Yeni bir şey daha öğrendik! Bakın şu işe ki çocuklarımız okuduğunu anlayamıyormuş!
Prof. Dr. Özler Çakır
23 ve 24 Eylül 2019 tarihli gazetelerde Milli Eğitim Bakanlığının, 81 ilde 4, 7 ve 10. sınıf düzeylerinde Türkçe, Matematik ve Fen Bilimleri derslerinden ilk kez yaptığı “Öğrenci Başarı İzleme Araştırması”nın 4. sınıfları kapsayan sonuçları yayımlandığı haberi yer aldı.
Sözcü Gazetesi’nin haberine göre raporda; “sistem ezberci” ifadesi kullanılmasa da grafikler dikkatle incelendiğinde; Türkçe anlama düzeyindeki soruları ortalama doğru cevaplama oranı yüzde 59,97 yani her 100 çocuktan 40’ı okuduğunu anlamıyordu. Fen Bilimleri testinde akıl yürütme sorularını doğru cevaplama oranı yüzde 61,4 yani 100 çocuktan sadece 60’ı akıl yürütebiliyordu.”
Haberin devamında da şunlar yer almaktaydı:
“Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 4’üncü sınıf öğrencileri arasında yapılan Başarı İzleme Araştırması’nın eğitimde MR çekebilmek için yapılan onlarca araştırmadan biri olduğunu söyledi. Selçuk, “Evet, ‘çocuklarımız okuduğunu anlamakta ve matematikte zorlanabiliyor’ gibi pek çok veriye ulaştık. Bu sonuçlar yapacaklarımıza önemli bir ışık tutuyor. Bir sonraki aşama buna göre çözümler üretmek” dedi.”
“Bakan Selçuk’un araştırmakta dair tespitlerine şöyle devam ettiği görüldü; “Doktorumuz çocuklarımıza gerekli durumlarda tahlil ve görüntüleme yapmadan, teşhis koymadan reçete yazmıyor, müdahalede bulunmuyor. Peki ya bizler; Beden ölçülerini, ayak numaralarını almadan kıyafet, ayakkabı almıyoruz. Yiyeceklerini bile yaşına, kilosuna göre ölçülü veriyoruz. Çocuklarımızın yaşamına dair her şey bu kadar ölçüm gerektirirken, çocuğun eğitiminde ezbere politikalar geliştiremeyiz. Bir yıldır okullarımızda geniş çaplı izleme değerlendirme çalışmaları yürütüyoruz” dedi.”
“(…)
“Selçuk, araştırmalardan elde edilen bulguların sorun çözümünde kullanıldığını dile getirdi. Selçuk, “Çocuklarımızın mevcut durumunu yani eğitimdeki MR’ını çekebilmek ve uluslararası standartlarda izleyip değerlendirebilmek için yaptığımız ve sonuçlarını paylaştığımız ‘Başarı İzleme Araştırması’ yaptığımız onlarca araştırmadan sadece biri…” diye konuştu.” (https://www.sozcu.com.tr/2019/egitim/milli-egitim-bakani-ziya-selcuk-okuduklarini-anlamadiklari-dogru-5352105/)
Gülerler kedinin çamaşır yıkayışına! Bakanlık, çocuklarımızın okuduğunu anlayamadığı gibi pek çok veriye ulaşmış! Yahu bu veriler, bu kötüye gidişin, bayır aşağı gidişin AKP’nin Ortaçağcı eğitim politikalarının ürünü olduğunu ve gün be gün arttığını ortaya koyan veriler, çoktan ortaya çıkmış, sağır sultan bile duymuştu. Uluslararası geçekleşen PISA sınavı sonuçları, ulusal düzlemdeki sınavlarımız-üniversite giriş sınavları, TEOG ve LGS sonuçları, öğrencilerimizin okuduklarını anlayamaz durumda olduklarına ilişkin acı gerçeği yıllardır ortaya koyan veriler değil miydi?
Dürüst bilim insanları tarafından yapılan nitelikli bilimsel araştırmaların bu konuda gözler önüne serdiği gerçeklikleri hiç hesaba katmıyoruz bile. Yine de çok yakın bir tarihten örnek vermek gerekirse, 3-5 Ekim 2019 tarihleri arasında 12’ncisi düzenlenen “Uluslararası Türkçenin Eğitimi-Öğretimi Kurultayı”nda yer alan bazı bildirilerde de sorunun bilimsel olarak kaynaklarının tespiti yapılarak çözüm önerileri de sunuldu:
“Ortaokul Türkçe Ders Kitaplarındaki Metin Altı Soruların Kavrama Düzeyi Açısından Değerlendirilmesi”, “Ortaokul Türkçe Ders Kitaplarındaki Metin Altı Soruların Çıkarım Türleri Açısından İncelenmesi”, “Türk Öğrencilerin PISA Okuma Becerileri Alanındaki Test Maddelerini İşlemlemede Kullandıkları Stratejiler” başlıklı bildiriler, bilimsel anlamda öğrencilerimizin neden okuduklarını anlayamadıklarını, ders kitaplarındaki ve öğrenme-öğretme sürecindeki sorunları ortaya koyarak tartışmaktaydı. (http://uteok12.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2019/09/12.UTEOK_bildiri_ozetleri.pdf)
Özetçe belirtmek gerekirse, gerçekten-samimi olarak sorun tespit etme ve çözme niyetinde olanlar için her şey yıllardır o kadar açık ve gözler önünde ki!
Ama her alanda olduğu gibi, eğitim alanında da bunların yaptığı düpedüz sahtekârlık. Asıl amaç, halkı uyutmak! Yapıyor(muş) gibi görünerek, aslında tam tersini yapmak! Sorunun müsebbibi, sorunu çözer mi hiç? Bile isteye, insanımızı kafadan silahsızlandıracaksınız! Bile isteye, onları güdülecek, hülooğğcu koyunlar yapabilmek için okuduğunu anlayamaz hale getireceksiniz uyguladığınız eğitim politikalarıyla. Rektör yardımcılarınız çıkacak, “’Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ben açıkçası korkuyorum, ben her zaman cahil halkın ferasetine güveniyorum” diyecek. (http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/502037/_Okuma_orani_arttikca_beni_afakanlar_basiyor__diyen_rektore_tepkiler_buyuyor.html)
Daha önce de yazdığımız gibi onları “kör kuyularda merdivensiz bırakacaksınız” (Kurtuluş Yolu Gazetesi, Sayı 129, 10.11.2018, Kör Kuyularda Merdivensiz Kalmak: Okuduğunu Anlayamamak), ondan sonra da kalkıp, “tahlil yapmak, MR çekmek, uluslararası standartlarda izleyip değerlendirmek” afili laflarıyla durumu yutturmaya kalkacaksınız.
Biz, sizin ne olduğunuzu ve neler yapmaya çalıştığınızı çok iyi biliyoruz. Ama bir şeyi daha çok iyi biliyoruz:
Gün gelecek, devran dönecek, kurduğumuz halkın iktidarında, laik ve bilimsel eğitimin ışığında tüm insanlarımız anadillerinin yetkin okurları olacak!