Site rengi

Tasarım

Vesayet Rejimi diye diye…

31.10.2016
688
A+
A-

 

AB-D Emperyalistleri Türkiye üzerine son 50-60 yılda olmadık oyunlar çevirirler. Yaptıkları işlerden en önemlisi de Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’nın deyimiyle; halkımızı kafadan silahsızlandırmaktır. Kafadan silahsızlandırma için kullanılan yöntemlerden biri de gerçekleri tersyüz edip halka yutturmaktır. Bu iş için, halkına düşman sahte ve sözde aydınları kullanırlar. Son 20 yıldır “askeri vesayet” diyerek, Ergenekon ve Balyoz adlı CIA operasyonlarına zemin hazırladılar. Dünya örneklerinde de, CIA 1950’li yıllardan başlayarak sol edebiyat dergileri diyerek tüm dünyada dergiler çıkartmış. Sözde aydınlar, sanatçılar bu dergileri yönetmişler. Dünya halkları bu şekilde sosyalizmden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır.

Vesayet rejimi kavramı da tüm dünyada, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, sömürge statüsünden kurtulan devletlere geçici olarak Birleşmiş Milletler’in yönetim ataması olarak adlandırılmıştır. Tüm dünyada bu şekilde anılmakta olan bu kavram, ülkemizde “askeri vesayet” söylemine dönüştürülmüştür. Devleti; seçilmiş hükümet değil, ordu yönetiyor martavalları ile halkımız kandırılmıştır. Kendini solcu aydın, liberal aydın, muhafazakâr aydın diyen pek çok yazar, akademisyen televizyonlarda açık oturumlarda saatlerce bu konuları konuşarak halkı bu yalana inandırmaya çalışmışlardır. “Vesayet rejimi” kavramına en sıcak şekilde yaklaşanlardan biri de HDP ve çevresindeki dalkavuklar olmuştur. Toplumsal meselelere, sınıfsal bakmayı tamamen bırakıp emperyalistlerin gözünden bakan bu kesim ile kendine liberal aydın denenler ve Ortaçağcılar aynı çizgide buluşmuşlardır.

İşte somut bir örnek;  2012 yılında Balyoz ve Ergenekon davalarında karar aşaması sürecinde bir haber; 29 Temmuz’da genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanların istifasının ardından bugün Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) “hükümetin ağırlığı altında toplandığını” ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) artık Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin emrine ve denetimine girdiğini belirten Koçali, “Böylece askeri vesayet rejimi sona ermiş bulunuyor” dedi” (http://bianet.org/biamag/siyaset/131861-askeri-vesayet-rejimi-sona-erdi)

Aynı kesimler, zaten 2010 anayasa referandumunda da “boykot” diyerek fiiliyatta anayasa değişikliklerine onay vererek, yargı bağımsızlığının tamamen ortadan kalkmasına destek vermişlerdi.

AB-D Emperyalistleri sivil örümcek ağlarıyla askeri vesayet kavramını yaymaya çalışırlar. “Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği”, 2009 yılında “Türkiye Siyasetinde Ordunun Rolü” konulu konferans düzenler.

Konferansta; Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu, Lale Sarıibrahimoğlu, Yılmaz Ensarioğlu, Ömer Laçiner konuşmacı olarak katılırlar. Konferans açılış konuşmasında Ulrike Dufner şöyle der:

“Türkiye ordusu tarihte ne rolü ve önemi oyanmışsa oynasın siyasetten çekilmesi lazım.” (https://tr.boell.org/sites/default/files/askersiyasetkitap.pdf )

AB-D Emperyalistlerinin desteklediği iki Ortaçağcı gücün kapışması olan 15 Temmuz’dan sonra askeri vesayet söylemleri şıp diye kesildi. Ordu içerisinde yıllardan beri örgütlenmiş olan Fethullahçıların ve AKP’giller’in  orduyu ne hale getirdikleri bir kez daha apaçık ortaya çıktı. Ergenekon ve Balyoz operasyonlarının CIA tezgâhı olduğunu ortaya koyan Partimizin haklılığı, bir kez daha net olarak ortaya çıktı. Olaylara sınıflarüstü bakan ve kendine solum diyen grupların da, AB-D Emperyalistlerinin aklına uyarak “askeri vesayet” söylemlerine sahip çıkmalarının yanlışlığı, halktan ve solculuktan ne kadar uzak oldukları ortaya çıktı.

Kurtuluş Partililer olarak temel görevlerimizden biri de halkımızı kafadan silahsızlandırmaya yönelik bu tezgâhlara karşı mücadele olmalıdır. “Askeri vesayet” söylemlerinin ne kadar boş olduğunu hayat bize yaşatarak göstermiştir. Gerçekler devrimcidir. Önemli olan gerçekleri halkımıza göstermek, halkımızı AB-D Emperyalistlerinin oyuncağı olan Finans-Kapital+Tefeci-Bezirgân ortaklığı ve AKP’giller iktidarına karşı, yerli ve yabancı satılmışlar cephesine karşı, Halkın Kurtuluş Partisi saflarında örgütleyip, Demokratik Halk Devrimini başarmaktır.

 

Kurtuluş Partili Bir Eğitimci