uydular kümesi ile birleştirilecek. OneWeb’in şu anda alçak Dünya yörüngesinde 428 uydusu bulunuyor. Fırlatılacak diğer uydularla bu sayının 648’e çıkarılması planlanıyor.” (https://www.chip.com.tr/haber/uzayda-bir-seyler-degisiyor_152604.html)

Devrimler kartalı Lenin, bundan 104 yıl önce şöyle yazıyordu:

“Mali sermaye, dikkatini sadece şimdiye kadar bilinen hammadde kaynaklarına çevirmiş değildir; muhtemel kaynaklarla da ilgilenir. Çünkü günümüzde, teknik dev adımlarla ilerlemektedir; bugün elverişsiz durumda olan bir toprak, yarın yeni bir buluş sayesinde birden değer kazanabilir. (Büyük bir banka bu amaçla mühendislerden, tarım uzmanlarından meydana gelen bir ekip kurabilir.) Yeter ki, önemli ölçüde sermaye yatırılsın. Zengin maden yataklarının araştırılması da, hammaddelerin işlenmesi ve kullanılması, yeni yöntemlerin bulunması da böyledir. Mali sermayenin ekonomik alanını, hatta bütün alanını genişletmek yolunda gösterdiği kaçınılmaz eğilim bundan doğmaktadır. Aynı şekilde, tröstler sahip oldukları şeylerin iki ya da üç katını hesaplayarak varlıklarını sermayeye çevirirler; bunu yaparken bugünkü kârları değil, gelecekteki “muhtemel” kârları, tekelin ilerideki sonuçlarını hesaba katarlar, aynı şekilde, mali sermaye, genellikle muhtemel hammadde kaynakları umuduyla, henüz paylaşılmamış dünya köşelerinin ya da paylaşılmış olup da yeniden paylaşılması söz konusu olan toprakların bölüşülmesi için yapılan çetin mücadelede, geride kalmaktan korkarak, nasıl olursa olsun, nerede olursa olsun, hangi araçlarla olursa olsun, bütün mümkün topraklara el koymak eğilimindedir.” (Lenin, Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması, Sol Yayınları, Birinci Baskı, 1969, s. 104-105) (İtalikler bize ait)

Peki, kapitalistler-emperyalistler bunları niye yaparlar?

“Kapitalistler dünyayı paylaşıyorlarsa bunu kendilerinde bulunan hain duygulardan ötürü değil, ulaştıkları yoğunlaşma derecesi kâr sağlamak için kendilerini bu yola başvurmak zorunda bıraktığı için yapıyorlar. Ve dünyayı, mevcut “sermayeleri”, “güçleri” oranında paylaşıyorlar, çünkü kapitalizmin ve meta üretimi sisteminin mevcut olduğu bir ortamda daha başka bir paylaşma şekli söz konusu olamaz.” (age, s. 94)

Emperyalizmin 5 temel özelliğinden sonuncusu nedir Lenin’e göre?

“En büyük kapitalist kuvvetlerce dünyanın toprak bakımından bölüşülmesi tamamlanmıştır.” (age, s. 111)

Ne zaman?

Esas olarak geçen Yüzyıl’ın başında: tâ 1900’lerde…

Şimdi 2023’lerdeyiz. O zaman sıra nereye gelmiştir?

Uzaya!

Üstelik de bilim ve teknikteki gelişmeler de bunu olanaklı kılmıştır artık.

Evet, anlatmak istediğimiz, söz etmek istediğimiz konu da tam bu!