Site rengi

Tasarım

Suriye’de Amerikan İşgali: Haritalarla Durum Değerlendirmesi Emperyalizmin Yaklaşık Yüz Yıllık Planı Gerçekleşme Yolunda: Büyük Bağımsız Kürdistan

25.12.2024
330
A+
A-

Hüseyin Ali

Suriye’de olup bitenler Amerikan işgalidir!

Çünkü meşru hükümeti düşürenlerin tümü de Amerikan Emperyalizmi taraftarı işgalcidir.

Başta Amerikancı Kürt Hareketi, sonra Dünyanın dört bir yanından derlenen katiller, sapıklar, caniler sürüsü (bunların bir kısmı ABD ve Amerikan Uşağı AKP İktidarı tarafından dolaylı desteklenen, eğitilen, donatılan, silahlandırılan El-Kaide ve El-Nusra artığı Heyet Tahrir eş-Şam, bir kısmı AKP’nin doğrudan desteklediği gene aynı yapıdaki önceki adı Özgür Suriye Ordusu, yeni adıyla Suriye Milli Ordusu) ve İsrail (İsrail de zaten ABD’nin uzaktaki eyaleti sayılır).

Esad’ın bıraktığı Suriye topraklarına şimdi aç kurtlar gibi saldırıyorlar.

Harita 1. Esad’ın bırakmasından hemen önce Suriye’de taraflar.

İşgalin hemen öncesindeki ve sonrasındaki haritalar bu durumu gösteriyor (Harita 1 ve Harita 2).

Harita 2. Esad’ın bırakmasından hemen sonra Suriye’de durum. Oklar farklı güçlerin hareketini gösteriyor. Kuzeydoğudan Amerikancı Kürt Hareketi (PYD/YPG), güneybatıdan İsrail, Güneyden ABD denetiminde dinci gruplar, kuzeyden Heyet Tahrir eş Şam ve SMO. Daire içindeki kısımsa ABD korumasında Özgür Suriye Ordusu’nda. İsrail’e ve Kürt işgalindeki bölgeye çok uzak değil.

Hatırlayalım, şimdi emekli olan Amerikalı Albay Ralph Peters, 2006 yılında Amerikan Silahlı Kuvvetler Dergisi’nde (Armed Forces Journal) “Kanlı Sınırlar” başlıklı bir yazı yazmıştı (1 Haziran 2006). Bu yazıda Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) temellerini yazıyordu. Yazıda iki de harita yer alıyordu. Bu haritalardan biri var olan durumu ortaya koyuyor (Harita 3), diğeri BOP sonrasında pek çok ülkenin sınırlarının değişeceğini gösteriyordu (Harita 4).

 

 

Harita 3. Var olan durumda yasal ülke sınırları.

Harita 4.
Ortadoğu ülkelerinin parçalanması sonrası durum
(Amerikalı Albay Ralph Peters’in haritası).

Bu haritaya göre en büyük değişiklik ise Türkiye, Suriye ve Irak topraklarında oluyordu. Bu üç ülke topraklarından, en çok da Türkiye’den koparılan topraklarla “Bağımsız Kürdistan” kuruluyordu.

Emperyalist askeri Peters, açıktan “Kaybedecek” ve “Kazanacak” ülkeleri de bir tabloyla sıralıyordu yazısında

Bu tabloyu aşağıda aynen veriyoruz.

(Tablo 1)

Görüldüğü gibi Türkiye topun ağzında! Emperyalizm oyununu açık oynuyor. Türkiye kaybeden ülkeler listesine alınmış. Kazandığı hiçbir şey de yok!

Amerikalı Albay Peters, Irak işgalinin baş destekçilerinden olup Irak’ta bulunmuş, Kürtlerle iyi ilişkiler kurmuştu (Silahlı Kürtlerle çekilmiş resmini de paylaşıyor, Resim 1). Yazısında netçe “Diyarbakır’dan Tebriz’e uzanan bir Bağımsız Kürdistan, Bulgaristan ile Japonya arasındaki en Batı yanlısı devlet olacaktır”, diye net bir şekilde emperyalist planı ortaya koyuyordu.

Resim 1. Amerikalı Albay Ralph Peters silahlı Kürtlerle.

Ralph Peters yetkili bir subay… Son görev yeri İstihbarattan Sorumlu Genelkurmay Başkan Yardımcılığı. Böylesine önemli bir koltukta. Dolayısıyla söyledikleri de önemli.

Albay Peters, yazısını şu sözlerle bitiriyordu:

“Sınırların halkın iradesini yansıtacak şekilde düzeltilmesi imkânsız olabilir. Ama şimdilik. Zamanla ve kaçınılmaz olarak kan dökülmesi sonucunda yeni ve doğal sınırlar ortaya çıkacak. Babil çok kez el değiştirdi. Bu arada, üniformalılarımız, terörizme karşı güvenlik, demokrasi umudu ve iç savaşa mahkûm bir bölgede petrol kaynaklarına erişim için mücadele etmeye devam edecek. Ankara ile Karaçi arasındaki mevcut insani bölünmeler ve zorunlu birliktelikler, bölgenin kendi kendine yarattığı sıkıntılarla birlikte ele alındığında, dini aşırılık, suçlama kültürü ve teröristlerin devşirilmesi için herkesin tasarlayabileceği mükemmel bir zemin oluşturuyor. (Oysa dini aşırılığı da, suçlama kültürünü de, teröristlerin devşirilmesini de yapan bizatihi Amerikan Emperyalizmidir – H.A.) Erkekler ve kadınlar sınırlarına üzüntüyle bakarken, düşmanlarını coşkuyla ararlar. Dünyadaki terörist arzının fazlalığından, enerji arzının kıtlığına kadar, Ortadoğu’daki mevcut deformasyonlar, iyileşme değil, kötüleşme vaat ediyor. … Bölgede ABD, müttefikleri ve her şeyden önce silahlı kuvvetlerimiz sonu olmayan krizler arayabilirler…

“Büyük Ortadoğu’nun sınırları doğal kan ve inanç bağlarını yansıtacak şekilde değiştirilemezse, bölgede akan kanın bir kısmının bize ait olmaya devam edeceğini bir inanç meselesi olarak kabul edebiliriz.” (http://armedforcesjournal.com/blood-borders/).

Amerikalı Albay, özetle ABD çıkarları için “ya olacak, ya olacak, başka seçenek yok”, diyor. Nitekim, emperyalizm bu yolda hızla ilerliyor.

Süreç geçen yıl 7 Ekimde başlayan HAMAS provokasyonu ile başladı. HAMAS’ı kuran zaten CIA ve MOSSAD’dır. Demek ki ipler bir şekilde hâlâ ellerinde. İsrail’in terörü, Hizbullah’ı ve İran’ı; Ukrayna provokasyonu, Rusya’yı zayıflatınca ve dinci teröristlere AKP ve emperyalist desteği sürünce Esad’ın öz gücü yıprandı, 13 yıldan beri süregelen savaşa dayanamadı. Şimdi tümü de emperyalist güçlerin taşeronu olan ülkeler veya terör örgütleri Suriye’yi hallaç pamuğu gibi atıyor. Bunu da emperyalist güdümünde sözde “demokrasi” adına yapıyorlar.

Golani adlı dinci terör örgütü şefi ise CIA devşirmesi. Başta İsrail’e karşı, antiemperyalist yapıda. (Babası BAASçı…) Irak’a işgale karşı savaşmaya gidiyor. Ancak emperyalist güçlerce yakalanıyor, değişik hapishanelerde kalıyor. Suriye’de “Arap Baharı” patlak vermeden serbest bırakılıyor ve diğer dinci teröristler gibi Esad’a karşı yönlendiriliyor. CIA tarafından devşirildiği, yönlendirildiği besbelli. (Dolayısıyla Golani’ye Colani de deniyor, aradaki “la”yı kaldırıp Coni dense daha doğrudan olur!) Şimdi Batı basını (arkasında kuşkusuz CIA var), bu dinci Ortaçağcı teröristi “modern” bir görünümle pazarlıyor. Sanırsınız Küba’da devrim yapmış Fidel Castro! (Resim 2).

Resim 2. Golani, büyük devrimci komutan pozlarında.

Şimdi var olan durumda emperyalizmin her daim kullanacağı yeni bir dinci terörist bir güç, hatta devlet var. Ama asıl amaç Bağımsız Kürdistan’ın inşası. Amerikalı albayın haritasında açıkça belirtilen süreç ilerliyor.

Emperyalizmin bu planı yeni değil. Sevr ile de Türkiye’ye bunu dayattılar (Harita 5). Fark şurada: O dönemde emperyalizm Ermenileri örgütlemişti ve Büyük Ermenistan kuruyordu. “Kürt bölgeleri” ise İngiltere ve Fransa tarafından paylaşılmıştı. Ne var ki Ermeni nüfus bunu yapacak bir taban oluşturmuyor. Kürt nüfus ise çok daha büyük. Dün belki hazır değildi ama bugün adım adım bu hedefe yaklaşıyor. Emperyalizm önce Irak’ın işgali sonrasında Kürt devletini kurdu. Şimdi Suriye’de fiili Kürt devleti ortada. Büyük Kürdistan’ın yanı sıra emperyalizmin Büyük Ermenistan planının da yürütüleceğini ekleyelim.

Harita 5. Sevr haritası. Ortada daire içindeki küçük bölge biz Türklere bırakılan alan.
https://antlasmalar.com/sevr-antlasmasi-maddeleri/

Emperyalizmin Bağımsız Büyük Kürdistan projesi aslında yeni değil, yaklaşık 100 yıldan beri, 1919’dan beri kurgulanan bir plan. O zaman “Üzerinde güneş batmayan imparatorluk” olan İngiltere Anadolu’ya bir istihbarat subayı gönderiyor: İngiliz İstihbarat Elemanı Binbaşı Noel (William Charles Noel, 1886-1974) (Resim 3).

Resim 3. İngiliz İstihbarat Subayı Binbaşı Noel, 1919.

Binbaşı Noel, İngiltere’nin Hindistan ordusunda görev yapar, I. Emperyalist Savaş sırasında Ahvaz’da (İran) konsolos olarak görev yapar. Burada Kürtçeyi öğrenir (aslında yöre halklarının tümünün dillerini bilmektedir: Türkçe, Rusça, Farsça, Urduca gibi). Daha sonra İngiliz İstihbaratı tarafından Anadolu’ya gönderilir. Amaç, İngiliz himayesinde bir Kürt devleti kurmaktır. Bunun ön çalışmalarını yapar Noel.

Noel, günlüklerini de yazar ve “Diary of Majör Noel on Special Duty in Kurdistan” başlığıyla yayımlar. Bu kitap Kürdistan 1919 başlığıyla Türkçe yayımlanır. Kitabın ilk sayfalarında amacını açıkça vurgular Noel. Şöyle yazar:

“Diyarbakır’dan Halep’e geçtim, orada Bağdat’tan Haziran’ın 26’sında dönen Albay Wilson’la görüştüm. Albayın 13 Haziranda HMG’ye (Britanya Ordusu Yönetim Birimi – H.A.), kabaca Van, Bitlis, Diyarbakır ve Elazığ vilayetlerini kapsayan İngiliz himayesinde bağımsız bir Kürdistan oluşturulmasını önermiş olduğunu öğrendim. Albayla yapılan görüşmede; İstanbul’a gidip, burada Bedirhan ailesi ve etkili olabilecek başka Kürtlerle görüşüp bu ailelerden bir ya da daha fazla kişiyle beraber Kürdistan’a dönmeme karar verildi. Kürdistan’da sorumluluğunu alacağımız özel görev; Türklerin pan-islamist propagandalarına ve Kürtleri İngiliz silahlarıyla desteklenmiş Ermeni hâkimiyeti kurulacağına dair asılsız söylentilerle korkutarak bize düşman etme çabalarına karşı faaliyette bulunmaktı.” (Kürdistan 1919, Avesta Basın Yayın, 1999, s. 7)

Görüldüğü gibi amaçlardan biri İngiliz himayesinde bir Kürdistan devleti kurmaktır. İkincisi ise kurulacak olan Büyük Ermenistan için Kürtleri; “sizin için bir tehlike yok”, yalanıyla kandırmaktır. O zamanki Büyük Ermenistan planı Türk bölgelerinin yanı sıra Kürt bölgelerini de kapsamaktadır. “Uyandırma kerizi” tablosu… (Resim 4).

Resim 4. İngiliz Binbaşı Noel’in bazı Kürt aşiret reisleriyle yaptığı toplantı sonrasında çekilmiş bir fotoğraf.

Binbaşı Noel’in Anadolu görevi, 3 Temmuz 1919’da İstanbul’a gelişiyle başlar. İstanbul’da etkin, önde gelen Kürt ailelerle (başta Bedirhan ailesi) temaslar kurar, Celadet ve Kamuran Bedirhan kardeşleri de içeren bir heyetle Anadolu’ya geçer. Bu heyet üç ay Anadolu’da kalır, bu süre içinde Antep, Maraş ve Malatya’daki Kürt aşiretlerle ilişkiler kurar. İngiliz Ajanı Noel, bu hizmeti süresince, İngiliz İstihbaratına sürekli bilgiler verir. Bu bilgiler kapsamında İngiliz İstihbaratına bir de harita gönderir. Bu haritayı özel görev günlüğünün arka sayfasına koyar. Bugün bu harita, İngiliz Dışişleri Bakanlığı yazışmaları arasında yer almaktadır. Araştırmacı Doç. Dr. Cengiz Kartın, bu haritayı 2023 yılında yayımladı (Harita 6).

Harita 6. İngiliz ajan Noel’in Kürdistan haritası.

(Kaynak: TNA, FO 371/5068, Diary of Major E.W.Noel, C.I.E., D.S.O., on Special Duty on Kurdistan From June 14th, To September 21 st, 1919, son sayfa. Aktaran: Cengiz Kartın. Binbaşı E. W. C. Noel’in Personel Dosyası ve Faaliyetlerine Genel Bir Bakış. Selçuk Türkiyat 2023;59:139-170).

Harita tıpkı bugün Amerikalı albayın haritasına benziyor. İngiliz’miş, Amerikan’mış ya da M16’ymış, CIA’ymış fark etmez. Harita emperyalizmin Bağımsız Büyük Kürdistan hedefinin yüz yılı aşkındır süregeldiğini kanıtlıyor.

Emperyalizm bu planı her fırsatta sürdürüyor. Örneğin Mart 2021’de Papa Francis Erbil’i ziyaret etti.  Barzani yönetimi Papa’nın gelişi hatırına bir hatıra pulu da bastırdı (Resim 5).

Resim 5. Papa Francis’in ziyareti için Barzan tarafından basılan pul ve arka plandaki Büyük Kürdistan haritası.

Bu pulda arka planda yer alan Kürdistan haritası, İngiliz Ajan Noel’in haritasına neredeyse bire bir uyuyordu (Harita 7).

Harita 7. Emperyalizmin Büyük Kürdistan haritası. Suriye’den, İran’dan ve Türkiye’den büyük toprak kayıpları.

Türkiye’nin doğu ve güneydoğu illeri bu haritada Kürdistan’a dahil edilmişti. Biden ise bu ziyareti; “tüm Dünya için umut sembolü”, olarak tanımlamıştı.

Noel’e ne oldu diye bakarsak… Noel Türkiye’ye gelmeden kısa bir süre önce Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’ya geçmiş ve emperyalist işgale karşı direnişi örgütlemeye başlamıştı. Mustafa Kemal Paşa, Sivas Kongresi için Sivas’tadır. Kendisine şöyle bir bilgi ulaşır. İngiliz binbaşı Noel, Harput Valisi, gerici Vahdettinci Ali Galip ile birlikte Sivas’ı basacaktır. Mustafa Kemal Paşa Sivas’ta artık sivil olmasına rağmen, hemen tehlikeyi görür ve etkin önlemler alır. Kongrede bu konuya ilişkin yaptığı konuşmayı Nutuk’ta şöyle anlatır:

“Buraya Galip Bey adında bir vali atanmış, geliyormuş; ama bunun Harput Valisi Ali Galip Bey mi, yoksa Trabzon Valisi Mehmet Galip Bey mi olduğu anlaşılamadı. Fakat, biz başka bir bilgi elde ettik. Bay Novil (Noel) adında bir İngiliz binbaşı, Bedirhanlılardan Kâmuran, Celâdet ve Cemil beylerle birlikte yanında on beş kadar Kürt atlısı ile Malatya’ya gelmiş ve kendilerini Mutasarrıf Bedirhanlı Halil Bey karşılamıştır. Harput Valisi de bir posta hırsızını izliyor görünerek otomobille Malatya’ya gelmiştir. Bu amaçla bunlara Adıyaman’daki (Eski adı: Hısnımansur) birlik de verilmiştir. Amaçlarının, Kürdistan kurmaya söz vererek Kürtleri, işlerimizi bozmaya ve bizi öldürtmeye yöneltmek olduğu anlaşılmış ve karşı önlemlere de başvurulmuştur. Örneğin, valiyi ve ötekilerini yakalatmak istiyoruz. Malatya Mutasarrıfı da Kürt aşiretlerini Malatya’ya çağırmıştır. Bunun üzerine On Üçüncü Kolordu bölgesinde işe giriştik. Gereken önlemler alınmıştır. Yarın akşam Harput’tan gönderilen bir birlik ortalığı karıştıranları tepeleyecektir. Buradaki kolordu komutanı da gereken önlemleri almıştır. Malatya’ya ve öbür yerlere de gereken buyruklar verilmiştir.”

Vahdettinci güçler maalesef bu bilgiyi Ali Galip ve Noel’e ulaştırır ve her ikisi de pılıyı pırtıyı toplayıp aceleyle kaçarlar. Sonucu gene Nutuk’tan okuyalım:

“Baylar, alınan önlemler ve yapılan düzenlemeler ve özellikle gösterilen sinirlilik ve sertlik sonucunda, Ali Galip ve Halil Beylerin kandırmaya çalıştıkları aşiretler dağılmış, umutsuz kalan Ali Galip ilkin Urfa’ya ve oradan Halep’e kaçmıştır. Bay Novil de gözaltında rahatça Elbistan üzerinden gitmiştir. Ötekiler de birer yol bulup kaçmışlardır. Bu evreleri, daha çok açıklamayı yararlı görmüyorum. Bu konuda söylediklerime ek olarak yayımlanacak olan belgeler okununca bugün ve yarın için uyarıcı sonuçlar çıkarılacağını umarım. (Belge: 78, 79, 80, 81)

Mustafa Kemal Paşa, gene nasıl ileriyi görmüş! Söylediklerine ek olarak, bu olaya ilişkin belgeleri de kastederek; “bugün ve yarın için uyarıcı sonuçlar çıkarılacağını umarım”, diyor.

Mustafa Kemal önderliği emperyalistleri ve uşaklarını kovdu, emperyalist oyunu boşa çıkardı. Maalesef bugün emperyalizm yüz yıl önceki planını hızla uygulamaya koydu. Dolayısıyla bugün de ülkemizde ve bölgemizde oynanan emperyalist oyunu bozacak böyle uyanık, zinde devrimci, antiemperyalist bir önderliğe gerek var. Halkımız eninde sonunda emperyalist oyunu bozacak, dün nasıl Binbaşı Noel’leri, yerli yabancı emperyalist uşaklarını kovaladıysa, aynı şekilde şimdiki yerli-yabancı emperyalist uşaklarını da kovalayacaktır.

Kürt Halkını kandıranlar da, işgalciler de sevinmesin. Onlar da gereken dersi alacaklardır. Kürt Sorunu ise, Kürt ve Türk halkları için Ulusların Kendi Kaderlerini Tayin etmesi temelinde Devrimci Çözümünü bulacaktır. Bin yılı aşkındır birlikte yaşayan halkların kardeşliği temeldir.