“Rakka’da neler oluyor?”
“Rakka’da neler oluyor?”
***Spot: Yani Tayyip’in kendileri için söylediği gibi, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş. Hem de AKP’giller gibi hile yaparak ve gerçekte yenilerek değil, tam anlamıyla oluşturmuş yapısını. Siz ondan sonra istediğiniz kadar bağırın, çağırın, atın tutun hiçbir kıymeti harbiyesi olmaz.
Böyle sormuş Hürriyet yazarı Nilgün T. Gümüş, 21 Nisan tarihli köşe yazısında.
Olan belli: PYD-YPG, ABD’nin desteğiyle, hem de çok aktif, çok güçlü desteğiyle Amerikancı Kürt Devletinin Suriye parçasını kuruyor!
Hem de bütün bölge ülkelerine rağmen. Özellikle de AKP’giller’e rağmen.
AKP’giller istedikleri kadar Trump’tan beklenti içinde olsunlar, istedikleri kadar “asla izin vermeyiz” desinler. Ne derlerse desinler, ne yaparlarsa yapsınlar geçmiş olsun. ABD, bu bölgede Amerikancı Kürt Devleti’ni kuracak. Bölgedeki Kürt önderlikleri de buna dünden razı. İstekli. Gönüllü. Yani alan razı veren razı.
Ve PYD-YPG ve onun ana omurgasını oluşturduğu SGD, artık ABD’nin ortağı.
Bunu da biz söylemiyoruz, bizzat ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner söylüyor. Üstelik de AKP’giller’i tehdit ederek! 26 Nisan tarihli (yani bugünkü) ABC Gazetesi internet sitesinden okuyalım:
“Trump sert çıktı: Türkiye devam edemez
“Trump’tan Türkiye’ye sert mesaj geldi. Dışişleri Sözcüsü Toner, “IŞİD ile ortak mücadelemiz pahasına Türkiye devam edemez” şeklinde bir açıklama yaptı.
“(…)
“Türkiye’nin Suriye ve Kuzey Irak’ta yaptığı saldırılar hakkında, “Türkiye’nin Kuzey Suriye ve Irak’ta, ABD ya da IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonla koordinasyon olmadan hava saldırıları gerçekleştirmesinden oldukça ve derin endişe duyuyoruz. Bu endişeleri doğrudan Türkiye hükümetine ifade ettik. Bu hava saldırıları koalisyon tarafından onaylanmadı ve Kürt Peşmergeler de dahil olmak üzere IŞİD ile mücadelede ortak güçlerimizin talihsiz bir biçimde hayatını kaybetmesine neden oldu” dedi.
“(…)
“Sözcü ayrıca Türkiye’nin yaptığı saldırılar hakkında şunları ekledi:
“Türkiye, bu savaşı, hepimizi tehdit eden teröristlerle yani açıkça IŞİD’le ortak mücadelemiz pahasına yürütemez. Bunu Türkiye’ye ilettik. Bu onlarla devam eden diyalogumuzun bir parçası. Yine, PKK hakkındaki endişelerini anlıyoruz ancak bu tür eylemler açıkça koalisyonun IŞİD’i yenme çabalarına zarar veriyor ve açıkçası, savaşımızı yürütmekte olan ortaklarımıza zarar veriyor.” (http://www.abcgazetesi.com/trump-sert-cikti-turkiye-devam-edemez-51583h.htm)
Gördünüz mü ne diyor Mark Toner?
“(…) bu tür eylemler açıkça koalisyonun IŞİD’i yenme çabalarına zarar veriyor ve açıkçası, savaşımızı yürütmekte olan ortaklarımıza zarar veriyor.” Ortaklarımıza da zarar verdirmeyiz, diyor açıkça, netçe.
Ve ABD Ordusu’ndan subaylar, Türk Ordusu’nun bombaladığı bölgeye giderek incelemelerde bulunuyorlar dün. Geçmiş olsun dileklerini iletiyorlar. Tabiî bir kez de sahada Türkiye’ye ayar çekiyorlar bu görüntülerle. Bak biz buradayız, bir daha olmasın, diyorlar. Ardından da Mark Toner yukarıda okuduğumuz açıklamaları yapıyor. Yani pekiştiriyor. Gözlerine batırıyor AKP’giller’in…
AKP’giller ise üfürmeye devam ediyorlar… Rakka operasyonu YPG olmadan yapılmalıdır, aksini kabul etmeyiz vb. diyorlar. Onların ne dediği değil ABD’nin ne dediği önemli tabiî bu konuda.
Peki ABD ne diyor?
“Bir gazetecinin, Türkiye’nin endişelerine rağmen YPG’nin Rakka operasyonuna dahil olup olmayacağı ile ilgili soruya ise, Toner “Suriye Demokratik Güçleri, tam da doğaları gereği birçok etnik grup, mezhep ve dinden oluşan bir örgüt ve bu açıkçası onlarla çalışmamızın nedenlerinden biri. Diğer sebep ise, IŞİD’e karşı savaşta çok etkili ve çok cesur ve korkusuz olmaları. Operasyonlar devam ederken, yerli halk kendi bölgelerinde kontrol ve yönetim kurmaya dönüyor, bu süreçte yerel Arap savaşçılar da Suriye Demokratik Güçleri saflarına katılmaya devam ediyor. Dolayısıyla Türkiye’nin bu güçler konusundaki endişelerini gidermeye çalışmaya devam edeceğiz, bizim görüşümüz bu güçlerin bu alanların etnik çeşitliliğini yansıtıyor olduğudur” ifadelerini kullandı.” (agy)
Görüyor musunuz SGD’lilere övgüyü: “IŞİD’e karşı savaşta çok etkili ve çok cesur ve korkusuz”…
Eh onlar da bu övgünün gereğini yerine getiriyorlar Allah için. Ve savaşıyorlar Amerikancı Kürt Devleti’ni kurmak için canla başla.
Yurtseverlikmiş, antiemperyalistlikmiş, antifeodallikmiş, antişovenistlikmiş… geçiniz onları bir kalem. Geçiniz… Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’nın dediği hep bu durumlar için: “Realite gözüm. Realite.”
Olay bitmiş. Kesinleşmiş. Zaten “sahada” da durum bu. “SGD’nin Rakka operasyonuna dahil olup olma”ması diye bir durum söz konusu değil ki… 25 Nisan tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki habere göre, SGD, Rakka’nın batısında yer alan Tabka kentine girmiş bile.
Üstelik daha Rakka’ya girmeden günler öncesinden “Sivil Konsey” bile kurmuş, yine 20 Nisan tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki habere göre. “(…) Rakka’dan insanlar ve önemli aşiret üyeleriyle buluşul”up, iş bağlanmış. Ya da bitirilmiş bir başka deyişle.
Yani Tayyip’in kendileri için söylediği gibi, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş. Hem de AKP’giller gibi hile yaparak ve gerçekte yenilerek değil, tam anlamıyla oluşturmuş yapısını. Siz ondan sonra istediğiniz kadar bağırın, çağırın, atın tutun hiçbir kıymeti harbiyesi olmaz.
ABD öncülüğünde, desteğinde kurulacak bu Kürt Devleti’nin Kürt Halkına bir faydası olur mu?
Asla!
Bölge halkına bir faydası olur mu?
Asla!
Sadece Kürt, Türk, Arap Halkları arasında kan davaları yaratır. Yüzyıllarca sürecek hale getirir.
ABD ise, tarihinin hiçbir döneminde, halklar yararına bir iş yapmamıştır. Halklara özgürlük, demokrasi, eşitlik, kardeşlik götürmemiştir.
Tam aksine, kan, gözyaşı, ölüm, zulüm, sömürü, vurgun ve talan götürmüştür. Yeraltı ve yerüstü servetlerini alıp gitmiştir o ülkelerin. Bir parçacık da yerli “ortak”larına bırakmıştır sus payı olsun diye…
Gitmez bu devran. Sürmez bu devran. Yeter! der halklar ve yıkarlar zulüm saraylarını başlarına o emperyalistlerin ve yerli ortaklarının. Kurarlar gerçek Halk İktidarlarını. Mutlaka kurarlar!